Tekil Mesaj gösterimi
  #3  
Alt 11-04-2013, 16:53
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.586
Standart

2.YIL

İNŞİRAH SURESİ(1-8)
1. Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?
2. Yükünü senden alıp atmadık mı?
3. O senin belini büken yükü .
4. Senin şânını ve ününü yüceltmedik mi?
5. Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır.
6. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.
7. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul,
8. Yalnız Rabbine yönel.

DUHA SURESİ(1-11)
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Andolsun kuşluk vaktine
2. Ve sükûna erdiğinde geceye ki,
3. Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.
4. Gerçekten senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır.
5. Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.
6. O, seni yetim bulup barındırmadı mı?
7. Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi?
8. Seni fakir bulup zengin etmedi mi?
9. Öyleyse yetimi sakın ezme.
10. El açıp isteyeni de sakın azarlama.
11. Ve Rabbinin nimetini minnet ve şükranla an.

NAS SURESİ(1-6)
1. De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,
2. İnsanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine),
3. İnsanların İlâhına.
4. O sinsi vesvesenin şerrinden,
5. O ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler)fısıldar.
6. Gerek cinlerden, gerek insanlardan(olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!

NAZİAT SURESİ(1-26)
1. Söküp çıkaranlara, andolsun;
2. Yavaşça çekenlere,
3. Yüzdükçe yüzenlere,
4. Yarıştıkça yarışanlara,
5. Derken iş düzenleyenlere .
6. Birinci üflemenin (kâinatı) sarstığı,
7. Onu ikinci üflemenin takip ettiği gün,
8. İşte o gün yürekler kaygıdan oynar,
9. Gözler yorgun düşer.
10. Diyorlar ki, "Öldükten sonra biz, (dünyadaki) ilk halimize mi döndürüleceğiz,
11. (Hem de) çürümüş kemikler olduktan sonra ha?"
12. "O zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur" dediler.
13. Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar.
14. Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.
15. (Habibim!) Sana Musa'nın haberi geldi mi?
16. Kutsal vâdi Tuvâ'da Rabbi ona şöyle seslenmişti:
17. Firavun'a git! Çünkü o çok azdı.
18. De ki:Nasıl arınmağa gönlün var mı?
19. Seni Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın.
20. Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.
21. (O ise) hemen yalanladı ve isyan etti.
22. Sonra (inkâr için) olanca çabasını göstererek sırtını döndü.
23. Derhal (adamlarını) topladı ve (onlara) bağırdı:
24. Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi.
25. Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı.
26. Elbette bunda, korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.

MÜDDESSİR SURESİ(8-10)
8. O Sûr'a üfürüldüğü zaman var ya,
9. İşte o gün zorlu bir gündür.
10. Kâfirler için (hiç de) kolay değildir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

LEYL SURESİ(1-21)
1. (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye,
2. Açılıp ağardığı vakit gündüze,
3. Erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki,
4. Sizin işleriniz başka başkadır.
5. Artık kim verir ve sakınırsa,
6. Ve en güzeli de tasdik ederse,
7. Biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız).
8. Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar,
9. Ve en güzeli de yalanlarsa,
10. Biz de onu en zora hazırlarız.
11. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez.
12. Doğru yolu göstermek bize aittir.
13. Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.
14. (Ey insanlar! ) Alev alev yanan bir ateşle sizi uyardım.
15. O ateşe, ancak kötü olan girer.
16. Öyle kötü ki, yalanlayıp ve yüz çevirmiştir.
17. En çok korunan ise ondan (ateşten) uzak tutulur.
18. O ki ,Allah yolunda malını verir, temizlenir.
19. Onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur.
20. O ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için verir.
21. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır.

MAUN SURESİ(1-7)
1. Dini yalanlayanı gördün mü?
2. İşte o, yetimi itip kakar;
3. Yoksulu doyurmaya teşvik etmez;
4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.
6. Onlar gösteriş yapanlardır,
7. Ve hayra da mâni olurlar.

MEARİC SURESİ(5-18)
5. (Resûlüm!) Şimdi sen güzelce sabret.
6. Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar.
7. Biz ise onu yakın görmekteyiz.
8. O gün gökyüzü, erimiş maden gibi olur.
9. Dağlar da atılmış yüne döner.
10. Dost, dostu sormaz.
11. Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını,
12. Karısını ve kardeşini,
13. Kendisini koruyup barındıran tüm ailesini
14. Ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.
15. Fakat ne mümkün! Bilinmeli ki, o (cehennem) alevlenen bir ateştir.
16. Derileri kavurup soyar.
17. Yüz çevirip geri döneni, (kendine) çağırır!
18. (Servet) toplayıp yığan kimseyi!.

ŞEMS SURESİ(11-15)
11. Semud kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı.
12. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında,
13. Allah'ın Resûlü onlara: "Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!" dedi.
14. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti.
15. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!

MÜRSELAT SURESİ(1-50)
1. Yemin olsun, (iyiliklerle) birbiri peşinden gönderilenlere;
2. Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara;
3. (Hakikat ve hayırları) yaydıkça yayanlara;
4. (Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara;
5. Öğüt telkin edenlere;
6. (Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için.
7. Bilin ki size vadolunan şey gerçekleşecek!
8. Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman,
9. Gökkubbe yarıldığı zaman,
10. Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman ,
11. Peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur).
12. (Bu alâmetler) hangi vakte ertelenmiştir?
13. Ayırım gününe.
14. (Resûlüm!) Ayırım gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin!
15. O gün (Peygamber'i ve ahireti) yalan sayanların vay haline!
16. Biz, (bunlar gibi inkârcı olan) öncekileri helâk etmedik mi?
17. Sonra arkadakileri de onların ardına takacağız.
18. İşte biz suçlulara böyle yaparız!
19. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
20. (Ey insanlar!) Biz sizi dayanıksız bir sudan yaratmadık mı?
21. İşte o suyu, sağlam bir yere yerleştirdik.
22. Belli bir süreye kadar.
23. Biz buna güç yetirmişizdir. Ve bizim gücümüz ne büyüktür!
24. O gün (hakikatleri) yalan sayanların vayhaline!
25. Biz, yeryüzünü toplanma yeri yapmadık mı?
26. Dirilere ve ölülere .
27. Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik..
28. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
29. (İnkârcılara o gün şöyle denilir yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!
30. Üç kola ayrılmış,bir gölgeğe gidin.
31. Ki ne gölgelendiren ne de alevden koruyandır.
32. O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.
33. Her bir kıvılcım, sanki birer sarı deve gibidir.
34. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
35. Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür.
36. Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.
37. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
38. (O zaman şöyle denir Bu, ayırım günüdür. Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik.
39. (Azaptan kurtulmanız için) bir hileniz varsa, gösterin bana hilenizi!
40. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
41. Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında,
42. Canlarının çektiği çeşit çeşit meyveler arasındadırlar.
43. (Kendilerine "İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için" (denir).
44. İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.
45. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
46. (Ey inkârcılar!) Yeyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz!
47. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
48. Onlar, kendilerine: "Allah'ın huzurunda eğilin!" denildiği vakit eğilmezler:
49. O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!
50. Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar.

NEBE SURESİ(1-36)
1. Birbirlerine neyi soruyorlar?
2. O büyük haberden mi?
3. (İnanıp inanmamakta) ayrılığa düşmektedirler.
4. Hayır! Anlayacaklar!
5. Yine hayır! Onlar anlayacaklar!
6. Biz yeryüzünü bir döşek, yapmadık mı?
7. Dağları da birer kazık .
8. Sizi çifter çifter yarattık.
9. Uykunuzu bir dinlenme kıldık.
10. Geceyi bir örtü yaptık.
11. Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık.
12. Üstünüzde yedi kat sağlam göğü bina ettik.
13. (Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık.
14. Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik.
15. Size tohumlar, bitkiler,yetiştirmek için
16. Ve ağaçları(birbirine) sarmaş dolaş bahçeler.
17. Şüphesiz hüküm günü vakit olarak belirlenmiştir.
18. Sûr'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz.
19. Gökyüzü açılır ve orada pek çok kapılar oluşur;
20. Dağlar yürütülür, serap haline gelir.
21. Şüphesiz, cehennem pusuda beklemektedir.
22. Azgınların barınacağı yerdir (cehennem).
23. (Azgınlar) orada çağlar boyu kalacaklar ,
24. Orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar,
25. Kaynar su ve irin (tadarlar).
26. Ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak.
27. Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
28. Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
29. Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır.
30. Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız.
31. Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır.
32. Bahçeler,bağlar,
33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
34. Ve içki dolu kâse(ler) .
35. Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler.
36. Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır.

MÜDDESSİR SURESİ(11-36)(34-56)
11. Tek olarak yarattığım, kimseyi bana bırak,
12. Kendisine geniş servet verdim,
13. Göz önünde duran oğullar (verdim),
14.Kendisine bir döşeyiş döşedim.
15. Üstelik o (nimetlerimi) daha da arttırmamı umuyor.
16. Asla (ummasın)! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine inatçıdır.
17. Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım!
18. Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti.
19. Canı çıkasıca, ne biçim ölçtü biçti!
20. Sonra, canı çıkasıca tekrar (ölçtü biçti); nasıl ölçtü biçtiyse!
21. Sonra baktı.
22. Sonra kaşlarını çattı, suratını astı.
23. En sonunda, kibirini yenemeyip sırt çevirdi.
24. "Bu (Kur'an) dedi, olsa olsa (sihirbazlardan öğrenilip) nakledilen bir sihirdir."
25. Bu, insan sözünden başka bir şey değil."
26. Ben onu sekara (cehenneme) sokacağım.
27. Sen biliyor musun sekar nedir?
28. Hem (bütün bedeni helâk eder, hiçbir şey) bırakmaz, hem (eski hale getirip tekrar azap etmekten) vazgeçmez o.
29. İnsanın derisini kavurur.
30. Üzerinde ondokuz (muhafız melek) vardır.

MÜDESSİR(34-56)
34. Ağarmakta olan sabaha andolsun ki,
35. O (cehennem), büyük musibetlerden biridir.
36. İnsanlık için, uyarıcıdır.
37. Sizden ileri gitmek ya da geri kalmak isteyen kimseler için (uyarıcıdır) .
38. Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir;
39. Ancak sağdakiler başka.
40. Onlar cennetler içinde sorarlar.
41. Günahkârların durumunu:
42. "Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?" diye
43. Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik,
44. Yoksulu doyurmuyorduk,
45. (Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,
46. Ceza gününü de yalan sayıyorduk,
47. Sonunda bize ölüm geldi çattı.
48. Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.
49. Böyle iken onlara ne oluyor ki, öğütten yüz çeviriyorlar?
50. Kaçan yaban eşekleri gibi,
51. Âdeta arslandan ürkmüş.
52. Daha doğrusu onlardan her biri, kendisine, (önünde) açılmış sahifeler (ilâhî vahiy) verilmesini istiyor.
53. Hayır! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar.
54. Asla (düşündükleri gibi değil)! Bilsinler ki bu, gerçekten bir ikazdır!
55. Dileyen ondan (düşünüp) öğüt alır.
56. Bununla beraber, Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Sakınılmaya lâyık olan da O'dur, mağfiret sahibi de O'dur.

KUREYŞ SURESİ(1-4)
1. Kureyş'e kolaylaştırıldığı,
2. Evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için ,
3. Onlar, şu evin Rabbine kulluk etsinler,ki,
4. Kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kıldı.

NECM SURESİ(1-25)
1. Battığı zaman yıldıza andolsun ki;
2. Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve bâtıla inanmadı.
3. O,arzusuna göre de konuşmaz.
4. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.
5. Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) öğretti.
6. Ve üstün yaratılışlı(melek), doğruldu:
7. Kendisi en yüksek ufukta iken.
8. Sonra (Muhammed'e) yaklaştı,(yere doğru)sarktı.
9. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.
10. Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi.
11. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.
12. Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız?
13. Andolsun onu, önceden bir defa daha görmüştü,
14. Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında .
15. Cennetü'l-Me'vâ da onun yanındadır.
16. Sidre'yi kaplayan kaplamıştı.
17. Gözü kaymadı ve sınırı aşmadı.
18. Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
19. Gördünüz mü o Lât ve Uzzâ'yı?
20. Ve üçüncüleri olan ötekini, Menât'ı.
21. Demek erkek size, dişi O'na öyle mi?
22. O zaman bu, insafsızca bir taksim!
23. Bunlar (putlar), sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.
24. Yoksa insan, her arzu ettiği şeye sahip mi olacaktır?
25. Ahiret de dünya da Allah'ındır.

FECR SURESİ(1-13)(28-30)
1. Andolsun Fecre ,
2. On geceye ,
3. Çifte ve teke,
4. (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye
5. Bunlarda akıl sahibi için elbette birer yemin (değeri) vardır.
6. Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine?
7. Direkleri (yüksek binaları) olan, İrem şehrine?
8. Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı ,
9. O vadide kayaları yontan Semûd kavmine?
10. Kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a?
11. Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler.
12. Oralarda kötülüğü çoğalttılar.
13. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.

FECR SURESİ (28-30)
28. Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön.
29. (Seçkin) kullarım arasına katıl,
30. Ve cennetim gir.
İNŞİKAK SURESİ(1-25)
1. Gök yarıldığı,
2. Rabbine kulak verip boyun eğecek hale getirildiği zaman,
3. Yer dümdüz edildiği,
4. İçinde bulunanları atıp boşaldığı ,
5. Ve Rabb'ini dinleyip O'na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).
6. Ey insan! Şüphe yok ki sen Rabbine karşı çaba üstüne çaba göstermektesin; sonunda O'na varacaksın.
7. Kimin kitabı sağından verilirse,
8. Kolay bir hesapla hesaba çekilecek;
9. Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
10. Kimin de kitabı arkasından verilirse,
11. Derhal yok olmayı isteyecek,
12. Ve alevli ateşe girecektir.
13. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal-mülk sebebiyle) şımarmıştı.
14. O hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı.
15. Oysa gerçekten Rabbi onu görüyordu.
16. Hayır! Şafağa, yemin ederim ki ,
17. Geceye ve onda basan karanlığa,
18. Dolunay olmuş aya ,
19. Ki,siz elbette halden hale geçeceksiniz.
20. Böyleyken onlar acaba neden iman etmezler?
21. Onlar kendilerine Kur'an okununca secde de etmezler.
22. Aksine, kâfirler yalanlıyorlar.
23. Halbuki Allah onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir.
24. (Resûlüm!) Onlara acı azabı müjdele!
25. İman edip sâlih amel işleyenler başkadır; onlar için arkası kesilmeyen bir mükâfat vardır.

ABESE SURESİ(1-42)
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. (Peygamber), yüzünü ekşitti ve geri döndü.
2. Âmânın kendisine gelmesinden ötürü
3. Belki o temizlenecek,
4. Yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
5. Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince,
6. Sen ona yöneliyorsun,
7. Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin.
8. Fakat koşarak sana gelen ,
9. Ve (Allah'tan) korkarak gelenle ,
10. Sen onunla ilgilenmiyorsun.
11. Hayır! Şüphesiz bunlar bir öğüttür,
12. Dileyen ondan (Kur'an'dan) öğüt alır,
13. O, değerli sahifelerdir,
14. Tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde,
15. Kâtiplerin ellerindedir ,
16. Değerli ve güvenilir katiplerin.
17. Kahrolası insan! Ne inkârcıdır!
18. Allah onu neden yarattı?
19. Bir nutfeden (spermadan) yarattı da ona şekil verdi.
20. Sonra ona yolu kolaylaştırdı.
21. Sonra onun canını aldı ve kabre soktu.
22. Sonra dilediği bir vakitte onu yeniden diriltir.
23. Hayır! (İnsan) Allah'ın emrettiğini yapmadı.
24. İnsan, yediğine bir baksın!
25. Yağmurlar yağdırdık,
26. Sonra toprağı göz göz yardık,
27. Bu suretle orada ekinler bitirdik,
28. Üzümler ,yoncalar ,
29. Zeytinlikler, hurmalıklar ,
30. İri ve sık ağaçlı bahçeler,
31. Meyveler ve çayırlar bitirdik.
32. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
33. Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
34. İşte o gün kişi kardeşinden, kaçar.
35 . Annesinden, babasından,
36. Eşinden ve çocuklarından .
37. O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır.
38. O gün bir takım yüzler parıl parıl,
39. Güler ve sevinir.
40. Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş,
41. Hüzünden kapkara kesilmiştir.
42. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır.

HÜMEZE SURESİ(1-9)
1. Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay haline!
2. O ki, toplamış ve onu sayıp durmuştur.
3. (O), malının kendisini ebedî kılacağını zanneder.
4. Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.
5. Hutame'nin ne olduğunu bilir misin?
6. Allah'ın, tutuşturulmuş ateşidir.
7. (Yandıkça) tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkar.
8. O,onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir.
9. (Bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.

KAFİRUN SURESİ(1-6)
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Ey Muhammed! De ki: "Ey kafirler !
2. "Ben sizin taptıklarınıza tapmam."
3. "Benim taptığıma da sizler tapmazsınız."
4. "Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim."
5. "Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz."
6. "Sizin dininiz size, benim dinim banadır."

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla