Bybars´isimli üyeden Alıntı
Uydurtu abi iyi yazıyorsun,güzel yazıyorsun da ben bu kadar uzun yazıyı okusam da birşey anlamam,anlasam da yarım anlarım,daha kısa,daha öz lütfen.
|
Lütfen oku tane tane (
bir öncekini de) bunu da ama şu
Kolaylaştıralım, bir deneme (devamı olabilir) .Ama bunu okuyamıyorum dersen bozuşuruz.
Diyelim ki Felsefe yapmaya ve bilgi üretmeye kalkıştık ve başlayacağız...
Nerden nasıl başlıyoruz ve sen -nasıl- başlardın?/yapardın?
Diyelim ki dışarıda insan sorunları var ve bir bilgi örgütlemek istiyorsun. İnsanları birleştirmek ya da yola ve işe koşmak, yardımcı olmak istiyorsun. Hem bilgiyi araştırmak keşfetmek istiyorsun.
Ben varım bir gösterge
Ben benim bir gösterge
Diğerleri ve herşey var. Şekilsel/Maddi gözlemsel bütünlük yani bizi içine alan Alem ya da Evren var bir gösterge
Olgular var, Tarih var, Acılar var, Sorumluluklar var, Tarihsel sorumluluk var. Bir başka göstergeler bütünü
Materyalizm bu son cümle de uğraş veriyor.
Tanrı var ise bir olasılık ve araştırma konusu diyelim
Tanrı ney? nasıl?
Tanrı elimde mi? Gözlem alanımda mı? Deney alanımda mı?
Onu nasıl deneylerim ve gözlemlerim
Araştırılabilir ama elimdeki Tanrı mı?
Elimdeki ilk olarak; ben, biz, tarih, toplum (acılar sorumluluklar) gibi kavramlardır genelde.
Felsefe buradan başlar ya da Materyalizm Felsefesi ve onun tabanı (özelcilik değil de) buraya el atar, vicdanını koyar. Yani bu taşın altına kendini sokar...
İdealist uğraşlar özelci, öznelci ve özlemci, hayalci, geçici, bireysel düş ya da kendi çıkarına (birey çıkarına ve özelci) bulunur geçiştirilir..
Materyalizm denilen biraz bireysel çıkarcılığın/kârcılığın (yani özneci'liğin de, bireyselliğinde) tersidir bu anlamda. Ortak çıkarlar hedefler arar ve örgütlemeye girişir. Toplumsalcı ve Toplumsallıkçıdır.
Yani Materyalizm tüm herkesin çıkarına ve ortak çıkarlara uygun ve yönelik felsefe örgütlenmesi girişimdir.
Tanrıyı ortaya koyan ney?
Vicdan ya da insan ve onun duyguları hisleri diyeceksiniz .
Ya da hissel vicdanla ve duyumsallaştırılmış içerikle yazılmış kitaplar onu bize dayatıyor diyeceksiniz
Spinoza da bunu araştırdı
Marks 'ın babası bir din adamıydı ve bu kişi de senin benim gibi insandı ve vicdanı vardı unutma...
Marks iyi bir adamdı. Bizler için uğraştı yani...
Yani Tanrı, bu geniş bir araştırma keşif konusu şimdilik ama elimizde ne var tutulur
Elle tutulur gözle görülür neyimiz var. Üzerine bilgi yapılayacak neyimiz var
Bilgi tabanımız ney?
Ben ve onlar -herşey, tarihsel acılar ve sorumluluklar
Diğerleri, diğer herşey, tüm olanlar
gibi
Evimi maddeden yapıyorum imini düşün.
Evimi Tanrının hammaddesini kulanarak mı yaptım
Anlattığım bu
Tanrının olup olmaması , nasıl olduğu ya da araştırılıp keşfedileceği burada bir mesele değil, öncelikli meselem değil.
Materyalizm adını üstelenen ya da sırtlayan kişi toplumun sorunlarını gidermeye adanmış ve bunun üzerine çalışan biri idi.
İnsanlar arasındaki ayrımı gidermeye çalıştı. Toplumsal çatışmayı durdurmaya çalıştı. Bu.
Ne yaptığıyla niye yaptığıyla bir ilgilenelim önce istersen.
Elle tutabildiğim ne?
Gözle görebildiğim ne?
Evim gökte değil. Tanrı katında değil şimdilik
Şu an Tanrıyı boşverelim ve bir biçimde kütlesel/küresel Spinozist bir Tanrı da var ya da olasılık dahilinde deyilim ve geçelim
Var kavramı yoka göre anti
Felsefe Var, Varlık, Varolmak kavramlarını kullanır ve Ontoloji buna temellenir değil mi?
Varlık-Varolan kavramına tabanlanır
İşte burda Marks kendi soyutlamasını, yapılandırmasını ve kavramsal tabanını (ya da biçimini ve yolunu) örgütledi.
Varlıkı, varolanı madde kavramına çekti getirdi
Örgütlenmesini/örgütlenmesini Madde ya da Materyalize Madde/Maddecilik kavramları üzerinden yürüttü..
Bunun size sunulan dayatılan ve anlatılan Materyalizm kavramıyla hiç bir bağı, bağımı yok. Bu kavram yeniden araştırılmalı.
Marks'ın ne dediği ya da bizi nereye götüreceği önemli. Kavramlar değil
Marks bizi insanca birlikte yaşamaya çağırıyor. Ortak bölüşmeye ve ortaklaşalığa ve beraberliğe..
İşte burada Marks kendi kavramlarını ya da kavramsal yolunu Diyalektik Maddeci Materyalizm çatısı (ve şemsiyesi) altında örgütlüyor, topluyor.
Bu kitabına, kavramına ve kuramına isim geçiş yol aramak gibi de aynı zamanda
belki bilmiyoruz
Yani üst başlığı bu. Bunu neden yapıyor dersin.
Bilmiyorum ve emin değilim ancak bugün tarihte özgürlük uğruna, diğerleri adına ve uğruna bir savaş veren, çarpışan ve yol tutan özgürlükçü kim varsa o şemsiye de ve onun tarafında
ya da bir gün onu görüyor bir selamlamak durumunda bırakılıyor
Marks'a selam olsun!
Marks bulunca peygamber bulmuş gibi seviniyorlar
İncilden sonra en çok satılan ve tarihler boyu en çok okunmak için en çok satılan, hiç zorlanmadan satılan kitapta odur, onun kitabıdır
20 kadar yılda indirildi
"Varolan herşeyi bir elinle ve aklınla tut, düşün, tutmaya/kavramaya çalış ve buna bir isim ver"
Buna soyutlama da, yeniden boyutlama da, düşüncels örgütleme/örgütlenme de (birliktelik) diyebiriliriz
bunu anlamalısın
ve yukarıyı özetlemem saçma
Bir felsefe doktrini kurmayı dene. Görüşelim...
Burdan daha fazlası bu yani...
"Varolan herşeyi tutmaya tutuştuğunda
Varolan herşeyi çembersel bir hafızada birleştirmeye çalıştığında
olanı biteni kavramaya çalıştığında görüşelim