Merhaba sevgili atom kardeşleriim. Nasılsınız iyi misiniz? İnşibenseno elektronlarınızın ve protonlarınızın sıhhati iyidir. Beni soracak olursanız kuarktan hallice işte. Neyse.
Şimdi biz hep duyarız: Ağaçlar hisseder. Bazıları buna ekler: Ağaçlar duyar da. Ve bazılarına (bana mesela) göre: düşünürler.
Bu konu nerden aklıma geldi hemen onu da söyliyim. Şimdi bahçemdeki "Kinabalu Altın Orkideleri"mi sularken, hep mesela dibine değil de biraz ötesini suluyoruz. Aslında kökün değdiği yer orası değil. Ama bitki suya ulaşmak için oraya doğru kökleniyor. Bu sulama tekniği genelde bu şekilde yapılır. Ağacın dibine değil de, kökün ulaşabileceği yere suyu dökersiniz, ağaç ordaki kökleriyle suyu alır. Ama tam orada değilse biraz daha uzanabilir de.
Peki, ağaçların yapraklarının güneşe doğru dönmeye çalışması, otsu bitkilerin başını güneşe doğru çevirmesini nasıl izah edeceğiz? Sıcaklık farkından, ışık farkından dolayı filan, hissediyor değil mi? Ama hiç aklımıza şöyle bir şey gelmiyor: "Bitki, düşünüyor mu acaba?". Biz şimdi düşünme deyince hemen aklımıza "beyin" geliyor. Ama düşünme olması için beyin şart mıdır? Bitkilerde bizde bulunan organlar olmak zorunda değil. Bir bitkinin beyninin olmaması düşünmediği manasına gelmez. Çünkü bitkiler genellikle bütünsel olarak hareket ederler. Yani bütünsel olarak hissederler. Belki de, bütünsel olarak düşünmesini sağlayan bir mekanizma olabilir. Şimdi, bunu test etmek için bir deney öneriyorum. Bunu bir iki gündür dillendiriyorum, muhtemelen yakında dünyada birileri bunu yapar zaten. Hatta bu deneyle Nobel bile alınır. Ben biliyorum ki bana bununla mastır da yaptırmazlardı, zaten öyle bir ortam da yoktu, bununla bir zikko alacağım da yok zaten. Neyse ben bunu buraya yazıyorum, en azından birisi bunu yapar ve Nobel alırsa, bize atıf yapılır, "aa bu adam daha önce görmüş, önermiş zaten" denilir. Biz de ordan bir ekmek yeriz, -belki-. Heheheh. Düşünsene "bitkinin gördüğünü, duyduğunu, düşündüğünü" kanıtlıyorsun. Nobellik iş yani, kaçarı yok. Neyse. Ben şimdi müsademle deneye geçiyorum.
Şimdi bu bir ağaç. Öncelikle bu ağacın köklerini görebileceğimiz bir sistem kuracağız. Bunun bir kaç yolu var, çok detay vermeyeceğim. Ağacın köklerini bu şekilde görebileceğimizi varsayıyorum.
Ağacın yanından su akıyor. Şimdi böyle bir durumda, ağacın bu suya doğru köklenmesini bekleriz. Bu genelde bu şekilde gerçekleşir. Ama neden? Ağaç suyun orada olduğunu nereden biliyor? Duyuyor mu, görüyor mu, kokluyor mu, hissediyor mu? Şimdi bunu nasıl anlayabiliriz bunun yollarına bakalım.
Ağacın yanına bir bardak su bırakıyoruz. Tabi, ağacımıza fazla su vermemiş olmamız lazım. Suya ihtiyacı var ve yanında bir bardak su var. Tabi, suyu yere yakın koyalım ki ağaç açısından ulaşmak mümkün olsun. İki ihtimal var:
a) Bardağa doğru köklenecektir.
b) Fark etmeyecektir.
Eğer bardağa doğru yöneliyorsa, suya dokunmadığı halde bunu yaptığına göre, o halde ya görüyor, ya duyuyor, ya da hissediyor. Bu sonuca varırız. Peki hangisi?
Şimdi su dolu bardağımızı karton bir kutunun içinde ağacın yanına koyalım. Acaba ne olacak?
a) Karton kutuya doğru yönelecektir.
b) Hiç tepki göstermeyecektir.
Eğer karton kutuya doğru yönelirse bu durumda görmeden, hissetmeden, duymadan hareket ettiğini anlarız. Bu durumda ya suyun kokusunu (nemini) alıp anladı, ya da basitçe düşünerek bu sonuca varmıştır.
Ağacın koklama ihtimalini test etmek için bu kez bardağı kapalı bir cam akvaryuma / kavanoza koyuyoruz. Dışardan hava almayacak şekilde. Ama görüntü var. Yani ağaç bardağı görecek, ama duymayacak, hissetmeyecek. Bu durumda ne olur dersiniz?
a) Eğer akvaryuma doğru hareketlenirse o zaman görüyor demektir.
Tepki vermiyorsa basitçe, görmüyordur. Bakın görme testi çok kolay bir test, direkt sonuç veriyor.
Bu test akvaryum yerine sadece resim gösterilerek de yapılabilir ama onların güvenilirliği yok, çünkü ağaç düşünüyorsa, bu durumda resmi görüp sahte olduğunu anlayacaktır. Bu yüzden kavanozun içinde olması daha iyi. Bunun yerine bardak yerine doğrudan kapalı kavanoz da kullanılabilir.
Bu da koklama testi. Demincekki kapalı kutunun içine su dolu bardağı koyup ağacın göremeyeceği taraftan, diğer taraftan birkaç delik açıyoruz. Ağaç bardaktaki suyu görmüyor, dokunamıyor.
a) Eğer koku alıyorsa, yani nemden filan, bunu yorumluyorsa, o zaman, kutuya doğru köklenecektir.
Hareket yoksa, o zaman koku alamıyor demektir.
Ve son test, Düşünme Testi:
Su dolu ve ağzı kapalı kavanozu (ya da akvaryum içindeki bardağı), kapalı bir kutunun içinde ağacın yanına koyuyoruz.
Eğer:
Bu şekilde kökleniyorsa, düşünüyordur.
Diyeceksiniz ki sen ziraat mühendisi misin. Bu kadar milyonlarca mühendis var, doktora yapmış, profesör olmuş onbinlerce adam var. Onların aklına gelmedi mi? Heh heh heh. Ben de size diyeceğim ki, "Onların aklı vardı da, ben mi aldım?".
Astala vista.