Tekil Mesaj gösterimi
  #20  
Alt 23-06-2016, 01:48
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

Kurdistannn´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Dialectics, ben de söylemek istediklerini kendi konsepti içinde anlıyorum ama en başından beri özgür irade ile ilişkisini anlamadım.
Pekâla, daha net ifade etmeye çalışacağım.

Ne demiş sn. Spartacus:

Spartacus Diyor ki
  • Zihin -> Organizmanın, bilgi süreçlerinin tümünü kapsayan faaliyet.
  • İrade -> Karar mekanizması -> Hareket zemininde anlam kazanır.
  • Özgürlük -> Seçeneklerden mahrum kılınmamışlık -> tercih ve seçim hakkı...
İrade, karar mekanizmasıdır demiş. Karar vermek nasıl bir faaliyettir? Bir problem vardır ve bir çözüm gerektirmektedir. Alternatif çözümler hakkında bilgi toplarsın, belli kriterlere göre bu çözümleri değerlendirirsin ve de kriterlerin açısından en optimum olan seçeneği seçersin. Yani Spartacus'ün yukarıda belirttiği üzere bu yapılan "karar verme" eylemi bir çeşit bilgi süreci olduğundan dolayı zihinsel bir faaliyettir. Demek ki toparlarsak ne sonuç çıkıyor, bu zihinsel faaliyet bir mekanizmaya tabii imiş.

Özgürlük neymiş peki? "Tercih ve seçim hakkıdır" demiş Spartacus. Yani olası bir takım seçeneklerin mevcut olması ve bu seçeneklerden birini seçebilme ya da başka bir ifadeyle bu seçeneklerden birine karar verebilme hakkına sahip olma. Ancak yukarıda ne sonuca varmıştık? Karar verme dahi bir mekanizmaya tabii. Mekanizma nedir peki?
Belli bir sonuca ulaşmak için karmaşık bir biçimde düzenlenmiş organ veya parçalar birleşimi, sistem, düzenek
İrade ve özgürlük kavramlarını bir mekanizma ile ilişkilendirip, her şeyin etki-tepki, neden-sonuç, ortam, koşul, e görelilik zemininde olduğunu iddia edip sonra da "özgür irade vardır" demesi Spartacus'ün bence hedef saptırmadır. "Özgür" ve "irade" kavramlarını sözlük anlamlarının dışında bir tanıma maruz bırakıp, kendi lugatındaki bu tanımdan hareketle özgür irade vardır demesi genel bir iddia olamaz. İnsanlar burada özgür iradeden bahsederken, kendilerinin bir mekanizmanın gerektirdiği davranışı sergilemek zorunda olmasından (neticede o karar verme mekanizması tek bir çıktı üretmiyor mu?) bahsetmiyorlar.
Benim en baştan beri iddiam nedir? Beyin bu karar verme mekanizmasında arkadan gelen yarışçıdır. Beynin kararı "ben verdim" ifadesi bir yanılsamadır, simülasyondur. Karar veren birtakım mekanizmalar vardır ki Spartacus de işte buna mutabık. Dolayısıyla madem "ben verdim kararı" yargısı bir yanılsama ve madem kararlar bir mekanizmaya tabii olarak veriliyor öyleyse özgür irade yoktur.

Gelelim şu "alâka" hususuna... Madem özgür irade yoktur ve söz konusu olan belli kurallara göre işleyen mekanizmalardır öyleyse deneyimlerin farklılığı da söz konusu değildir. Çünkü aynı tip mekanizmalar aynı tip deneyim algılarını yaratır. Dolayısıyla sen de ben de kırmızıyı aynı şekilde deneyimliyoruzdur.

Son olarak da şu mikrobiyal, bakteriyel zeka konusuna değineyim. İddia şuydu, tek hücreli en ilkel canlılar dahi bir araya geldiğinde karar verme, seçme, ayırma gibi zekâ gerektiren davranışlar sergileyebiliyor. Karar verme eylemi için bilgi süreci demiştik, Spartacus de bilgi süreçlerinin yorumlanması faaliyeti zihindir demişti. Yani buradan ne sonuç çıkar: hücreler organize bir şekilde bir araya geldiklerinde zihinsel faaliyetler gerçekleştirebilmektedirler (örnek: karar verme) Ancak bu noktada Spartacus'ün bana en baştan beri yönelttiği suçlama ne? Hücrelerin zihinsel süreçler gerçekleştirebildiklerini ima ettiğim zaman güya RUH yapıyordur bunu demek istiyormuşum. Kendisi yukarıda da gösterdiğim şekilde zihinsel süreçleri, mekanizma kavramı ile ilişkilendirebiliyorken benim neden aynı yorumu getiremediğimi düşünüyor anlamış değilim... Zihinsel süreçler de kurallara tabi mekanizmaların parçasıdır.


Umarım şu an anlaşılıyorumdur....

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla