[LEVH]

Eveet sevgili ben'leer. Ben, ben ve diğer ben. Nasılsın iyi miyimiz? Ben iyiyim. İnşiben, inşisen, inşio, inşievren, inşilusifer, inşisimülasyon, inşizombiler, inşidüşmüşmelekler, inşiGod, inşiyahoo, inşeAllah, iyisinizdir. Bakın kimseyi dışarıda bırakmadım. Ondan sonra "sön bözöm dinümüze halel getürüyon" deyip kimse zırvalamasın, herkesin inancını şey ettim, ediyorum, edeceğim. Ehehe.

Şimdi bu başlıkta, biyolojinin gizemini çözmeye çalışacağız. Kim? Ben, sen, o, biz siz, yani özetle, ben, ben ve benler. Hep beraber bunu yapacağız. Önce, neden bu konuya ayıktım, nasıl ayıktım, burada kısaca özetlemek istiyorum.

Bizim burda kadın olduğu iddiasında olan ama benim gözümde insandan başka her şeyi ifade eden dallamanın biri, bana frekans dinletip duruyordu. Bu da benim modumu düşürüyordu. Tabi ben bu olayı bilmediğim için, neden git geller yaşadığımı çözememiştim. Çünkü ben onu müzik dinliyor zannediyordum. "İş yerinde müzik mi olur kardeşim, kapatsana şunu" dediğim zaman "bu müzik değil, frekans" deyince ben ondan sonra ayıktım. Aslında tam o anda ayıkmadım, zaten frekansa benzetmiştim ama olayı anlamamıştım. Hani, 5G filan olayı var ya, öyle bir numara olduğunu düşünmüştüm önceden.

Sonra konuyu araştırdım. Bakın neler buldum.

İnsan vücudunun bir frekansı varmış. Yani biz de atomlardan oluşuyoruz ve o da elektronların dönüşü filan ya. İşte bu aslında bir frekansımız olduğunu gösteriyor. Bunu da, ABD'de Dr. Bruce Tainio ismindeki adamın birisi ölçmüş, 60-68 mhz arasında frekansımız varmış. Normalde böyle yani. Ama insan hasta olunca frekansı 58mhz oluyor, kanser olunca 40 mhz, ölüm döşeğinde 25 mhz frekans oluyor.

Sonra bunu yapan vatandaşlar acaba yediğimiz içtiğimiz şeyler, dinlediğimiz şeyler, hissettiğimiz farklı duygular, kısaca etrafımızda olan olaylar ve bizi etkileyen maddi durumlar frekansımızı etkiliyor mu diye onu da araştırmışlar. Ve görmüşler ki her yediğin, her içtiğin, her hissettiğin senin frekansını etkiliyor. Aklımda şu kadarı kaldı ki en yüksek frekansı olan bitki gül bitkisi. Akşam gaza geldim, mahalledeki bütün gülleri kesip eve getirecektim, sonra etraftakiler işin yasal boyutundan filan söz edip beni vaz geçirdi. Neyse. Aslında genel olarak güzel kokulu çiçeklerin frekansı yüksek. Bu da onları koklayınca neden hoşumuza gittiğini açıklıyor. Onu kokladığında frekansın yükseliyor ve fizyolojik olarak bir üst frekansa geçtiğin için vücudun tepki vererek bu durumdan hoşlandığın mesajını beynine iletiyor. Mesela sevgi de, frekansı yükseltiyor. Kavga etmek, birinden nefret etmek, üzülmek, korku, filan, bunlar frekansı düşüren şeyler. Yoga da frekansı yükseltiyor diyorlar ama bana saçma geldi biraz.

Ben pratik bazı örnekler böyle kendi kendime ürettim. Şimdi somurtgan insanların olduğu bir ortama girdiniz diyelim ki, 50 kişi filan. İçlerinde de üç beş tane güzel kız var. Ama sen de neşeli, eğlenceli, pozitif birisin diyelim ki. O kızlardan böyle aslında iç enerjisi en yüksek olan, en pozitif olan hangisiyse, sana karşı yakınlık hissedecektir. Tersini düşün, mesela herkes ortamda neşeli ama sen somurtgansın, orda hiç kimse senle ilgilenmez, ama ordaki birisinin morali ya da modu ya da frekansı bir nedenle düşükse, kendini sana yakın hissedecektir ve muhtemelen seninle konuşacaktır. Yani mesele frekans. Bu konuya daha sonra döneceğiz, işaret koyuyorum buraya. [ * işaret * ]

Ben bu ölçümleri çok da güvenilir bulmadım. Çünkü eğer bu frekans ölçümü bilimsel bir yöntemle yapılmışsa, o zaman bu ölçümün tekrar edilebilir, konunun ilgilileri tarafından anlaşılır, ayrıca teorik izahının olması lazım. Teorik izahı var, onu anladık zaten, her şeyin bir frekansı var, o halde insanın da bir frekansı var. Bunda problem yok. Ama araştırdığım zaman "nasıl yaptı" sorusunun yanıtı yok.

Bir de mesela youtube'da "frekansınızı yükseltin" konulu videolar / müzikler var. Bunlar genelde yüksek frekansa sahip oldukları iddiasındaki rahatlatıcı müziklerdir. Peki bunların gerçek frekansı orada yazan frekanslar mı? Ben mesela bunların bazısını dinlerken olumlu etkileniyorum, oysa bazıları hiç etki etmiyor. Dinlediğim bir youtuber bunların çoğunun sahte olduğunu söylemişti.

Bir iddia 432 mhz müziğin insanı kontrol altına aldığı şeklindeyken bir diğer iddia doğadaki la sesinin 432 olması nedeniyle bu frekansın insan için daha uygun olduğu şeklinde. Kafa karıştırıcı bir durum tabi. Yine de geniş bir araştırma sahası sunuyor. Gelin bu denize hep beraber dalalım, sevgili ben'ler.

Müziğin frekansını, nesnelerin, bitkilerin frekansını, ayrıca kendi frekansımızı nasıl ölçeceğiz? Bunu yapamazsak o zaman frekans yükseltme denemelerinin işe yarayıp yaramadığını bilemeyiz. Ayrıca frekans yükseltmenin iyi bir şey olduğunu da nereden çıkarıyorlar bilmiyorum, onu da test etmek lazım. Bunun bir algoritması, programı filan yok mu? Bir bakıp bilgi verirseniz... Ordan devam edelim.