Tekil Mesaj gösterimi
  #209  
Alt 25-05-2019, 20:17
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

Neden geride? İşte çarpıttığın yazılarımda nedenleri işlediğimi göreceksin. Yine çarpıtma-çıkarım, yine biçimcisin, yine anlamsız kıyaslar ve cahil... - ben, Avrupa sömürdüğü için ileride demedim, bu senin YALANIN, indirgemen, kendi sığlığın...

Batıya gidenlerin çoğu da AB "ileri" diye gitmedi, asıl gerekçe iş için gitti, koşullar ne kadar önemli değil mi? Bir koşul vardır iş için, bir koşul vardır kendini ifade edebilmek için, baskıdan kaçmak için. Çarpıtmasan belki birazcık anlayacaksın. AB'de pastadan payı düştükçe, etksini göreceksin, zaten görmüyor muyuz? Almanya'da 5 milyon kişi yeterli gıda alamıyor
2018 de ise bu oran ve sayı yükselmekte.
- Bunlar doğru evet. Benim dediğime geliyor. Her şey çok pahalı. ortalama insanlar harcamalarını filan yazarlar. Bizdeki gibi "rahat" yaşamak. Cip almak, her gün dışarıda yemek filan yok gibi bir şey.

Ve Kirpi'nin dediğini tekrarlayacağım. Oranın da zengin kırosu filan vardır da ben pek görmedim. Hatta hayalimde "varsa onlar da muhtemelen Türktür" diye düşünüyorum. Zengin insan tabi ki var. Ama göstere göstere para yiyen insanları ben tanımadım.

- Bilimsel tez eklemişsin. Vakit durumumu biliyorsun. Bir ara bakmaya çalışırım.

Türkiye uçak fabrikası olan bir ülkeydi... Ne zaman ABD hegomanyasına ve sömürge haline geldi, bir de ondan sonrasına bakın, işte yakın bir örnek, o zaman çözmen gerekir(ifadelerim açık ve sebeplere, olgulara dayalı). Hegomanyasında kaldığın sürece nasıl ileri gideceksin ki, senin ileri gitmen, hegomanyanın, sermayenin çıkarlarına ters. 10 adım ileri gidersen, askeri, siyasi, medya+sermaye+proje+aidiyet partileri, 1 darbeyle 20 adım geriye atmakta. dediğim gibi, toplum olarak bilinçli ve emperyalizmi, kapitalizmi anlamamız şart, seni asıl rahatsız eden de bu ifadelerim ve gerçeğin farkında olmamız...
- Buna katılıyorum. Ama Mao niye 50 milyon insanı öldürdü? Eski düzenin savunucuları daima olacaktır. Türkiye'de asıl sorun bence toprak ağaları ve bunların İnönüden sonra fırsat bulup, yeri gelince "komünist yuvası" suçalamaları, yeri gelince ABD ile işbirliği yaparak, 2000'den sonra şeriatçılarla işbirliği yaparak ülkeyi batırmaları.

- Hegomanya konusunda çok karamsarsın. SAna eski Avrupa'nın feodal yapısını anlattım. paylaşılmayan, genele mal edemediğin zenginlik belli bir kesimin zenginliği olarak kalır. Ülkeleri ileri götürmez.

1930-40 larda Faşizmin egemen olduğu Avrupa, o dönemlerde, demokrasi namına nereden ileriydi ki? kumdamı oynuyorsun?...
- O dönem şimdiki gibi bir popülizm patlamasının yaşandığı bir dönemdi. Demokrasi Fransa'da 3 kere bitti. En son da ikinci dünya savaşında bitti. tek tek anlatacağız herhalde.

İleriliğin e-göresi teknolojsi ise, teknoloji ve sermaye sınır tanımaz, anlamadığın gerçek şu, sömürge ülkeler geri KALIYOR-bırakılıyor, böylece diğeri ileri oluyor, sen tersten bakıyorsun. bağımlı olanın temel çıkarı bağımsızlıktır, emperyalistlerden, zaten bu durumun önemli mimarlarından demokrasi bekliyorsun(ki bu kadar cahilsin), buna izin verilmez-boşa bekleme, ama bir koşulu var, söke, söke almak, toplumsal bilinçlenme ve bilinçli örgütlülük, kapitalizm, emperyalizm mutlak değiller, toplumsal direniş ve örgütlü toplumlar hakkından gelir-gelecek, gökten bir kurtarıcı inmeyecek...
- Önceki yazdıklarını da okudum. TAnım istiyorsan ben çevreciyim. Küresel ısınma diye bi olay var. Burada detaylı anlatmayacağım. Ama seninki "5çocuk / 10 çocuk" diye konuşurken gezegenin ciddi ciddi bitme ihtimali var. Ve İkinci bir gezegen de yok.

- Evet tersten bakıyorum. Bazı algılar sende hiç yok. Mesela küçükleri dövüp durursan, "büyük" kalırsın, ama büyümezsin. Birazcık şans tanırsan, o küçükler de büyürler ve bu şekilde sen daha büyüyebilirsin.

- Bilmiyorsun bazı şeyleri. Kabul edebilirsin.

Teknoloji mi, Türkiye ne zaman ABD güdümüne girdi, bütün ilerleme sonra erdi -kültür de dahil ve din egemen topluma doğru yeşil kuşak projesi işletildi-, üretmeyeceksin, ben satacağım dendi, bağımlı olacaksın, sınırlarım dışına çıkmayacaksın, dediğim olmazsa ayağını kaydırırım dendi ve gücü einde tutan yerli işbirlikçiler semirtildi... ekonomik olarak bağımlı isen, politik olarak da bağımlı, amadesin demektir. halbuki Almanya faşizm altında boğuluyordu, senin ilericilik anlayışın da bir garabet!
- Ben bu konuda ABD'yi bile artık suçlamıyorum. Hatta toprak ağalarını / sermayeyi bile suçlamıyorum. Bunun bence olacağı vardı. Tıpkı İran gibi.

Çünkü Atatürk / İsmet İnönü gibi adamlar gelmiş. Dediğin gibi 3 tane darbe yapılmış. Anladık. Peki bunlara niye darbe yapılmadı? 20 senedir duruyorlar?

Bu kötü bir durum ama biraz da senin kendi suçun olamaz mı?

Emperyalist çıkarların, toplum mühendislikleriyle, ekonominin sömürüldüğü bağımlı ülkenin imkanı ile bağımsız olan bir tutulabilir mi Neo? Yoksulluk ile bilinç dahi ters orantılı, bunu da açıkladım, buda ayrı bir paradoks.
- Ben sana "emperyalizm yoktur" demedim. Ama her şeyi de emperyalizme bağlayamazsın.

AB de dahil, ekonomik grafikler düştükçe, hak ve özgürlüklere saldırılıyor, tıkanıyor, sermayenin şantajları da var, sola karşı, SAĞ politikalar yükseliyor, lojistik sağlanıyor, çeşitli fobiler kullanılıyor, medya tarafından, özellikle öne çıkartılıyor, gündemde tutuluyor vb - çünkü sermaye ve çıkarları, karakteri zorluyor, bu dahi, ekonomik durum ve hak-özgürlükler dengesi-zliği ifadelerim açısından yeterli ve dile getiriyorum. sermayenin yönelimi için özel proje üretmesi dahi gerekmiyor, çıkarları otomatikman yönlendiriyor, plan, proje, siyaset mevcut durumdan, konumdan, üretim ve çıkar ilişkilerinden açığa çıkıyor.
- Bu dediğini anladım. Türkiye'de öyle düşünülüyor. Ama bu tamamen yanlış.

Avrupa'da savaş sonrası bir 30 sene (1973 krizine kadar) işsizliğin olmadığı "rahat" bir dönem yaşandı. Sonra o gün bugündür, halk açısından, işler sürekli zorlaştı.

Popülistler bundan pay almadı mı? - Aldılar tabi. Da Almanya'daki Fransa'daki neo-nazilerin topluma oranları %15'dir. Bunun üstüne çıkmaz. Başka türlü popülizmler var tabi. Avusturya gibi, Brexit gibi. Hırvatistan gibi. Bunlar bizdeki AKP olayına benzerler. Tek fark: Bizdeki kadar kalabalık değiller.

Sendekiler: Geçmişte kara-gömlerlilerin, Hitlerin SA korumalarının örgütlendiği gibi örgütleniyorlar.

BU konuya gireriz. Yeter ki sakin ol.

Da: Senin hiç mi suçun yok?

Karılar din adına yapmıyor ki. İdeolojik silah olarak ortalıkta çarşafla dolaşıyorlar. Emperyalistin suçu mu? Hatta 90'lardan beri Feto filan başını örten karılara para ödüyor?
- Bunlar ciddiyet midir?

Yani: Maduro'nun yaptığını yapma. delikanlıca çık: BU oldu ve bu benim yüzümden oldu. de artık.

Sen benim kölem olsan -gerçi kölesin ya neyse- benim çıkarım seni çok çalıştırıp az vermek, bilincini benim çıkarlarım temelinde belirlemek, senin çıkarın ise, az çalışıp, hakını almak, ama asıl çıkarın benden kurtulmak olur
- Bana edebiyat yapma. Bende de var Manifesto, hem de iki dilde. Bilmiyormuşum gibi davranma. Komünist ideolojiyi bilerek konuşuyorum.

Sadece cumhuriyet kazanımlarının değerini vurguladım. BU ülkede yapılmayan kaldı mı? - Kalmadı. Olmayan şey kaldı mı? - O da kalmadı.

Ama İnönü + Atatürk öyle bir temel atmış ki, bugün bile tam olarak İran'a çeviremediler. Halen orada burada sisteme direniyoruz ve halen adamların S.ir olup gitme olasılığı var.

(Örnek veriyorum) Ben sol ideolojilere Chavezciliğe, Bolivarcılığa karşı çıkmadım. Ben Özellikle bu sonuncusuna inanan biriyim. Sen de araştır. Bolivarcılar demokrasi kurumlarını yıkmadan emperyalizm ve fakirlikle mücadele etmek isterler. Ben de öyleyim. Bir şeyleri açıklayınca da hemen sinirleniyorsun.

Benim tek söylediğim: Cumhuriyet kazanımlarının da değeri vardır. Emperyalizm olsa da bu böyledir. Emperyalizm zaten önce demokratik girişimleri başlamadan boğmaya çalışır. Mesela Mısır'da Nasır'ın planlarını Fransız ve İngilizlerin heba ettikleri gibi. Bunları da asla tam bilmiyoruz çünkü yapılan çoğu şey gizlice yapılıyor.

Mesela Feto denen adamda yıllardır niye bu kadar çok para var? Dincilerde nie çok para var?

- Bilmiyoruz.

İstersen bunları konuşalım. Modern dünyada kimsede başörtüsü takanlara para dağıtacak kadar para yok. Koç'da Sabancı'da bile o kadar yok. Peki bunlarda niye var?

- Onu inceleyelim

Önce, öğrenmen ve anlaman gereken, sermaye ve demokrasi bağdaşmaz, bu laf değil, ikisinin de karakter ve yapısıyla ilgili ve emek-sermaye çelişkisi, çatışma ve savaşı sermaye var olduğu sürece var, 1970, 2019 diye bir belirteci yok. Ancak birikim, sıçrama, sönme, seyir halindedir ve grafiği çatlatana kadar da devam eder.
- İşte orada ayrılıyoruz. Ben "burjuva devrimi" hikayesine inanmıyorum. Yukarıda DW haberlerini eklemişsin. DW benim takip ettiğim yayın kuruluşlarından.

Tabi ki sistem önce sermayeye çalışıyor. Bütün sistemler önce sermayeye çalışır. Ama demokrasi sana söz hakkı veriyor. Bütün o olumsuzluklara karşın Almanya'da en ucuz yemek üniversite kantinlerindedir (fakirler gidip bazen orada yerler). + Harç Fransa'da çok az bunlarda hiç yok. Yani Bir özel üniversiteye yılda 10,000 dolar filan ödemiyorsun. Annen baban da ödemiyor. İş bulup çalışan ve aynı zamanda okuyan bir sürü insan var.

"Kazanım" diyorum. Her "kazanım" dediğimde sen "ütopya" olarak anlıyorsun.

Tabi ki değil. + ben sosyalistim. Hepten Komünist değilim.

Bu saydığıma benzer şeyler Sovyetler birliğinde de vardı örneğin. Bunlar tartışılası konular.

Ama Sovyetlerde "insan hakları" diye bir şey yoktu. KGB seni evinden alırdı. Sibirya'ya giderdin, kimsenin haberi de olmazdı. + Stalin'in toprak politikları sırasında da 10 milyon insan filan öldü. Yani o sertlikte bir rejimi kimse istemedi. Ben de istemiyorum. Maduro'yu da istemiyorum. Hatta Çin'İn değişeceğini de ümit ediyorum.

+ Putin dedikleri gibi biriyse, geçişi yapıp demokrasiye şans tanıması gerekiyor. Ki yapmıyor böyle bir şeyi.

Demokrasi, hak ve özgürlük mücadeleri + bağımsızlık mücadelesi, birbirinden ayrı ve bağımsız ele alınamaz. Bu bir tespit ve teşhistir, bağımlı insan özgür olabilir mi? Ülkeler de olamaz.
- Doğru. Ama bir bizdeki "tek adama" bak. Bir Suriye'deki, Venezüalla'daki, Rusya'daki tek adama bak. Aynı şey mi?

Bizdeki sana güç verdi. O gücü senden alıp "ben en iyisini yaparım" diyor. Yapmıyor da. İran'da 40 senedir bekliyoruz bir şey yapacaklar diye.

O da "emperyalist" demiyor da "ABD" diyor. "İsrail" diyor. Ya da "Feto" diyor. Millet pğazardan sebze alamıyor çünkü "feto" engel oluyor. İnanıyor musun sen bunlara?

/Ben Önce toplum sözleşmesi diyorum. O kadar. Çünkü o olmadan ne olabilir? Olabilecek bir şey söyle dinleyelim

Gerçekten demokrasi mi istiyorsun, konseyleri, adaleti, bağımsızlığı(özgürlüğün ilk koşulu!) eşitliği, ayrıcalık(parayla sağlalan da dahil) olmamasını(demokrasinin ilk koşulu) istemelisin, oysa aksine engel olmak istiyorsun, kapı kulluğuyla bir yere varamazsın.Neden çarpıtma ve safsatalar için bu kadar çaba sarfediyorsun ki, "özgürlük, eşitlik, adalet, demokrasi istemiyorum" de ve kurtul... Cumhuriyet seviciliğin de bir yalandan ibaret çünkü sevdiğin ne varsa, yağmalanmasına tarafsın

Yazdıklarının gerisini okumadım, dediğim gibi her paragrafın çarpıtma ve öyle basit çarpıtmalar ki, düzeltemesi zor oluyor. Önce bu çarpıtmandan vazgeçmelisin ve düşünmeyi, görmeyi, akıl ve mantıkla sorgulamayı, bu kişi neye göre yazmış demeyi başarmalısın...
- Ben bu dediğini anladım. Küba tarzı sosyalist-demokrasi örneğine asla doğrudan saldırmadım. Hep senin saydığın sebeplerden dolayı. BU örnek + maoizm + bir ölçüde troçkizm / leninizm uygulama olasılığı olarak ele alınması gereken konular.

Hatta iklimi bozarsak, gelecekte ülkelerin bu tarz konsey-usulü demokrasiye geçmeleri zorunluluk haline bile gelebilir.

BUna itiraz etmiyorum.

Yine de alternatife açığım. Küba'da bile açığım. Venezüella'da ise MAduro'ya hepten karşıyım. Yani siyaset yapsın. Ama Diktatör olmasına karşıyım.

Küba'da da Havana bir park var. Akıllı telefon ile internete bir tek orada girebiliyorsun. Yani ütopya filan değiller. Ben orada da toplumsal sözleşme olmasının iyi olacağını düşünüyorum.

Yani nüanslar var. Her şey ak ya da kara değil.

benim düşüncem
Alıntı ile Cevapla