Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Kur'an'da Mucize Yoktur

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 12-09-2008, 23:15
dr humanist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dr humanist dr humanist isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 25 May 2008
Bulunduğu yer: Ağrı
Mesajlar: 544
Standart

muhammet'in isveç norveç ve danimarka'nın kuzey bölgelerinde yazın güneşin batmadığından haberi yoktu,ya da başkentlerinde geceyarısı saat 3te falan battığından.direk ortadoğu cografyasına uyan bir uygulamadır güneşin hareketleri.e nerde kaldı evrensellik?geçiniz..
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 13-09-2008, 17:11
raskalnikov raskalnikov isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Aug 2008
Mesajlar: 7
Standart

arkadaşlar bence konuları veya durumları karşı düşünceli arkadaşlara kabul ettirme çabasından çıkıp tanrı ve din olgusunun insanlar tarafından yaratıldığını destekliyen düşüncelerimizi paylaşalım. ve bu düşüncelerimize elbetteki karşı görüşlü arkadaşlar bir açıdan yaklaşıp yorumlasın bizde onu okuyalım değerlendirelim. tabiki bizim için kurandan verilen ayetler ile yapılan açıklamalar bir şey ifade etmiyecektir o yüzden daha evrensel bir dil denemenizi rica ediyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 09-08-2012, 13:56
melihozguven melihozguven isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 09 Aug 2012
Mesajlar: 1
Standart Kutba Yakın Yerlerde Oruç Vakti

Kutba Yakın Yerlerde Oruç Vakti
Kuzey kutbu bölgesinde yaşayan ya da oraya yakın olup akşam ve imsak vakitlerinin oluşmasında problem yaşayanlar için orucun vaktinin nasıl ayarlanacağı hakkında bir açıklama yapabilir misiniz?
Cevap
Bilindiği üzere ibadetlerin gün içindeki başlama ve bitiş zamanları güneşin gün içindeki hareketleri esas alınarak tesbit edilmektedir.
Oruç, şafağın doğması ile başlayıp güneşin batması ile biten ve gündüz boyunca yapılan bir ibadettir.(1) Gündüz süreleri ise ekvatordan kutuplara doğru gittikçe farklılaşmaktadır.
Ekvatordan 48. Paralel dairesine kadar sene boyunca şafak oluştuğu ve akşam güneş battığı için oruç ibadeti bakımından hiçbir problem yoktur. Yalnız 45. Paralelden itibaren imsak erkence olduğundan yaz mevsiminde oruç süresi nisbeten uzundur.
48. paralelden 66. Paralele kadar yaz mevsiminde bazen tamamen gece olup da ardından şafak doğmadığı için İmsak vakti takdir(2) ile tayin edilmektedir. Ancak buralarda güneş -bazen geç de olsa- battığı için orucun bitişi bellidir. İmsak takdir ile tayin edilmekle beraber yazın günler çok uzadığı için oruç süresi 20 saati bulabilmekte hatta 65. Paralele gelindiğinde daha da uzun olmaktadır. Ramazan ayı kış mevsimine denk geldiğinde ise tam tersine oruç süresi üç dört saate kadar düşebilmektedir. Böylesi yer ve zamanlarda kişinin takati yettiği nisbette orucu normal alametlerine güre 20 saat de olsa tutmaya gayret etmesi takvadan sayılsa da, tutmaya takat getiremeyecekler vakitleri takdir ederek (daha kısa bir süre) oruç tutabilirler. Bu Ramazan ayına mahsus olan orucu ramazan dışında kaza olarak tutmaktan evladır.
66. paralelden kutup noktasına kadarki bölgede yazın, kimi yerde birkaç gün, kimi yerlerde birkaç hafta, kimi yerlerde bir kaç ay, kutup noktasında ise 6 ay güneş hiç batmamakta, kışın da doğmamaktadır. Buralarda Ramazan ayı güneşin hiç doğmadığı veya batmadığı günlere denk geldiğinde her 24 saat için bir imsak vakti ve gün batımı (akşam vakti) takdir ile tesbit edilmelidir. Oruç tesbit edilen bu iki vakit arası tutulmalıdır.
Vakitlerin nasıl bir takdir ile tesbit edileceği hususunda eski ve yeni fıkıhçılar farklı çözüm usulü teklif etmişlerdir. Bu hususta eski fıkıhçıların üzerinde çokca durduğu husus „en yakın beldeye kıyas" usulüdür. Yani bir yerde ibadet vakitlerinin başlama veya bitiş alameti oluşmuyorsa, oraya en yakın olan ve bütün vakitlerin mutedil (normal) olarak oluştuğu bir beldeye kıyaslanarak tesbit edilir.
Sene boyunca bütün ibadet vakitlerinin normal olarak oluştuğu yerlerin kutuplara en yakın olanı 45. paraleldir. Bir beldede vakit oluşmuyor ise o beldenin boylamı üzerindeki (yani hizasındaki) 45. Paralelde bulunan beldede imsak ve akşam vaktine bakılarak oruç ibadeti ifa edilebilir.
Böyle bir yerde oruç tutacak bir mümin, eğer bulunduğu yere mahsus hazırlanmış bir takvim varsa ona göre hareket edebilir. Her takvim birbirinden farklı da olsa bir nevi ictihad hükmünde olup halkın ona uymasında mesuliyet olmayabilir. (Avrupa'nın kuzey bölglerindeki şehirlerde çalışan Müslümanlar için hazırlanmış böyle takvimler vardır.)
Eğer bulunduğu belde için hazırlanmış bir takvim yok ise, beldenin meridyeni üzerinde olan 45. Paralel civarındaki bir belde için hazırlanmış bir takvimden faydalanarak orucunu ifa edebilir.
Bu da yok ise http://www.icoproject.org/accut.html#dow adresinden "Accurate times" adlı vakit hesaplama programını indirir. Bulunduğu beldenin meridyenini verdikten sonra paralel dairesi olarak 45. Paraleli verir. Bu program senelik veya aylık olarak o kişinin ibadet vaktlerini (yakın ve mutedil belde olan 45. Paralele kıyas usulüne göre) verir. O da bu vakitlere göre orucunu tutabilir.
…Ta fecrin beyaz ipliği siyah iplikden size seçilinceye kadar (şafak sökünceye) yiyin, için. Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun… (Bakara Suresi, 187)
Hz. Peygamber (asm) Deccalin yeryüzündeki günlerini tarif ederken onun birinci günü bir yıl gibi, ikinci günü bir ay gibi üçüncü günü bir hafta gibi dördüncü günü ise adi bir gün olduğunu ifade ettikten sonra ashab, (bir günün bir yıl veya bir ay veya bir hafta sürdüğü) o uzun günlerde namazın nasıl kılınması gerektiğini sormaları üzerine, vakitlerin takdir ile tesbit edilip ibadetlerin ifa edilmesi gerektiğini bildirmiştir. (Müslim, Kitabu'l-Fiten ve Eşrâtu's-Sâat, 20)
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 09-08-2012, 14:13
qlause - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qlause qlause isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Aug 2012
Mesajlar: 1.085
Standart

ozaman bilgisayarmı varmış takvimmi varmış ne diyonuz siz. saat dahi yok

mevcut ayeti gösterirmisiniz
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 09-08-2012, 14:17
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.667

Onur Üyeliği 

Standart

Bu cevap, aslında sorunu kabul etmiş bir cevap. (Kur'an'ı yazanların, hem bölgeler, yerler, kıtalar arası zaman farkından hem de kutuplardan haberi yokmuş.)

Verilen cevap yine güneşe göredir, zira saatden de haberi olmayan 1400-1200 yıl öncenin Kur'an yazarları güneş ve ayı esas almış... Hal böyle olunca 21.yüzyılda ayarlamalar hala güneşe göre uyarlamaya çalışılır.

Dini masallara çözüm bulabiliriz, ben vereyim: Oruç 12 saattir, bitti. Güneş var mı, yok mu önemi yok. Niyet ettin, başladın mı, o saat başlasın orucun, 12 saat sonrada bitsin. Bu kadar basit bir mesele neden amuda kaldırılıyor? Çünkü 1200 yıl önce yazan o günün bilinciyle yazmış, ha buda Allah'ın buyruğudur diye de imza atmış. Gel gelelim ki, 21. yüzyıldayız hala 1200 yıl önceki insanın algısıyla ve altına koyduğu imzayla(ha bunu Allah buyurmuştur) yaşamaya çalışıyoruz. Nedeni 1200 yıllık bilim ve insan ilerleyişini ret etmek.

Tabi güneşin önemi de Güneşe tapım kültünden(bereket dini) geliyor ya neyse...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 09-08-2012, 14:20
qlause - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qlause qlause isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Aug 2012
Mesajlar: 1.085
Standart

orucun mantığını zaten anlamamışımdır şükür için diyolar buda büyük çelişki eğer tanrı bizi yarattıysa ve yemek yememiz gerekiyosa mecburen zorunlu olarak yiyecek yaratması gerekir ki nedense bu yiyecek bütün hayvanlar aleminedir bize değil sadece sırf bize yaratmış gibi geçer neyse yemeği yaratmasa zaten yaşayamazdık hayatın sonu yani bu iş yüzünden böbürlenmek övünmek saçma geliyor
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 12-08-2012, 23:45
armant armant isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Aug 2012
Mesajlar: 1
Standart

yeni üye oldum neye inancağımı şaşırdım biri yardım etsin
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 10-03-2017, 23:34
Tumagü İskicap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Tumagü İskicap Tumagü İskicap isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Jan 2008
Mesajlar: 425
Standart

Nur 41: Göklerde ve yerde dizi dizi (saffatin) uçan kuşların namazlarını (salat) ve tesbihlerini görmüyor musun?

Gelenekçi islama göre namaz ve salat aynıdır. Namaza indirgenmiş o Salat'da eğilip bükülme, kıyam, rukü, secde, kadei-ahire, vajrasana vardır. Ama Quran'daki salat'da namazın rukünleri denilen o hareketler yoktur. Kuşların rukü yapıp eğildiğini, vajrasana oturuşunda ettehiyatü okuduklarını gördünüz mü? Yok. Ama kuşlarınki de salat, insanlarınki de salat. Aralarında değişik tek şey vardır o da zekattır. İnsanların salatı kuşlarınkine ilave olarak zekat doğurur. Yani insanların salatı ortaya zekat çıkartan bir eylemin adı olmalıdır. Zekatı ortaya çıkarmayan yat-kalk namazı, salat değildir bana göre.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 19-08-2017, 06:45
Engse Hohol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Engse Hohol Engse Hohol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Feb 2010
Mesajlar: 1.879
Standart

- İzmir karşıyaka ilçesinde 28 yaşındaki E.A. arkadaşı Nazım Kurtuldu’yu bıçaklayarak öldürdü, Allah istedi dedi.
- Adana'da Rifayi Tahta, Allah'tan haber geldi diyerek kardeşini öldürdü.
- Eşini öldüren katil "oruçluyum, Allah'ın adaletine inanıyorum" dedi.
- NewYork Queens Al-Furqan Jame mescidinde öğle namazını kıldıran Bangladeş asıllı imam, başından vurularak öldürüldü.
- Şanlıurfa'da ablasını namaz kılarken öldürdü,
- Bandırma'da "Bana vahiy geldi" diyerek annesini öldüren 41 yaşındaki Ahmet Erkan cezaevinde intihar etti
- Maltepe'de, öğle namazından çıkan Selahattin Aydoğan'ı bıçaklayarak öldüren Tuğrul Canlı ifadesinde "Bana vahiy geldi, ben de öldürdüm" dedi.

Şimdi, namaz ile ilgili tüm bu olumsuzluklara karşın, namazı iyi bir sosyal olgu imiş gibi yansıtılmasına ne demeli?
Mardin Artuklu Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça: En iyi tedavi namaz!

Ahmet Ağırakça aynı zamanda 5 fakültenin dekan vekili. Bu fakülteler arasından biri Fen Fakültesi, diğeri İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. Ahmet Ağırakça gibi dekanları olan fen fakültelerinde bilim öğrenmek olanaksız olduğu için Türkiye'de üniversite eğitimi çağın gerisindedir haliyle.

islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:37 .