Bybars´isimli üyeden Alıntı
Muaviye dönemi hariç,diğer dönemler de aksaklıklar,eksiklikler olsa da genellikle İslam'ın aslı yaşanmıştır diyebilirim.
|
İslam inancının özeti:
Binden fazla sene önce yaşayıp yaşamadığı belli bile olmayan bir adamın varlığına ve onun peygamber olduğuna inanmazsanız, aynı adamın gerçek olduğunu iddia ettiği tanrı sizi yakacaktır. Sizi kendisine kul olmanız için yaratan bu tanrı, sizin bu adamın kitabına inanıp inanmamanıza göre sınıyormuş.
Ancak bu adamın ve yaşadığı kentin 1400 sene önce var olduğunu ve bir kitabı Tanrıdan vahiy yoluyla naklettiğini iddia edenlerse dünyanın en geri kalmış, en medeniyetsiz toplumları. Hatta öyle ki siz o kara cahil toplumların sizin atalarınıza zorla sattıkları dini anlamadıklarını iddia ediyorsunuz. O kara cahil toplumların müslüman diye tanımlanmasından muhtemelen utanıyorsunuz.
Bu medeniyetsiz ve kara cahil toplumlar bu kitabın kutsal olduğunu size iddia ediyor. Halbuki bu kitapta matah bir şey olsa bu toplumlar medeniyetsiz ve kara cahil olmazdı. Bunu akledemiyorsunuz zira siz bir önkabulle kitaba odaklanıyorsunuz. O ön kabulde şudur: Bu kitabı evrenin yaratıcısı gönderdi.
Halbuki kitabı olduğu gibi görseniz, şunu düşünürdünüz: Dünyanın en medeniyetsiz ve cahil kalmış toplumu, bu kitabı 1400 sene önce arap bir peygamberin dillendirdiğini söylüyor.
Asıl noktası da şu:
Size çocukluğunuzdan bu din aşılanmamış olsa böyle kara cahil adamlar gelip sizi bu kitabın bir tanrı tarafından gönderildiğine ikna edebilir miydi?