Aşağıdaki yazı bana aittir... (copy/paste yapmış dememeniz için söylüyorum
)
Tamamını şuradan okuyabilirsiniz..
http://www.islamacevap.net/modules.p...article&sid=60
"
................
..........
3)Kur’an ve embriyoloji
Ayetler:
“Ali İmran / 6 Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren O''dur. O''ndan başka ilâh yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir”
“22:5. Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim..........................”
“Müminun / 13 Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik”
“Müminun / 14. Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik.”
“39:6- O, sizi bir nefisten yarattı. Hem sonra onun eşini de ondan var etti. Sizin için yumuşak başlı hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi analarınızın karınlarında üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa yaratıp duruyor.”
Bu bilgiler Muhammed’den yüzyıllar önce Yunanlı Galen’in yazmış olduklarıyla çok büyük paralellikler göstermektedir..
İlk önce bazı ayetlerde geçen “alaka” ya da “alak” sözcüğü bazı çevirilerde “aşılanmış yumurta” olarak gösterilmiştir..ve bilimsel bir anlam yüklenmeye çalışılmıştır...
Ama “alak” kelimesi için birçok çeviride(hem Türkçe hem ingilizce) kullanılan sözcük basitçe “pıhtı” ya da “kan pıhtısı” dır...
Birkaç çeviride de “yapışıp kalan birşey” gibi kelimelerle sözcüğe bilimsel anlamlar yüklenmeye çalışılmıştır..
Kur’andaki bu konuyla ilgili ayetleri toplarsak karşımıza şu sonuç çıkar:
Doğum öncesi Kur’an ın bildirdiği safhalar:
Safha1: “nutfa” yani sperm
Safha2:”Alak” yani “kan pıhtısı”,
Safha3: “mudahgha” yani “bir et parçası”
Safha 4: “adaam” yani kemikler
Safha5: Kemiklerin kaslarla örtülmesi
(BU AŞAMALAR MUHAMMED’DEN YÜZYILLAR ÖNCE YAŞAMIŞ GALEN’İN BİLDİRDİKLERİYLE BÜYÜK PARALELLİK GÖSTERİR)
ayetlerde anlatılanlar Kur’an’ın sanki bilimsel bir hata yaptığı izlenimini vermektedir..
Çünkü;
Cenin’in oluşumunda “pıhtı” ya da “kan pıhtısı” ile alakalı bir safha yoktur(Dr. William F. Campbell)
Kur’an daki bir bilimsel hataya daha değinelim...
“2:259...................Hele o kemiklere bak, onları nasıl birbirinin üzerine kaldırıyoruz? Sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?"
Kaslar ve kıkırdaklar kemiklerden önce aynı zamanda oluşmaya başlar sekizinci haftanın bitiminde ancak kemikleşme oluşumları görülür fakat ceninde kemikleşme oluşumlarından önce zaten kas hareketleri ve oluşumları gözlenmektedir...
Yani kemiklerin oluşması ve üstüne etler giydirilmesi tanımı yanlıştır,kaslar kemiklenmiş kemiklerden önce zaten vardır...
Yani Kur’an ın yukarıdaki ifadesi hatalıdır bu ifade yine Galen’in düşündükleriyle paralellik gösterir...Galen’in yaptığı bazı hataları aynen Kur’an da tekrarlanmıştır...
Yani şurası kesindir ki “Kur’an zamanında bilinemez” denilen bu basit bilgiler Muhammed’den önce yaşamış eski Yunanlı doktorlar tarafından bilinmektedir ve elimizde onlara ait eserler vardır...
İlk önce Hipokrat’ı inceleyelim...(MÖ 460)
Hipokrat’ın yazılarında;
Annenin kanının pıhtılaşması:
“Tohum(embriyo),...zarın içinde.....Annesinin kanı dolayısıyla büyür rahime iner...”(ingilizcesinde bölüm 14 sayfa 326)
Beden:
“bu aşamada annenin kanının pıhtılaşması ve inmesiyle ET OLUŞMAYA BAŞLAR”(ingilizcesinde aynı sayfada bölüm 14 sayfa 326)
Şimdi Kur’an için gösterdiğimiz aşamaları Hipokrat için gösterelim..
Safha1: Sperm
Safha2:Annenin kanının zara inmesi
Safha4:Kemikler
Milattan önce 460 yıllarında yani Muhammed’den yüzyıllar önce yaşamış Hipokrat’ın yazılarında bu bilgileri bulabiliyoruz ve bu bilgiler Kur’an ınki ile büyük paralellik gösteriyor!!!!!!!
Yine milattan önce 350 yıllarında yaşamış “Aristotle” nin “On the generation of Animals” adlı eserinde şu bilgiler yer alır:
İngilizcesinde bölüm 654 b de Aristotle, etin kemiklere “sarıldığını” “liflerle takıldığını” bildirir..
Yine bu bilgiler Kur’an ile çok büyük bir paralellik gösterir
Safha1:sperm
Safha2:Regl kanı
Safha3:beden/et
Safha4:kemikler
Safha5:Etlerle beraber büyümesi
GALEN’e bakalım:
Galen Ms131 de doğmuştur.
“De semine” adlı kitabında ingilizcesinde sayfa 50 de Galen Aynı Kur’an 76:2 deki bilgiyi vermiştir yani” bir damla karşık sudan” ayeti Galen’in verdiği bilgilerle %100 benzerdir..
Kitabında Ceninin ilk başlarda şekillenmemiş olduğundan daha sonra kemikleşerek “etlenerek” büyümesinden bahsetmiştir...Aynı Kuran 23:14 de olduğu gibi!!!!!!
Şimdi Galen’inkine bakalım:
Safha1: İki “semen”
Safha2:+ regl kanı
Safha3:ŞEKİLLENMEMİŞ VÜCUT
Safha4:KEMİKLER
Safha5:ETLER KEMİK ÜZERİNDE BÜYÜR
Görüldüğü Muhammed den önce yaşamış Galen Kur’andaki bilgileriçok önce vermiştir...
Peki Muhammed kendisinden çok daha önce yazılmış bu bilgilere nasıl ulaşmıştır veya nasıl duymuştur?
Ms528 de Kuzey Arabistanda konuşulan dil “Süryanice” idi
Bu yıllarda “Sergius al-ras Ayni” adlı kişi (Ms 536 da ölmüştür) GALEN’İN 24 KİTABI DA DAHİL OLMAK ÜZERE TIPLA İLGİLİ BAZI ESERLERİ GREKÇE DEN(YANANCADAN) SÜRYANİCE YE ÇEVİRMİŞTİR
Aristotle’nin Hipokrat’ın Galen’in eserleri o bölgede zaten süryanice ye çevrilmişti okunabilir olarak bulunuyordu(The Role of the Nestorians and Muslims in the History of Medicine, Allen O. Whipple, 1967, Princeton Univ. Press, p. 16)
Daha sonra Araplar Nestorians lara bu çalışmaları Arapça’ya çevirtti.
Süryanice ve Arapça birbirine çok yakın diller lduğundan bunu yapmak çok kolaydı..
Muhammed zamanında Arabistan da bu bilgileri bilen kişiler tabi ki bulunuyordu(Mesela bunlardan biri “Harith ben Kalada”(Ms550 de Ta’if de doğmuştur)
Bu şahıs Yemen’e ve İran’a seyahatler yapıyor Galen,Aristotle ve Hipokrat ın “buluşları” konusunda kendisini geliştiriyordu...
Bu kişi daha sonra İSLAMIN BAŞLADIĞI ZAMANDA Arabistan’a geri döndü ve doğduğu yerde “Ta’if” te oturmaya başladı
Dr. Dr. Lucien LeClerc “Histoire de la Médecine Arabe” adlı kitabında şöyle yazmıştır:
“Harith Ben kalada Jandi Shapur’da tıp öğrenmiştir..Muhammed bu konulardaki bilgisinin bir kısmını Harith Ben kalada’ya borçludur” (LeClerc, op.cit., p. 123.)
Ayrıca Muhammed ile ilişkisi olan “tıp konusunda bilgili” insanlardan biri de “Nadr ben Harith” idi..
Bunun gibi birçok kişi vardır...
Görüldüğü gibi Hipokrat tın da tıp konusunda bazı hataları vardı Aristotle’nin de “Galen’in de onlardan kopya eden KUR’AN’IN DA!!!
Bir de müslümanların bilimsel olarak yorumlamaya çalıştığı şu ayet:
“39:6- O, sizi bir nefisten yarattı. Hem sonra onun eşini de ondan var etti. Sizin için yumuşak başlı hayvanlardan sekiz çift indirdi. Sizi analarınızın karınlarında üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa yaratıp duruyor”
“Üç karanlık içinde” cümlesi çeşitli islam alimlerince bambaşka şekillerde yorumlanmıştır ama günümüzün “Kur’an araştırmacıları” bu ayeti de bilimsel bazı verilere uydurmaya çalışmaktadır....
FAKAT MUHAMMED BU ÜÇ KARANLIK İLE İLGİLİ KONUYU DA DİREK SAĞDAN SOLDAN DUYDUĞU KİŞİLERDEN ALIP KUR’AN A KOYMUŞTUR BU BİLGİ HİPOKRAT’IN ESERLERİNDEN GELİR...
Hipokrat’ın eserlerinde bu “üç karanlık” konusu ayrıntılarıyla açıklanmıştır...
Muhammed o dönem için bilimsel sayılabilecek bu konuları ilişki içinde olduğu + sağdan soldan duyduğu bilgileri Kur’an a geçirmiştir bu konuyu ortaçağ düşünürü “Ibn Qayyim al-Jawziyya” şu şekilde açıklamıştır..
“Hipokrat....bazı zarlar ilk önce oluşur diğerleri ikinci ayda diğerleri ise üçüncü ayda....demiştir..BU NEDENLE ALLAH “Sizi analarınızın karınlarında üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa yaratıp duruyor” şeklinde buyurmuştur..Bu zarlardan her birinin kendi ‘karanlığı’ vardır.Allah bu yaratılış aşamalarını/bir aşamadan diğerine geçişi ima ettiğinde bu ‘zarların karanlığını’da ima etmiştir..Ayrıca Hipokrat ‘kulaklar açıldı,ve sıvıyla dolu gözler’ BU NEDENLE MUHAMMED beni yaratan işitmemi ve gözlerimi açana ibadet ederim”
1. (Ibn Qayyin (Damascus, 1971) Tuhfat: Tuhfat al mawdud bi ahkam al-mawlud, pp. 254-291
2. B. Musallam, op. cit., p. 56 )
SONUÇ:
Sonuç şudur:
“Muhammed zamanında bilinmesi mümkün değil” denilen bilgiler Muhammed’den yüzyıllar önce biliniyordu.Ayrıca Muhammed’in yaşadığı zamanda ve Muhammed’in çevresinde bu bilgileri çok iyi bilen eğitimli kişiler vardı...Bunların Muhammed ile ilişkisini kanıtlayan çok sayıda kanıt vardır...
Ki zaten Hipokrat’ın Aristotle’nin Galen’in ve dolayısıyla Kur’an ın bu SADECE ZAMANINA GÖRE BİLİMSEL SAYILABİLECEK bilgilerin bugün önemli yanlışlar da içerdiği modern tıp tarafından kanıtlanmıştır..."
Diğer mucize iddialarına da daha sonra tek tek yanıt vereceğim...