Tekil Mesaj gösterimi
  #12  
Alt 29-04-2011, 06:58
paslıçivi paslıçivi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Feb 2009
Mesajlar: 3.080
Standart

sevgili freddie..

ilginç bir başlık ve bakış açısı olmuş..

psikiyatri bilimi de aynı din gibi gerçeklerin üzerini örtüp insanoğlunu afyonlamaya yarar, buna katılıyorum..

ama sadece din ve psikiyatri değil, dindışı/karşıtı her türlü akım/düşünce tarzı da gerçeklerin üzerini kapatıp insanlığı afyonlar..

insanoğlunun neredeyse tamamı afyonlaşmış(derin uyku ve uyku mahmurluğu) bir şekilde yaşar ve gerçekle yüzleşemez..

çünkü henüz bu evrim sürecinda aşması gereken daha çok yol vardır..

insanoğlu yaşam şansı bulduğu bu evrende kendinden/insandan başka diğer her türlü kavrama tutunup veya saldırıp hala gerçeklerden kaçmakta ve yüzleşememktedir ve bunu yaparken de farkında değildir..

ne bir dini savunmak, ne psikiyatrinin yanında ya da karşısında olmak, ne dinlerin ve tanrının karşısında olmak henüz gerçeklerle yüzleşmeye uygun evrilmemiş insanoğlunun tutunduğu insandan öte değer ve kavramlardır..

bu tutum ve davranış içinde olmak ise insanoğlunun bir kusuru değildir.. nasıl henüz bilinçle entegre olmamış bitki ve hayvanları bu durumundan dolayı sorumlu tutamazsak, insanoğlunun binlerce yıldır varolan ve hala devam eden bu "insani olmayan" tutum ve davranışlarından (bilinç kapalılığı) dolayı sorumlu tutup eleştirip suçlayamayız..

insanoğlu insanla/kendinle yüzleşmediği sürece de insandan öte her türlü değere ya tutunup savunacaktır ya da karşısına geçip saldırıp eleştirecektir..

psikiyatri konusuna gelince..

psikiyatri insadışı faktörleri görmezden gelmez.. onları görüp farkındadır ama bunlar varoluşun "değiştirilemez" kaosudur.. o yüzden insanı temel alıp onu değiştirmeye ve bu kaosa uygun yaşamasına yardımcı olmaya çalışır..

psikiyatri çok geniş bir konudur, sadece eksojen/çevresel/dışsal faktörler rol oynamaz insanın ruh sağlığında.. insanoğlunun kendi bedensel ve ruhsal donanaımın da getirdiği bazı faktörler rol oynar bu sapmalarda, uyumsuzluklarda..

çok sevdiği biri öldüğü için depresyona giren birini normal hale getirmek için ölen kişiyi canlandıramayız

bir takım obje ve olay karşısında panik atan geçiren bir insanı normalleştirmek için fareleri yılanları örümcekleri öldürüp yokedemeyiz..

yükseklikten, açık/kapalı ortamdan korkup panik atak geçiren insanları normalleştirmek için yükseklikleri kapalı/açık ortamları yokedemeyiz..

işsiz ve parasız kaldığı için akıl ve/veya ruh sağlığını yitiren her insana iş bulup para veremeyiz..

sevgilisi onu terkettiği için şizofrenik boyutta rahatsızlanan birini normalleştirmek için sevdiği insanı ona zorla sunamayız..

yolda bir hayvan ölüsü gördüğü için günlerce uyku uyuyamayan bir insanı normalleştirmek için tüm hayvan ölümlerini ortadan kaldıramayız..

sen anladığım kadarıyla; insanı sabit tutup onu bu anormal/hasta hale getiren eksojen/çevresel faktörün değiştirilmesi gerektiğini savunuyorsun..

yani varolan dünyadaki kaos düzeninin değiştirilmesini istiyorsun..

psikiyatri bilimi tanrıcılık oynayamaz..

sadece bu kaosta uyumsuzluk gösterenleri uyumlu hale getirmeye çalışır..

kaos değiştirilemez ama insan değiştirilebilir çünkü..

psikiyatri biliminin yaptığı da budur..

psikiyatristin aldığı para da; fırıncının, avukatın, simitçinin, işçinin, mühendisin, çiftçinin, öğretmenin, silah tüccarının, mafya babasının aldığı paradan farksızdır..

herkes bu kaosun nimetlerinden nemalanmaktadır sadece..

çünkü varoluşun asıl güdünmesi; "her şeye, her koşula rağmen hayatta kal ve soyunu devam ettir" şeklindedir..


Alıntı ile Cevapla