Konu: 1 MAYIS
Tekil Mesaj gösterimi
  #49  
Alt 01-05-2008, 23:57
imhotep - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
imhotep imhotep isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2007
Mesajlar: 1.257
Standart Re: 1 MAYIS

AKP vahşetinin tanığıyım!

1 Mayıs 2008, yaklaşık altı yıldan bu yana Türkiye’yi yöneten AKP’nin “gerçek” yüzünü, fazla söze gerek bırakmayacak bir şekilde gösterdi. AKP’nin tüm demogojilerine rağmen, bu partinin “hak ve özgürlükler”le, demokrasiyle, insan haklarıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığı görüldü.

1 Mayıs günü, İstanbul’da “İşçi Bayramı” kutlamalarına katılmak isteyenler, AKP’li İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın verdiği talimat doğrultusunda “orantılı güç”ün şiddetine maruz kaldı. Dünyanın her yerinde kutlanan 1 Mayıs, Türkiye’de AKP yüzünden tam bir kabusa, ardından da vahşete dönüştü.

Polisin “orantılı güç” kullanımı karşısında, biber gazından zehirlenen binlerce kişi, canlarını kurtarmaya çalıştı. Biber gazından kurtulanlar, bu kez de cop yedi. Ortalık tam bir ana-baba günüydü. Ele ele tutuşan çiftler, sendikacılar, milletvekilleri, gazeteciler, işçiler, işsizler, ölümün o soğuk yüzüyle karşılaştı.

Öyle ki; DİSK’e destek vermek için İstanbul’a gelen CHP Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, binaya sıkılan biber gazı yüzünden, bir ara ölüm tehlikesi geçirdi. CHP Milletvekili Çetin Soysal, Mehmet Sevigen, Nur Serter, Şahin Mengü, binaya sıkılan gaz yüzünden nefes alamadı. CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, fenalık geçirdi.

Ara sokaklardaki tablo da bundan farksız değildi. Şahit olduğumuz görüntüler, AKP’yi canla başla savunanları, eğer biraz vicdanları kalmışsa, utandıracak tarzdaydı. Polis, göstericileri bir yandan tekmeliyor, bir yandan da kendi arasında şakalaşıyordu. Bir polis, biber gazını sıktıktan sonra şöyle diyordu: “Bunlara vurdukça, bundan zevk alıyorlar. Bizi bir tam serbest bıraksalar da biraz ekşın (hareket) olsa.”

Belli ki; AKP’yi canhıraş savunanlar, bu insanlık dışı görüntülere de bir ‘mazeret’ bulacaktır. Bulmak da zorundalar. Çünkü; midelerinden bağlandıkları ağa babaları, “arpa”larını hemen keser… Bu yüzden, AKP’yi savunma pahasına, insanlığın değerlerini ezip geçmek zorundalar.

Ancak; ne mutlu ki; o iğrenç ilişki ağı, henüz Türkiye’nin her yerini teslim alamadı. Bu vahşete direnen, insanlığın onurunu savunan binlerce kişi; en meşru hakları olan “İşçi Bayramı”nı kutlamaya çalıştı.

Biber gazına, copa, ‘orantılı güç’e karşı, demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri savunanlar, bir yandan da AKP’nin makyajını akıttı. Bu makyajın adı, “demokrasi”ydi.

“Demokrasi” 1 Mayıs 2008 tarihinde, AKP’nin elinden kurtuldu.
Yalakaları demokrasi tekelini AKP’nin elinde tutmaya çalışsa da, yaşadığımız dehşet anları, oyunun bittiğinin habercisiydi.
1 Mayıs’ın en hayırlı an’ı da kuşkusuz buydu.
AKP şiddeti, AKP statükoculuğu, 12 Eylül ruhu, Şişli’de açıkça görüldü.
AKP’yi ‘demokrat’ diye savunanlar ise, utançlarından saklanacak köşe bucak aradı.

********

Cumhuriyet Gazetesi'nin bahçesinde polis tarafından dövülerek kolu kırılan meslektaşlarımız Ali Deniz Uslu ile yaralanan Esra Açıkgöz'e geçmiş olsun diyorum. Cumhuriyet çalışanlarına da biber gazlı saldırıya uğradıktan sonra, meslektaşlarına açtıkları dost kucağı için teşekkür ediyorum.

Barış Yarkadaş

Gerçek Gündem
Alıntı ile Cevapla