Tekil Mesaj gösterimi
  #4  
Alt 22-04-2017, 11:27
postalmarx postalmarx isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 28 Nov 2013
Mesajlar: 957
Standart

Hayır yanlış anlaşıldım. Dediğim şuydu: Şimdi bilmiyorum hiç "kuran bilimsel mucizeleri" sunumlarını gördünmü kitaplardan sitelerden videolardan. Burada kullanılan sunum tarzı, Kuran ayetiyle bilimsel şeyleri yanyana getirme ve irtibatlandırma tarzını anlarsan göreceksin ki bu "örümcek ağı" konusu ve "gökteki çatlaklar" konusu aslında kaçan hatta ters yöne giden fırsatlardı.

Şimdi düşünsene ayet deseydi ki "özrümcek ağı evlerin en sağlamıdır". Bunu bir "bilim mucizesi" üreticisi altın değerinde görecektir. Çünkü alacaktır sayfalarca modern bilimin nasıl da örümcek ağının nasıl aslında kendi çapında çok kuvvetli bir materyal olduğuna dair şeyler yazacaktır. Birkaç tane de güzel resim koyacaktır iyice "bilimsellik" eklemek için. Sonra diyecektir ki "peygamer nasıl bilebilir örümcek ağı bu kadar aslında güçlü? ve ne diye herkesin o devirde gülüp geçeceği bir laf etsin? çünkü örümcek ağının zayıf olduğnu herkes bilir ve bu kitabı yazarken bu insanları etkilemek istediyse o zaman onların güleceği şeyleri söyler miydi?"

Aynı şekilde düşünsene Kuran "gökyüzüne bak çatlak görüyormusun göremezsin tabii çünkü çok sağlam" değil de şöyle deseydi "gökyüzüne bak, orada bazı çatlaklar var, ama onları göremezsin". Ayet bu şekilde olsaydı "aha kuranda karadelikten bahsediliyor" diye hemen üstüne atlanmaz mıydı? Karadeliklerin nasıl da uzayzaman örgüsünde bir "çatlak" gibi yorumlanacabileceğinden, görülemeyeceklerine anlatılır durulurdu. Tabii hikayeye ta 1920lerde Einstein'ın teorilerinin matematiksel çözümleriyle karadeliklerin teoride öngröüldüğü daha sonra bilmemkaç yılında tespit edilmeye başlandığı falna, belki bir iki uzay resmi. Altına aynen öyle "o devirde peygamber nasıl bilebilirdi ki uzayzaman örgüsünde çatlaklar var? Einstein'ın teorileri mi vardı yanında?" falan. Anladın işte.
Alıntı ile Cevapla