Şu bizim ibrahim
belli ki cahil biri, ilgilenmeye bile değmez.
İlgilenmemekte elde değil, neticede insanlık tarihine iyi kötü damga vurmuş mu vurmuş, ismi geçiyor mu geçiyor, bu yönden ilgimi çekiyor, yoksa din işleri benim için bir hobiden çok fazlası da değil.
Dün gece gene biraz youtubeden mitolojik hikayelerle ilgili videolar izledimde, geçmiş çok ilginç geçmiş.
Göklerde uçanlardan, Tanrılara savaş açanlara, bir hikayenin pek çok versiyonuna vs.
Tabi şimdiden bakıpta onlar yanlış yapmış, masallara inanmış filanda demiyorum-hiç bir zamanda demem-nihayetinde bugün bizlerde gelecekte mitolojik hikaye olacağız.
Bilmek konusunda bir kaç gün önce bir şiirde asmıştım foruma, hasılı bildiklerimiz başımın belası olacaksa-ki genelde bilmek böyledir-vay haline o bilenlerin derim.
spartacus´isimli üyeden Alıntı
Kutsallık atfedilen ve vesile kılınan her şey puttur ister dolayımlı, ister dolayımsız...
...
Her dua'da bir puttur...
Eheh, sevgili spartacus işin deruni tarafı böyledir zaten, halklar bunu bilmez, tasavvufta başlarda edepsizlik bile addedilir, daha ileri gittikçe ibadetin tamamı da biter, din defteri kapanır.
Vesile tarafı puttan ziyade şirk denen şeyle anılır daha çok, ama tabi putperest deyince öyle basit bir anlayışta değil, bazı yönlerden çok üstünlükleride var.
Geçmişte bugün gibi temelde ikiye ayrılmış durumda aslında, bir yanda Animik/Şamanik anlayışlar, diğer yanda Pagan/Putperest anlayışlar.
Araplar mesela başkalarına biz de hanif inancına sahibiz, Allaha inanıyoruz, bunlar bizi ona daha yaklaştırsın diye vesilelerden ötesi değil derselerde, kendi içlerinde böyle değildir, putperstlik baskındır, hasılı bu dışarıya böyledir.
spartacus´isimli üyeden Alıntı
Emevi tarihçileri dünyaya 820'li yıllarda geliyor, ellerinde ise somut kaynak yok, yazılı basın yok, günümüz gibi arkeolojik tekniklerde yok, kendilerinden asırlar evveline dair masabaşında oturup, kulaktan dolma, Emevi saray iktidarının şekillendirdiği ama henüz kaba, saba olanı üzerine bir din kurgulamışlar. O günün koşullarında yazılı bir tarih yoken, heleki ait oldukları yapı henüz kabile toplumundan yeni, yeni merkezi topluma geçiyorken, değil 300, 2000 yıl önceyi, 40 yıl önceyi bile adam akıllı tarihlemeleri zor.
Eyvallah, tarih işi zor elde ki kısıtlı verilerle, çok daha zor.
Akşam bu videoyu yarısına kadar izledimde, mesela bir belgeyi hikaye olarak anlatıyor, gayet güzel, bundan sonrası yok zaman aşımından belge tahrif olmuş diyor, hayda buyur. Gerisi meçhul.
Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Anımsatabilir elbette ama bizim millet için pek bir anlamda ifade etmez, bu tip şeylere doğal bir bağışıklığı da var denilebilir bu milletin ama Araplar da durum böyle değildir, onlarda resim, heykel gibi şeylere ciddi yasaklar gelmiştir. Neticede genetik olarak meyillidirler, her an kayabilirler.
Bu durumda Araplar için ne ifade ettiği ve Türkler için ne ifade ettiği gibi bir durum çıkıyor karşımıza. Türkler açısında baktığımızda putlaştırıldığını söylemek yanlış olmaz. Bunun bir benzeri arap alfabesi için de geçerli. Şayet sigara paketlerinden çıkan Arapça yazılar bile öpülüp ayak altında olmayan bir yere kaldırılır. Aslında bu putlaştırma durumu araplar dışındaki müslümanların tamamı için genellenebilir düşüncesindeyim.
Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)
Aslında bu putlaştırma durumu araplar dışındaki müslümanların tamamı için genellenebilir düşüncesindeyim.
illaki genellenebilir, putlaştırmadan ziyade ben bu gibi durumlar için TABU kavramını daha ilgili görmekteyim, putperestliği çok gizli saklı yapamazsınız, bir yerde illaki ortaya çıkar, lakin tabu olayı ortaya çıkmaz, derinlerdedir, hatta dokunulmazları bile vardır tabuların.
Gerçi tabularda herkes için genellenebilir ama dediğiniz gibi Arapça yazılar gibi cehaletten ne ettiğini bilemeyen için ne söylense boş.
Aslında dediğiniz şey için bilenleride güler, lakin o bilenlerde karşılarında bilen olsun istemez.
Belki söyleyeceğim şey tuhaf olacaktır ama ben putperestliği hiç basit bir şey olarak görmüyorum/göremem, onun altında yatan duygu veya bilgi her ne ise, dışarıdan görüldüğü gibide olmasa gerektir, bizim burada bunu paylaşmamızda çok mümkün olmaz herhalde.
Helede birine putperest derken onu yüceltiyor bile olabiliriz.
Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Putçuluk ve tabu olayı aslında insanların duygularını bu tarafa yoğunlaştırarak onların bütün duyar noktalarını esaret altına almaktır.
Bu vesileyle sömürüldüğüne, uğradığı tecavüze şükredecek ve yapanları ilah olarak anacaktır. İşte bugün milyarlarca insanın yaşam biçimi bundan ibarettir...
Totem'den bu yana putlastirma bitmedi gitti ne yazik ki.
Bitmez sevgili Neva, bitmez.
Çünkü bu insani bir ihtiyaç, o insanlar bunu yaparlarken sebepleri vardı, içsel yalnızlıklarına bir arkadaştı bu olaylar.
İnsan temelinde yalnızdır, kimseler yoktur içselinde, orada hayalide olsa birini, bir şeyi yaratmak insanlara iyi gelir.
Onlara güç verir, öteki türlü, emin olun insanlık bugünlere gelmezdi, hepside delirir giderlerdi.
Hani bazen insanlık bu günlere nasıl gelmiş derizya, bunlarla da gelmiş, o inandıkları şeyin doğruluğu veya yanlışlığı da değil mesele, mesele İÇSEL yalnızlık.
Bu konuya herkes gibi bende kafa patlattım, çıkan sonuç bu oldu, putperestlik veya o eski Şamanlık filan hep ihtiyaçlardan dolayı olmuş. Dinler filan da hep bu yüzden. Yalnız olma duygusu yüzünden gelişmiş bunlar.
Gelişmiş derken, putperestlik altın çağını yaşıyor bu arada!
Zira İnsanlarla birlikte bu da gelişti ve içselleşti, bir zamanlar dışında yaptıkları şeyi, artık içselinde de yapmayı öğrendi insanlar.
Vizyonik takla, veya update dediğim olay, aynen putperestlikte de geçerli, zaten mesele de o esasında.
Şuan geçmişin başka bir vizyonunu yaşıyoruz olay bu, ilkellik dediğimiz şey altta kadim şekilde duruyor, ama bir yandan o da gelişti.
Daha çok şeyler yazılır bu konuda ama her devrin sonuçta Totemleri vardır, olmakta zorundadır, zira insan totemsiz yapamaz, zaten yapamamışta.
Sevgiler
Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
✔ Kabe selfie alışkanığı bir ritüel çeşitine dönüştü. Kayserili vatandaşlar, kendilerinden dua isteyenlerin isimlerini kağıtlara yazıp, Kabe önünde çektikleri fotoğraflar ile, düğünde gelin ayakkabısı altına yazılan yazılar geleneğinin benzeriyle paylaşıyorlar. Putculuk tarihinin zirvesi islam dini olmuştur bugün.
islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir