Tekil Mesaj gösterimi
  #48  
Alt 25-01-2012, 23:32
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

kral ciplak´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki sorularınız asla mantıksız değil...
Gayet kibar ve anlaşılır biçimde sormaktasınız...
Ayrıca size olduğu gibi, muhtemelen bir çok okuyucuya da anlaşılır ve yararlı gelecek olan cevapları vermeme neden olan da yine sorduğunuz sorulardır...


Yukarıdaki sorularınıza gelince...
Her şeyden önce bir konuyu tekrarlamak zorundayım...
Alevilik konusunda ahkam kesecek seviyede bilgi birikime sahip değilim...
Bu konudaki düşüncelerim tamemen şahsıma ait ve kişisel gözlemlerime dayanmaktadır...

Evet, çok doğru anlamışsınız, ben hiçbir kutsal kitaba inanmıyorum... Dolayısıyla bir ilah-a da inanmıyorum...
Bu durum şahsıma özel olmayıp tamamiyle Alevilik gereği oluşmuş bir durumdur... Gerçi Alevilikte bir tanrı mevhumu var ama bu tanrı anlayışının bilinen şekliyle tek tanrılı dinlerin tanrılarıyla zerre kadar benzerliği yok... Hal böyle olunca şunları rahatlıkla söyleyebilirim...Bana göre Alevilik Allahsız, kitapsız, peygambersiz, meleksiz, şeytansız,hurisiz, gılmansız, cennetsiz, cehennemsiz, vs. vs. vs. bir dindir, inançtır, felsefedir, yaşam biçimidir...

Dede-lik ve Pirlik ikisi de soydan gelir...

Alevilikte bütün hesaplar Cem-de görülür...
Alevilikte öte dünya kavramı olmadığı için hiç kimse bu hayattan borçlu gitmez... Kişilerin hataları veya suçları varsa bu hesap Cem töreninde Dedenin hakemliğinde ve halkın katılımıyla yapılan törende gündeme gelir ve karara bağlanır...Eğer kişi affedilmeyecek bir suç işlemişse toplumdan dışlanır ve buna da düşkünlük denir... Bunun çok benzeri Hıristiyanlıkta var ve buna afaroz denir...

Yukarıda yazdıklarıma baktığımızda başta İslam olmak üzere Aleviliğin kitaplı dinlerle hiç bir ilgisi olmadığı kolayca anlaşılacaktır...
Son yıllarda devletin hız verdiği asimilasyon politikaları nedeniyle her yerde bıl miktarda duyduğumuz Alevilik İslamın bir parçasıdır veya özüdür gibi söylemlerin gerçekle zerre kadar ilişkisi yoktur...
Aleviliği İslam içi olarak göstermek her şeyden önce Aleviliğe hakarettir... İnançsal açıdan baktığımızda İslam için de aynı şeyin söylenmesi gayet doğaldır... Çünkü İslam-a göre Aleviliğin kabulü asla mümkün değildir ve direkmen küfür anlamına gelmektedir...Zaten İslamcıların Kızılbaş-Alevilere bu denli şiddetle saldırmalarının altında yatan ana sebep budur... Bir Yahudi veya Hıristiyan-a tahammül ve hatta yeri geldiğinde onlarla iş birliği yapmayı uygun bulan İslamcılar, söz konusu olan Kızılbaş-Aleviler olunca böyle bir şeyi asla kabul etmezler... Şahsen ben bu kesin ayrımın farkında olan biri olarak islamcıların bize gösterdiği tepkiyi oldukça normal karşılıyorum...

Tabi bunlar çok derin ve anlatımı uzun sürecek olan konulardır...
Ayrıca bu olayların inançsal yönünün yanı sıra bir de siyasal yönü var...
Bu konudaki düşüncelerimi öğrenmek isterseniz aşağıdaki linkte yer alan bana ait yazıyı okumanızı öneririm...
http://65.18.198.4/forumlar/showthread.php?t=26019

Saygılarımla...

Sevgili kral ciplak;

Yukarida yazdiklarinizin islam ile hic ilgisi yok bunu biliyorum fakat baska bir dinin alt mezhebini andirdiniz bana.

Aleviligin islam tarafindan kolay kabul edilmeyisi gerekcesini ben cok iyi anliyorum ve biliyorum. Cunku taban tabana zit.

Aslinda sunu soylemekte de yarar var.

Sizin gittiginiz yol , inanc veya felsefe buyuk olcude tahrifata ugramamis, suyasi erklerden etkilenmemis bir tanri inanci iceriyor.

Cunku semavi dinler domino tasi gibi sonradan organize hale getirilmis ve kitaplarda buna paralel tahrifata ugramistir.

Ben sanirim sizin veya sizin gibi dusunenlerin, inanc bakimindan koken olarak nerden geldiginizi anladim tarihin icinde.

Verdiginiz bilgiler icin cok tesekkurler.
Alıntı ile Cevapla