Cennet'e girmenin koşulları

[kHuG]

Cennet'e girmenin koşulları arasında iyi kalpli, hayırsever, ırzını koruyan, cana kıymayan, hırsızlık yapmayan, güzel amel işleyen, iyi huylu insan olmak yok.

Bu tür günahları işleyenler belirli süre cehennemde azap çektikten sonra cennete gireceklerdir.Öyle Hoop diye cennete girmeyecekler .

[meas_0]

önce bi cenneti tanıyalım olmazmı

Madde-1

Cennetlerin isim ve vasıflarını, akan nehirlerini, meyveli ağaçlarını, yüksek köşklerini ve değerli giyimlerini bildirir:

Ey aziz, bil ki tefsir ve hadis ehlinin ittifakla bildirdiklerine göre, Cenab-ı Hak, kudretiyle Arş ve kürsi altında ve 7 kat göklerin üstünde Arşın nuruyla 8 Cennet yaratmıştır ki, biri diğerinden üstündür ve hepsinin alası Aden Cennetidir ki Cenab-ı Hak’kın görme konusudur.

Birinci Cennetin ismi Darül Celal’dir ki, beyaz incidendir.

İkincisinin adı Darüs-selamdır ki kırmızı yakuttandır.

Üçüncüsünü ismi, Cennet-ül me’vadır ki yeşil Zeberceddendir.

Dördüncüsünün adı, Cennet-ün -naim’dir ki beyaz gümüştendir.

Altıncısının adı Cennet-ül-firdevs’tir ki kırmızı altındandır.

Yedincisinin adı Cennet-ül karar’dır sarı misktendir.

Sekizincinin adı Aden Cennetidir ki en güzel Lü’lu’dendir.

Aden Cenneti, büyük bir şehrin ortasında ve yüksek bir dağ üzerinde bulunan bir iç kale gibi bütün cennetlerin içerisinde ve ortalarında bulunmakla yeri, hepsinden dana güzel ve daha şereflidir. Cennetlerdeki nehirlerin çoğunun kaynağı buradadır. Sıddıkların ve Kur’an hafızlarının yeri burasıdır. Aynı zamanda Cenab-ı Hak’kın tecelli ettiği (göründüğü) yerdir. Her cennetin bir kapısı vardır ki, eni ve uzunluğu yüz yıllık yoldur ve her kapının iki kanadı vardır. Tekparça sarı altındandır. Rengarenk çeşitli mücevherlerle süslenmiştir. Birinci Cennetin kapısı üzerinde, La ilahe-illallah-Muhammed -ün resulullah yazılıdır. Diğer kapıların üzerinde (E ne la a’zap men kale La ilahe illallah= Ben, La ilahe illallah diyene azap vermem) yazılıdır. Bütün cennetlerin toprağı misk, taşları mücevherdir. Bitkileri çeşitli renkte kırmızı Za’ferran çiçekleridir. Binalarının bir taşı altın, bir taşı gümüş, toprağı amberdir. Köşkleri, en güzel lü’lü’dendir ve sarı yakuttandır ve hepsinin kapıları mücevherdir. Her köşkün önünde dört nehir akar ki biri hayat suyu, biri halis yoğurt, biri temiz şarap, biri süzülmüş baldır. Nehirlerin çevresi, meyveli ağaçlarla dolu ve süslüdür. Bu ağaçların dalları kurumaz, yaprakları dökülüp çürümez, meyveleri hiçbir zaman tükenmez. Birbirinden güzel ve üstün olan sekiz cennette akan daha nice (s:17) nehirler vardır. Biri Rahman nehridir ki bütün cennetlerden geçer, suyu bütün nehirlerden saf ve baldan tatlıdır. Rengi kardan beyazdır, kumu inciden üstündür. Cennet nehirlerinden biri de kevser nehridir. Cenab-ı Hak, onu sevgilisi Hz. Peygamber (S.A.) Efendimize vermiştir. Bu nehrin eni 900 mildir ve kaynağı, Arşın altında olup oradan Sidre’ye gelir. Oradan da Firdevs Cenneti’ne dökülür. Yaydan atılmış ok gibi süretle Firdevs-i ala ile diğer Cennetlerden akar durur. Bunun rengi yoğurttan beyazdır, tadı şekerden lezzetli, kokusu amberden hoştur ve ondan içen hastalık görmez ve lezzetini kaatiyyen unutmaz ve evvelki Cennetin kapısı yanında ve kevser nehrinin kenarında renkli cevherlerden kaseler vardır ki sayıları yıldızlardan çoktur. Sonra haşır olmadan, Sırat Köprüsünü geçmeden ve Hz. Peygamber (S.A.) Cennete giirmeden evvel, ümmetiyle bu nehirden su içeceklerdir. Kevser nehrinin bütün çevresi en güzel Lü’lü ve kırmızı yakuttan saf saf yüksek ağaçlar vardır ki, dallarının çoğu çeşitli güzel sesler çıkarır ve dalların üstünde başka türlerden kuşlar vardır ki çeşityli lügatlarla Allahı tebih ederler (Subha-nal lah) derler.

Cennet nehirlerinin bir kafur, biri nesim, biri selsebil, biri rahik-ı- mahtumdur. Bu saydığımız nehirlerden başka yüksek Cennetler içinde akan nice bin nehir vardır ki, çevrelerinde nice 100 bin ağaç ve güzel meyveler vardır ve Cennet ehli için Sünrüs ve istibrak gibi nice bin renkte değerli elbiseler vardır ve nice bin çeşit lezzetli yemekler ve tatlı icçkiler vardır ki sayısını ancak Allah bilir. Cennetlerin eni, yani sekiz surundan, her iki surun arasındaki mesafe, gökle yerin eni kadar, uzunluğu ise sonsuzdur. Bütün cennetlerin derecelerinin toplamı 6666 derecedir. Kur’an-ı Kerim’in bütün ayetleri kadar. Her iki derecenin arası 500 yıllık mesafedir. Çünkü Cennet ehli, ezberledikleri Kur’an ayetleri kadar derecelere nail olurlar. Bu sebepten Kur’an hafızları Cennet derecelerinin yükseğini bulmuş ve yerleri Aden cennetinin ortası olmuştur.

daha madde birdeyiz...

[K.C.]

Ben orada günahtan bahsetmiyorum ki, sevaptan bahsediyorum.
Müslüman olmayanlara iyi davranışlarından dolayı sevap olmayacağına göre, tüm iyi yürekli gayrı müslimler sonsuz cehenneme.

Kötü kalpli müslümanlar da önünde sonunda Cennete.

Amel'in önemi çok çok az.

[K.C.]

sevgili meas,
cennetler ve mahiyetleriyle ilgili başka bir topik vardı yanlış hatırlamıyorsam.
Bu başlık altına cennete girmenin koşullarını ihtiva eden ayet ve hadisler yazılırsa memnun olurum.

sağlıcakla...

[kHuG]

Güzel abicim sen Allah'ı inkar ettikten sonra istediğin kadar iyilik yap Allah'ın nazarında ne değerin kalır ???
Ona olan en büyük saygısızlığı yap sonrada beni cennetine al de olacak iş mi ??? Cennette Cehennemde Allah'ın önce onu tanı sonra iyi amel et , *ibadet et ......

[Tunca]

Cennet'e girmenin koşulları arasında iyi kalpli, hayırsever, ırzını koruyan, cana kıymayan, hırsızlık yapmayan, güzel amel işleyen, iyi huylu insan olmak yok.

Yukaridaki kategoriye muslumanlarin cogu uymadigina gore cennet bos kalacak gibime geliyor.

Birde Meas'in tarif ettigi cennete deginmek istiyorum. Kuran'daki cennet anlatimi colde hayatini gecirmeye mahkum biri icin gayet cekici bir yer olmali. Ama su fani dunyada Kurandaki cenntten daha guzel yerler var. Ama kimse 10 gunden fazla kalmiyor. Nedenmi ? Boyle fanateziler elde edilene kadar guzeldir. Ondan sonra hic bir ozellikleri kalmaz. Cennete oyle bir yer.

Yukarida anlatilan cennette sonsuza kadar kalma ozlemi duymak icin insanin olaganustu tembel ve idealsiz birisi olmasi gerekir. Buda insanlarda yok.

[K.C.]

sevgili kHuG,
ben orada gayrı müslimler dedim. Bunların içine tek tanrı inancı olan kişiler de dahildir.
Mesela Afrikada açlıkla boğuşan, kendisine İslamiyet tebliğ edildiği halde inanmamış olan, kollarındaki çocuğu askeri rejimin askerlerinin tecavüzleri sonucu edinmiş, kendisine düşen günlük 2.7 bardak suyun 1 bardağını o tecavüz mahsulü çocuğun yaşaması için ayıran, inandığı Tanrısı'nın adına Allah değil de başka bir adla seslenen kadın da dahildir.

küçük bir not: ben Allah'a inanıyorum. Ama o hadise göre ben sonsuz Cehennemliğim. Sebebi ise 'muhammeden resulullah' diyememem.

Adil bir Allah kendisine kalpten inanan kulları arasında böyle ayrım yapmaz. Ben o adil Allah'a inanıyorum.
Adil bir Allah, kendisine elçi diye seçtiği bir insan, tüm insanlığı elçiliğine inandıramadı diye inanmayanları sonsuz cehennemle cezalandırmaz. Ben o Allah'a inanıyorum.
Yüce bir Allah, kötülük işlememiş, aksine iyilikte yarışmış ama kendisine inanmamış kullarını acizliklerinden dolayı (dikkat edin, kötülük veya günah demiyorum, inanamamış olma, inandırılamamış olma acizliğinden bahsediyorum) işte Yüce bir zat, sırf kendisine inanmadı diye aciz bir kulu sonsuz cehennemle cezalandırmaz. Yüceliğe sığmaz.

Karınca benim insan olduğuma inanmasın mesela. Bu beni ırgalar mı? Hatta bana sabah akşam kafa tutsun, yumruk sallasın 'sen de insan mısın' desin, benim tepkim ne olur? Gitsin diğer karıncalarla beni çekiştirsin. Hakkımda iftiralar atsın, hadi küfür de etsin... ben celallenip topunu ateşte pirzola yapar mıyım? Yazarken bile komik geldi.
Lütfen, verdiğim örnekte neler var ve neler yok dikkat edin. Karıncanın kötülük etmesinden bahsetmiyorum. Bana kafa tutmasından bahsediyorum.

Yüce olarak nitelendirdiğimiz Allah'a öyle insanca ve nakıs sıfatlar yüklüyoruz ki.
Geçen yıl bizim evde epeyce karınca vardı. Çocukta karınca fobisi oluştu gördüğü yerde öldürmeye başladı. Ama o bir çocuk. karıncadan korkan bir çocuk, kişiliği yücelikle değil eksiklikle anılan bir çocuk, aklı ermeyen bir çocuk, karakteri kemalden çok uzak bir çocuk.
Ve Allah'ı tıpkı bu kadar noksan sıfatlı bir çocuğa benzetircesine sorular soruyorsunuz? O sorular YÜCE ALLAH'a yakıştırılmakla bence iftira ediliyor.
Benim inandığım Allah, Tüm noksan sıfatlardan münezzeh ve bir insandaki olgunlaşmamışlığı gösteren EGO'dan da münezzeh.

iyi geceler...

[K.C.]

Tunca";p=&quot´isimli üyeden Alıntı

Cennet'e girmenin koşulları arasında iyi kalpli, hayırsever, ırzını koruyan, cana kıymayan, hırsızlık yapmayan, güzel amel işleyen, iyi huylu insan olmak yok.

Yukaridaki kategoriye muslumanlarin cogu uymadigina gore cennet bos kalacak gibime geliyor.

Tunca,
O cümlemi yanlış anlamışsınız, Cennet sadece müslümanlar için, muhemmeden resulluh diyenler için. İyi yüreklilikle ilgili değil.

[K.C.]

Hımm, ilginç bir hadis buldum, müslümanların da işine yarayabilir, ama neshi kabul ettiği için aleyhlerine de kullanılabilir. Ne ilginç şey şu din olgusu. İki ayrı bakış açısıyla farklı şeyler sunuyor insana.

Fasil : TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu : Nisa Suresi
Ravi : Sa`id İbnu Cübeyr
Hadis : İbnu Abbas (ra)`a: "Bir mü`mini kasden öldürenin tevbesi makbul olur mu?" diye sordum da bana "Hayır!" diye cevap verdi. Ben de kendisine, Furkan süresindeki : "Onlar ki Allah`ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar, Allah`ın haram kıldığı cana kıymazlar... Ancak tevbe eden, inanıp, yararlı iş işleyenlerin, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder" (Furkan, 68-70) ayetini okudum. Bana şu cevabı verdi. "Senin okuduğun ayet Mekke`de nazil olmuştur. Onu Medine`de nazil olan: "Kim bir mü`mini kasden öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir..." (Nisa, 93) ayeti neshetmiştir."
HadisNo : 564

[kHuG]

sevgili K.C.

o nasıl söz kelime-i şahadete inanmayıpda müslüman olmak Allah'ın habibim dediği,Rasulüm dediği insanı inkar ediyorsun...

Allah yardımcın olsun ...