Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 21-01-2015, 00:26
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart Yusuf'un kardeşi Aşer (Asher)!

Meryem -52:

Ve Tur’un sağ tarafından ona seslendik. Ve onu, söyleşmek için yaklaştırdık.


Bu ayette Musa ile "söyleşmek" isteyen ona "ağaçtan" seslenen Allah'tır. Ayette "söyleşmek" olarak çevrilen kelime ise:

neciyyen : نَجِيًّا : söyleşmek

Kuran'da bu kelime bu ayetin dışında bir ayette daha geçiyor. Bir başka deyişle Allah'ın dışında bir kişinin daha aynı kelime ile bu "söyleşme" işini yaptığını öğreniyoruz. Bu kişi Yusuf'un kardeşlerinden birisi, kelimenin geçtiği ayet ise Yusuf Suresi'nin 80. ayeti:

"Artık ondan ümitlerini kestikleri zaman bir kenara çekildiler. Onların en büyüğü gizlice konuşarak şöyle dedi: “Babamızın sizden, Allah adına misak aldığını ve daha önce Yusuf’a yaptığınız kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye kadar veya Allah benim hakkımda hüküm verinceye kadar, artık buradan asla ayrılmayacağım. Ve o hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”

1. fe lemmestey'esû : artık umutlarını kestikleri zaman
2. min-hu : ondan
3. halesû : ayrıldılar, bir kenara çekildiler
4. neciyyan : söyleşerek
5. kâle : dedi
6. kebîru-hum : onların büyüğü

Bu ayette "söyleşme, fısıldama" eylemini Yusuf'un kardeşleri mi yoksa onlar içerisinden "kebir" olanı mı yapmaktadır, üstte verdiğim mealin sahibi İmam İskender Ali Mihr adlı şahsın çevirisinde Yusuf'un kardeşlerinden "kebir" olanının bunu yaptığı ifade edilmektedir.

Bu husus açıklağa kavuşturulması gereken bir konu olmakla birlikte şunu söyleyebiliriz ki Kuran yazımındaki kelime seçimi "söyleşme" eylemini izah ederken Tur'daki "ağaçtan" konuşan Allah ile Yusuf'un kardeşi/kardeşleri arasında somut bir ilişki kurmaktadır.

Ağaç Allah'ın "söyleşmesi" = Yusuf'un kardeşinin/kardeşlerinin "söyleşmesi" = نَجِيًّا

Bu konulara ilişkin Eski Ahit'teki anlatımlara bakalım.

Önceki başlıklarımda sürekli dile getirdiğim gibi Musa'nın Tur'da konuştuğu Allah aslında Tanrıça Asherah'tır. Tanrıça Asherah'ın sembolü "ağaçtır" ve Tur'da konuşan Allah da "ağaçtan" seslenmiştir. Eski Ahit'te ise Musa alevler içerisinde gördüğü "çalının" yanına varınca Rab çalının içinden onunla konuşmaya başlar ve sonrasında aralarında şu konuşma geçer:

Musa şöyle karşılık verdi: “İsrailliler'e gidip, 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, 'Adı nedir?' diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?”

Tanrı, “Ben Ben'im” dedi, “İsrailliler'e de ki: 'Beni size Ben Ben'im diyen gönderdi.' (Mısır'dan Çıkış -3 (13-14))


Tanrının tuhaf bir şekilde verdiği "Ben size Ben Ben'im" cevabının İbranicesi şöyle;

אֶהְיֶה אֲשֶׁר אֶהְיֶה, ehyeh ašer ehyeh (I Am that I Am)

http://biblehub.com/text/exodus/3-14.htm

İngilizce çevirideki "that" kelimesine denk gelen İbranice "aser" kelimesine özellikle dikkat:

Ašer : אֲשֶׁר

Tanrının kendisini tarif ederken verdiği cevabışu şekilde söylemek de mümkün; "Ben aser Ben"

Eski Ahit'te geçen bu ifadenin Yusuf'un kardeşleriyle bir ilişkisi bulunuyor. Eski Ahit'te Yusuf'un kardeşlerinden birisin adı da Aser (Asher). Asher kelimesinin kökeni konusunda çoğu bilim adamı bu kelime ile Tanrıça Asherah arasında ilişki kurmaktadır. (http://en.wikipedia.org/wiki/Asher)

Eski Ahit'te Yusuf'un kardeşi olarak geçen Asher anlatımlarından birisi şu şekilde:

(Yakup'un eşi) Lea, “Mutluyum!” dedi, “Kadınlar bana 'mutlu' diyecek.” Ve çocuğa Aşer adını verdi. (Yaratılış -30 (13))

Asher : אָשֵֽׁר׃

http://biblehub.com/text/genesis/30-13.htm

Eski Ahit'te Musa'ya yanan çalıdan (Kuran'da ise daha açık bir ifadeyle "ağaçtan") seslenen ve "Ben aser Ben" diyen Tanrının kendini adlandırırken kullanmış olduğu kelime Yusuf'un kardeşlerinden birisinin adı olarak geçiyor, iki kelime arasındaki tek fark bir noktalama işareti; Yusuf'un kardeşinin adının başında iki nokta var.

Kısacası Kuran'da ("söyleşme" işini yapmak açısından) Tur'daki Allah ile Yusuf'un kardeşi/kardeşleri arasında bulunan ilişki Tevrat'ta "Aser" kelimesi üzerinden söz konusudur. Bu ilişki yapılan eylem (söyleşmek) ile o eylemi yapan (Aser) kişiler açısından bir ortaklığa işaret etmektedir.

Asher's motivation is described, by classical rabbinical sources, as being entirely innocent of evil intent, and always in search of harmony between his brothers.

http://en.wikipedia.org/wiki/Asher

Yusuf'un kardeşi olan Asher, Rabbani (Haham) kaynaklarında diğer kardeşleri ile uyumlu geçinmeye çalışan masum birisi olarak tarif edilmektedir. Asher'e atfedilen bu masumluk yakıştırması Kuran'daki Yusuf Suresi'nin 80. ayetinde konuşan kardeşin tutumuyla paralel gözükmekte. Yusuf Suresi'nin 80. ayetinde konuşan Yusuf'un kardeşi daha önce Yusuf'a karşı yapılan davranışın yanlışlığından bahsettikten sonra "Allah hüküm verenlerin en hayırlısıdır.” demektedir.

Böylelikle şunu anlamış oluyoruz; Kuran'ı yazanlar Yusuf'un kardeşinin (Asher'in) veya kardeşlerinin davranışını boşuna Tur'daki "ağaç" Allah'ın davranışı olarak anmamışlardı, aynı kelime seçiminin kaynağı Eski Ahit'ten geliyordu.

Kuran ve Eski Ahit gibi metinlerdeki ortak kelime kullanımlarının altında yatan antik dini metinlerde sonradan yok sayılmaya çalışılan tanrıça anlatımlarıydı, "Baba Tanrı" inancına doğru evrilen tek tanrı inancı "Ana Tanrıça"yı metinlerden kelime oyunları yaparak, aynı köklerden farklı anlamlar türeterek, noktalama işaretleri ekleyerek silmeye çalışmıştı. Her ne kadar bu tanrıça inanışları bu metinlerden silinmeye çalışılmış olsa da bunu bütün kelimeler üzerinden sağlayabilmek mümkün olmadığı için de geriye birer ipucu olarak bu tür ortak kelime kullanımları kalmıştı.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla