Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #71  
Alt 26-02-2012, 08:33
Mutezile - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mutezile Mutezile isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 May 2005
Mesajlar: 2.806
Standart

Jolly,

Düşündümde bana ''sen kimsin, başka hangi nicklerle yazdın'' diye sormakta hiç haksız değilsin. Yaklaşık 2004'ten beri TD'deyim.

Bak 3-5 gün önce ne oldu.

Turandursun'un süpermoderatörlerinden biri bana ileti yazarken ''Siz islamcı arkadaşlardansınız değil mi, ben sizi öyle biliyorum'' dedi..

Bilgisayarın yanındaki su şişesini kafama diktim, 'ulan pes be' dedim.Pes.

Jolly,

Bu sitenin bir özelliği daha vardır. Diğer forum sitelerinin en çok alıntı yaptığı sitedir internette.Pante'nin, Dilaverin, benim ve daha birçoklarının buraya astıkları yazıları onlarca forumlarda da okuyabiliyorsun.

E bu da güzel bir şey.

''Sen kimsin'' diye bana sorunca en eski hangi yazım var diye google'a bakasım geldi. Şu 2-3 siteyi buldum:

1- http://hasanrua.wordpress.com/2009/0...zindaki-bakla/


2- http://forumeydan.15.forumer.com/a/t...i_post106.html

3- http://videogame.tudiscovery.com/ARS...index48e5.html

2006'dan yazılar. Böyle yüzlerce örnek bulursun.


Söz uçar, yazı kalır jolly.

Son verdiğin kararı çok beğendim. Bunda sonra site yönetimleriyle problem yaşamayacağın bir üslupta yazma kararını.

İşte budur.

‘Barışı sabote etmek için Türklerle savaştık. Öldük ve öldürdük… Sevr Antlaşması ve ‘büyük Ermenistan’ hayali gözlerimizi kör etti. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık… Tehcir doğruydu ve gerekliydi…’

''Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. ''
Ovanes Kaçaznuni (Ermenistan'ın 1. Başbakanı)
Alıntı ile Cevapla
  #72  
Alt 26-02-2012, 09:15
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart

P.Pante. Buradaki yöneticilerle ben de küfürleşmedim hiç. Sadece ate forumla yaşadım bunu. Neden? Çünkü önce onlar küfretti. Son olayda da böyle oldu. Senin laflarına karşılık yazdım, Hacı'ya birşey de dememiştim ama bana hakaret etti. Artık gerçekleri çarpıtmayı kesersen sevinirim.

''Bu dönem dinciler kemalistlere yükleniyor, o halde sol, kemalizm eleştirisini bu dönem sona erene kadar askıya almalıdır.'' diye bir mantık yok, olamaz da. ''Sizin eleştirilerinize dayanamıyoruz''un itirafıdır bu aslında. Benim kemalizmle uğraştığım kadar liberallerle, dincilerle, AKP'yle uğraşmışlığım da var. Linklerini verdirme hepsinin şimdi. Ama sen bunları görmezden gelip beni liberallikle suçlayarak her küfrü hak eden bir müfteri olduğunu ortaya seriyorsun. Utanma duygun yok! İster bu forumda ister ate forumda ''Freddie liberal mi?'' diye sor, evet diyen çıkmayacaktır. Benden en nefret eden adam bile liberal olmadığımı bilir. Ama sen müfterisin o başka.

Zaten özel mülkiyetin toplumsallaşmasını savunan, devlete ve dine de karşı çıkan, devrim savunan liberal mi olur? Kemalizmi de eleştirdi diye bir insan liberal ilan edilebilir mi? Bu kadar mı cahilsin sen?!

Senin artık kudurmuşluk seviyesine gelen sapık iddialarına bir cevap olarak ben burada sapık sol başlığını açtım. Gerçekte hangi solun sapık olduğunu göstermek için. Gösterdik de ''çok şükür.''

Florian dediğim adam çok iyidir, hoştur demiyorum zaten. Bizi kafana göre liberallikle suçlayamayacğın konusunda haklıdır ve sana iddialarını yedirmiştir diyorum. O bile itiraz etti bize liberal demene, artık sen düşün nasıl bir sapkınsın!

Doğrudur solun içinde tonla liberal vardır. Tonla devletçi, ulusalcı olduğu gibi. Bunların ikisi de sapmadır. Roni ne kadar sapmaysa sen de o kadar sapmasın. O sosyalizm yerine liberalizmi savunur, sen sosyalizm yerine kemalizmi. İkiniz de bunu itiraf etmekten korkarsınız ama. Bir de bu huyunuz var. Asıl olan komünist-devrimci soldur. Komünist-devrimci sol liberalleri de ulusalcıları da, AKP'yi de kemalizmi de eleştirir. Ben de bunun gereğini yapıyorum.

Kurtuluş savaşını ve kemalizmi benim yaptığım ölçüde eleştirenler de yine marksistlerdir. Kemalizmle barışık liberaller de var. Komünizm yapısı gereği kemalizmle uyumsuzdur. Eleştirilecek tabi. Lenin'in, Mahir'in v.s. sözlerinin anlamını defalarca başlık açarak anlattım, git oku. Öte yandan sol bunlardan ibaret de değil. Anarşizm solun en soludur mesela. Yapısı gereği anti-kemalisttir. Ama sen onlara da liberal diyorsun! Cehaletin bu boyutta. Bunu sana Florian bile söyledi. O bile biliyor, sen bilmiyorsun.

Hala bir yandan sıkışıp ''uzatma artık, daha fazla tokatlama'' diyorsun, diğer yandan da ''ben seni sonra yine döverim'' diye yazarak üste çıkmaya çalışıyorsun. Bu huy hepinizde var. Ezikliğinizi bildiğinizden olsa gerek, ''ben seni gene döverim'' v.s. türünden laflarla üste çıkma izlenimi vermeye mi çalışıyorsunuz ne? Psikolojik herhalde. Yazık...

Bana S.Freddie diyorsun ya, ben de bundan sonra sana P.Pante diyeceğim. Bir bakalım P.'nin açılımı ne?

Konu Jolly Jocker tarafından (26-02-2012 Saat 09:21 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #73  
Alt 26-02-2012, 09:17
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart

Mutezile´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Jolly,

Düşündümde bana ''sen kimsin, başka hangi nicklerle yazdın'' diye sormakta hiç haksız değilsin. Yaklaşık 2004'ten beri TD'deyim.

Bak 3-5 gün önce ne oldu.

Turandursun'un süpermoderatörlerinden biri bana ileti yazarken ''Siz islamcı arkadaşlardansınız değil mi, ben sizi öyle biliyorum'' dedi...
Ne ben ne de buranın bir moderatörü seni daha önce fark edememişiz.

Demek ne kadar etkisiz bir tip olarak kalmışsan!..

Neyse şimdi seni de kudurtmayayım.
Alıntı ile Cevapla
  #74  
Alt 26-02-2012, 13:10
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart

Tarih: 2009

Ben Kemalist olsam; Kemalizm'in aslında bir Türk sosyalizmi olduğunu savunurum. Yani, Doğan Avcıoğlu'nun, Uğur Mumcu'ların savunduğu sosyalizmin Kemalizm olduğunu öne sürerim. Ama eminim ki buna Kemalistler içinden çok karşı çıkanlar olacaktır.
http://www.ateistforum.org/index.php...dpost&p=511410
Aynı başlıktan:

Ben demokratik sosyalizm yanlısıyım. Yani, ütopyalara kapılmıyorum ve her türlü diktatörlüğü reddediyorum. Halkın kabulleneceği ölçüde bir sosyal devleti savunuyorum. Bu düzene karşıyım. Kemalistleri, Atatürkçüleri de en yakın müttefik olarak görüyorum.
http://www.ateistforum.org/index.php...dpost&p=510992
3 seneyi az bulduysan daha öncesine gidelim, örneğin 5 yıl öncesine:

Kendimden örnek vereyim. Ben de Atatürkçü değilim. Hiçbir zaman da burada ya da başka bir yerde "Ben Atatürkçüyüm" demedim. Eskiden Atatürkçüydüm. Ama şimdi hiçbirşeyi tutmuyorum. Yani ben de falancı-filancı değilim, aynı Turan Dursun gibi. Ama Atatürk'ün mücadelesini, devrimlerini takdir eder, savunurum. Ben de milliyetçi değilim. Ama ülkemi seviyorum. Göğsümü gere gere bir yurtsever olduğumu söyleyebiliyorum. Ülkemin birliğinden, bölünmez bütünlüğünden yanayım.
Atatürk'ü takdir edişim ve savunuşum nedeniyle de Atatürkçü olarak tanınırım. Bu yüzden de Cem'in yaptığı gibi milliyetçilikle itham edilirim.
http://www.turandursun.com/forumlar/...6&postcount=16
Bu da sapkın Kemalistler için yazdığım yazı:

http://panteidar.wordpress.com/2010/...n-kemalistlik/


Senin de Florian cahilinden farkın yok. Oku da liboş derken liberalleri kastetmediğimi anla:

http://panteidar.wordpress.com/2011/...e-libos-farki/


Şu Kemalizm düşmanlığı için de bir dipnot verelim:

İşte Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en aydın kanadının milli kurtuluşçu politik tutumudur.
Bizim Öncü Savaşındaki, küçük-burjuva aydın çevrelerde asgari müşterek içinde olabileceğimiz, "hem dostluk, hem mücadele" ilkesini uygulayacağımız, müttefik sayacağımız kesim, bu Kemalist kanattır. Evrimci düşünceye sahip bütün küçük-burjuva aydınlarını, Kemalist sayarak, onların bugün eylemlerimiz karşısında takındıkları olumsuz tavırlara bakarak, "eyvah demokratik çevrelerden koptuk, sola saptık" demek, Kemalizm esprisini hiç anlamamak demektir.
http://www.kurtuluscephesi.com/eris/kesin23.html (Dipnot:10)
Alıntı ile Cevapla
  #75  
Alt 26-02-2012, 14:55
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart

"Atatürk devrim değil darbe yaptı" diyen, Burjuva devrimi bile yapmadı, tam tersine burjuva devrimini kesintiye uğrattı, 1908'in gerisine düşürdü" diyen, "Kurtuluş Savaşı yalandır, savaş falan olmamıştır" diyen birine sapkın demeyelim de ne diyelim. Ona göre devrimi halk yaparmış. Halk destek vermediğine göre devrim değil darbeymiş.
Halk denebilmesi için halkın çoğunluğunun katılımı gerekirmiş.
Soralım şimdi: Hangi devrim halkın çoğunluğu ile yapılmış. Ben öyle bir devrim duymadım, bilmiyorum. Devrimcilerde öyle bir tanıma da rastlamadım.
Bazı sapkınlar sosyalist olmayan devrimi kabul etmezlerdi. Bazıları da böyle halk kutsallaması yapmaktalar. Keşke halklar, sessiz-tepkisiz kitlelerden oluşmasa da devrimlere çoğunlukla katılsa. Ama her devrimde görmekteyiz ki; halk değil, halkın devrimci unsurlarıdır devrimi yapanlar.

Devrimin tanımını madem sosyalistlerden getiriyor, biz de sosyalistlerden örnek vererek bu sapkın iddiayı çürütelim:

Lenin'in Mesajı:

“Türkler, millî kurtuluşları için savaşıyorlar. Emperyalistler Türkiye'yi soyup soğana çevirdiler, hâlâ da soyuyorlar. Köylüler ve işçiler buna katlanamadılar ve baş kaldırdılar. Sabır bardağı taştı, gerek Doğu halkları gerek biz, emperyalist kuvvetlere karşı savaşıyoruz. Sovyetler Birliği emperyalistlerle olan işini bilirdi. Onları bozguna uğrattı ve memleketten kovdu. Onların dişlerini söktük, keskin tırnaklarını vücudumuza geçirmelerine izin vermedik.


Mustafa Kemal Paşa. tabii ki sosyalist değildir ama, görülüyor ki, iyi bir teşkilatçı... Kabiliyetli bir lider, milli burjuva ihtilalini idare ediyor. İlerici, akıllı bir devlet adamı.

Aralov, S.İ. Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Hatıraları 1, Yenigün Basın ve Yayıncılık, Aralık 1997


Lenin, sonrasını görmediği için yanılabilirmiş. Öyleyse buyrun Stalin'i dinleyelim:


Kemalist bir devrim, sadece Türkiye, İran ve Afganistan gibi, sanayi proletaryası hiç olmayan veya hiç denecek kadar az olan, köylülerin güçlü bir toprak devriminin gelişmediği ülkelerde mümkündür. Kemalist devrim, bir üst tabaka devrimidir, milli ticaret burjuvazisinin devrimidir. Bu devrime, yabancı emperyalistlere karşı-mücadele içinde varıldı ve devrimin sonraki gelişmesi, esas olarak köylü ve işçilere karşı, evet toprak devrimi imkânlarına karşı yöneliyor.
Kemalist bir devrim Çin'de imkânsızdır.

Josef Stalin,
Sun Yat-sen Üniversitesi öğrencileriyle bir görüşme - 13 Mayıs 1927
Eserler ( Almanca ) Cilt IX. s. 222-224


1928 Komünist Enternasyonalinde Türkiye'nin milli burjuva devriminin desteklendiğini de belirtelim.

Çin devriminin önderi Sun Yat Sen'e "Çin'in Mustafa Kemal'i" dendiğini, "Halkçılık üzerine" adlı kitabında Türkiye devrimini örnek aldıklarını ifade ettiğini de belirtelim. Sadece o değil, Mao da, Çan Kay Şek de "Çin'in Kemal'i" olma hayalindeydi. Bunu verdiğim linkte Stalin şöyle ifade ediyor:

Çin milliyetçileri arasında Kemalizm taraftarlarının olduğunu biliyorum. Kemal'in rolüne talip olan şimdi orada az değildir. Bunların arasında en başta geleni Can Kay-sek'tir. Bazı Japon gazetecilerinin, Can Kay-sek'i Çin'in Kemal'i olarak görme eğiliminde olduğunu biliyorum.

Çin devriminden sonra okul kitaplarında Lenin'in, Atatürk'ün ve Gandhi'nin resimlerine boşuna yer verilmedi. Darbeci değil devrimci olduğu için yayımlandı.

Gelelim Fidel Castro'ya;
Küba'nın en işlek caddesine Atatürk heykelini diktirmiş olması yeterli olsa da şu sözlerini de görelim:
“Asıl devrimci Atatürk'tür. Küba’da bu kadar büyük bir devrim yaptım ama Atatürk’ün Türkiye’de yaptıklarını başaramadım. Atatürk'ün harf devrimi gibi yaptığı değişiklikleri ben yapamazdım”

Troçki'nin Türkiye'deki 4,5 yıllık sürgün dönemindeki anılarını ve Atatürk'le ilgili övgülerini Ömer Sami Coşar'ın "Troçki İstanbul'da" kitabından öğrenilebilir.

Nazım Hikmet'in, Deniz'lerin, Mahir'lerin görüşlerini ise zaten biliyorsunuz. Bu konuda liboşlar tarafından milliyetçi olmakla bile suçlandıklarını da.

Şimdi bu kadar açık bir gerçeğe karşı birisi çıkıp bunun doğru olmadığını iddia edebilir, tersi görüşte olabilir. Bu gayet normal. Ama bu birisi sosyalist geçinip de, "sosyalist ustalar da devrim için böyle diyor" diye iddia ederse; şu verdiğim örnekler onun ne denli bir sapkınlık içinde olduğunun göstergesidir.

Sanıyorlar ki demokratik devrim bir anda tamamlanacak, suya sokup çıkarır gibi yani. Avrupa'da demokrasinin yerleşmesi 200 yıla yakın zaman aldı. Türkiye'de hala "iki adım ileri bir adım geri" yol alınıyor. Parlamenter sistemi demokrasi zannedenler var. O yüzden 1908'le kıyaslama yanlışına düşülüyor. Sanki parlamentonun olduğu yerde faşizm olamazmış gibi.

Kimse kalkıp da 1930'ların Atatürk dönemini istemiyor. Bu en başta Atatürkçülüğe ters bir anlayış. Bilimi rehber edinmiş ve çağdaş uygarlığı hedef göstermiş bir liderin izinde olanlar daima ileriyi, daha iyiyi-daha güzeli amaç edinirler. Onların tepkisi, ülkeye adım adım dincilik yerleşirken, gazeteciler tutuklanırken, ülke savaşa sürüklenirken buna karşı durması gereken kesimlerin, onları bırakıp hala Atatürk dönemini eleştirmekle uğraşmalarınadır. Arada bir AKP'yi de eleştirmiş olmak, bunu yapanları haklı çıkarmaz. Bunlar basit numaralardır ve bu numaraları Rony-Doğan türü liboşlar da yapmaktadır. Emperyalist tezgahları savunanların, derin devletin-cemaatin ve iktidarın tertiplerini alkışlayanların, Suriye ile savaşı destekleyenlerin bu numaralarını da ancak sapkın olanlar yer. Yurtsever devrimcilere yutturamazlar. Gün Atatürk'e ve devrimlerine saldırmanın değil, savaşa, dinci faşizme direnmenin günüdür ve tarih bu aşamada kimin nerde durduğunu gösterecektir.
Alıntı ile Cevapla
  #76  
Alt 26-02-2012, 15:18
AlbatrosS AlbatrosS isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2010
Mesajlar: 1.606
Standart

pante´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tarih: 2009



Aynı başlıktan:



3 seneyi az bulduysan daha öncesine gidelim, örneğin 5 yıl öncesine:



Bu da sapkın Kemalistler için yazdığım yazı:

http://panteidar.wordpress.com/2010/...n-kemalistlik/


Senin de Florian cahilinden farkın yok. Oku da liboş derken liberalleri kastetmediğimi anla:

http://panteidar.wordpress.com/2011/...e-libos-farki/


Şu Kemalizm düşmanlığı için de bir dipnot verelim:
Kemalizmi otoriter bir ''ulus inşaat A.Ş''ye benzetebiliriz. Bu şirket kat'iyen monolitik olmayan, çok ortaklı(bileşenli) anonim bir yapılanmadır. İçlerinde birbirine rakip olan; ancak devlet-i şahane' A.Ş'ye hissedar, yönetici elitler ve sınıflar mevcuttur.

Kemalist rejim'se siyasal bir tarihin şematik organizasyon yapısı, temel ortaklıkları ve ULUS İNŞAAT A.Ş'nin kültürel-siyasal organizasyon şebekelerine yapılan vurgudur.

Laiklik vb hassasiyetlerinizle ayrışıyor görünseniz dahi ''devlet-i ali''nin ÇATI münasabetiyle ve ''yurtsever'' hassasiyetlerle ortaklıklarınız itibariyle ilginç(?) bir biçimde Marksistlerden ziyade örneğin siyasal islamcılara daha çok benzemektesiniz. Siyasal İslam görünürde resmi ideoloji ve tarihi eleştirir görünse de eni sonu ÇATI kaygısıyla ortak semboller ve halihazırdaki müesses yapıyla ciddi bir sorun yaşamaz. Hele ki örneğin ''atatürkü koruma kanunu'' gibi ucubeliklerin DP zamanında ortaya çıktığını düşünürsek(ki AKP misal oluşumlar onların mirasçısıdır) ULUS İNŞAAT A.Ş'de kimlerin ne ölçüde HİSSEDAR olduğunu çok daha iyi fark ederiz.

Kürdistan ve Kürt realitesinin İNKARI ve devleti şahanenin ASİMİLASYON politikalarının inkarı(yahut inkarın İNKARI) noktasında ''yurtseverlik'' noktasında hisseli harikalar ideolosindeki ortaklıklar dikkatli gözleri epey yaşartmaktadır. Gayrı müslimler, Yahudiler, Süryaniler ve Ermeniler... noktasındaki ''müesses nefret fanatizmi''nin EMPERYALİSSSTLER ecişi bücüşüyle taçlandırılmasıysa muhteşem bir DEVLET AKLI MOBİLİZASYONUDUR.

Hikmetinden sual eylenmez Yurtseverlerimizin bu jargonu yıllarca hiç sorgulamadan kullanmış olmalarına ne demeli ki?

Esasen sevgili Jolly bu jargon ve hisseli harikalar kumpanyası ORTAKLIĞIYLA hesaplaştığı nispette şimşekleri üzerine çekmiş, kendisine karşı kızgınlık o ölçüde artmıştır. Kendisi mutlu mesut ''modernist-medeniyet taşıyıcı öncü burcuva'' masalları ve heyulalarıyla hemhal olmaya devam edip şaşmaz biçimde siyasal islam'a tırpan sallamaya devam etseydi eminim ki en az sizin kadar bulunduğunuz ortamlarda baş tacı edilecekti...

Devleti şahanenin Jakoben faşizmine ve otoriterliğine siyasal tarihe ve bilime ihanet edercesine haddi zatını aşan çarpık manalar atfetmeye başlanması RESMİ TARİH VE İDEOLOJİ şemasının siyasal mevzileridir. Ki bu da ''normal''dir, zira iktidar aynı zamanda kavramların içini boşaltıp onlara dilediği nispette mana atfetmeye çalışmaktan geçer. Oysa modernite süreci Kemalistlerle başlamadığı gibi bizzat yeni rejimce önemli ölçüde KIRILMALAR yaşamıştır. Yeni rejim Osmanlı'dan aldığı sosyolojik ve kültürel mirası geliştirme yolunda çabalar serdetseydi, daha 1930'lara gelindiğinde İstanbul ve büyük merkezlerde örneğin onlarca FEMİNİST MUHALİF derneklerin olması icap ederdi. Kadına Evropa devletlerinden çok daha önce seçme hakkı vermesiyle övünen bir rejimde kadının gerek çalışma gerekse sosyal yaşama katılım düzeyi kibirle bakılan ORTADOĞU ülkeleriyle aynı seviyelerde kalmayabilirdi. Devleti şahanenin modernist papazları bilmez ki daha 1800'lü yılların ilk Türkçe roman denemelerinde dahi kadının ezilmişliği, görücü usulü evlilik vb sorunlar işlenmekteydi(Taaşuk u Talat ve Fitnat-Şemsettin Sami)

Bilmezler ki daha 1800'lerin ikinci yarısından sonra bazı feminist dernekler kurulmaya başlanmış, bunların yanında işçi örgütleri de filizlenmişti(Fatmagül Berktay, Kadın Hakları ve Türkiye'de Kadın Hakları Tarihi)

Bilmezler ki ''yurttaşlık hakları'' Avrupa'nın yeni sömürge rejimlerinde ''aktif-pasif'' temelinde yeni versiyon bir IRKÇILIĞIN tanımlanması şekliyle tezahür etmiş, yeryüzünün lanetlileri yine dışlanarak asimile edilmeye çalışmıştır(Tüm yurttaşlar mı kimi yurttaşlar mı? I. Wallerstein)
Alıntı ile Cevapla
  #77  
Alt 27-02-2012, 01:50
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart

Kemalizmin neden burjuva devrimi bile olamadığını yeterince anlattım. Burada da bu konuya girip asıl meseleyi(yaptığınız haksızlıkları ve attırmaları) göz ardı etmene izin vermemem lazım aslında.

Öte yandan Lenin'in, Stalin'in, Mahir'in sözlerini sömürmenin ahlaksızlık olduğunu defalarca gösterdik. Lenin o sözleri ettiğinde daha kemalizmin ne mal olduğu ortaya çıkmamış, kurtuluş savaşı bile sonuçlanmamıştı. Stalin bir yandan burjuva devrimi lafını sürdürüyor diğer yandan da bunun içeriğinin olmadığını(toprak devriminin bile yapılmadığını, anti emperyalizminin cılız olduğunu v.s.) söylüyor. (Ne hikmetse sen bunları hiç görmezsin!) Mahir ise kemalist devrimi tamamlamayı başa alanları sağ sapkın olarak yorumluyor(bu konuda kitabı bile var) ve kemalistlerle ittifak olunabileceğini ama liderliğin mutlaka sosyalistlerde olmasını, kemalistlerle sosyalizmi getirmek için ittifak olmak gerektiğini belirtiyor. Kemalizmin sosyalizm için müttefik olmayacağının görülmesi üzerine de Deniz'in de Mahir'in de devamcısı olan onca örgütün tümü kemalizmi müttefik listesinden şutluyor. Bu aynı zamanda Mahir'in kemalizme dair öngörüsünün pratikte yanlışlandığının devamcısı olan tüm örgütlerce kabulüdür.

Peki sen ne yapıyorsun? ''Demokratik sosyalizm'' adı altında, Mahir'in v.s. sözlerini bağlamından koparıp alıntılayarak, resmin tümüne ve ana hedefe(devleti yıkmak ve sosyalizmin kuruluşu hedefine) odaklanmak yerine bağlamından koparılmış sözleri peygamber sözü gibi dogmalaştırıp savunarak resmen kemalizm güzellemesi yapıyorsun. Doğan Avcıoğlu sosyalizmi dediğin şeyin de marksist sosyalizmle ilgisi yok. Bir çeşit otoriter-milliyetçi sosyal demokrasidir. BAASçılık gibi. Mahir bunu mu savunuyordu? Ne devlete karşı mücadele ve PASS'nin kabulü ne de savunduğun sosyalizm tipi konusunda Mahir'le alakan yok ama kemalizm söz konusu olunca onun sözlerini kullandıkça kullanıyorsun. Senin gibi Mahir Çayan çizgisinin yakınından bile geçmeyen birinin Mahir'i sömürmesinin ardında yatan amacı anlamayacak kadar kör değiliz. Sanki Mahir'in her dediğini savunuyor da kemalizm hakkındaki o sözlerini alıntılayıp duruyor! Etik duygun yok senin! Utanman yok.

Sana kaynak vererek devrim tanımları yaptık. Lenin daha kemalistler devrim yapmadan onları tanımlamaya kalktı. Oysa kemalistler iktidarı ele aldıklarında -Stalin'in dediği gibi- toprak devrimini bile yapmadı. Kemalizm geçmiş 1908 devriminin bile -ki bunun bir burjuva devrimi olduğunu ben değil Lenin söylüyor- gerisine düşen şovenist-otoriter bir çizgiye savruldu. Kemalizme devrimcilik atfedebilmek için devrim kavramının içini boşaltmaya kalktınız.

Devrimciliği darbeciliğe eşitlemekten büyük sapıklık var mı?

Toprak devrimini bile yapmamış bir akıma burjuva devrimciliği atfetmeye kalkmak, bunun için de Lenin'in bu akım daha iktidara gelmemişken ettiği birkaç lafı istismar etmek sapıklık değil midir?

Bir yandan devrimci ve solculuk iddia edip beri yandan ömürünü kemalizm savunusuna ve faşist-oligarşik devleti -ordusu ve resmi tarihiyle- savunmaya atfeden bir çizgi sapık değil midir?

Hem kemalizmi hem de liberalizmi komünizm için eleştiren devrimcileri liberallikle suçlamak -üstelik açtığımız onca antiliberal başlık varken- ahlaksızlık ve sapıklık değil midir?

Burada sadece bir tane sapkın solcu var Pante. O da sensin!

Sosyalistliğin ölçüsü AKP'yi eleştirmek ya da kemalizmi eleştirmemek değil. Üretim araçları üzerinde özel mülkiyetin kaldırılması, ekonominin planlanmasının savunulması, emekçilerin en geniş demokrasisinin kurulması ve bunun için de mevcut sistem ve onun öznesi olan TC devletinin yıkılışıdır. Bu Ronilerde de senin gibilerde de yok. İkiniz de sosyalizme aynı uzaklıktasınız. Biz ise bu temel ilkelerden hiç şaşmadık, şaşmayız. Dolayısıyla bizim sosyalistliğimizi yargılamak senin gibilerin haddi değil! Sen sosyalizmin temel savunularını yapmaktan bu kadar uzakken, sırf kafandan ileicilik atfettiğin kemalizmi gözü kapalı savunuyorsun diye seni solcu sayacak değiliz. Bu ancak bir sapma olabilir.

Umarım yediğin bu tokatlar yetmiştir. Yetmediyse, daha fazlasını atmaktan sadece zevk duyarım.

Konu Jolly Jocker tarafından (27-02-2012 Saat 02:03 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #78  
Alt 27-02-2012, 02:12
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart

AlbatrosS´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Esasen sevgili Jolly bu jargon ve hisseli harikalar kumpanyası ORTAKLIĞIYLA hesaplaştığı nispette şimşekleri üzerine çekmiş, kendisine karşı kızgınlık o ölçüde artmıştır. Kendisi mutlu mesut ''modernist-medeniyet taşıyıcı öncü burcuva'' masalları ve heyulalarıyla hemhal olmaya devam edip şaşmaz biçimde siyasal islam'a tırpan sallamaya devam etseydi eminim ki en az sizin kadar bulunduğunuz ortamlarda baş tacı edilecekti...
Meselenin özünü bir paragrafta harkulade açıklamışsın dostum.
Alıntı ile Cevapla
  #79  
Alt 27-02-2012, 17:15
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart

Sözün özü:

Bir kez yapan, muhtemelen tekrar yapabilir.
Samimi olarak özür dilemeyip, pişmanlığını dile getirmemişse hep yapabilir.
Alıntı ile Cevapla
  #80  
Alt 28-02-2012, 07:22
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart

pante´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sözün özü:

Bir kez yapan, muhtemelen tekrar yapabilir.
Samimi olarak özür dilemeyip, pişmanlığını dile getirmemişse hep yapabilir.
İşte tam da bu yüzden forumlar arası kardeşlik bir masalmış. Öğrenmiş olduk.
Çünkü pişman olmuş, özür dilemiş değilsiniz. Defalarca yaptınız, defalarca daha yapabilirsiniz.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Pozitif Ateistlerle tartışmaya girmeden önce okuyun art_kitekt İslam 18 23-08-2014 05:57
İslami forumlar art_kitekt İslam 20 28-10-2011 12:01
iyi forumlar israil Yeni Üyeler 8 10-04-2009 23:40
Dawkins Yaratılışçılarla Tartışmaya Girmiyor,Çünkü Verecek Bir Cevabı Yok! mehmetsalih Evrim 43 02-10-2008 15:23

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:03 .