Tekil Mesaj gösterimi
  #4  
Alt 23-01-2019, 15:58
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

Bilgi, duyular aracılığıyla elde edilen verinin yorumlanmış-işlenmiş halidir. Kısaca bilgi, özne-nesne ilişkisinde elde edilen, temeli etki/tepkiye dayalı tepkinin yorumlanmasıdır, ürünüdür.

Örneğin ses dediğimiz olgu, cisimlerin birbirlerine gösterdiği etki-tepkiyle elde edile titreşimin, yine bir nesne olan kjlak zarına etkimesi ve zarın verdiği tepkiyle elde edilir.

Bu bağlamda, biz gerçekliği, duyu organlarımızla elde ettiğimiz veriyle kavrar, anlamlı hale getirebiliriz.

Gökyüzünde meydana gelen şimşeğin, ışığını görürüz, ışık gözlerimizde etki(tepki) meydana getirir, bir süre sonra ise gökgürültüsünü duyarız...

Buradan ve evvel tecrübe, veri, birikim ve bilgi tabanımızdan şimşek çaktığıı ifade ederiz. Gökgürültüsünün bize geç gelmesi ile şimek oluşumunun gerçekleşmişliği arasında fark var.

Var-yok meselesi çok önemli bir konu değil. Şimdiliğe göre var-yok ifadesinin öznel bir yanı vardır.

Örneğin, bize 100.000 yıl sonra gelen bir ışık kaynağıyla elde ettiğimiz bir yıldız bilgisi, orada o yıldızın olduğu yönünde bilgi edinmemizi sağlar. Alınan verilerin analizi ise, yine elde edilen veri ve kıyaslara dayanır. Emin olup, olmamak öznel olarak değil nesnel olarak ele alınmalıdır. Zira hem verinin yorumu hemde analizi söz konsudur ve bu analiz salt elde edilen verinin niteliği-niceliği değil, bilgi-veri tabanımızla da irdelemeli, kıyaslamalı bir tabanı yansıtır.

Hasılı 100.000 yıl önce orada iken, aslında şimdi orada olmayabilir. Eğer burada konu şimdi olup, olmadığı meselesi ise, 100.000 yıl önce oradalığı ortaya konabilir, bununla birlikte, elde edilen verilere dayalı olarak, elde edilen verinin, ilgili yıldızın ömrünü tamamlayıp, tamamlamadığı konusundaki veri-tabanımız ve bilgiye başvururuz.

Var-yok düzlemi esasında TESPİT ile ilgilidir, tespit temelinde bir sorun olarak ele alınması gerekir ve spekülatif(kurgusal) tabanın ağır bastığı veya sözkonusu hale geldiği durumlarda, ilişkilendirilmiş veri-analiz-kıyas ve öngörüler önemli hale gelir ve burada kesinlik belirtiminin bir önemi olmaz, olmamalı.

Milyarlarca ışık yılı ötede bir gökadanın şimdi var olup, olmadığı bizim için çok da önem arzeden bir konu değildir, olmamalıdır diye düşünüyorum. Dahilinde olduğumuz uzaya dair gözlemler, duyu tabanı ve elde ettiğimiz verilerden yola çıkıyoruz.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla