Tekil Mesaj gösterimi
  #27  
Alt 18-02-2015, 23:08
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

firatb84´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Birincisi, bu linkte bahsedilen "model"in savunucusu Ahmed Farag Ali, aynı zamanda "kara delik yok" diyor. Çünkü akıl almaz derecede küçük olgulardan bahsederken "zamandan, boşluktan, maddeden hatta kara delikten bile bahsedemeyiz, bunlar birer ilüzyon oluverir" diyor. Materyalistler sanırım bu fikirden pek hoşlanmaz.

İkincisi, model bilinmeyen ve açıklamakta çok zorlanılan tekilliği ve kara enerjiyi dışlayabiliyor ama yerlerine graviton gibi (ya da başka) spekülasyona dayanan (gözlemlenmemiş) yeni parçacıklar koyuveriyor. Bu da materyalistlerin çok da hoşlarına gitmeyecek bir şey olsa gerek.

Dolayısıyla kıyaslama açısından, M teorisi ne kadar spekülatif ise bu yeni model de o kadar spekülatiftir. M teorisini "çok spekülatif gözleme deneye dayanmıyor" diye reddeden biri bu yeni modeli de benzeri nedenlerden dolayı reddetmelidir. Aksi halde kendilerinin tutarlı ve tarafsız olduklarını söylemek imkansızdır.
Elbette spekülatif..

Materyalistler ve ateistlerin ayrıcalıklı bir yaklaşım, sevdiği ya da sevmediğinden değil, daha öncede bu konularda Doppler etkisi üzerine aktarımlar yapmıştık. Yani öyle bir durum ki Big Bang teorisinin temel/ana sütularından birisi geçersiz hale geliyor ve ispatlanıyor

iktidarlar hala geçmiş terminoloji-kalıpları(resmi ideoloji-idealizm birkteliği, resmi ideoloji teoloji birlikteliği), çıkarlarına uyduğu çerçevede kullanmaya devam ediyorlar. Hal böyle olunca aslında az buz değil sanırım epey bir bilim insanı(ileri gelen) sürekli baskılanıyor, çeşitli yaptırımlara maruz kalıyor, taviz vermeleri, işsiz kalmaları gibi tehditlerle bazı şeyleri dillendirmemeleri, ya da hali hazır statükolarını kaybetmeme adına .......

Bu nedenle resmi ideolojinin kalıplarını kıran her haber, etki oluşturuyor. Evvela bu içerikten bağımsız.

Teoriler eğer din ile, resmi ideolojilerle, matrix gibi anlayışlarla, ya da benzer her türlü dinsel motif, inanç, dünya görüşünü paraya çeviren piyasa(özellikle ABD edebiyatı) ya da tek bir tane olsun gözlemi olmayan kurgularla piyasaya sürülünce(ki M teorisi bunlardan birisi) sükse yapıyor. Heleki sunum bilimsel değil de, etkisel/edebiyat olunca daha bir etki yapıyor(Holografik Evren sunumu gibi, baştan sona edebiyattır, dinleyiciyi etkileme yani psikolojik dengeler ve amaç nabza göre fikir aşılamak, nabzı bu seviyeye getirmek, artık hayal güçleri ne kadar genişse). Bilimin sade dili ise ne yazık ki ne sükse yapıyor ne de birilerine çeşitli biçimler altında rant elde ettiriyor. Zaten insanlar bilmediğini değil, inandığını, istediğini, arzuladığını duymaya meyilli ve bu insanlarda eni sonu kitleyi meydana getiriyor

E haliyle evet, materyalistlerede aslında ateistlerede gayet yabancı, sevimsiz bir tablo oluşuyor

Sicim, holografik evren, paralel evren gibi fantastik teorilere gelince, şu bilgiyi aynı kefeye koyamıyorum. En azından ortada fantazi yok, edebiyat yok, teori yok, kuramlık iddiası yok bir varsayım var ve birde Big Bang'in tekillik problemine vurgu var o kadar...

Diğer konuda uzay iç/dış uzay olarak ifade edilebilir. Yani aslında uzay evrenin içinde değil, evren uzayın içinde ya da her ikiside bir. Başlangıç/bitiş ancak iç uzaydaki hareket ve değişimlerin referanslanmasından başka bir şey değil, bu halde Big Bang'in öteki handikapı yani zaman sorunu içerdiği görülebilir. Big Bang ortalıkta savrulagelen iddiaların aksine, bir şeyleri sıfırdan başlatmış olamaz, bir başlangıç tayin ediliyorsa o halde bir şeylerinde bittiği anlamına gelir. Zira nedir? Madde yoksa zaman da yok, Big Bang teorisine göre de bu böyle ve haliyle zaman/madde big bang ile başladı ise, başlayamaz, zira Big Bang ortaya çıkamaz, öncesi, evveliyatı hareket ve değişim gerekir... Yani BAŞLANGIÇLI teoriler, varsayımlar artık anlamını kaybediyor, zira zamanı başlattığı iddia edilen şeyin, başlangıç olması zaten çelişen ifadelerdir. Herneyse, kısaca ortada olan her ne ise daimdir, zaman ortada olanın hareket ve değişiminden soyutladığımız bir kavramdan başka bir şey değil. Gerçek olan, nesnel olan ise, iradelerimizden bağımsız gözlemlediğimiz hareket ve değişimdir. Gözlemlediğimiz ise, ortada olanın(varlık) süreğen hareket/devinim/değişimidir, bu çerçevede bir Big Bang bile olsa -ki muhtemel- bu yıldızların, gökadaların oluşumu gibi olabilir.(yani hiç bir şeyi sıfırtan başlatmayan ama lokalde(evren/uzay ölçeği lokalinde) daha büyük gökadalar gibi evrenadalar(ben böyle isimlendiriyorum) söz konusu olabilir.
Neyse bana göre bu çerçevede 2 şey var, ortada olan(nesnellik) ve ortadalık(hal, durum), ve bu iki şey zamandan bağımsız, zaman zaten ortada olanın hareketi ve değişimden soyuladığımız bir kavram...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla