Operasyon türkiye

[dine mine ne]

Adolf Hitler'in Propaganda Bakanı algı operasyonları konusunda uzmandı, insanları bir yalana inandırmanın sırrı yalanı sürekli tekrar etmektir diyordu ve onu dinleyen Hitler böyle yaptı.Nazi döneminin yalanları sürekli tekrar edildi filmler çekildi ve kimi zaman zorla izletilen o filmler ile Almanlar adeta hipnotize edildi. Algi operasyonu ile beyinleri yıkanan Alman askerleri ölüm saçtı ama bütün bunlar Almanya'nın kazanması için yetmedi. İkinci Dünya Savaşı'ndan büyük bir yıkımla çıktı Almanya. Propaganda Bakanı gobelsin algı operasyonları kazanmak için yetmemişdi ama savaşı uzatmayı başarmıştı.

Göbels'in bu başarısı mercek altına alındı. Batı artık bu algi operasyonlarını daha etkili bir silah olarak kullanacaktı. 1921 yılında Londra'da İngiliz ordusu psikolojik savaş bürosu tarafından kurulan Tavistok grubu bu konuya yoğunlaştı.Tavistok birinci ve ikinci dünya savaşı yıllarında psikolojik savaş örgütü olarak çalışmıştı,ancak asıl atılımı 1946'dan itibaren yani savaşın ardından yaptı. 1946'da Rockafellerin yaptığı büyük bağışlarla görev alanı genişletildi. Daha geniş çaplı Savaş araştırmaları yapma ve uygulama görevleri verildi. Yeniden yapılandırılarak enstitüye dönüştürüldü,enstitü Amerikan hükümetlerinin olaylara nasıl bakacağına ve yürüteceğine yönelik çalışmalar yapmaya başladı.


Aytunç Altındal:
""
Kullanacakları çeşitli araçlar hepsi okült ve ezoterik bilgilerden elde edilmiş üst tasarımlarla,bu üst tasarımların içinde bugün dünyada en üst kuruluş Tavistock.En üstü bu.sağında solunda falan bir örgüt yok.

Günümüzde tavistock Enstitüsü 11 milyar dolarlık bir bütçeye sahip. Vakıflar aile faaliyette ve stratejik.Onların misyonuysa dünyayı değiştirmek. Endüstriyel Ulus devletlerden endüstriyel küresel dünya devletlerine döndürmek, yönetiminin az sayıda oligarka devredilmesini sağlamak.
Vatikan bile, dünyada en örgütlü din bu kadar büyük bir yatırımı, bu kadar büyük bir kuruluşu sağlamış değil.Daha da enteresan tarafi ,Vatikan gibi bu da parasını kendi kendine temin ediyor. Hükümetlerden gelen paralar başka kanallardan geçerek geliyor. Birçok devlet adamı Yani aklınıza kim geliyorsa CIA başkanları, şunlar bunlar, hepsi bu tavistock bünyesinden gelirler."""

Misyonu doğrultusunda uluslararası sorunlar konusunda çalışmalara yoğunlaşmış durumda Tavistock. Politik ve sosyal olaylara karşı toplumların nasıl karşılık ve reaksiyon verdiğine ilişkin araştırmalar yapıyor. Tavistockun kamu oyunu şekillendirme alanındaki uzmanlığı biliniyor. 300 civarında beyin yıkama araştırması yapan alt kuruluşa sahip olduğu ileri sürülüyor. Enstitünün askeri çalışmalarının çoğu gizlilik derecesi taşıyor.Hazırladıgi algı operasyonu projeleri dünyanın dört bir yanında uygulanıyor.(Gezi) /Brazilya misali.

Aytuncdal:
"""Tavistockun tezi şu. Insanları ,kalabalıkları harekete geçirip daha sonra da bu hareketleri kontrollü hareketler sağlayabiliriz, bunu temin etmek mümkündür diyorlar ve yapıyorlar
da zaten.""""

Hedef olarak belirlenen ülke ile ilgili araştırma ve incelemeler yapıyor. Siyasetçi gazeteci ve sivil toplum kuruluşu çalışanları ile temasa geçiyor ardındanda kirli anlaşmalar yapıyor. Maşa bağlamak dahil çok çeşitli yöntemlerle işbirliği sağlanıyor.Istenen altyapı oluşturulduktan sonra harekete geçiriliyor.

Toplumun tamamı veya belli kesimleri dört bir yandan verilen algı operasyonlarıyla yönlendiriliyor. Insanların istenen doğrultuda hareket etmesi sağlanıyor.Gözlerinde yoksun yani adamları bombalayalım orayı bilmem kaç milyon ölsün diyor.

Altundal:
""Umurunda değil bugün Türk Kürt Arap Ortadoğu'daki İranlı umurunda bile değil, adamı yani kaç milyon ölürse o kadar iyi dir ya da işte ruanda da ki katliamlar bunların hepsi planlı programlı yapılan katliamlardir dolayısıyla kitleleri harekete geçirip bu hareketleri de Manipüle etmektir.""""


Tarihte bu tür operasyonların en yoğun uygulandığı ülkelerden biri eski Yugoslavya devleti oldu.Devlet Başkanı Tito'nun ölümünün ardından Amerikan gizli İstihbarat Teşkilatı CIA kirli bir planı devreye soktu. 1990 da çok partili düzene geçilmesinin ardından düğmeye basıldı. Özel olarak hazırlanan algı operasyonlarıyla yugoslavya'da halk ayrıştırılarak birbirine girecekti, sonunda zaten bu da oldu. Yani binlerce Müslümanın öldürüldüğü o katliamlari yapanlar farkında olmadan CIA ye hizmet ediyordu( bugün türkiyede oldugu gibi). Koskoca yugoslavya'yı psikolojik harp yöntemleriyle yerle bir edildi ve içten içe parçalandı.Birileri de türkiye adına bunun umudunu yaşıyor.
Birine sömürüye karşı savunmasız yedi küçük ülke kuruldu.Yugoslavya daki kirli plan Türkiye'de de çeşitli defalar uygulamaya sokuldu.

Madımak Başbağlar gezi ve Kobani provakasyonu hatta zamaninda kürt halkina yapilan zulümlerde bunlardan sadece bir kaçıydı. Peki algı operasyonu yapmak için hangi yöntemler kullanılıyor. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte yöntem sayısı arttı operasyonlarında en çok kullanılan araçlar radyo televizyon ve gazeteler, kimi zaman bir silah gibi kullanıliyor .Özellikle de batıda Batı medyası güdümlü gazeteciliğin dünyadaki en nadide örneklerini barındırıyor. Haberlerin veriliş tarzı insanların bir olaya ilişkin algılarını da belirliyor. Kamuoyunun ne yönde oluşacağı konusunda öncelikle etken oluyor.Bir kısım batı medyasının PKK'lıları özgürlük savaşçısı olarak göstermesi onların terörist olduğu gerçeğini perdeliyor.


Sivil katliamı yapan ve on binlerce insanın ölümüne neden olan PKK bu yolda sempatik hale getiriliyor. Batı medyası benzer Algi operasyonlarını özellikle gezi provokasyon da yoğun bir şekilde kullandı.Provakasyon öncesi İstanbul'a konuşlanan CNN International ,BBC ve Fox kanalları muhabirlerinin aktarımları hala hafızalarda.Ingiliz BBC dünyaya canlı yayın yapmış, Türkiye'de bir ihtilal olduğu izlenimini vermişti. Taksim'den aralıksız yayın yapanlar türkiye'de bir iç savaş yaşanıyor algısı oluşturma çabası içerisine girdiler.Fransa'da sendikaların Genel grev kararı almasının ardından başlayan olayları ama görmezden geldiler. Fransa'da Sokaklar Savaş alanına döndü, o günlerde hayat durma noktasına geldi. Polis göstericilere Orantısız güç kullandı. Ocak gezi provokasyonu sırasında Taksim'den aralıksız 9 saat yayın yapan CNN International Paris'te yaşananlara sadece bir dakika ayırdi.

BBC polis şiddetini görmezden gelerek Fransa'da Petrol paniği ,Fransa'da eylemler artıyor gibi alt metinde fransız hükümetini destekleyen haberler yaptı,ancak en çarpıcı algı operasyonu Alman der spiegel dergisi imza attı. Dergi Haziran 2013'te Boyun eğme diyerek 10 sayfasıni Türkçe olarak gezi olaylarına ayırmıştı ve Türkiye'de can güvenliği olmadığını savunmuştu. Aynı der spiegel dergisi Fransa'da sokaklar yanarken çıkardığı sayısının kapağına nostaljik ve huzur dolu bir Eyfel Kulesi fotoğrafi koydu ve böylece yine olayları perdeleyen bir algi operasyonuna imza atmış oldu.

Sıkça başvurulan yollardan biri de argümanlarla Olayı farklı göstermek yani dolaylı olarak haklamak, tıpkı Cumhuriyet gazetesinin 2015'teki 7 Haziran seçimlerinden önce yaptığı gibi. o günlerde kandile giden Cumhuriyet gazetesinin muhabiri kandilde doğaya saygı önemli, dağ taş demiyorlar, sigara izmaritlerini bile yerleri atmıyorlar, köylülerin rasgele ağaç kesmesine izin vermiyorlar diye yazmıştı.Algı operasyonu nun zirve yaptığı satırlardi bunlar.


Gözünü kırpmadan ölüm saçan teröristler,doğa görüntüsü çiçek çocuklar gibi gösteriliyordu. Diğer bir algı operasyonu yöntemiyse tepki duyulan bir olayı ve olguyu kullanılan sözcüklerle kabul edilebilir hale getirmek. Tıpkı Amerika'nın Irak işgalinde yaptığı gibi. Amerika o işgallere Irak'ı özgürleştirme adını koymuştu. Algı operasyonuyla verilen bilinçaltı mesajı açıktı.Irak işgal edilmiyor özgürleştiriyor algısı oluşturuyordu. Oysa Irak özgürleşmedi, işgalin ardından Milyonlarca insan öldürüldü. Milyonlarca kişi ise yerinden yurdundan göç etmek zorunda kaldı. Amerika işgal öncesi ve sonrasında yaptığı algı operasyonlarıyla ulvi bir amaç için Irak'ta olduğuna inandırdı. Ancak Savaş gerekçesi olarak sunduğu Irak kimyasal silahlara sahip iddiasının bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıktı.


Çıktı çıkmasına ama artık çok geçti ve Irak işgalinin bedelini ödemeye halen devam ediyor. Başka bir yöntemi ise kullanılan sloganlar. Akıllarda kalan ve sık tekrar edilebilen sloganlar. Toplumları yönlendirmek de çok işlevsel bir rol oynayabiliyor. Bilinç altına kolayca yerleşerek eyleme dönüşebiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan algı operasyonlarını bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor.

Özellikle de diktatör söylemine. Sürekli olarak tekrarlanan diktatör sloganıyla cumhurbaşkanı itibarsızlaştırılmak ve düşman olarak gösterilmek isteniyor. Bu sloganın bilinçaltında kutuplaşma, İsyan ve çatışma olarak şekilleniyor. Bu algı operasyonunu batı medyası sıkı bir şekilde kullandı kullanmaya da devam ediyor.

Alman der spiegel dergisi bu konuda kocbaşı konumunda, dergi darbe girişimi sonrası Türkiye'ye sıkça yer vermeye başladı. "Diktatör Erdoğan ve çaresiz Batı" başlığıni kapağına taşıdı. 15 Temmuz darbe girişiminden sıkça askerlerin isyani diye söz eden dergi Erdoğan'ın darbeyi gerekçe göstererek diktatörlük yolunu açmaya çalıştığını iddia edecek kadar ileri gitti. 13 Eylül tarihli sayısında ise algı operasyonunun şiddetini biraz daha yükseldi der spiegel. Derginin kapağı algı operasyonları ile yüklüydü. Bir ülke özgürlüğünü kaybediyor ve diktatör Erdoğan temalı derginin niyeti sözde Türkiye'nin darbe sonrası Siyasetini eleştirmekdi ama bu bir kılıfdı çünkü daeş PKK ve Feto terörü ile mücadele eden müttefik bir ülke hakkında eleştirel değerlendirmelerin çok ötesine geçmişti. Kapakta Erdoğan'ın güneş gözlüğüne de yansıyacak şekilde Minareler füzelere dönüştürülmüş, iç içe geçmiş 3 tema aynı anda olumsuzlanıyor.Islam Türkiye ve Erdoğan.Güneş gözlüğüne yansıyan füze, yansıyan Erdoğan fotoğrafı ile verilen bilinçaltı mesaj çok güçlü.Dünyanın nefret ettiği Kuzey Kore'nin diktatörüne liderine atıf yapılıyor. Fotoğrafta minarelerin füzeye dönüştürülmesi ise İslam'a yönelik bir algı operasyonunu hedefliyor.

İslamiyet eşittir terörizm algısını yerleştirmeyi amaçlıyor,doğrudan İslam karşıtı duygulara bilinçli bir şekilde hitap ediyor. 15 Temmuz sonrası bir başka Alman dergisi daha benzer bir algı operasyonuna imza attı. Handelsblatt dergisi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kapağına taşıyarak 2016 da bir diktatör doğdu başlığını attı.

Sadece Türkiye değil İslamiyeti karalamak için de Hollywood filmleri etkin bir şekilde kullanılıyor. Bir terör olayının gösterildiği sahnelerde ezan sesi verilerek islamiyetle terör bir araya getirilmek isteniyor. Bu tarz filmleri seyredenlerin bilinçaltına Müslüman eşittir terörist algısının yerleştirilmesi amaçlanıyor.

Türkiye'de ise müslümanlari karalamak için algı operasyonları yapılıyor. Mesela Her ramazan ayında adi olaylar üzerinden genelleme yapılan Haberlere geniş yer veriliyor. Oruç tutmayanlara yönelik çok ağır bir baskı oldugu, İslam'ın özgürlükçü bir din olmadığı yönünde Propaganda yürütülüyor.
Müzikde algı operasyonlarında en sık kullanılan malzemelerden, çünkü sloganik sözler içeren şarkılar ve mesajın daha sık tekrar edilmesi sağlana biliniyor. Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP 1 Kasım seçimlerinde kullandığı seçim şarkısı bunun en iyi örneklerinden biriydi.O günlerde kandil'deki terör balonlarından Cemil Bayık halktan HDP için oy istiyordu ancak bir yandan da saldırılara başlamış ve sivil katliamlarıa hız vermişti PKK. Bu durum bir şekilde perdelenmeliydi, işte tamda bunu amaçlayan bir şarkı seçildi HDP için. Sanki PKK ve HDP barış güvercini bu şarkıya göre.Inadına kardeşlik,inadına hayat,inadına barış deniyordu o şarkıda.

Ancak bu algı operasyonu işe yaramadı HDP yaklaşık 1 milyon oy kaybetti 1 Kasım seçimlerinde. Olgu operasyonlarında kullanılan malzemelerin başında Fotoğraf ve görüntü yer alıyor. Fotoğraf ve görüntüler kullanılarak etkili bir bilinçaltı İmaj oluşması sağlanabiliyor. Görsel malzemeler çoğu zaman bütünleştirerek etkili mesajlar veriliyor. Görme ve işitme duyuları aynı anda uyarılara verilen mesajın ve yönlendirmenin daha güçlü olması sağlanıyor. Örneğin Gezi Parkı promosyonlarında sürekli olarak gündeme getirilen kırmızılı kadın fotoğrafı onlardan biriydi. Kışkırtan öfkeyle çatışmayı körükleyen her türlü unsuru barındırıyordu ve algı operasyonuyla sokakları Alev Alev yakmak için sıkça kullanıldığı o fotoğraf.
Yine aynı dönemde bir başka algı operasyonu da yapılmıştı provokasyonun adı Can Dündar. Dündar olayların tırmandığı saatlerde Halk Tv ye telefonla bağlanmış ve görüntüler eşliğinde konuşmuştu. Oğlunun Gezi Parkı'nda olduğunu ve gerekirse oğlunu korumak için toma'nın önüne yatacağını söylemişti.

Can Dündar:
"" Ben de bir babayım. Orada oğlum var be gerekirse gidip O Tomaların önüne yatacağım. Başka yolu yok yani, çocuklarımızı koruyacağız, istedikleri nedir yani?. Bir parki koruyor bu çocuklar. Bu şiddet neyin şiddeti Yani neyin intikamı alınıyor?."""

Ancak kitleleri harekete geçirmeye çalışan Can Dündar'ın sözlerinin gerçeği yansıtmadığı kısa sürede ortaya çıktı.

Dündar'ın oğlu söylediğinin aksine İstanbul'da değil ankara'daydı. Gezi olayları sırasında provokatif açıklamalar yapan bir ise Adnan Keskin. Ankara'da Aylin isminde Genç Bir Kızın polis panzer ile ezildiğini iddia etmişti Oysa bu iddiası tamamen yalandi.
Algı operasyonları için son dönemde en çok kullanılan alansa sosyal medya, bu tercihin belki de en önemli nedeni çok hızlı bir şekilde çok sayıda insana ulaşabilmesini olanak sağlaması. Özellikle gezi provokasyon sırasında en etkili algı operasyonu aracı haline geldi sosyal platformlar üzerinden halkı kışkırtan provokatörlerin derdi ağaç değildi. Ağaç sadece algı operasyonu için kullanılan malzemeydi.Milleti kışkırtıp Devleti'ne karşı isyan ettirmekti amaç ve bu uğurda her türlü kirli oyun oynandı.
Başka zaman ve başka ülkelerde çekilmiş fotoğraf ve görüntüler bile servis edildi. Resim ve kurgulanmış videolarla sosyal medya üzerinden derin provokasyonlar yürütüldü. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Gül taşlı cenalin müftü eşi olduğunu söylediği videosuydu. O video kısa sürede yüzbinlerce ki ancak Cenal'in müftü eşi değil eski CHP Burhaniye ilçe başkanının eşi olduğ yani videoda söylediği hiçbir şeyin gerçekte uzaktan yakından ilgisi yoktu. Bunun üzerine A Haber yayınında yanlış yaptığını belirterek özür dilemek zorunda kaldı. Çarpıcı algı operasyonları ise fethullahçı terör örgütü eliyle gerçekleştirildi. Terörle Türkiye yan yana getirmek için kampanyalar yapıldı. Türkmenlere yardım götüren MİT tırlarının durdurulması al bu operasyonlarını pekiştirmek için di. Bu amaçla MİT tırları baskını an ve an kameraya kaydedildi ardından Fethullah yayın organları tarafından manşet yapıldı. Türkiye'yi Daes destekçisi gösteren iddialar yine aynı eller tarafından sık sık gündeme getirildi.


Amaç bu iddialari uluslararası savaş suçları mahkemesine götürüp Türkiye yargılatmakdu ancak başaramadılar, oluşturulmak istenen algı operasyonu çöktü. Türkiye'yi terörle ilişkili göstermeye çalışan bu operasyonları yapanlar amerika ve Avrupa söz konusu olduğunda 3 maymunu oynuyor.Batının terörü kucaklaması perdeleme çabası içine giriyor. Avrupa'da Brüksel'de kırmızı bültenle aranan terör örgütü üyesi fehriye Erdal hiç elini kolunu sallayarak dolaşıyordu.Avrupanin dünyanın gözleri önünde Teröre verdiği bu destek yapılan algı operasyonlarıyla perdeleniyor. Batı ile ilgili olumlu yönde algı operasyonları yapan troller Türkiye'yi sürekli karartıyor,onu birakin Türkiye'nin gerçekleştirdiği uluslararası yardımlari bile Kara Propaganda malzemesi haline getiriyor. Mazlum Milletler'e gönderilen yardımlar perde arkasında Emperyalist amaçlar var denilerek engellenmek isteniyor. Peki ama neden?, çünkü Emperyalist ülkeler Mazlum milletlerin uyanmasından korkuyor.
Türkiye'ye yönelik operasyonların erken 15 Temmuz darbe sonrasındaki süreçte zincirleme algi operasyonlarına imza atıldı, büyük bir bilgi kirliliği oluşturuldu. Zaman gazetesinin eski İsrail muhabiri olan Kerim Balcı bağlandığı Feto kanalında darbe girişiminde bulunanları övüyordu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast en kurtulup açıklama yaptığını öğrenince şoke oldu, sonrasında okullarda ders olarak okutulmaya aday bir operasyona soyundu, açık açık milleti devlete ve demokrasiye sahip çıkmamaya çağırdı. Operasyonları ile ilgili örnekleri çoğaltmak mümkün ancak son tahlilde ortaya çıkan önemli bir sonuç var.Içinde bulunduğumuz yüzyılda artık savaşlar ve o savaşlarda kullanılan silahlar şekil değiştiriyor. Güçlü bir millet ve güçlü bir ülke olabilmek için en çok önem kazanan alanlardan biri de psikolojik harp yöntemleri Çünkü yaşanan tecrübeler milletlerin algı operasyonlarıyla küresel güçlerin istediği doğrultuda yönlendirilebilir olmasini gösteriyor. Bunun için yeni teknolojiler yeni projeler devreye sokuyor ve bu alanda hazırlanan tüm yöntemlerin hemen hepsi Türkiye'de 2013 yılından itibaren birer birer denendi ve denenmeye devam ediliyor.

[LEVH]

tavistocka değinen Abdullah Çiftçi'nin bir konuşması var 2018'de, şurada:



Haluk Özdil, "KÜRESELCİLERİN EN KARANLIK ÖRGÜTÜ" olarak tanımladığı tavistock konusunu yeniden gündeme taşıdı, dün, ya da gündemdeydi zaten, bilmiyorum.



Bu arada adı geçen "Echelon" sistemi, ya da "sanal Tanrı" denen acaiplik hakkında da bilgi edinmek lazım:



Şunu da belirteyim ki bu son videodaki çoğu şeye katılmıyorum, özellikle uydularla alakalı olanlar olmak üzere.