Tekil Mesaj gösterimi
  #26  
Alt 07-05-2018, 15:55
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.067
Standart ÖZGÜR VAROLUŞLAR VE ÖZGÜRLER BİLDİRGESİ /MANİFESTOSU -edim1

"TANRISIZLIK VE BAŞSIZLIK BİLDİRGESİ"


ONTOLOJİK BAŞSIZLIK İLKESİ
ONTOLOJİK BAĞIMSIZLIK BİLDİRGESİ

Giriş ve başlangıç için "Ontoloji" kavramı hakkında açıklama;

Aşağıdaki metinlerde ki "Ontoloji" kavramı , yaşam bilim, olumbilim-olmabilimi ve varlıksal/varoluşsal ilgi ,araştırma-keşif ve duyarlılık bilimi vb. anlamlarında içerilmiştir

Genişte ise,

Ontoloji kavramı; varsa, yaşamın amacının/ereğinin/gereğinin/nedenliğinin araştırılması ve sorgulanması ve bunlar yoksa yaşam denilenin nereye nasıl temelleneceği ve yaşam ve olma/olum denilenin daha objektif incelenmesi ve çözümlenmesi; neden, neye dayanarak (ne ve kim için neden ) yaşandığının araştırması ve oluşun/varoluşun/olanın hangi temel ilkeye ve ilkelere ya da yasalara indirgenerek ve çözümlenerek araştırılabileceği ve anlaşılabileceği yani özünde tüm kişinin ve tüm olanın varoluşsal sorununun incelenmesi-tanınması ve bunun olası çözümü ve çözümleri ve eğer gerçekten neden ve kökenler yoksa da ve asılsızsak ne yapacağız onu sormak soruşturmak ve eğer neden ve kökenimiz de yoksa bu nedensiz ve kökensizliğin açıklanışı ve biz-birlikte kavranışı ve bizbizleğin varoluşsal tümseğinde ve patikasında nereye nasıl yürüneceği sorununa birlikte yanıt verme buluşması için tasaralanmıştır/içerilmiştir…

-Denemesel Taslaklardır- Katkı Beklemektedir---

Özgür Varoluşlar Bildirgesi –Manifestosal- Başlangıç –deneme

Özgür katkı beklemektedir.

Olum, oluşum ve yapılanma/yapım aşamasındadır. –sürecek-denenecek-ve bir daha denenecek-

TASLAK 1 –ÖZGÜN –deneme 1 /Kazan Kaynatma

--

ÖZGÜR VAROLUŞLAR VE VAROLUŞUN TANRISIZLIĞI, BAŞSIZZLIĞI BİLDİRGESİ ya da PROBLEMATİĞİ

ÖZGÜRLER BİLDİRGESİ


Girişgah/Girizgahsı

Ben özgürüm… Varlığımı tanrıdan almadım..
Bana tanrıya inanmıyor diyen yalçın kaya, sana sesleniyoruz ben/biz özgürüz
Seslerim sana çarptığında Tanrıdan büyük çarpmasını umardım!
Tanrıdan büyük sesler ve mucizeler yapmaya karar verdiğimde ve kişisel tanrımı öldürdüğümde/yıktığımda sana da ulaşacağıma söz ve yeminler doluştum çünkü
Tanrının sana seslenemediği ve ulaşamadığı yerlerde sana seslenen ve seslenenebilen benim/bendim…

--

Ontolojik hakikatlar (varlıksal ve varoluşsal gerçekler) tanrıyla uyuşmuyor. Bizden önce de düşünmüş düşünür insan varlıkları gibi biz de bunu düşündük ve bu uyumsuzluğu gördük. Aklımız ve erdemimiz neticesinde bu sonucu tekrar sınadık ve doğruladık…

Varlık bir köken/neden belirtemiyor

Ve bu bağlamlara (başlama olma, köken, neden ve tanrı gibi bağlamlara) indirgenip çözülüp hapsedilemiyor.
Olmamış varolmamış (hep var) varlık diyoruz..

Varlıktan olma durumu (ya da olmanın olmaya başlangıcı ve başlaması durumu sentezi) elde edilemiyor

Neden tanrı yoktur? Ve var olamaz!

Var kavramının hiç olmadığı (yani varın/onun yok olduğu mutlak) bir zemine çekilememesi yani varın hiç olmadığı salt mutlak yokluk (varsızca bir mutlak yokluk) tahayyülsüzlüğü ve varın bu bağlama indirgenip çözümlenememesi (ki bu varın üretilmediği ,öncesizliği yapılamayacağı ve başlamadığı ve zamanda başlamadığı anlamına ve sonuçlarına gelir) mantık ve bilimsel-akıl ışığında varlıkta gerçek bir tanrı varlığı/varlıksallığı olamayacağının en nitelikli ,en keskin ontolojik kavramsal delili ve yansımalarından biridir..

Bunu anlamıyoruz diyebilirsiniz. O halde bize güvenin şimdilik… Gök-kültlerine değil! İnsan onuru adına yazılan ve kaleme alınan bu satırları bir izleyin/kovalayın…

Var kavramının yok kavramına indirgenip çözümlenememesi ve var ve yok kardeşliğinin/kavramlarının birbirini belirtmesi

Var ve yok kavram karşıtlığı ve bunun kafakarşıklığı.


Var ve yok tıpkı uzun ve kısa gibi (orada ve burada olma gibi, öyle değil böyle olma gibi) birbirini gösteren ve belirten, birbirine sıkıca bağlı nitelemeler ve karşıtlıklardır. Biri olmadan diğeri de varolamaz. Ve bir şey orada değilse burada ve o biçimde değilse bu biçimde mutlaka vardır. Var ve yok bir gözlemci işaretlemesidir ve uzay zamanda hareket ve değişimi işaretler..

Varlık bir nedene dayandırılamıyor ve indirgenemiyor..

Varlık bir başlangıca indirgenemiyor

Tüm bu çıkmazları birleştirdiğimiz de tüm bu çıkmazların ve açmazların adı ise Tanrı diye sıvanarak geçiştiriliyor.

Ben biz seni geçiştirmeyeceğiz ve adam/adem insan-varlık yerine koyup alacağız ya da geçiştirmeyi de istemiyoruz, düşünmüyoruz. Bu yüzden doğru bildiklerimiz sözediyor olacağız. Eğer buna sıcak bakmıyor ya da bunları henüz kavramak ve anlamak istemiyorsan şimdilik kendin gibilere koş ve bizi yalnız ve rahat bırak bildiklerimiz ve olduklarımızla istersen. .kendi işine karış ve dön…

Bizler tanrının olmadığını düşünüyoruz. Bakın düşünüyoruz diyoruz. aksi değil. inanç hiç değil

Tanrı bir inanç çukurcağı değildir. Bilgi, biliş, algı onun tersini söylüyor olacaktır.

İnanç demek olan ise ancak; bilgi ile yüzlşememek ve kendi varlığından/varoluşundan kaçmak, sızmak, sığınmak, kapanmak ve uyku denenler olacaktır..

Neden öyle düşündüğümüzü bir çok yolla size anlatmaya çalışacağız

Geliştirme deneme adımı- önadımı, önadımlayışlar

Varoluşta bir baş varlık var mı?

Varoluşta bir ilk ve baş yaratan (varlık) var mı?
Yaratanlar-başı ve olanlarbaşı, olmakta olanlar başı olan bir var var mı? Ve varlar başı var mı?
Başvar ve başvarlık, başvarlıklarbaşı da var mı?
Varoluşun ilk ve baş zamanları ve yerleri var mı?

Zamansızlığı ve oluşsuzluğu hiç kesintiye uğratmadan ve başlatmadan varlığa bir baş-varın ve başvalrıkın nasıl konumlanabileceğini düşünmenizi istiyoruz
Sana başka anlatma yolum var mı?

Eğer varoluşu hiç başlatmazsan bunu bir başvarlık başlatabilir mi?
Eğer zamanı hiç başlatmazsan bunu bir başvarlık başlatabilir mi?

Ontolojinin çözümlemesi budur. Tanrı adına vereceği adlar ve yakın karşılıklar bunlardır. İlk yer kişisi ve ilk zaman varlığı kisisi ve ilk akıl. Boşlukların ilk aklı ve hareketin ve varlıkların/oluşun ilk oldurucusu. Başvarlık varı
İlk döndüren, ilk yapan, bir şeyleri ilk yapan, kımıldatan varlık adları tanrıdır….ilk ve baş adları tanrı ile bileştirilir..

Ve varlıkta ilk ve baş yoksunluğu bulunduğunda ve kavrandığında bu adlar da birden söner/yiter..

Bir tanrı varsa bunu İnsanın tanrıyı bilip bilemeyeceği ya da bilme ediminin ne olacağına ilişkin karmaşalar vardır
Ve genel olarak denmektedir ki bu bilinemez, kavranamaz aslında sadece akıl ,duyu,sezgi yoluyla sınırlı kavranır ve tecrübe edilir.
Bilim kalıplarında da bir ispat sunulamaz.
Bunlar kapana kısılmış iradeleri simgeliyor. Ve ipotek-tutu altına alınmış zihinleri..

Ve zaten bütün bilgi ve araştırma yolları bunu yani Tanrı fikrini sorgulamaya ve tersini özütlemeye/senteze dahi daha girişmeden tıkanmış ve kapatılmış bu durumda, akıl kilitlenmiştir. Akıl ipotek tutu altındadır. Zihin körleştirilmiştir ve gerçeklere bakışsızdır/edimsizdir.. Tanrı bir çıkmaz ilan edilmiştir. Bu ifadeler altında ise en son ve uç sığınak ise ne yazık ki Deizm olacaktır ya da git Panteist bir tanrıya inan, Yine de yok demecilik yeğ tutulacaktır. Ya da ben bilmiyorum de ve karışma buna toplumun gibi yap. Biliyormuş ilan et kendini..

Yani tanrı fikri bir bilinemez bulunamaz ve incelenemez bir tıkanma hem de bir açmaz çıkmaz ve neredeyse hiç ve asla çözülemeyecek bir denklem haline sokulur

İşin aslı bu yukarıdaki yargıların hepsi akıl eşliğinde birer çöplüktür işe yaramazdır

Tanrı yine varlığın ve varolanın içkin hedefi-zaferi gibi sunuluyorken ,varolan var içindeki bir varlık varlıkbaşı ve kurucusu ilan ediliyorken ve zaten varolanı onun içinden kendi yaratmış bir baş var varlık üretilmektedir...

İşin aslı tanrı ne zaman yok'u ya da kendini yaratabilirse o zaman tanrı olur. Ya da yoktan kendini ve varlığı türetir getirirse tanrı olabilirdi.
Yani esasen tanrı demek kendi ontolojisine sahip olmak, ontolojisini kendi yaratmış ve kendi ontolojisine ve yokluğuna da eşit olmak demektir…
Bir şey kendini yoktan yaratabildiği zaman tanrı olabilir sanırım
Bunları düşünebilirsiniz. Zaten ortadaki bir var ve onun içidneki devimleyici olarak tanıtılan tanımlanan ve tanıtlanan tanrı sorunsalı

Tanrı denilen Kendinden önceyi, kendi varlığını ya da kendini kuşatanı ve kendi olma durumunu vareden olamayacaktır. Tanrı kendi varlığını kuşanamaz ya da kuşatamaz. Boşluklarda bulmuştur kendini ve var içinde var yaparak ve varın içine var katarak kendini Tanrı ilan etmiştir…

Akıl ve düşüncenin küçümsendiğini gördük. Erdemin ve bilmenin küçümsendiğine tanık olduk. Bilginin de küçümsenişi ve istenmeyişini görüyoruz bizler.. .Biilgiden ve gerçek öğrenmeden korkulduğunu hatta kaçıldığını üzülerek görüyoruz. Gerçeklerle yüzleşmek ve yüzleştirilmek noktasına gelince kıvırgan kanılar dolanıyor ortalıkta…

Olan bir var ya da olan bir kendilik durumu içinden tanrı yaratıyor
Yan tanrıyı önceleyen bir var tabanı var. ve tanrı var tabanı yoklukla ilişkilendirilmeksizin kuruluyor
Bu bağlam tüm varlık kendidir, öylecedir sebepsizdir ve kendi bağlamı ve devimi ile vardır ifadesiyle tanrısızca bir beriye de çekilebilirdi…

Bunlar kavranamaz diyorsunuz
Tanrı'yı kavramak ve bildirmek denilen bir kere ontolojik olarak varlık kavramaya-kavramına ve anlamına gidiyor
Tanrı bilinebiliyorsa her şey bildirlebilir ve bilineebilir. İşin aslı hiç bir şey ve hiç bir açıklama Tanrıdan daha kompleks değildir.
Tanı kavramı ontolojik olarak varlık kavramının kendinde ve bütününe işaret ve isebet ediyor olacaktır.…

Tanrıya atfedilen oluşsuzluk, başlamama ve yapılmama durumlarının varlıka geri teslim edilmesi, ve sahipsizliğine-nednesizliğine geri iadesi gerekiyor sadece
Varlık adı Tanrı adında gövde buluyor

Bunlar ne saçmalıklar diyorsunuz
Duyuyoruz
Dalga geçeceğinizi biliyorum
Dalga geçer gibi muhtemelen okuyarak boşvereceğinizi
Bu adam/lar ne diyor ki ne bilebilir ki ne kavrıyorsunuz ki!
Felsefe ve düşünmek boş iştir
Bu adam bir şey çözemez düşünerek bunları bilemez ve bilinemez ve bunlar kavranamaz..

Yukarıdakilerin hepsi koca koca yalanlardır ve zihinsel kafeslerinizdir..
Engellerdir
Yıllardır öğrendiklerimiz bize bunu anlatıyor

Öncelikle İlk ve baş dediğimiz kavramlar örneğin bir dairede bulunamaz
Bu nasıl olabilir diyebilirsiniz
Bana bir daire üzerinde ilk ve baş gösterin
Bunu okuyan herkesten bir kez olsun varoluşun bir daire gibi sonsuz-başsız ve ilk öncesiz olduğunu/olacağını ve onun içinde kendinden bir işler güçlerin zaten var olduğunu düşünmesini isteyeceğim

Sen inanmıyorsun bu senin sorunun cümlesini net olarak reddediyorum
Bunun yerine sen bilmiyorsun bilmek istemeyen sensin ve bu da benim sorunum değil ifadesini koyacağız
Bana sen inanmıyorsun cümlesini verene ben sen henüz bilmiyorsun karşılığını veriyor olacağım

Biz buna bir inanç sorumu olarak ele almadık
Biz tanrıyı bir bilme, bilgi sorunu olarak ele aldık ve görüyoruz
Bu yüzden bu senin sorunun düşüncen ve inancın deme bana artık
Bu ortak varoluşsal bir sorun..

İnancına ve inanca saygı ifadesi bilgisizliğe ve karanlığa bir göz yumma öneriyor...

Tanrı bilgibilimsel varlıksal ya da yaşambilimsel bir sorundur
Tanrının bir inanış sorunu addedilmesini reddediyoruz
Tanrı bir biliş bilgi problematiğidir

Ve doğru düşünme , mantık yöntemleri ile yani akıl-mantık ve felsefe ilkeleri ile bu konu çözümlenmelidir

Gençler geliyorlar diyorlar ki felsefe zaten anlaşılmaz. Felsefe mi aman aman. Bilim zaten ispat yapamaz Bense zaten bilemem ve Tanrı bir bulmacadır. Gel de çık işin içinden çıkabiliyorsan.?!? Neden kendinizi ispat yükümlülüğüne sokuyorsunuz? Neden bir şeyleri ispat etmeniz gerekeceğine inandırılıyorsunuz? Neden bunlara izin ve geçit veriyorsunuz? Bu kapana hapsediyor ve buna izin veriyorsunuz?

İkna ve kanıt paradoksları kişisel kanınızı aşıyor mu? İspat olunması ve olması gerekeceğini kim söylüyor neden? Ve neye dayanarak bunu yapıyor?

Tanrı ya da Rab ya da Efendi denilen tıpkı bir hayvan varlığının örneğin kedi köpeğin insanı belirtmesi ve işaretlemesi gibi bir şey olabilir
Antik gizemler çözülebilir
Varlıkta insanüstü uygar varlıklar olabilir

Belki de kişisel tanrı, bütüncül varlıksal tanrı ayrımına gidilmelidir…

İki tür tanrıyı kısmen uyarlıyoruz. Bir tanesi Spinozacı ya da Pantesit bir tüm doğa Tanrı anlayışı. Ve bu tanrı oldukça bütüncül bir varlık.. Bir diğeri de bu Rab dediğimiz. Bu bir hayvan,evlat ve köle sahibi ve efendisi gibi duruyor. Kişisel Tanrı diyeceğimiz bu.

Bunun Rab olanına kişisel diğerine bütüncül bir Tanrı diyebilirdik

Ve şimdi bu Rab dediğimizle büyükçe işimiz olacak. İnsanlığı karartıp uyuşturuyorsunuz-karanlıklaştırıp bilgisizleştiriyorsunuz-dinlemiyorsunuz. Çürüyoruz bizler. Varolmak, koşmak ve özgürce deneyimlemek istiyoruz ve iliklerinizi sızlatacağız.

Düşünce ve kalem özgürlüğü ver bana. Yasal koruma ver. Tıpkı eskinin diğer Ozanları gibi ve tıpkı Batının sakladığı Batıya sığınmış bir dil ve ağız gibi burda ülkemde saygı ver duy da yazayım yazalım lan!

can saygısı sağla ,kalemimin akışını ve sana sataşışını o zaman gör!

Batı Cehildir diyorsunuz. Burda kim nasıl yazsın lan! çok bilse ne olur! Devriye devriye peşinde nöbetteler her ağzın ve sözün ve dilin burda
bilse-fışkırsa taşsa ne olur burda insan..

Devriyeyi devriye de bu iklimde sürgünden başka ceza olmayacağını, can garantisi ver-sağla. Kalemimden çıkan her tona katlan ve dediklerimi söylememi garanti et sonra izle akışı takışı sana
Sen kalem mi kelam mı görmek istiyon? sen söz mü? hürriyet garantisi ve kalemden çıkana kalemle karşılık ver kes ve ceza kıstası-hürriyet kısıtlamama yoldaşlığı sun sağla izle Doğunu ve buranın bilge ve yarenlerini/yoldaşlarını...

Yazamıyom ulan yazamıyom! yazamıyoz bağırsız yazamıyoz da ondan suskunuz
Her ağzını yüreğini açanda ve kuşanan da can telaşı
suskun bilgeler ve uyuyuklar toprağı ondan bura. ondan bura suskun..
Kant mış-Hegel miş ve Hegel ve Kant sallayıp doğrucakları büyütecekler i görmüyor musun?

Kaleme son ve en büyük cezanın sürgün olduğunda bu toprakta olacakları izle
Bu toprağın yetiştireceklerini

Tanrı olduğunu düşündüğü söylenen bir çok ünlü düşünür Rab gibi bir Tanrıdan sözetmiyor.

Çocuklar diyor ki o da ve bu da inanıyormuş. Hangisi kişisel bir Tanrıya inanıyor. Felsefe ve bilim/bilinç-düşünce tarihinde sayılan hangi insan adamı ve evlası RAB sı bir tanrıyı onaylamıştır…
bu topraklara yakışıyor mu? Anadolu mirasına ve bilgisine kültüne de yakışıyor mu bu!

Arkadaşlar bu metin edebi bilimsel düşünsel ve filozofik herhangi gelişimi olan kişiden herhangi düzenleme desteği beklemektedir, istemektedir ve açıktır…

Ontolojinin yani kişi ve varlık yaşamının yine kendine yani "varlık kendi varlık" ve "kendinden varlık" anlayışına indirgenmesi ve bunu işaret etmesi, Ontoljinin başka bir varlığa indirgenmemesi ve kendi dışında bir ben belirtmemesi bizim en büyük en asıl delilimizdir-göstereceğimizdir.. benbenimcilik.benbencilik...

Yani kendini bilmek denilen en büyük delilimizdir…

Gerçeklerle yürüyorum ve Tanrıdan büyük bir gerçeği bildiriyorum. Ben benim. -adım- -ve idealim-.

Başkasından ödünç almadım ben varlığımı… tanrıdan .. RAB tanımıyoruz… Kendine Rab adı takanlar ve taktıranlar ve onlara birilerine Rab adı verenler ve özgür varlığı, özgür bilişimi bilgiyi reddedenler bir kendilerine gelmeli…

Onlara haddini burdan bildireceğim... Gel de sustur... Gel de sustur ve bin uydurtu'yu gör sonra arkamda ne varmış-bakarsın öğrenirsin hem... sen mi varsın ben mi varım....

Başkasından ötürü varlık duymuyorum. Kendimi yaşıyorum ve kendimi yaşıyorum. Kendim için yaşıyorum. Özgürlüğe ve özgürlüğüme bağlıyım ve ilişkim ilişiğim bir tanrıya değil. Ve tanrı ve RAB denilenlerin –sözde- nedensizliğine ben ve sen de bağlı ve ilişiğim bunu farkettim.

Göktekiler iyiyse ,adamsa-Tanrıysa ya kendilerine gelsinler ya bana… da Adam olsunlar/varlık olsunlar.. Benden özgün/içke varlık duyuş duyuyorlarsa bilgi bilim,biliş biliyorlarsa gelsinler söylesinler ve öğretsinler de…

Alternatif-sel

Ben özgürüm… (Tanrısızlığımı başsızlığımı ve kendime hükümetimi ve yeterliğimi ve doğadan ödünç –doğa içrek- benliğimi ve varlığımı ilan ediyorum)

Tanrıdan büyük ya da tam Tanrı kadar adımı ve benliğimi/özgürlüğümü ilan ediyorum ve duyuruyorum….biliyorum…./bildiriyorum....buluşuyoruz ve oluyoruz yapıyoruz....

-En az beş forumda yayınlancak.. ve geşiştirile geliştirile...

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla