Finlanda ve İsveç'e Nah!

[dine mine ne]

LEVH´isimli üyeden Alıntı

Şimdi sen devletin aleyhine açık açık davranan herhangi bir şahısla ilgili ne yaparsın? Aklından geçen şey yapılmıyorsa neden yapılmıyor. Haa, neymiş? Ülkenin sorunları partiler üstüymüş demek ki. Şimdi ben İçişleri Bakanı olcaktım ki var yaa

İçişleri Bakanlığı yasalara uygun hareket etmelidir, aksi takdirde suç işlemiş olurlar. Peki neden böyle bir şey yapsınlar? Çünkü bu tür siyasi hatalarla halktan puan toplayabiliyorlar. Ancak CHP aynı fikirde değilse, müdahale edebilir ve adama hatasının bedelini ödetebilir.

Ama bunu ifade özgürlüğü kisvesi altında da örtbas edebilirler, çünkü zaten halktan puan toplamak gibi bir dertleri yok. Bildikleri tek şey, küreselcilerin söylediği yoldan gitmek zorunda olduklarıdır. Genel olarak, küreselci fikir dünyasına hizmet etmek istiyorlar.
Bu nedenle muhalefetteki hiç kimse sesini çıkaramıyor, çünkü dünya siyasetindeki aktörler kendi ülkelerinin önceliğini her zaman arka planda tutmak zorundadır.

[LEVH]

Yav yasalar tabi yasalar. Bakanlık onlara uygun hareket eder, tabiki.

Sahte delillerle bu vatanın vatansever komutanları hapse atıldı, hapiste bir kısmı öldüler hatta. Hatta hatta hala içerde olanlar var. Onun haricinde dediğim gibi yasalar çerçevesinde kalarak bir kişiyi hapse atmak o kadar kolay ki.

Mesela biri var, ismi lazım değil, İsveç'e insan kaçakçılığı yapanlarla ortak. Burada söyleyemem, ama içişleri "gel gizli tanık ol" desin olayım mesela. Bak adamı içeri atmak ne kadar kolay gördün mü. Yeter ki adamın bunu hak ettiğini düşün. Topu CHP'ye atıp taca atmayın yalandan yere. Sorumluluktan kaçmayın, gerçeklere gözünüzü kapatmayın. Bunlar bir grup oligark ve CHP'lisi, AKP'lisi, MHP'lisi, diğerleri, ben hiç birini ayırmıyorum, birbirlerini "ısırmıyorlar". Yasaymış, kime ne anlatıyorsunuz siz.

Sen şimdi diyorsun ki, İsveç ve Finlandiya'daki PKK varlığının içerdeki terör uzantılarıyla bağlantısı ortadadır, konuştuğu zaman bakan bunu söylüyor, ama bunun kanıtını ortaya koyamıyor. Hadi canım sen de. Bunu diyor ki öyle olduğunu biliyor, ama belli ki bir şey yapamıyor. Delil olmadığından değil. Bak ben sana anlatayım, hatta birinci ağızdan anlatayım, İsveç ve Finlandiya'daki terör varlığının da kaynağını anlatayım, bilen bilmeyen herkes okusun, öğrensin, hemen yanıtlamayın, herkes okusun, herkes bilimlensin.

Şimdi bizim bir tanıdık vardı eskiden, adamın ismini de unuttum, o kadarcık tanıyorum yani, ismini bile bilmiyorum, öyle sevdiğim biri değil, sevilecek biri değil zaten, öyle rasgele bir yerde onu tanıyanlarla konuştuk, onlar anlattılar, tee 15-20 yıl filan oluyor. Kimler anlattı onu bile unuttum yani, çok uzun süre geçmiş üstünden. Bu adam Türkiye'den İsveç'e ve Finlandiya'ya, ve bir de İngiltere'ye adam yolluyor. Adamın nerdeyse bütün havaalanlarında adamı var. He pardon, bunu bir kaç yıl önce içeri mi aldılar, FBI mı aldı, şimdi orasını hatırlayamadım, ama eminim aynı işi yapan başkaları vardır. Sonuçta arz talep meselesi.

Terör Örgütleri Avrupa'da Nasıl Yandaş ve Para Topluyor?

O kadar kolay ki, sistem kendi kendini finanse ediyor zaten, ve terör örgütü açısından karlı da bir iş. Adamın birini alıyorsun, mesela Ahmet Bilmemkim. Buna sahte MV ya da Belediye başkanı kimliği yakını kimliği çıkarıyorlar, hatta bu iş için ayarlanmış "davalar" bile olabilir yani. Adam İsveç'e (sözde) siyasi nedenlerle iltica başvurusu yapıyor, ve insan kaçakçılar adamı o esnada yasadışı yoldan (sahte kimlikle) İsveç's sokuyorlar. Başvurusunun kabul edilmesi için tabi ki, ikna edici bir başvuru yapması lazım. Başvuru şu minvaldedir:

Ahmet Bilmemkim'im İltica başvuru örnek metni: Quatil dövlet bize zulmediyir, beni ve siyasetçi yaqınlarıma işkence ediyir, bizim malımıza ırzımıza tecavüz ediyır,...vsvsvs (at yalanı)

Şimdi İsveç bu şahsın siyasi başvurusunu kabul ediyor, aynı zamanda Türkiye'ye karşı oluşan kamuoyuna da bu şekilde bu adam destek veriyor. Bu vatandaşa maaş bağlıyorlar, aynı zamanda adam gelirken terör örgütüne ya da insan kaçakçılarına ciddi paralar ödüyor. Şöyle söyliyim, İngiltereye daha fazla insan gidiyor, ama İngilizler İsveçliler kadar salak olmadığından dolayı, teröristlerin yalanlarına çok itibar etmiyorlar, kısmen itibar ediyorlar. İşlerine geldiği için itibar ediyorlar diyim. Finlandiyalılar zengin olduğundan biraz daha sosyal açıdan duyarlılar: "vah vah baksana adama ne zulmetmiş, katil Türkler", orda kamuoyu anlayışı bu şekilde gelişiyor. Tabi bu durumda Türklere silah da satmamak lazım. Hatta Türkler var diye NATO'ya da girmemek lazım. Kadın mevzuyu anlamamış, "bu Türkler katildir, zaten NATO'da bunları kerhen tutuyorlar, biz geldik mi zorla gireriz" kafasıyla Ankara'ya geldi, boyunun ölçüsünü aldı. Daha olayı anlamamışlar. Durum o ülkelerde bu kadar vahim yani.

İnsan kaçakçılığında ciddi para var ve sürmesi için, ayrıca kamuoyu desteğinin de sürmesi için siyasetçileri besliyorlar. Bunların içinde Türk de var, İsveçli de var, Finlandiyalı da var, yani demek istediğim, elbet vardır manasında.

Şimdi adamın birisi durup dururken bu "terör örgütüyle iç içe" olan devletleri savunuyorsa, ben durup bir bakarım arkadaş, sen nerden besleniyon. Sen siyasetçisin, seni kim besliyorsa ona hizmet edeceksin, bu işin raconu budur. Halk besliyorsa halka hizmet edersin, yok dışardan birisi besliyorsa, tasmanı kim tutuyorsa ona hizmet edersin.

Sen şimdi diyorsun ki hiç kimse telkin etmiyor, hiç bir dış etki yok, olmadığı için içişleri bir şey bulamıyor, aynı zamanda bu ilişkileri ağından hiç nemalanmıyor. O halde devlete burada görev düşmüyor, CHP gerekeni yapsın, dimi. Yav tamam tamam, dediğinden.

Konuyu özetleyip toparlarsak, İsveç ve Finlandiya'da kamuoyu, "Ruslar gelebilir, sorun değil, NATO bize nasılsa sahip çıkar, Türkler zaten katildir, eziktir, bunlara biraz baskı yapılacak ve kapılar açılacak" kafasındadır. Önlerinde aslanlar varken hala burunlarından kıl aldırmıyorlar, NATO'ya -bir şekilde nasılsa- gireriz kafasındalar. Bu kafayla babayı girerler!

Ben gidiyorum votkam bitti.

[dine mine ne]

FETO elebaşı Fethullah Gülen'in beyin takımında yer alan basketbolcu Enes Kanter, dün Oslo Özgürlük Forumu'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın posterini ayaklarının altına aldığı skandal bir video yayınladı. Time Dergisi'nde "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve NATO ile ilişkili başlıklı bir makale kaleme aldı.

Makalesinde Erdoğan'ı suçlayıcı ifadeler kullanan Kanter, ABD ve diğer NATO üyesi ülkeleri Ankara'ya karşı durmaya çağırdı.ABD'de Türkiye aleyhine faaliyetlerini sürdürüyor ve her fırsatta Türkiye'yi hedef alan Kanter, Time Dergisi'ndeki makalesinde İsveç ve Finlandiya'nın olası NATO üyeliğine karşı bir kampanya başlattı.

Videoyu izlemek için bu linke tıklayın
https://www.haberler.com/spor/feto-c...977922-haberi/

[Pasteur]

Konu en alakasız yeri ile değerlendiriliyor. Bu mantıkla siyasilere göre "Nato' nun alayı zaten Türkiye düşmanı(pyd/pkk destekçisi)." O bakımdan Finlandiya' nın Nato' ya üyeliğine bu ana gerekçe ile karşı olmak, o kadar saçma ve de absürd.


Bana göre tek sakıncası, Finlandiya Nato' ya girer ve de Rusya vurursa, Rusya ile savaşmak zorundasınız. Türkiye' nin birincil dayanağı bu olmalıdır. Ben ne diye durduk yere savaşa giriyorum? Mecburmuyum sizin savaş ister çıkarlarınıza göre hareket etmeye diyerek Nato' yu sıkıştırmalıdır. Almak istiyorsanız alın ama olsaı bir Rus saldırısında ben sizinle birlikte Rusya ile savaşmam der bunun taahhüdünü alırsan. Mesele kalmaz. Olay bu kadar basit esasında.


Bu arada ne hikmetse dış illeri bakanı geçen gün çok tehlikeli savaş sinyalleri vermektedir. Senelerdir, Y. Özdil,
Yunanlılar adalarımızı işgal ettiler dedi. Hükümetten gık çıkmadı. E hal böyle iken ne oldu da şimdi birden bire Yunan adaları atı alan üsküdarı geçtikten sonra gündeme geldi? Yoksa seçimleri yapmamak, olağanüstü halle ülke yönetmek için savaş mı çıkaracaksınız? Tabi sizin çocuklarınız savaşmayacak nasılsa değil mi?