[sodomo--]

Emanetler ehline verilmeli.Bırakalımda herkes kendi işini yapsın.Ehil olan din alimleride dini anlatsın.

nedir emanet ? allah aşkına şu Kuran da bahsi geçen ve insana verildiği söylenen emanet'in ne olduğunu bilen bir din alimi varsa çıksın söylesin biz de bilelim.

kimmiş o din ehli ? Süleyman Ateş mi? yoksa Zekeriya Beyaz mı ? veya bilumum ilahiyat hocaları mı ?

Köfteciler köfte yapmayı bırakır, din öğretmeye kalkar,yorum yaparlarsa böyle abidik gubidik sorular çıkar ortaya.

Tabii tabii ne de olsa Allah'a ulaşmak bir ihtisas konusu, ezberleyecen Kuran'ı hetmedecen papağan gibi, Kütüb-i Sitte ve binlerce sayfalık külliyat karıştıracan o da olmadı her ayeti ayrı ayrı düşünecen ne anlama geliyo diye, o da olmadı 19 mucizesi ve bilumum Edip Yüksel ve Çelakıl'ın Kuran mucizeler ile ilgili bilgi sahibi olucan, o da olmadı bütün mezhep imamlarının söylediklerini bilicen, o da olmadı, kelam, tefsir, meal, fıkıh ilimlerinde söz sahibi olucan, o da olmadı deruni bir tasavvuf bilgin olacak, o da olmadı namaz, niyaz, hac, kurban vb. bilumum ibadetini hiç aksatmican ki belki bir ufak şansın olsun Allah ne diyo diye anlamak için ve de sana din alimi demeleri için.


Kısaca cevap verelim:
Hadisi şerifte buyuruldu ki :
din, nasihattir. Din= nasihat


Tasavvuf ehli şöyle demiştir: şeriat, marifet, hakikat.Hakikatede aşkla varılır.
akılda imanı elde etmede bir araçtır.

Buna göre :

formüle edelim; vahy + akıl =Din(nasihat)
Din + marifet=aşk
aşk + fena=hakikat=beka
bırakalımda köfteciler, köfte yoğursun.

Cemal sen köfte yapmaya devam et abicim, vallahi daha kolay anlarsın hadiseyi ve zaten anladında ve artık formülü şöyle tanzim ettin.

ALLAH = AŞK

veya tersten okursak

AŞK=ALLAH

"kimde zerre kadar aşk var ise ÇALAB varlığı ondadır" demiş ya koca Yunus, işte budur hadise.

tabii Yunus bir de şunu demiş ;

Hakk cihana doludur, kimseler Hakk'ı bilmez
Onu sen senden iste, o senden ayrı kalmaz.


gerisi laf-ı güzaf