Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Multimedya

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 22-11-2020, 22:37
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Herkes ama herkes yaşadığı hayatın ve olan bitenin bal gibi farkında ama işine gelenin(gücün) tarafında konumlanıyor.

Hani cahil cahil deniyor ya bunlara, ne olduğunu çok ama çok iyi biliyorlar.

İbrahim sadece kuranı parcaladı , İbrahim zayıf olan.
Ya peki
Hepimizin gözünün önünde kulelerin yıkıldığı günden beri şu İslam cografyasında , batılıların eliyle
Kuran'da parcaladılar
Camide yaktılar
Evliyalarının mezarlarını darp ettiler
Kadınlarına tecavüz ettiler
Bebeklerini çocuklarını katlettiler.
Mülklerini yok ettiler
Sürdüler
Dövdüler
Aşşağıladılar.

Şimdi bir kişiyi zayıf görüp üzerine yürüdükleri kadar. Başta abd ve benzerlerinin yaptıklarına bu kadar tepki gösterdilermi?
Abd ye ve ortaklarına sizi ascaz kesecez, dograyacaz diyen bir yazar çizer ben görmedim.

Herkes herşeyin farkında. Eşek gibi olan biteni biliyorlar ama işte hani o meşhur söz burada söylenir.
Taşak lazım taşak.
Ama o taşak ibrahime kullanılıyor. Coğrafyayı kana bulayan abd ye değil.

Köle olduklarının farkındalar. İnançlarının onları kurtarmayacağının , dualarının bir işe yaramayacağının farkındalar ve çokta iyi biliyorlar.
güçlünün abd ve ortakları olduğunun öyle bir bilincindelerki.
Sadece ibrahime güçlerinin yetecegi ve deşarj olacaklarını emin olun bizden bile daha iyi biliyor.

Tabiki abd ve ortaklarıda bunları.

İbrahim denen salakta kendini çok iyi tanıyan bu insanları uyandırıyım derken derin bir uykuya yatacak...
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 23-11-2020, 22:21
Barlas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Barlas Barlas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jun 2015
Mesajlar: 4.070
Standart

Birisi Nutuk'u yırtsa, hiç bir şey olmaz. Ama iş Arabın masal kitabına gelince değişiyor, adeta yer yerinden oynuyor. Daha vermemiz gereken çok mücadele var.
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 28-11-2020, 17:32
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

İbrahim,kendisi hakkında yazılan bir yazıyı paylaşmış..Yorumsuz aktarıyorum;

İslâm düşmanı ateistler tarafından İslâm'a saldırılar gittikçe artıyor. Mevcut iktidarın liberal ve özgürlükçü yaklaşımı, resmî devlet dinini öne çıkartıp Kur'an'ın emir ve yasaklarını yok sayarak cemaatlere tavır alan uygulamalarından da cesaret alan bazı kesimler; Kur'an'a, Peygamberimiz'e, İslâm'a hakaretlerini ve saldırılarını açıktan yapmaya başladılar. GİG TV adıyla İbrahim Atabey'in 2015 yılında kurduğu internet televizyon kanalı da bu konuda gemi azıya alanlardan. En son 6 Kasım 2020'de İbrahim Atabey ismindeki bu lânetlik şahıs, program esnasında Kur'ân-ı Kerim sayfalarını yırtıyor, üzerine tükürüyor. "Allah varsa, benim cezamı versin" gibi edebe sığmayan sözler söylüyor.

Tarihte nice Firavunlara, Nemrutlara şahit oldu insanlık. Adamın biri, ben nasıl tarihe geçebilirim, diye düşünmüş. Sonra hayırlı bir iş yaparak meşhur olamayacağını anlayınca, meşhur olmak için Zemzem Kuyusuna çişini yapmaya karar vermiş. Ve insanlar tarafından lânetle anılacak şekilde de olsa tarihte yerini almış, ama ismi bile önemsenmediği için, "Zemzem Kuyusuna pisleyen adam" diye adı kalmış ve öyle şöhret bulmuş.

Batıdan gelen her şeyde şer tarafın mı, hayır tarafın mı çok olduğu müslüman aklıyla iyice tahlil edilmeli. Görülecek ki, Batıdan gelen ilaç başta olmak üzere araç ve âletlerin çoğu zaman yan etkileri düz etkilerinden çok daha fazla. Teknolojinin müslümanca kullanılmasının hayli zor olduğunun, daha çok bâtıl yolda kullanıldığının son göstergesi, televizyon ve video üzerinden bütün müslümanlara meydan okunan bu olay.

Kim bu İbrahim? Peygamberlere hakaret eden birisi olmasına rağmen ismi, bir peygamber ismi ve putkıran bir peygamberin adı. İnançsızlığında samimiyetten bir parça bulunsa, şahsiyetli bir kimse olsa adını değiştirirdi; Kamal yapardı, Firavun diye ismini değiştirirdi, İblis adını alırdı. Soyadı ise Atabey. Yani, o da ata, atahanım gibi atabey. Konuşma yaptığı odada devamlı kalpaklı bir Atatürk resmi. Ateist mi, ataist mi belli değil; ikisi birlikte.

Ateist olduğunu söylemesine rağmen, başında kippasıyla Kudüs'te Ağlama Duvarında ibadet ederken resmi var. 2015 yılında GİG TV'yi kuruyor. GİG "Gizlenen İslam Gerçeği" kelimelerinin kısaltılması. Sosyal medyada boy gösterirken, kendi boyunu göstermek cesaretine sahip olmayan, hitap ettiği izleyicilerden kaçan, yurdışından yayın yapmayı tercih eden birisi. İbrahim Rusya'da, İlyas İngiltere'de, Yakup Almanya'da; yayınlara bulundukları ülkelerden katılıyorlar.

Bazı müslümanlar da uydurma haberlere sığınıyor, Rusların dövdüğünü veya Rusya devletinin tutukladığını sevinerek ilan ediyorlar. Araştırmadan fâsıklardan gelen bir haberi yaymayı yasaklıyor Kur'an (49/Hucurât, 6). Biraz daha bekleyin, bakalım ne olacak? Rabbimiz buyuruyor ki: "Her haberin gerçekleşeceği bir zaman vardır. Siz onu yakında bileceksiniz." (6/En'âm, 67)

"İslâm hoşgörülü değil, saldırgan!" diye haykırırken; Kur'an sayfalarını yırtan, ona tüküren, Allah'ın kitabıyla alay eden; dolayısıyla iki milyara yakın kendini müslümanlığa nispet edenlere hakaret etmekten çekinmeyen, saldırgan, küstah, ukalâ, edepten uzak birisi. Dine hakaret cinsinden 11 soruşturması var. Halkın ciddi boyutta tepkisi sözkonusu olunca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal paylaşım sitesinde halkın inancına hakaret edip insanları tahrik ettiğinden İbrahim Atabey hakkında soruşturma başlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, "İbrahim Atabey isimli şahıs hakkında Kur'an-ı Kerim sayfalarını yırtması ve İslam dinine yönelik sosyal medya paylaşımları nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve halkın bir kısmının benimsediği dini değerleri alenen aşağılama suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır. Şüpheli İbrahim Atabey'in Rusya ülkesinde bulunduğu bilgisi alınmış olup, soruşturma işlemlerine titizlikle devam olunmaktadır" denildi. Devlet laik ya; "Allah'a karşı, Rasûlüne karşı şöyle bir suç işledi" diye değil; halkı kin ve düşmanlığa tahrik, halkın benimsediği dinî değerleri alenen aşağıladığı için soruşturma açılmış.

Müslümanlar, nasıl bir tepki vereceklerini genellikle biliyor değiller. Çok ucuz, fakat dinimizin yasakladığı cezayı hemen herkes uygun görüyor: Sövüp sayıyor. Devletten âdil ceza bekliyor. Birinci veya sonuncu cumhurbaşkanına hakaret etse, onlardan birinin resmini yırtsa, Anayasaya tükürse, birkaç gün içinde nasıl ülkeye iade ettirilir veya bulunduğu mekânda cezası kesilirdi. Ama ben, çok kısa zaman içinde hak ettiği cezasının avans cinsinden dünyalık bölümünü çekeceğini sanıyorum.

Allah'a ve Kur'an'a açıkça hakaret eden, Rasâlullah'a alenen söven bu insan müsveddesi, Rusya gibi bir memleket üzerinden bunları yapıyor, kaçak güreşiyor. İnsanın kâfirliği seçme, cehenneme gitme özgürlüğü vardır, ama Allah'a, Kur'an'a hakaret etme hak ve özgürlüğü yoktur. İnsan, başka insanlara zarar vermeden özgürlüğünü yaşar. Eşeğin özgürlük anlayışı farklıdır. O istediği yerde anırır, istediği yere tuvaletini yapar. Hor görülmesi gereken davranış ve şahısları hoş görmemiz beklenemez. Hitap ederken, bu rezil şahsa "İbrahim ağabey" diye hitap eden Konya'lı hocamızın kamuoyuna yönelik bir açıklama yapması, GİG TV'de kendi isteği ile yaptığı konuşmanın hata olduğunu belirtmesini istemek de bizim hakkımızdır diye düşünüyorum.

BU LÂNETLİK SUÇUN CEZASI NEDİR?

HALKIN TAVRI

Halk, bu tür hayvanlıklara karşı şunu söyler: "Eceli gelen köpek, cami duvarına işer." Peki, dinimiz böyle durumlara karşı nasıl tavır alınmasını ister?

KUR'AN'IN ÖNGÖRDÜĞÜ CEZA

Önce, Kur'an'ımız bu tür çirkinliklere nasıl bir cezayı uygun görüyor, onu görelim: "Allah'a ve peygamberine karşı savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası ancak ya öldürülmeleri veya asılmaları yahut el ve ayaklarının çapraz olarak kesilmesi ya da bulundukları yerden sürgün edilmeleridir. Bu, onların dünyada uğradıkları aşağılayıcı cezadır. Âhirette ise onlar için büyük bir azap vardır." (5/Mâide, 33)

SÜNNETTEKİ UYGULAMALAR (PEYGAMBERİMİZİN CEZALANDIRMASI)

Rasûlullah (s.a.s.) bazı İslâm düşmanlarını, İslâm'ı şiir ve sözleriyle tahkir eden kimseleri, Kur'an ve Peygamberimiz aleyhine diğer insanları kışkırtan fesatları yüzünden bazı sahabileri görevlendirerek onları gizlice öldürtmüştür. Bunlardan beş kişiyi sayabiliriz:

Kâ'b bin Eşref, Ebû Râfi Sellam bin Ebu'l-Hukayk, Asma bin Nübeyh el-Anzî, Hâlid b. Nübeyh el-Anzî, Ebû Afek. Hepsinin nasıl öldürüldüğünü de biliyoruz.

Rasûlullah, yirmi üç yıllık dâveti sırasında İslâm davası önünde set olmaya çalışanların öldürülmesi gibi tehlikeli bir işte bazı sahâbîleri görevlendirmiştir. Bu sahâbîler görevlerini hiç korkmadan ifa etmişler, İslâm'ın yayılması yolunda engellerin bertaraf edilmesi uğruna büyük fedakârlıklar göstermişlerdir. Bu işi gönüllü olarak yapmışlardır. Bu şekildeki her bir faaliyetin gerçekleştirilmesindeki hedef, İslâm'ın azılı düşmanlarından birini ortadan kaldırmak olmuştur ve yapılanlar, planlı birer öldürme eylemidir. Bununla bir manada düşmanlara gözdağı da verilmiştir. Yapılan bu eylemlerle küfrün elebaşlarının ortadan kaldırılması/susturulması esas alınmış ve bunda başarılı olunmuştur.

Rasûlullah'a düşmanlık edip hakkında kötü konuşanlar arasında müşriklerden olan Hâlid b. Nübeyh el-Anzî ve Ebû Afek hâriç, diğerlerinin ortak özellikleri Yahudi olmalarıdır. Zira Medine'de ona en fazla düşmanlık edenler Yahudiler oldular. Münafıkların aksine bu işi alenen yaptılar. Kur'an öyle diyor: "Andolsun, insanlar içinde, mü'minlere en şiddetli düşman olarak yahudileri ve müşrikleri bulursun…" (5/Mâide, 82). Bu öldürülenler İslâm'a düşmanlık etme, Müslümanlara dil uzatma ve başkalarını Müslümanlar aleyhinde kışkırtma suçundan bu cezaya çarptırılmışlardır. Yahudiler Medine'de oturdukları ve Müslümanlarla aralarında birlikte yaşamaya dair bir sözleşme bulunmasına rağmen Resûlullah aleyhine insanları kışkırtma gibi bir cür'eti gösterebilmişlerdir. Bu da ortadan kaldırılmalarında en büyük sebep olmuştur. Zira sergiledikleri tavır, Müslümanlarla aralarındaki sözleşmeye ihanet olarak kabul edilmiştir. Öldürülen üç Yahudi'den biri de (Asma bin Nübeyh el-Anzî) kadındır.

Bu eylemlerin tümü, Medine İslâm Devleti Başkanı Rasûlullah'ın izni ve emri ile gerçekleşmiştir. Bu sûikast denilen eylemlerin, genç sahâbîlere yaptırıldığını görüyoruz. Sahâbîler öldürme hâdisesinin ardından saklanıp düşmana yakalanmama gibi bir başarıyı da gerçekleştirmişlerdir.

"Ölünce kahramanlaşır, nice ölen veya öldürülen kâfirlere demokrasi şehidi, görev şehidi gibi adlar takıldığını gördük; buna da ‘ateizm şehidi' diyebilir, ‘şehit' ilan edebilirler" diyenler çıkabilir. Eyvallah, biz de karşı çıkmayız; o zaten şimdiden şeh it, yani itlerin şâhı.

MUSHAF'IN SAYFALARINI YIRTMAK MI, KUR'AN'IN HÜKÜMLERİNİ AYAKLAR ALTINA ALMAK MI DAHA BÜYÜK SUÇTUR?

İşin daha yaygın ve maalesef tavır alınmayan tarafı da var. Bu toplum, mushafa inandığı kadar Allah'ın Kitabına inansa iş çok daha başka olacak. Kapak içinde toplanan sayfalara "Mushaf" denilir. Mushaf, üzerinde matbaa mürekkebi olan kâğıt sayfalardan ibarettir. Elbette, başka bir yazı değil; Allah'ın kitabının yazıldığı için önemlidir Mushaf. Ama esas önemli olan Allah'ın, bizi, okuyup ahkâmını uygulamakla mükellef tuttuğu Kur'an'dır. Okunan ve yaşanan… Evde, ailede, sokakta, mahkemede, mecliste, devlette uygulanmasını istediği Allah'ın indirdiği âyetler… Onlar yok sayılmıyor mu? Devletin uygulamalarına, halkın yaşayışlarına baktığımızda, Allah'ın Kitabının sayfaları yırtılmış olmuyor mu? Mushaf'ın sayfaları kadar Kur'an'ın hükümlerinin önemi yok mu? Allah, kitabını güzel sayfalara yazsınlar; ama kimse onu okumasın, anlamını öğrenmesin, "Rabbim bana neleri emredip neleri yasaklamış?" diye merak bile etmesin, fark etmez mi diyor? "Devlet, Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmese de olur. Ama, aman ha, kimse Kitabımın yazıldığı sayfaları kitaptan yırtmasın. Yırtanlara engel olun. Mushaf'a saygısızlık yaptırmayın. Ancak, o Kitabı önemsemeyin, mehcur bırakın, sanki Kitapsızmışsınız gibi yaşayın. Okullarınız başka kitapları baştacı etsin, Devletin Anayasa adlı başka kutsal kitabı olsun, onu tatbik etsin. Ekonomide "para" adlı başka kitabınız olsun. Halk olarak hepinizin elinde Kur'an yerine, "cep telefonu" adlı başka kitabınız olsun. Bütün bunlar müslüman olarak size yakışır, ama sakın ha Mushaf'ı kimse yırtmasın. Saygı duyduğunuzu iddia ettiğiniz Kitabın hükümleri ayaklar altına alınsın, önemli değil!" Böyle mi diyor Rabbimiz?

Kur'an, faiz alıp verenler Allah ve Rasûlü ile savaşan cehennemliklerdir deyip faizi mi yasaklıyor, olsun, önemli değil. "Devlet faizlere ayar versin, bankalar en büyük sömürü çarklarını çevirsin; bunlara kafanızı takmayın, yeter ki Kur'an'ın sayfalarını yırttırmayın" mı diyor? Kur'an içkiye "şeytan işi pislik" mi diyor, insanlar özgürce içkilerini yudumlasın, devlet de onlara hizmet etsin. Kur'an zinaya yaklaşmayı bile yasaklıyor olsa da önemli değil; önemli olan Mushaf'ın sayfalarını kimse yırtmasın. Belki bunlardan da önemli olarak Kur'an putlara tapmayı yasaklıyor olsa da devlet 18 milyon civarındaki İlkokul ve Ortaokul öğrencilerine heykele tapmayı mecbur ediyormuş, aldırmayın; devlet başkanı da heykelin önünde, heykele Allah'ın sıfatını da vererek "Aziz Atatürk!" diye sizi temsilen yazıp nutuk atmasından hiç rahatsız olmayın; siz Kur'an'ın emirlerini boş verin, Mushafın sayfalarını koruyun." diyor sanki…

Halkın neye ne kadar önem verdiğine bakarsanız, Allah'ın indirdiği hükümler, uygulanması gereken Kur'anî emir ve yasaklar değil; Kur'an'ın sayfalarının saygınlığı daha önemli. Böyle bir din anlayışı hâkim toplumda. Kur'an'ın terk edilişi, onun hükümlerinin ayaklar altına alınışı, Mushaf sahifelerinin yırtılmasından daha fecî değil mi? Daha hafif olana tepki gösteriliyor, tabii gösterilecek, gösterilsin. Ama, daha hafifine ciddi anlamda tepki verilirken, ondan daha zararlısına niye hiç kimse tavır almıyor? Toplum, ister istemez şu sorunun cevabını yaşayışıyla vermeli: "Allah'ın indirdiği hükümlere, âyetlere, Kur'an'a mı inanıyoruz, yoksa Mushaf'a, Kur'an'ın yazıldığı sayfalara mı? Hangisini daha önemli ve kutsal görüyoruz?"

Ve can alıcı (gerçekten hem can verici, hem de can alıcı) bir soru: Kur'an sayfalarına hakaret eden, Allah'a isyanını toplumu ifsad edecek şekilde çirkince ortaya seren kimsenin cezası dünyada bile çok ağır ise; ya bu suçtan çok daha ağır olan Kur'an'ı anlayarak okumayan, anladığını yaşamayan, yaşadığını yaşatmaya çalışmayan halkın ve devletin cezası nedir?
https://www.kalemder.org.tr/yazilar/...et-edebiliyor/
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 30-11-2020, 21:40
tolonbey tolonbey isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2008
Mesajlar: 369
Standart

İşte böyleee,
Birisi kuran hakkında gerçekleri yazanları arabın zırvalarıyla TEHDİT ediyor.Afganistanda,Irakta ,Suriyede,Yemende,Filistinde dünyanın birçok müslüman ülkesinde dünyanın bir çok ülkesinde müslümanlar birbirlerini öldürüyor,hemide milyonlarcasını.Başkalarının öldürmelerine gerek yok.Müslüman ülkelerden GAVUR memleketlerine KAÇAN kaçana.
Müslümanlar 1500 yıl önceki cahal arabın yazdığı kıtaba uydurulduklarından birbirlerini çig çig yemektedirler.
MUHA ... birde demezmiki bu kitap TANRIDANDIR.
Eger tanrıdansa demek sizin ALLAH sizi birbirinize düşürüp yok ettiriyor.Böylelikle GAVURLARA yardım etmiş olmuyurmu...
Bunu bile düşünebilecek US yok müslümanların kafasında.
420 milyon ortadoğu müslümanını 8 milyonluk İsreil yerle bir etmektedir herdafasındaki savaşlarda.
Hani ALLAH sizin dostunuzdu.
Demekki sizin ibadetlerinizin ALLAHIN yanıda bir degeri yoktur.
Şurda isreil kurulalı daha 100 yıl bile olmadı.Her savaşda müslümanlar TASI TRAĞI toplayıp kacıyorlar.
1976 da arap-İsreil savaşında ne oldu biliyormusunuz?3 günde bütün FELLAHUEKBER ordularına BAYAZ BAYRAK çektirdiler İsreilliler.
Bu savaşa Suriye,Irak,FilistinMısır ve daha bir çok arap ülkesi girdı.Ama hiçbiri SAĞLAM çıkamadı.3 gün sonra isreil esir araplara dediki hassiktirin gidin ülkelerinize.Birdahada karşıma çıkmayın.

Mısır askerleri dışında sopayı yiyen arap arkerleri başları eyig ülkelerıne döndüler.Cemal abdunnasır baktıki mısır askerlerinden gelen yok.Nasır açtı telefonu MOŞE DAYANA dediki,bizim askerlerden gelen yok.Yoksa hepisini öldürdnüzmü deyince Moşe Dayan kahkahayla güldü ve dediki savaşda sizin askerler yoktu.Onları savaş alanında hiç görmedik.
Nasır sorar nasıl olur?Moşe dayan derki onlar çölde agızlarına birer kamış alarak kumun altına girip saklandilar.Gece çıkıyorlardı gündüz kuma giriyorlardı.Savaş bitince bizim helikopterler onların kuma girdigi yerlere SAVAŞ BİTTİ ÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇÇIKIP SİKTİRİN gidin ülkelerinize dememize rağmen kimse kumun altından çıkmadı.Sandılarki biz yalan söylüyoruz.
Eyyyyyyyy,kahraman askerlerin başbakanı bin helikopteree git çöle,yukardan hopörlerle seslen senin sesini tanır ve çıkarlar.
NASIR fellah yallah gider çöle,ve FELLAHLARINA seslenirr.Bir anda KUMLAR altından binlerce asken ortaya çıkar.Nasır hopörlerden seslenir savaş bitmiştir.Herkes şuanda evinde sizde evinize gelin ÇOH GEHRİMAN FALLAH askerleri.
Veeeeeeeeee,gehriman fellah askerleri tıpış tıpış evlerine dönerler.Süveş şehrinin validi SÜVEYŞ ilini savaşmadan senetle yahudu generalına teslim eder.
Süveyşdeki arap askerlerini israil tek kurşun attırmadan hepsini yakalarlar.SAVAŞ DİNLE İMANLA degil bilim vede TEKNİKLE vede CESERETLE olur.ALLAHIM ne olur ordularımızı MUZAFFER ET demekle bu işler olmuyor.
İsreillin savaş pilotu anlattı.
KAHİRE üstünde yarım saat uçtumda kımse CÜRET edipde karşıma çıkamadı dedi.ALLAHU AKBAR demek para etmiyor.TANRININ KAFAMIZA koydyğu USU yani AKLI çalıştmak gerek ya arabişkolar.
Mısır amarikadan B 52 savaş uçakları alır.
Amaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa Mısırlı pilotlar bunları kullanamazlar.Türkiye derki sen onları birezdaha ucuza bana verde git amarıkadan yani basit uçaklardan al.Ve Mısırda TÜRKİYENİN dedigini yapar.
İslamı aslında anlatmaya gerek yok.Müslüman ülkelere bir dönüp bakmak YETERDE ARTAR bile.
83 yaşında dedeniz
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 01-12-2020, 13:30
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Devlet dinle yönetilirse din hukukun üstüne çıkarsa sonuçlar böyle olur Güçlü güçsüzden hesap sorar olmadı katleder mallarını karılarına kızlarına oğlanlarına el koyar. Bu el koyucu el koyduğu ganimeti istediği gibi kullanır veya pazarlar. Bunda şaşıracak bir yok.
Bütün mesele Hukuk Hukuku kim koyuyor, kim koruyor.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 30-04-2022, 18:29
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

https://t24.com.tr/haber/isten-cikar...adilar,1031312
Pegasus çalışanlarının ramazan ayında içki içip bunu paylaşmalarında bir sıkıntı yok. Eğer doğruysa, bu paylaşımlarında altta yazan ''rabbim kabul etsin'' demeleri sıkıntılı. İstihza bu. Yanlış.

Bunu paylaşanları işten çıkarmakta yanlış.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:12 .