Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Önerdiğimiz Başlıklar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #31  
Alt 07-11-2009, 21:05
Çellist Çellist isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 09 Jun 2008
Mesajlar: 534
Standart

Alchindus,

Geniş zaman çekimli bir fiilin başına lem koyarsanız o geçmiş zaman olur.

Çeviri "Henüz hiç adet görmemiş olanlar"dır.

Peygamber ve sahabenizin uygulamaları da bu ayete uygundur.
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 07-11-2009, 21:45
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

sayın Alchindus,

müslümansınız ve elbette her türlü din eleştirisine tepki vermeye kendinizi mecbur hissediyorsunuz. Ama çok garip bir yönteminiz var, üstelik sürekli dilinizden düşürmediğiniz ''gerçeğe sadakat'' ilkesine ha bire tecavüz etmektesiniz.

Alchindus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
ulpian sana bir sürü teşekkür edilmiş "dakik incelemen içün!" sanki bu meseleyi ilk tespit ve tefrika eden senmişsin gibi, amma çıkıp dememişsinki "şu mesele hemde birkaç senedir nette aynısıyla tefrika edilmektedir, onlar gibi benimkide aynı bahsin özünü alıp tekrarlamaktır!"
''Bunu ben buldum'' gibi bir iddam şöyle dursun, en baştan beri ''bunu ben demiyorum, bizzat meal ve tefsir eden İslam alimleri böyle yazmış, naklediyorum'' diyorum. Sanırım siz de ilk mesajı ve o mesajdaki alıntıları okumayan, okusa da kabullenemeyenlerdensiniz.

Esasen benim yazdıklarıma değil, İslam alimlerinin yazdıklarına karşı çıkmaktasınız.

Bu arada yine birçok alakasız konulara girmişsiniz. Ayşe'nin evliliğinden, iklim ve coğrafya şartlarına kadar! Onlara değinmiyorum, çünkü konumuzla alakasız.

=> Talak/4'ün doğru tercümesi ''henüz adet görmeyenler''dir.


Bu konuda Diyanet İşleri, Ömer Nasuhi Bilmen, Süleyman Ateş, Ali Bulaç, Suat Yıldırım, Ümit Şimşek'i sizden daha muteber görmemi bağışlayınız. Hepsi de ayeti ''henüz'' olarak çevirmişlerdir ve ''henüz'' kelimesini de parantez içine almamış, ek bir açıklama yapmamış, yani yorum olarak değil, ayetin lafzı olarak vermişlerdir.

Aynı şekilde alıntı yapmış olduğum 9 Tefsir de ''henüz'' kelimesini kullanmışlardır ve burada küçük olduğundan dolayı henüz adet görmeyen kızların kastedildiğini söylemişlerdir. Ve bunu kendi yorumları olarak değil, ayetin lafzı olarak vermişlerdir.


Alchindus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İmdi regl olmayan gebe kalamıyorsa, iddette gebelik ile alakalı ise ayetteki hayız görmeyenlerden murad, buluğa ermeden evlenmiş ve cinsel ilişkiye girilmiş kızlar olamaz! Bundan mütevellid bu ayetlerden regl olmamış kadın ile cimaya meşruluk çıkarılamaz!
Bu sizin yorumunuz ve yanlış bir yorum. Çünkü İslam alimlerine göre iddetin tek sebebi gebe kalma durumunda dedikoduyu veya babanın kim olduğu sorusunu önlemek değil. Bunu ilk mesajda açıklamıştım. İslam alimlerince teşhis edilen diğer sebep de, kocaya iddet süresi boyunca tekrar düşünme ve barışma mühleti vermek.

Bu da zaten Bakara/228'de yazmakta:
''Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler.''
Bu süre içerisinde kadın başkasıyla evlenemez. Yani burada kocaya bir ''geri dönme'' hakkı tanınmıştır. Bu hak ise kadınla kurduğu ''sıkı ilişki'' sebebiyledir. Eğer nikah fiilen gerçekleşmemişse, hatta gerçekleşmesi mümkün olacak bir süre başbaşa bile kalınmamışsa, (kadının hamile olup olmaması sorusundan tamamen bağımsız olarak da) kocaya böyle bir hak tanıyacak kadar ''sıkı bir ilişki'' henüz yok demektir. Ortada sadece bir nikah akti vardır, fakat henüz başbaşa dahi kalınmamıştır. Bu yüzden koca eğer boşama kararını beyan ederse, kadını üç ay hali boyunca başka bir evlilikten menetmeye gerek yoktur.

Tekrar ediyorum:
=> İddetin tek sebebi gebelik ihtimali değildir!!!
Böyle olsaydı Talak/4'de yaşlılıktan dolayı hayız görmeyenler ve post-menopoz dönemini bile geçmiş olan ihtiyar kadınlar için neden iddet süresi ''üç ay'' olarak belirlensin.



Sayın Alchindus,

hiç boşuna ağdalı ve uzun laflarla gerçeğin üstünü örtmeye çalışmayınız. Talak/4'te ''küçük olduğundan dolayı henüz adet görmemiş kızlar'' da kastedilmiştir. Ayetin nüzul sebebi olarak rivayet edilen sual'de dahi bu geçmektedir.

İbn-i Kesir, Mevdudi, Seyyid Kutub, Ömer Nasuhi Bilmen, Elmalılı Hamdi Yazır, Celal Yıldırım, Es-Sabuni, Ali Küçük, Mehmed Vehbi...

hepsi de ayeti bu şekilde açıklamışlardır!



Alchindus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Efendim tekrar talak dört ayetine gelir isek burada iddetin açıklanmasından hareketle ulpian demek istiyorki "iddet açıklandığına göre cima var" yani cinsi münasebet

Bunu da ben demiyorum!

Mesela muteber İslam alimi ve müfessir Mevdudi -Ahzab/49 ve Talak/4'ün zorunlu sonucu olarak- diyor:

Mevdudi, Tefhimu'l Kuran, Talak/4'ün tefsiri

Büluğa ermediği için hayız görmeyen veya bazı nedenler dolayısıyla geç hayız gören ya da çok büyük bir istisna olup da hiç hayız görmeyen kadınlar, hayızdan kesilmiş kadınlar gibi talaktan sonra 3 ay iddet beklerler.
Kur'an'ın bu açıklamasına göre, burada "Mudhale" (kocasıyla gerdeğe girmiş) bir kadının sözkonusu olduğuna dikkat edilmelidir. Çünkü mübaşeret olmasaydı eğer, iddet sözkonusu olmazdı. (Bkz. Ahzab: 49) Bu yüzden, henüz hayız görmeye başlamamış kızların, iddetinin beyan edilmesinden anlaşıldığına göre, bu yaştaki kızlarla evlenmek ve kocalarının kendileriyle cinsel ilişkide bulunması caizdir. Dolayısıyla Kur'an'ın caiz gördüğü bir davranışı hiçbir Müslümanın yasaklamaya hakkı yoktur.
hörmetlerimle

Konu ulpian tarafından (07-11-2009 Saat 21:55 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 08-11-2009, 00:28
Alchindus Alchindus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Denetimdeki Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Jul 2009
Mesajlar: 702
Standart

Çellist´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Alchindus,

Geniş zaman çekimli bir fiilin başına lem koyarsanız o geçmiş zaman olur.

Çeviri "Henüz hiç adet görmemiş olanlar"dır.

Peygamber ve sahabenizin uygulamaları da bu ayete uygundur.
Bir hususda haklı, diğerinde pek bir haksızsınız!

Evvela haksız olduğunuz hususa gelelimki, sözün nihayetinde haklı olduğunuz hususu belirtelimde sözün nihayeti sizi mutlu etsin!

İmdi haksız olduğunuz sarih arapçaya ihanet edip "lem" ile "lemma"ya adeta yer değişrtirtmeniz ve birisinin manasını diğerine hamletmeniz!

Bunu yaparak arapça bilmeyen inanır olmayan bazı dostlarınızı kandırabilirsiniz amma arapçaya vakıf olan ister inanır olsun ister inanmayan gerçeğe sadakati olan herkesin indinde gerçeğe sadakatsiz olursunuz!

İmdi müzari fiiller ve nahivin ıstılahında kimseyi boğmadan herkesin tetkik edebileceği gerçeği yazalım!Lem ile yapılan olumsuzlama ile lemma ile yapılan arasında kati fark vardır, lemma ile yapılan geçmişi maziyi tamamen olumsuzlama amma istikbal için bir şey dememedir!

Misalen "lem yensur" dendimi bunun tam karşılığı "yardım etmedi" dir!

Amma "lemma yensur" dendimi bu "henüz yardım etmedi"dir çünkü burada mazi tamamen olumsuzlanmakla beraber istikbale dair ümit vardır "şu zamana dek, yani henüz yardım etmedi amma ileride edebilir" gibi bir mana olduğundan "henüz yardım etmedi" denebilir!

Hakikat budur, gerçeğe sadakat şarttır!

İmdi haklı olduğun hususa gelir isek oda peygamberin uygulamalarını nazara vermendir!

Hz. Muhammedin hayatında bakire tek bir eşi olmuştur, oda aişedir ve aişe ile baliğa olduktan sonra zifafa girmiştir!

Hakikat budur, gerçeğe sadakat şarttır!
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 08-11-2009, 00:59
Çellist Çellist isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 09 Jun 2008
Mesajlar: 534
Standart

1) lem yensur "hiç" yardım etmedi demek olur. Ayette de ilgili sözcük -söz parçası- henüz hiç adet görmemiş anlamında kullanılmaktadır.

Wa elleii (And the ones who) lem yuhdina (have never menstruated)

İlla ki bu kalıbına henüzün İngilizcesini koymamız gerekmez. Anlamı "ve henüz hiç adet görmemiş olanların"dır.

2) Ayşe 16-17 yaşında adet görmeye başlamıştır. Bir hac sırasında... Hadise göre ne olduğunu bilmediği için hüngür hüngür ağlamaktadır... Ayşe Ananız o vakte kadar oyuncaklarla oynayan Muhammed'in sırtında taşıdığı küçük bir kızdır. Yani iddia ettiğiniz üzere Arabistan'da kızlar öyle hoppaa serpilmiyor; aksine bu süreç gecikmeli yaşanıyor.

Gerçeğe sadakat gerçekten şarttır. İnançları gereği gerçeğe ihanet eden insanların bunu tekrarlayıp durmaları beni şaşırtmamakta ama artık midemi feci bir şekilde bulandırmaktadır.

Bu insanlar pedofil olmasalardı ve dediğin gibi kusursuz bir ahlak bırakmış olsalardı böyle tartışılan ayet ve hadisler bırakmazlardı ve de bunların avukatlığını yapmak zorunda kalmazdın. Hadi sen gerçeği gördün de 1400 yıl boyunca İslam aleminin yüzde doksan dokuzu delirdi de Muhammed başta olmak üzere bu apaçık ayetleri, kıpkısa hadisleri bizim anladığımız ve iddia ettiğin üzere "gerçek dışı" şekilde mi anladı? Bu nasıl oldu? Ergenekon İslam aleminin gazozlarına 1400 yıldır ilaç mı atıyor?

Cehennem korkusundan dürüstlüğü çöpe atmışsınız. Ama unutmayın dürüstlük namustur.

Önceden de söylemiştim. Humeyni'nin Vesilei Tahririnde "Bebek" karılarıyla Müslümanların nasıl anal seks yapabileceği anlatılır. Madem İslam sizin iddialarınız üzere bir inançtır da bu Humeyni nasıl oldu da bu ayetleri ve hadisleri bu kadar çarpık anladı?

Sizin derdiniz bellidir, alchindus. Cihat yapıyor, inancınızın kötülüklerini örterek, yalanlar söyleyerek İslam propagandası yapıyor ve memleketinizi asrısaadet cehennemine ulaştırmak için takıyyeden takıyyeye koşuyorsunuz. Bunun karşılığında da hem bu dünyada ganimet -Deniz Fenerivari de olabilir, gaspla da, kuracağınız düzenin koşullarına bağlı- hem de öldükten sonra Allah'ın işkencelerinden kurtulup sonsuza kadar bedava yemek ve harem ümidi içindesiniz. Bu deliliktir.
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 08-11-2009, 01:02
Alchindus Alchindus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Denetimdeki Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Jul 2009
Mesajlar: 702
Standart

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
''Bunu ben buldum'' gibi bir iddam şöyle dursun, en baştan beri ''bunu ben demiyorum, bizzat meal ve tefsir eden İslam alimleri böyle yazmış, naklediyorum'' diyorum. Sanırım siz de ilk mesajı ve o mesajdaki alıntıları okumayan, okusa da kabullenemeyenlerdensiniz.

Esasen benim yazdıklarıma değil, İslam alimlerinin yazdıklarına karşı çıkmaktasınız.
ulpian sukut ikrardan gelir, başlık içinde bu meseleyi dikkati ile ilkkez gündeme getiren senmişsin gibi mesajlar yokmudur! Var muhterem! Pekiyi sen bu hale karşı herhangi bir izahat getirmişmisin! Hayır!

Biz bunu söylüyoruz!

"İslam alimleri böyle yazmış" sözünde tıpkı "ayetin lafzı" sözün gibidir, bir kere iktibas ettiğin metinlerden sadece mevdudi meseleye "buluğa ermemiş kızla cima" açısından yaklaşmakta, diğerleri "lem yehıdne" manası içine girebileceklerden olan "buluğa erişmediğinden hayz görmeyenler"den söz etmekte!

İslamda dediğimiz gibi nikah içün bir alt veyahut üst yaş sınırı yoktur, baliğa olmayan kızla nikah denklik ve marufa uyma var ise caizdir!

Bu başka "baliğa olmayan ile cima" başka bir haldir! Yaptığın "karıştırma" budur!

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu arada yine birçok alakasız konulara girmişsiniz. Ayşe'nin evliliğinden, iklim ve coğrafya şartlarına kadar! Onlara değinmiyorum, çünkü konumuzla alakasız.


Evvela bir toplumu sonrada bir inancı sırf evlilik yaşına bakarak pedofili ile itham ediyorsun sonrada o toplumlarda coğrafya ve iklimden mütevellid erkek ve kadınlarının erken gelişmesinin konu ile alakasızlığını iddia ediyorsun ulpian sen ne diyorsun!

Misalen amr ibn asın oğlu ile arasında oniki yaş olması örneği konu ile alakasız mıdır veyahut Hz. Muhammedin aişe ile baliğa olduktan sonra zifafa girmesi mi alakasızdır!

Bunlar mesele ile pek alakalıdır ve varmak istediğin sonuç içün can sıkıcıdır, yaşadığın sıkıntı bu olmalıdır!

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu konuda Diyanet İşleri, Ömer Nasuhi Bilmen, Süleyman Ateş, Ali Bulaç, Suat Yıldırım, Ümit Şimşek'i sizden daha muteber görmemi bağışlayınız. Hepsi de ayeti ''henüz'' olarak çevirmişlerdir ve ''henüz'' kelimesini de parantez içine almamış, ek bir açıklama yapmamış, yani yorum olarak değil, ayetin lafzı olarak vermişlerdir.
Muhterem bak işte "lafzi tefsir" yapacak ehliyette değilsin, nakilde bulunuyorsun amma hala yorumumun yorumunu lafız diye takdim ediyorsun!

Meal yazım tekniği gereği bu isimler böyle meallendirme yapmış olabilir amma bu lafsın tam karşılığı değildir, lafsın ihtiva ettiği manalardan biridir!

Benim buna hususen işaret etmem, ehli olmadığın meselede hiç olmaz ise ihtiyatlı konuşmayı öğrenmen ve "lafzi tefsir" yapacak ehliyette olmadığın halde "ayetin lafzının açık manası" gibi bir kelamı kendi görüşün olarak etmemeye dikkat etmendir! Esasen "ayetin lafzı" ne demektir bunu dahi bilmemektesin, o vakit böyle konuşmayacaksın!

Gerçeğe sadakat şart!

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu sizin yorumunuz ve yanlış bir yorum. Çünkü İslam alimlerine göre iddetin tek sebebi gebe kalma durumunda dedikoduyu veya babanın kim olduğu sorusunu önlemek değil. Bunu ilk mesajda açıklamıştım. İslam alimlerince teşhis edilen diğer sebep de, kocaya iddet süresi boyunca tekrar düşünme ve barışma mühleti vermek.
Muhterem sana her daim iddianıda mı biz hatırlatalım, bak iddetin sadece gebelikle alakadar olmadığı hususunun altını çizen esasta kim imiş nazar et!

Alchindus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İddetin hikmetlerinden birisi belki en başlıcası dediği gibi gebelik meselesidir amma iddetin tek hikmeti bu değildir, esasta evliliğin bilinen bilinmeyen bütün etkilerinden kurtulunması içün gerekli görülen suredir!
Alchindus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İmdi halvet denen husus eşler arasında gerçekleşmiş ise, yani eşler kimsenin görmediği bir ortamda misalen evlerinde başbaşa kalmış iseler, boşanma halinde iddet gerekir!
Pekiyi gelelim senin sözlerine!

Bütün bunlardan zorunlu olarak çıkartmamız gereken sonuç:

Talak/4'te, yaşı küçük olduğundan dolayı henüz adet görmeyen, yani büluğ çağına girmemiş olan kızların boşanma durumunda bekleme süresinin 3 ay olduğu yazmaktadır.
=> Dolayısı ile, Kuran'a göre, bulüğ çağına girmemiş, henüz adet görmeyen küçük kızlarla evlenmek caizdir.

Ahzab/49'da cinsel temas olmadan boşanılırsa, bekleme süresi olmadığı söylenir.
=> Dolayısı ile, Kuran'a göre, büluğ çağına girmemiş küçük kızlarla sadece evlenmek değil, cinsel ilişkide bulunmak da (kocası için) caizdir.
Yani demektesinki "cima yoksa iddet olmadığına göre talak dörtteki hayz görmemişler cima yani cinsi münasebet yaşamış buluğa ermemiş kızlar olmalı!"

Bununla birlikte iddetin ıstılahtaki manasınıda nazara vermişsin ilk mesajında bu doğru, amma muhim olan iddian içün takip ettiğin yoldur! Tekrar edeyimki şunu diyorsun "talak dörtte hayz görmemiş kızlar içünde iddet tayin edildiğine göre bunlarla cima edilmiş olmalı çünkü ahzap suresindeki ayete göre bu böyle olmalı o halde kurana göre baliğa olmayan kızla cima kocası içün caizdir"

Sen bunu diyorsun ve bu külliyen yanlış!

İmdi alıntı yapıp "sizin yorumunuz ve yanlış" dediğin sözlerim ne idi!

"İmdi regl olmayan gebe kalamıyorsa, iddette gebelik ile alakalı ise ayetteki hayız görmeyenlerden murad, buluğa ermeden evlenmiş ve cinsel ilişkiye girilmiş kızlar olamaz! Bundan mütevellid bu ayetlerden regl olmamış kadın ile cimaya meşruluk çıkarılamaz!"

İmdi burada yanlış olan nedir!

-Regl olmayan gebe kalabilir kısmı mı
-İddet ile gebelik arasındaki alaka mı
-Yoksa regl olmayan gebe kalamayacağına göre ayetteki hayz görmeyenlerden cima edilmiş baliğa olmayan kızların kastedilmediği mi

Hangisi yanlış muhterem!

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Alchindus,

hiç boşuna ağdalı ve uzun laflarla gerçeğin üstünü örtmeye çalışmayınız. Talak/4'te ''küçük olduğundan dolayı henüz adet görmemiş kızlar'' da kastedilmiştir.
Vallahi muhterem, gerçeğe sadakatimiz olduğundan bir hakikati perdelemek gibi maksadımız hiç olmamıştır! Ayetteki kapsamın "hayız görmemiş kızlarıda" ihtiva ettiğini zati söylüyoruz misallerde vererek amma bu ayetten pedofili çıkartmaya uğraşan art niyetleride aynı zamanda teşhis ediyor ve bu ayetten böyle bir mananın asla çıkarılamayacağını zikrediyoruz!

Yazdıklarıma hiç nazar etmediğin pek bir belli olmakta! Farazi norveçli müslüman çiftler içün yazdıklarımı tekrar oku!

ulpian´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İbn-i Kesir, Mevdudi, Seyyid Kutub, Ömer Nasuhi Bilmen, Elmalılı Hamdi Yazır, Celal Yıldırım, Es-Sabuni, Ali Küçük, Mehmed Vehbi...

hepsi de ayeti bu şekilde açıklamışlardır!
Yine gerçeğe sadakatsizlik yapmışsın, mevdudi dışında senin arzuladığını diyen olmamıştır, yani bu ayetlerden "baliğa olmayan ile cima" sonucu çıkaran olmamıştır!

Muhterem zati fıkıh kitaplarına nazar eder isen ulema kahir ekseriyetle cima için baliğa olmayı şart görmüştür, bak nikah içün değil cima içün!

Bazı durumlarda ise buluğ çağına erişildiği halde bir sebeple regl olunmamış isede dişinin beden sıhhati açısından bir mahsur yok ise evliliği caiz görende olmuştur!

Mevdudiye sarıldığını görmekteyim, bu muhterem pakistanlıdır, peştun kökenli olması kuvvetle muhtemeldir! Onlarda bu hale meşru bakılmaktadır tabiiki kız çocuklarının beden sıhhati el vermekte ise!

İmdi vahiy insana ve aklına hitap etmektedir insanda zamanının cemiyetinin çocuğudur! Bundan mütevellid geleneklerinde olan bir hususa kurandan meşruiyet çıkarmaya çalışması mevdudiyi ve tefsirini sahih kabul edeni bağlar, alemi islamı ve bütün islam alimlerini değil!

İmdi toparlar isek muhterem, iddet ile gebelik, gebelik ile cinsi münasebet arasında da sahih bir rabıta vardır ve sende buna ayetler ışığında birinci mesajında değinip "cima olmasa iddete luzum olmaz idi" diyerek talak dörtteki "hayız görmemiş"leri baliğa olmamış ve kendileri ile cima edilmiş kızlar olarak kabul ettin, kuranın buna cevaz verdiğini vehmettin!

İmdi tekrar soruyorum, regl olmadan gebe kalmak tıbben mümkünmüdür!
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 08-11-2009, 01:06
Çellist Çellist isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 09 Jun 2008
Mesajlar: 534
Standart

Alchindus,

Ayette "içinizde şüphe varsa" iddetleri 3 aydır denilmektedir.

"Hamile kalmış da olabilir" şüphesi için seks gerekmektedir.
Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 08-11-2009, 01:46
ulpian - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ulpian ulpian isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Jul 2009
Mesajlar: 4.880

Başarı Ödülü 

Standart

sayın Alchindus,

dediğim gibi, istediğiniz kadar ağdalı ve uzun uzun kelam edin. Okumasını ve düşünmesini bilen herkes için mesele gayet açık. Gerçeğin üstünü örtemeyeceksiniz.

Belki, hatta muhtemelen bunu kasten de yapmıyor, söylediklerinizin doğruluğuna gerçekten de inanıyorsunuzdur. Fakat bu durumda da kendi kendinize karşı gerçeğin üstünü örtmektesiniz.

Mesele gayet açık:

(1) Bakara 228'de boşanma durumunda hayız gören kadınlar için ''3 ay hali'' bekleme süresi (iddet) belirlenmiştir.

(2) Ahzab/49'da eğer cinsel ilişki olmamışsa, iddete de gerek olmadığı belirtilmiştir.

(3) Talak/4'te ise, yaşlılıktan dolayı adetten kesilen kadınlar ile küçüklükten dolayı henüz adet görmeyen kızların iddetinin ''3 ay'' olduğu söylenmiştir.

Buraya kadarı, sadece Mevdudi'nin değil, saymış olduğumuz bütün müfessirlerin ortak görüşüdür! ''Lafzi mana'', ''meal tekniği'' vs. gibi hususlarla mevzuyu bulandıramazsınız.

Buradan çıkan sonuç ise mantıken zorunlu olarak, henüz hayız görmeyen kızlarla evlenilebileceği ve cinsel ilişkiye de girilebileceğidir. Mevdudi de bir islam alimi olarak bunun adını koymuştur sadece.



Alchindus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İmdi alıntı yapıp "sizin yorumunuz ve yanlış" dediğin sözlerim ne idi!

"İmdi regl olmayan gebe kalamıyorsa, iddette gebelik ile alakalı ise ayetteki hayız görmeyenlerden murad, buluğa ermeden evlenmiş ve cinsel ilişkiye girilmiş kızlar olamaz! Bundan mütevellid bu ayetlerden regl olmamış kadın ile cimaya meşruluk çıkarılamaz!"

İmdi burada yanlış olan nedir!

-Regl olmayan gebe kalabilir kısmı mı
-İddet ile gebelik arasındaki alaka mı
-Yoksa regl olmayan gebe kalamayacağına göre ayetteki hayz görmeyenlerden cima edilmiş baliğa olmayan kızların kastedilmediği mi

Hangisi yanlış muhterem!

Gayet açık ve net yazdım bu cümlenizde neyin yanlış olduğunu. Anlayamadığınız nokta neresi?

Siz diyorsunuz ki: (a) İddet gebelikle ilgilidir (b) Hayız görmeyen küçük kızlar gebe kalamaz => dolayısı ile ayetten kasıt hayız görmeyen küçük kızlar olamaz.

Kurmuş olduğunuz bu mantık YANLIŞ.


(1) Çünkü iddet gebelikle de ilgilidir, fakat sadece gebelikle değil! İddetin diğer önemli sebebi de, (gebe kalma ihtimalinden tamamen bağımsız olarak) halvet olmuş, yani ilşkisi sadece akitten ibaret kalmamış, belli bir ''sıkılık'' kazanmış çiftlerde, kesin boşanmayı zorlaştırmak, kocaya iddet süresince tekrar düşünme ve barışma mühleti vermektir (bu da zaten Bakara/228'de yazar). => ''Yani hayız görmeyen küçük kız zaten gebe kalamaz, dolayısı ile iddet gerekmez, dolayısı ile ayette hayız görmeyen küçük kızlar kastedilmiş olamaz'' demek yanlıştır. Çünkü iddetin tek sebebi gebelik ihtimali değildir.

(2) Zaten Talak/4'te sadece henüz hayız görmeyen küçük kızlar değil, hayızdan kesilmiş ihtiyar kadınlar da geçmektedir, ki burada zaten hiçbir şüphe/ihtilaf yok. Ama hayızdan kesilmiş, postmenopozu geçmiş ihtiyar kadınlar da gebe olamaz. Fakat buna rağmen Talak/4 onlar için de bir iddet belirlemekte. Demek ki, iddet sadece gebe kalma ihtimali ile ilgili değil.

Mesela bir adam, hayızdan kesilmiş ihtiyar bir kadınla evlenir ve ilişkiye girmeden boşarsa Ahzab/49'a göre iddet beklemeden boşanma kesinleşir. Fakat ilişkiye girdikten sonra boşarsa Talak/4'e göre üç ay bekler. Her iki durumda da ''gebe olma ihtimali'' söz konusu değildir. Fakat birincide nikah fiilen gerçekleşmemiş, ilişki sadece akitten ibaret kalmış olduğu için iddete gerek görülmüyor. İkinci durumda ise ''sıkı ilişki'' kurulmuş olduğu için iddet konuluyor. => ''Yani hayız görmeyen küçük kız zaten gebe kalamaz, dolayısı ile iddet gerekmez, dolayısı ile ayette hayız görmeyen küçük kızlar kastedilmiş olamaz'' demek yanlıştır. Çünkü iddetin tek sebebi gebelik ihtimali değildir.

(3) ''Talak/4'te henüz hayız görmemiş küçük kızlar kastedilmiş olamaz'' derken siz, sadece Mevdudi'ye değil İbn-i Kesir, Seyyid Kutub, Ömer Nasuhi Bilmen, Elmalılı Hamdi Yazır, Celal Yıldırım, Es-Sabuni, Ali Küçük, Mehmed Vehbi'nin açıklamalarına, ayrıca Diyanet İşleri, Ömer Nasuhi Bilmen, Süleyman Ateş, Ali Bulaç, Suat Yıldırım, Ümit Şimşek'in meallerine karşı çıkmaktasınız!





saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 08-11-2009, 04:47
-InVi- -InVi- isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Denetimdeki Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Jun 2008
Bulunduğu yer: Gavuristan
Mesajlar: 1.359
-InVi- - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Idaa makaminin islam dininin azami bilgilerine vakif olmaksizin, desteksiz ithamlarini alchindus layiki ile gözler önüne sergilemis...
Aslinda sorun idaa makam'nin islam dini hakkindaki tutarsiz ayet, hadis, tefsir yorumlari degildir, anlasildigina göre henüz pedofiligin ne olduguna iliskin ciddi bir bilgisinden de yoksundur...

http://tr.wikipedia.org/wiki/Pedofili
Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 08-11-2009, 09:51
ülgen ülgen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 May 2009
Mesajlar: 87
Standart

Bu ayet-ler islam Tanrısının sürekli puan kaybetmesine sebep olmakla beraber, gene ayetlerin altında (sözde) milyonlarca anlam aranması, basit bir cümlenin bile içinden çıkılmaması kur'an'ın apaçıklık iddiasına ters değil mi acaba? Sürekli bir çelişki, sürekli bir ayetleri kurtarma-yamama telaşı derken sanırım Talak-4 hakikaten kurtarılması zor bir ayet, resmen çöküş... Özellikle tefsirlerin ve ''uzman'' tefsircilerin açıklamalarına rağmen bu mide bulandırıcı olayı ört-bas etmeye çalışmak hakikaten endişe verici... İslamcıların kendi elleriyle, kendi özkaynaklarına yaptıkları bu yoksayma operasyonu hakikaten düşündürücü... Ayetin açılımını vakit gazetesi ve milli gazete adındaki iki ''medya'' kuruluşuna e.posta olarak attım ve verecekleri cevabı merak ettiğimi izah ettim, umarım bir cevap verirlerde burda paylaşırım.

Ayrıca ilk mesajı ve konuyu okumak oldukça üzücüydü(hazırlanış açısından gayet güzel olmuş, elinize sağlık sayın ulpian), çevremin ve sevdiğimin bir sürü insanın iman ederek sımsıkı bağlandığı kitabın içinde bunların yazması ve elinizin kolunuzun bağlı olması hakikaten çok üzücü ve düşündürücü, umarım insan ve aklı, inanıyorsa, kendine, bilime ve geleneksel insanlığa bağlı bir inanç sistemi geliştirir ve bu tamamen erkeğe hitap eden dinsel öğretilerin sonu gelir.


Şu an itibariyle Ömer Çelakıl, Hülya Avşar ile türlü hokkabazlıklarla Ku'an'da ki mucizelerden dem vuruyor, gene an itibariyle Hülya ablaya konuyu e.posta olarak atmaya karar verdim, bi'de o araştırsın bakalım bu hokkabazlıkları...
Alıntı ile Cevapla
  #40  
Alt 08-11-2009, 14:09
karadut karadut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Jul 2009
Mesajlar: 70
Standart

Alchindus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İmdi tekrar soruyorum, regl olmadan gebe kalmak tıbben mümkünmüdür!
Mümkündür sanırım.
İstisnadır ama mümkündür.
Bu konuyu uzman doktorları daha iyi bilir.Tam bilmesemde bazı kadınların,bazı durumlarda yumurta sayıları düşüktür,çok belirsiz olarakda gizli bir adet dönemi geçirmeleri mümkün galiba.
Birde şu soru var tabi adet görmek için önce yumurta oluşması gerekmiyormu ?

Tanrı isaya ol deyip oldurmadımı.Bu tür mucizeler inanıyorsan senin için herşey mümkün olmalı.

Konu oraya buraya çekmek yerine henüz adet görmemek kelimesi açık ve nettir.
Cümlenin başında ise adetten kesilenler yazmıyormu. Bu cümle adetten tamamıyla kesilmiş olabileceği gibi geçici bir adet kesilmesinide içerir.
Sorun olan cümle henüz kelimesidir.Varmıdır yokmudur.
İslam alimlerinin büyük bölümü henüz kelimesinde hemfikir.
Hadislere göre aişe ile 6 yaşında nikahlandığına göre ve bunu sünnet olarak algılayan islam aleminin takibi biz bu yönde anlamaya yöneltiyor.
Kuranda açık belirtilen bir konuyu saptımakta sizin üçün günah olsa gerek.

Evrim teorisin en büyük eksikliği bir cennete sahip olmayışı.Kim yok olmak isterki.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kuran'daki '19' mucizesi.. Kur'an'da Mucize Yoktur 93 20-03-2017 16:16
İslam'da Boşanma ( TALAK) pante Kadın & İslam 16 09-11-2012 18:17
üç kere boş ol.(talak) ŞİA Kadın & İslam 43 10-08-2011 03:52
Kuran'daki çelişkiler... İslam 37 28-06-2008 22:03

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:45 .