Tekil Mesaj gösterimi
  #15  
Alt 09-12-2017, 22:00
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

Dün gece metroya binerken makinist treni benim yetişebilmem için durdurdu. Kapanmış kapıları benim için tekrar açtı ve ben de bindim. Makinist bunu neden yapmıştı ki? Neden böyle bir iyilikte bulunmuştu? Metrodaki beş dakikalık yolculuğumda bunu çözümledim.
Bunu yapmıştı çünkü içinde bulunduğu ortamı iyileştirmek kendisine de bir çeşit iyilik kazandırıyordu. İçinde bulunduğumuz en geniş ortam evren. Evrendeki bir şeyi düzeltmek, evrenin içinde bulunan kişiye yani düzeltene de yansıyor. Mesela odamızı toplarız, neden? Çünkü ortamın iyiliği ortamdakine de farklı bir iyilik çeşidi kazandırıyor. Benzer şekilde evrendeki şeyleri toplarız, düzeltiriz. Biz, içinde bulunduğumuz ortamın parçasıyız. Evreni düzeltmek, kendimizin bir parçasını düzeltmek gibi. Burada yapılan iyiliğin, yapan kişiye kazandırdığı iyiliği bir çeşit güç olarak da tanımlayabiliriz.
Düşüncemi doğru ifade edebildim mi bilmiyorum ama bu söylediklerim, etiksel eylemlerin hem gerekçesini hem de amacını açıklıyor. ''İçinde bulunduğumuz ortamı düzeltmek, bizi de düzeltir.'' (düzeltmek yerine iyileştirir veya güçlendirir benzeri bir kelime de kullanılabilir.)

****************

Adalet, intikam ve cehennem etiği üzerine:

Cehennem hiçbir şekilde etik olamaz. İnanmayanların yanması zaten etik değildi ama tecavüzcülerin, katillerin, canilerin yanması da etik değil. Neden etik olmadığını açıklayayım.
Ceza ne için verilir? İntikam ve adalet her zaman etik midir? Dünyadaki hukuk sistemlerinde katiller cezalandırılır. Bu şekilde intikam alınarak adalet sağlanmış olunur. Peki bu cezalandırma sisteminin ne faydası vardır? İşte bunun faydası tam olarak caydırıcılık. Ceza sisteminin işlediğini görenler katil olmaktan vazgeçebilir. Caydırıcılık yoksa cezalandırmanın da bir anlamı kalmazdı. Çünkü kötülüğe karşı başka bir kötülükte bulunmak sadece evrendeki toplam kötülüğü artırır.

O halde cehenneme atılmış olmanın caydırıcılığı var mıdır? Hayır yoktur çünkü cehenneme atıldıktan sonra caydırıcılığın işleyebileceği bir ortam kalmıyor. Birileri cehennemdekileri izleyip kötülük yapmaktan vazgeçemiyor artık. Cehenneme girenler oradan çıktıktan sonra pişman olup kötülük yapmaktan da vazgeçemiyor. Dolayısıyla cehenneme atılma eyleminin hiçbir caydırıcılığı yoktur. Müslümanlar bize cehennemin adaletin bir gereği olduğunu söylerler, hayır cehennem adaletin gerçekleştiği bir yer değil, sadece toplam kötülüğün arttığı bir yerdir. Dolayısıyla cehennem uygulaması etik değildir.

İntikam duygusu için de benzer durum geçerli. İntikam almak, kişisel tatmin dışında ne fayda getirir? Eğer intikamın caydırıcılık yönü yoksa onun da sadece toplam kötülüğü artırmaktan başka bir işlevi kalmaz.

Yapılan kötülükler geçmişte kalmıştır ve intikamla geçmişteki kötülük yok edilemez. Sadece kötülük sayısı artırılır. Cehennem ise her yönüyle zalimcedir, etik dışıdır.

Etik ile ahlak farkı: Ahlak kişiseldir veya kültüreldir. Etik ise nesneldir, fakat mutlak değildir. Neyin etik olduğu kişiden kişiye değişemez, fakat şartlara göre değişebilir.
Alıntı ile Cevapla