Eski ahit'te "
Semanın Melikesi (Göğün Kraliçesi)"nden bahsedilmektedir. Semanın Melikesi'nden kastedilen şey ise Tanrıçadır.
"Semanın Melikesi" ifadesinin geçtiği 5 ayet şunlar (
Bkz.):
Yaremya 7:18
Yaremya 44:17
Yaremya 44:18
Yaremya 44:19
Yaremya 44:25
Yaremya 7:18:
"Çocuklar odun topluyor, babalar ateş yakıyor, kadınlar Gök Kraliçesi'ne pide pişirmek için hamur yoğuruyor. Beni öfkelendirmek için başka ilahlara dökmelik sunular sunuyorlar."
Ayetlerde geçen "Göklerin Melikesi"nden kastedilen Tanrıçanın Asherah (Anath/Astarte) olduğu düşünülmektedir.(
Bkz.)
Göklerin Melikesi: Shamayim Meleketh =
לִמְלֶ֣כֶת הַשָּׁמַ֗יִם
Eski Ahit'in İbranicesinde "Sema (Shamayim )" ve "Melik/Melike(Melek/Meleketh)" kelimeleri yukarıdaki 5 ayette
Tanrıça'yı kasten bir araya geliyor. Bunun dışında bir ayette ise Daniel 4:37'de "Sema" ve "Melik" kelimelerinin "Semanın Kralı" anlamında Rab'ı (!) kasten geçtiğini görüyoruz:
Daniel 4:37:
"Ben Nebukadnessar Göklerin Kralı'na şükrederim. O'nu över, yüceltirim. Çünkü bütün yaptıkları gerçek, yolları doğrudur; kendini beğenmişleri alçaltmaya gücü yeter."
"Bu ayette geçen Nebukadnessar (M.Ö 630-561), İncil'de Kudüsü fetheden zalim kral olarak tasvir edilmektedir. "Babil'in asma Bahçeleri" ile Tanrıça İşhtar (İnannna/Asherah) adına yapılan "İşhtar Kapısı" onun zamanında yapılmıştır. İlk Tapınak olan Süleyman Tapınağı'nı yıkmış ve Yahudileri Babil'e sürmüştür. Yeremya Kitabı'nda bu dönemde yaşananlar son derece keskin metaforlarla anlatılır. Örneğin; "Babil kralı Nebukadnezar beni mahvetti. Bana eziyet etti. Beni boş bir vazoya döndürdü, bir ejderha gibi yutuverdi beni. Benim etimle karnını doyurdu. Beni sürgüne gönderdi.""
Nebukadnessar'ın Göklerin Kralı'na şükrettiği yukarıdaki ayetin öncesinde Daniel 4:33'de kendisiyle ilgili şöyle denmektedir:
Daniel 4:33:
"Nebukadnessar'a ilişkin bu söz hemen yerine geldi. İnsanlar arasından kovuldu. Öküz gibi otla beslendi. Bedeni göğün çiyiyle ıslandı. Saçı kartal tüyü, tırnakları kuş pençesi gibi uzadı."
Dikkat ederseniz Nebukadnessar'dan adeta bir yaratık gibi bahsedilmektedir. Bu yüzden Nebukadnessar'ın şükredip "Semanın Meliki" diye andığı şeyin aslında Rab değil zamanla lanetlenip kötülüğün ve şeytanın sembolü haline dönüşen kendi Tanrıçası olma ihtimali çok daha yüksektir.
Kısacası Eski Ahit'te "sema" ve "melik/melike" kelimelerinin bir aradaki kullanım yerleri bize Tanrıçayı işaret etmektedir diyebiliriz.
Peki "sema" ve "melik/melike" kelimeleri Kuran'da hiç bir araya geliyor mu, evet. Eski Ahit'e kıyasla çok daha fazla sayıda ve "Allah"ı kastederek geçiyor:
2:107: اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
3:189: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
5:17: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
5:18: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
5:40: اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
5:120: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
7:158: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
9:116: للَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
24:42: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
25:2: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
38:10: لَهُمْ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk onların mı (Allah'ın dışında)
39:44: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
42:49: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
43:85: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
45:27: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
48:14:وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
57:2: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)
57:5: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)
85:9: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)
"sema" (
smw) ve "melik" (
mlk) kelimelerini (mlk kelimesine sonradan yüklenen dişi/erkek ayrımından öte) kök halleriyle ele alırsak bu iki kelimenin Eski Ahit'te bize Tanrıça'yı işaret ettiğini belirtmiştim. Kuran'a baktığımızda ise bu iki kelimenin sık sık Allah'la birlikte anıldığını görüyoruz.
Bir tarafta Eski Ahit'in lanetli Tanrıçası "sema melikesi" ve yaratık Nebukadnessar'ın "sema meliki" diğer tarafta Kuran'ın "sema meliki" Allah. Bu iki kelime Kuran'da boşu boşuna yan yana ve Allah ile birlikte anılmıyor, bu tablo Kurandaki Allah ile aslında neyin kastedildiğine ilişkin bizlere dolaylı yoldan da olsa bir ipucu sunuyor.