Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #51  
Alt 07-09-2014, 20:46
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.680

Onur Üyeliği 

Standart

firatb84´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Siz "maddedir" "madenin kapsamı genişler" diyorsunuz. "Şu şu olursa madde olur" diye kesin bir tanımınız yok, dolayısıyla keyfiyet var: "her şey madde nasıl olsa" şeklinde bir görüşünüz mevcut. Çeşitli kuantum fizikçileri de "Her şey bilinçtir. Bilince dahildir" diyor. İki yaklaşım arasında pek fark göremiyorum. Maddenin bilimsel olarak bir tanımı vardır ve o tanıma uymayan şeylerin "madde" olarak anılmaması gerekir. (Normalde)

Her neyse, örneğin karanlık maddenin aslında madde olmadığını söyleyen fizikçilerin ve astrofizikçilerin sayısı az değildir:

"dark matter is not 'matter' at all"

http://www.bluelangroup.com/bernie/p...terIsNotMatter

http://www.space.com/25843-hypervelo...lack-hole.html

http://rogerschilds.blogspot.com.tr/

Örneğin sicim kuramı üzerinde çalışan günümüz fizikçileri kara maddeyi ve kara enerjiyi şöyle görür:

"dark matter is not matter at all - at least, not in our universe - but is, instead, "leaked" gravity from other universes, or "branes", within the scope of "M" Theory"

"So-called “Dark Matter” is not matter at all but simply the pressure waves and eddys in the 4-dimensional expanding bubble of our Universe. For that matter, “Dark Energy” is just a result of our 3-dimensional perception of our place on the surface of that expanding 4-dimensional bubble."


Gördüğünüz gibi çeşitli fizikçiler, "yeni fiziğin" (new physics) içinde "her şey maddedir" görüşüne yer olmadığını biliyor. Çünkü bu tanım, keyfi bir tanımdır. Siz kesin sınırlarla belirlenmiş "madde" tanımına uymaz da "her şey maddedir. Yapısı özü tamamen farklı olsa da fark etmez, her şey maddeliğin içinde kalır" derseniz bir quantum spiritüelisti ya da bu görüşe sahip Amit Goswami, Fred Alan Wolf gibi fizikçiler de "her şey bilinçtir Yapısı özü tamamen farklı olsa da fark etmez, her şey bilincin içinde kalır" der. Arada fark yok.
O anlamda demedim, karanlık madde örneğini vermedin mi? Bende atomun tanımını örnek göstermedim mi?

kapsam genişlemesi ayrı alakasızlaştırılması ayrı ben alakasızaştırmaktan bahsetmedim. Eğer karanlık madde bulgulanıp, gözlem başarılırsa, eğer bildiğimiz maddenin yapıtaşlarından farklı ise deyinki madde denmedi(ki madde olduğu ifade ediliyor), ne diyeceksiniz metafizik şey'mi? Elektron eksi yüklü bilinirdi, sonuç + yüklü elektronda var(pozitron)...
Sanki metafizik buluşlarınız var gibi bakıyorsunuz... Sizin ne dediğinizi(ya da dediğiniz bir şey var mı) ben anlamış değilim, sadece bana yazdığınız cevapta mecburen açıklama zorunda kaldım.

M teorisi, Halografik evren edebiyatına geçmişte tartıştığımız başlıklarda görüşlerimi yazmıştım, kimin ne dediği beni bu konuda hiç bağlamıyor. Show ile sunulan kurgulara ne aldanıyorum ne kapılıyorum ne de aslında bu konuda konusunu etmişliğim var, konusu geçti görüşümü yazdım.... Big Bang gibi bir teorinin dahi yamalı bohça olduğu halde her adımda dillendirilmesi benim için anlam ifade etmiyor, arka plan üzerine yoğrulmaya çalışıyorum ve neden defalarca aksi görülmüş, yanlışlanmış teoriler üzerinde, zoraki kabullenmemiz için baskı kuruluyor diye soruyorum...

Evrende madde(enerji dahil) dışında ne var? Karanlık madde demeyin, ben onuda fizik alanında görüyorum, metafizik değil, ya da nesneler dışında ne var diyeyim ya da fizik alanı dışında ne var diyeyim. Yani siz benim bir kelimemi cımbızlayıp asıl eğildiğim görüşlerimi eleştirmiyorsunuz, görüşüm metafizik kurguları anlamsız bulduğum üzerine kurulu. Maddeyi tartışmak bu görüşlerimi ne bağlıyor ne de etkiliyor.(kapsam genişlemesi okuyun)

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #52  
Alt 07-09-2014, 21:23
anthemoessa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
anthemoessa anthemoessa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Jan 2005
Mesajlar: 357
Standart

görüşüm metafizik kurguları anlamsız bulduğum üzerine kurulu
Günümüzün "metafiziği" ya da "metafizik" denilen şeyi yarının fiziği olabilir. Tıpkı görelilik kuramının ve quantumun zamanında kimi çevrelerce "metafizik" hatta pseudoscience olarak görülmesine rağmen bugün bilimin ta kendisi olması gibi.

M teorisi, Halografik evren edebiyatına geçmişte tartıştığımız başlıklarda görüşlerimi yazmıştım, kimin ne dediği beni bu konuda hiç bağlamıyor. Show ile sunulan kurgulara ne aldanıyorum ne kapılıyorum ne de aslında bu konuda konusunu etmişliğim var, konusu geçti görüşümü yazdım....
M teorisi gibi teorilerle uğraşan ciddi bilim insanları, fizikçiler var. Günümüzde pek çok şeyi açıklayamıyoruz standart model ile. Mesela bunlardan sadece biri, genel görelilik ile kuantum mekaniklerini birleştiremiyoruz. Bu nedenle günümüzde "yeni fizik gerekli" diyen fizikçi sayısı fazla. Ve bu nedenle sizin burun kıvırdığınız "m kuramı" gibi teoriler ortaya atılıyor. Yani hiçbir fizikçi fantezi olsun diye ortaya kuram atmaz, zorunluluktan dolayı bu kadar kafa patlatılıyor. Çünkü günümüz fiziği her şeyi açıklayamıyor. "Yeni fizik istemiyoruz" diyenlerdenseniz, "holografi evren" "M kuramı" "sicim kuramı"...vs gibi yeni teorilere "metafizik" diyenlerdenseniz bu bilim nasıl ilerleyecek? Olduğumuz yerde kalmalı mıyız? Sadece "metafizik gibi" "idealizm gibi" diyerek söylenmiş şeylerden farklı şeyler aramayalım mı? Görelilik kuramı ile quantum mekaniklerini birleştirecek yeni teoriler ortaya atılmasın mı? Yeni araştırmalar yapılmasın mı? "Aman haaa idealizme kayar günah tövbe tövbe!" "Materyalizme zarar vermesin!" mi diyelim? E ne farkınız kaldı o zaman dincilerden? Dinciler "Allah kavramına zarar gelmesin aman ha" der sanırım siz de "materyalizm kavramına zarar gelmesin aman" diyorsunuz. Bu nedenle bu kadar korkuyorsunuz. Hatta sadece bilimsel yanından değil, Matrix gibi filmler karşısında bile sabrınız yok. Aman materyalizme dokunmasın ucu, zarar vermesin! Alt tarafı bir film olsa bile insanların kafasını karıştırmasın! İnsanları düşündürmesin, millet başka felsefe yapmasın!

Siz ister beğenin ister beğenmeyin, ister hoşunuza gitsin ister gitmesin günümüzde pek çok fizikçi üstelik "profesörlük" aşamasındaki pek çok fizikçi bu kuramlarla ciddi şekilde ilgileniyor ve günümüz fiziğinden farklı olarak "yeni fizik" (new physics) olgusuna sıcak bakıyor. İngilizce olarak bu gibi kişiler tarafından yazılmış pek çok ciddi kitap mevcut.

Konu anthemoessa tarafından (07-09-2014 Saat 21:35 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #53  
Alt 07-09-2014, 23:10
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.680

Onur Üyeliği 

Standart

firatb84´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Günümüzün "metafiziği" ya da "metafizik" denilen şeyi yarının fiziği olabilir. Tıpkı görelilik kuramının ve quantumun zamanında kimi çevrelerce "metafizik" hatta pseudoscience olarak görülmesine rağmen bugün bilimin ta kendisi olması gibi.
Ben sizin ne demek istediğinizi gerçekten anlayamıyorum, muğlak söylemler, genellemeler, olabilirler.. M teorisini mi savunuyorsunuz, başlığı var cidden yazın, ama lütfen hokus-pokustur olabilir tarzında değil, bizzat teoriyi, dayanaklarını ortaya koyarak yazın(Tabi merak ediyorum bu teroilerdeki edebiyatı çıktığımızda dayanak kalacak mı).... Metafizik fizik dışında, bilim ise dahilinde.. Örnekleriniz ise fizik dahilinde, örneklerle metafizik orada alakasız duruyor, birileri(3.şahıs) metafizik demiş bu bağlayıcı değil, bağlayıcı olan hakkında konuşulanın fizik dahilinde olup, olmaması... Zeus, Kül kedisi, Sindirella, Alaaddin'in Cin'i sizin ifadenize göre bilim bir gün bunların gerçekliğini ortaya koyabilir, bana göre ise koyamaz.... Yani olabilir demek yetmiyor, dayanak lazım(ki teoriden bahsediyoruz, masal değil ki dayanaksız olsun).
firatb84´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
M teorisi gibi teorilerle uğraşan ciddi bilim insanları, fizikçiler var. Günümüzde pek çok şeyi açıklayamıyoruz standart model ile. Mesela bunlardan sadece biri, genel görelilik ile kuantum mekaniklerini birleştiremiyoruz. Bu nedenle günümüzde "yeni fizik gerekli" diyen fizikçi sayısı fazla. Ve bu nedenle sizin burun kıvırdığınız "m kuramı" gibi teoriler ortaya atılıyor. Yani hiçbir fizikçi fantezi olsun diye ortaya kuram atmaz, zorunluluktan dolayı bu kadar kafa patlatılıyor. Çünkü günümüz fiziği her şeyi açıklayamıyor. "Yeni fizik istemiyoruz" diyenlerdenseniz, "holografi evren" "M kuramı" "sicim kuramı"...vs gibi yeni teorilere "metafizik" diyenlerdenseniz bu bilim nasıl ilerleyecek? Olduğumuz yerde kalmalı mıyız? Sadece "metafizik gibi" "idealizm gibi" diyerek söylenmiş şeylerden farklı şeyler aramayalım mı? Görelilik kuramı ile quantum mekaniklerini birleştirecek yeni teoriler ortaya atılmasın mı? Yeni araştırmalar yapılmasın mı? "Aman haaa idealizme kayar günah tövbe tövbe!" "Materyalizme zarar vermesin!" mi diyelim? E ne farkınız kaldı o zaman dincilerden? Dinciler "Allah kavramına zarar gelmesin aman ha" der sanırım siz de "materyalizm kavramına zarar gelmesin aman" diyorsunuz. Bu nedenle bu kadar korkuyorsunuz. Hatta sadece bilimsel yanından değil, Matrix gibi filmler karşısında bile sabrınız yok. Aman materyalizme dokunmasın ucu, zarar vermesin! Alt tarafı bir film olsa bile insanların kafasını karıştırmasın! İnsanları düşündürmesin, millet başka felsefe yapmasın!
Ciddi fizikçiler olabilir, bizim fizikçilerimiz zaten gariban, nobel ödülleri dahi alsalar önemsenmiyorlar, sebebide kapitalist olmamaları ya da kilise ile, iktidarların-enstütülerin siyesetleri ile barışık olmamaları. Ben teoriler ortaya atılmasın hiç demedim, aksine bir dolu varsayım, öngörü, hatta ağız dolusu kurgular olacaktır(bende dahil üfüreceğiz yeri gelecek), olabilir dedim, tartıştığımız konuda bir benzeri değil mi???... Olacaktır, olabilir ve bizlerde eleştirebiliriz dedim. Halbuki bu kurguculara şüphe ile yaklaşan öteki fizikçiler en önemliside teorik fizikçiler gibi kozmologlar Paralel evrendeki ikizim diye kitap yazsalar, sükse yapsalar, egemen ideolojinin çizdiği sınırlarda kalsalar, altlarına kırmızı halılar serilecek. Yok Hannes Alfen, Halton Arp gibi olursa gözlem yapmasına bile engel olunur, yıllarını verdiği gözlem evine girmesi engellenir, makaleleri yayınlanmaz. sebep Big Bang teorisini deldiği için!

M teorisi, her şeyin teorisiymiş. bilmem kaç milyon insan Allah'a inanıyor, içlerinde ciddi eğitmenler, bilim insanları var diye inanmamı istiyorsun! Ne demek HER ŞEYİN TEORİSİ? Bu söz(SUNUM) dahi başlı başına bilime aykırı. Bende halografik evren, M teorisi, daha doğrusu sicimler üzerine okudum, sunumları izledim, ciddi, ciddi bir dolu zaman kaybı yaşadım, ama dediğim gibi sunumlar, teori, kurgu bilimsel değil! daha çok Edebiyat. Her şeyin teorisi bilimin bittiğinin ilanıdır?
firatb84´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Siz ister beğenin ister beğenmeyin, ister hoşunuza gitsin ister gitmesin günümüzde pek çok fizikçi üstelik "profesörlük" aşamasındaki pek çok fizikçi bu kuramlarla ciddi şekilde ilgileniyor ve günümüz fiziğinden farklı olarak "yeni fizik" (new physics) olgusuna sıcak bakıyor. İngilizce olarak bu gibi kişiler tarafından yazılmış pek çok ciddi kitap mevcut.
Bu benim beğenip, beğenmeme, keyfiyetime bağlı değil ki. ne Halografik evren, ne Big Bang, ne Plazma Evren teorisi, herhangi birisi şahsına münhasır bir ayrıcalığa sahip değil benim için, özel bir karşıtlığımda olamaz, öne sürülenlere bakarak beğensende, beğenmesende yazıları-eleştirileri inceliyor, bilim insanlarını okuyor, yorum yapıyor, irdeliyorum hepsi bu.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #54  
Alt 07-09-2014, 23:29
anthemoessa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
anthemoessa anthemoessa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Jan 2005
Mesajlar: 357
Standart

Ben sizin ne demek istediğinizi gerçekten anlayamıyorum, muğlak söylemler, genellemeler, olabilirler.. M teorisini mi savunuyorsunuz, başlığı var cidden yazın, ama lütfen hokus-pokustur olabilir tarzında değil, bizzat teoriyi, dayanaklarını
Ben bir şeyi şu bu teoriyi kanıtlamaya uğraşmıyorum. Eleştirdiğim sizin mantığınız. Biraz tarihe bakın, bilim tarihine. Sizin zihniyetinizdekiler bir zamanlar kuantuma da, Einstein'ın kuramlarına da "hokus pokus" diyordu, "aladdinin lambası garajdaki ejderha" gibi tipik materyalist zırvalarını sıralıyorlardı. Sonra ne oldu? bugün de bunlara "hokus pokus" diyebiliyorlar mı? Peki ya bugün sizin de hokus pokus dediğiniz şeyler gelecekte bilimsel gerçeklik olursa? Bunda anlaşılamayacak bir şey yok. Ben "şu şu kesin gerçek olacak, kanıtlanacak" demiyorum ki bu teorileri kanıtlamaya çalışayım? Ben sizin mantığınızı söylüyorum. Örneğin ya sizin "hokus pokus" dediğiniz sicim kuramı 50 yıl sonra bir şekilde gözmlenlenip, bir şekilde deney düzeneği geliştirilip kanıtlanırsa? O zaman ne olacak bu hokus pokus? Bunun geçmişte örneği var çünkü yukarıda yazdığım gibi. Bir daha neden olmasın? Sizin bu ihtimale bu kadar hırsla karşı çıkmanızın nedeni nedir? Materyalizm at gözlükleriyle bakıyor olmanız olmasın? Ben bir şeyi savunmuyorum. Ben “olabilir” diyorum. Tıpkı geçmişte bilim içinde “olmaz” denilen şeylerin bugün olması gibi. Siz ise “mümkün değil materyalimze aykırı” deyip kestirip atıyorsunuz.

teorisi, her şeyin teorisiymiş. bilmem kaç milyon insan Allah'a inanıyor, içlerinde ciddi eğitmenler, bilim insanları var diye inanmamı istiyorsun! Ne demek HER ŞEYİN TEORİSİ? Bu söz(SUNUM) dahi başlı başına bilime aykırı . Bende halografik evren, M teorisi, daha doğrusu sicimler üzerine okudum, sunumları izledim, ciddi, ciddi bir dolu zaman kaybı yaşadım, ama dediğim gibi sunumlar, teori, kurgu bilimsel değil! daha çok Edebiyat. Her şeyin teorisi bilimin bittiğinin ilanıdır?
Birincisi Allah'a iman ile sicim teorisini kıyaslamanız baştan aşağı mantıksız. “Çok okudum” diyorsunuz ancak Allah’a iman ile bunu kıyaslayabildiğinize göre bu teorinin nasıl ouşturulduğunu ve NEDEN oluşturulduğunu, temel dayanaklarını dahi daha bilmiyorsunuz. Brian Greene sizin bu yorumunuzu duysa eminim o da benzeri bir şeyler derdi. İkincisi bu, sadece sizin kendi görüşünüz. Siz bilimi temsil etmediğinize göre yahut bilimin bedene bürünmüş hali olmadığınıza göre bu sizin kişisel yorumunuzdur.Sizin tam zıttınız şekilde düşünen pek çok astrofizikçi, fizikçi ve kozmolog da vardır. Siz taraf tutuyorsunuz “olamaz” diyorsunuz. Ben ise “olur” demiyorum. “Olabilir, neden olmasın” diyorum. Kanıt mı? Tarih... Bilimde öyle şeyler var ki önceden “hokus pokus” “olamaz” denilen ama sonra bal gibi de olan.

Bu durumda neye bu kadar hırsla ve neyden kaynaklı olarak karşı çıktığınızı da çözemedim. (Aslında çözdüm ama neyse ) Sizce yukarda saydığım teorilerle uğraşanlar diplomalarını bakkaldan mı almışlar? Sizin kadar bilmiyorlar mı yoksa bu işi? Neyin bilimsel olup neyin bilimsel olmadığını sizin kadar net göremiyorlar mı? Yoksa hepsi işbirlikçi mi? Dincilere mi çalışıyorlar?

Konu anthemoessa tarafından (07-09-2014 Saat 23:39 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #55  
Alt 08-09-2014, 00:48
anthemoessa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
anthemoessa anthemoessa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Jan 2005
Mesajlar: 357
Standart

M teorisi, her şeyin teorisiymiş. bilmem kaç milyon insan Allah'a inanıyor, içlerinde ciddi eğitmenler, bilim insanları var diye inanmamı istiyorsun!
M teorisi, sicim teorisi... ve bunun gibi "yeni fizik" adına yapılan, standart modelin açıklayamadığı olguları çözmek adına, kafa patlatılarak ortaya çıkarılan teorileri basitçe Allah'a iman ile karşılaştırmanız gerçekten aşırı derecede saçma. Birincisi, Allah'a inanan bilim insanları bunu "bilim adına" yapmıyor bu onların kişisel inancı. Sicim teorisi ve benzerleri ise bilimsel olarak, bilimdeki çözemediğimiz çeşitli olguları aydınlatmak adına, bilim adına yapılıyor. Edward Witten, bilim adına o kadar sayfa sayfa formüllerle uğraşıp M kuramını oluşturuyor, Brian Greene bilim adına , çözülemeyen konuları aydınlatmak için kitap üzerine kitap yazıyor. Bunun gibi pek çok ciddi fizikçi, bilim adına bu işlerle ciddi şekilde uğraşıyor. Kişisel inançlarını tatmin etmek için değil. Ha teoriler ilerde kanıtlanır ya da kanıtlanmaz orası ayrı konu, ama bu fizikçiler bu işi bilim adına yaparken, bu işi bilimsel olarak ciddiye alıp uğraşıyorlar. Fantazi olsun, eğlence olsun diye o kadar formülle kafa patlatmıyorlar. "Garajımda ejderha var" "hokus pokus" "kafamda böğrümde sırtımda peri var" şeklinde materyalist klişesi olan bir mantıkla değil, matematiksel formüllerle, mantıksal kuramlarla bilimsellik için, bilim için çalışıyorlar.

En azından kendileri bu işi "bilimsel" olarak ciddiye alıyor ve onların neyin bilimsel olarak ciddiye alınıp neyin alınmayacağı konusunda en az sizin kadar bilgili, bilimsel terbiyeli ve deneyimli olduklarını düşünüyorum. Tabi bu işlerle uğraşan bilim insanlarının önemli kısmının ateist olduğunu da hatırlatırım! (Yani akıllı tasarımcılarla, yaratılışçılarla falan kıyaslamayın sonra) Sizin yaptığınız ise materyalizm ile çelişen ya da çelişir gibi görünen, çelişme iması olan her türlü çabayı, çalışmayı ve görüşü klasik "garajdaki ejderha" seviyesine indirip o şekilde görmeniz... Olayın asıl noktası bu. Yoksa sicim teorisi, M kuramı, holografik evren...vs değil.

Konu anthemoessa tarafından (08-09-2014 Saat 01:02 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #56  
Alt 08-09-2014, 01:18
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

http://www.turandursun.com/forumlar/...ead.php?t=7547
Alıntı ile Cevapla
  #57  
Alt 08-09-2014, 01:43
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.680

Onur Üyeliği 

Standart

firatb84´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
M teorisi, sicim teorisi... ve bunun gibi "yeni fizik" adına yapılan, standart modelin açıklayamadığı olguları çözmek adına, kafa patlatılarak ortaya çıkarılan teorileri basitçe Allah'a iman ile karşılaştırmanız gerçekten aşırı derecede saçma.
Haklısın saçma çünkü bu saçmalık sizin bezetmenizden kaynaklıydı, bende ona göre yazdım. Metafizik bir Allah'a neden takıldınız, Zeus'da dedim, Alaaddin'in cini de ve siz bunların ya da benzer kulvarda fizik dışı şeylerin yarının bilimi olabileceğini ifade ettiniz.
Günümüzün "metafiziği" ya da "metafizik" denilen şeyi yarının fiziği olabilir.

Örnek verin günümüzün metafiziği nedir? Zeus, Allah, Sindirella, her şeyin ötesinde mutlak irade-düşünce........ değilse nedir günümüzün metafiziği? (buyrun fizik dışında bir örnek gösterin!) Siz yukarıdaki sözle saçmalamış olmadınız, ama ben metafizik örneklerden birini öne sürünce mi saçmalamış oldum.
Ve yine bu söz;
M teorisi gibi teorilerle uğraşan ciddi bilim insanları, fizikçiler var.

M teorisi dışında daha bir çok teori var ve fizikçiler, kozmologlar ilgileniyor, neden illa M teorisi diye tutturup, ciddi fizikçi ibaresi ekleme gereği hissediyorsunuz?
firatb84´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Birincisi, Allah'a inanan bilim insanları bunu "bilim adına" yapmıyor bu onların kişisel inancı. Sicim teorisi ve benzerleri ise bilimsel olarak, bilimdeki çözemediğimiz çeşitli olguları aydınlatmak adına, bilim adına yapılıyor. Edward Witten, bilim adına o kadar sayfa sayfa formüllerle uğraşıp M kuramını oluşturuyor, Brian Greene bilim adına , çözülemeyen konuları aydınlatmak için kitap üzerine kitap yazıyor. Bunun gibi pek çok ciddi fizikçi, bilim adına bu işlerle ciddi şekilde uğraşıyor. Kişisel inançlarını tatmin etmek için değil. Ha teoriler ilerde kanıtlanır ya da kanıtlanmaz orası ayrı konu, ama bu fizikçiler bu işi bilim adına yaparken, bu işi bilimsel olarak ciddiye alıp uğraşıyorlar. Fantazi olsun, eğlence olsun diye o kadar formülle kafa patlatmıyorlar. "Garajımda ejderha var" "hokus pokus" "kafamda böğrümde sırtımda peri var" şeklinde materyalist klişesi olan bir mantıkla değil, matematiksel formüllerle, mantıksal kuramlarla bilimsellik için, bilim için çalışıyorlar.
Kişisel inancı evet(her şeyin teorisi; kişisel inanç kapsamına girer), her şeyin teorisi söylemi bilimsel değil. Değil mi???? Daha kaç kez ifade edeceğim sicim teorilerinde yekünü edebiyat tutuyor diye, fantazi demek gerekmiyor elbette, o yüzden başından beri kurgu diyorum, ben neyi eleştiriyorum siz ne anlatıyorsunuz!!!. Aslında, kuram haline bile gelememiştir bu teori, neden? çünkü kriterleri karşılamıyor... Boşverin kara kaşı, kara gözü! Teori için dayanak gerekir diyorum, daha ne diyeyim? Siz ise bu günün metafiziği yarının fiziği olabilir demeyi tercih ediyorsunuz, konu itibariyle ne anladım, ne anlamalıyız?
firatb84´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
En azından kendileri bu işi "bilimsel" olarak ciddiye alıyor ve onların neyin bilimsel olarak ciddiye alınıp neyin alınmayacağı konusunda en az sizin kadar bilgili, bilimsel terbiyeli ve deneyimli olduklarını düşünüyorum. Tabi bu işlerle uğraşan bilim insanlarının önemli kısmının ateist olduğunu da hatırlatırım! (Yani akıllı tasarımcılarla, yaratılışçılarla falan kıyaslamayın sonra) Sizin yaptığınız ise materyalizm ile çelişen ya da çelişir gibi görünen, çelişme iması olan her türlü çabayı, çalışmayı ve görüşü klasik "garajdaki ejderha" seviyesine indirip o şekilde görmeniz... Olayın asıl noktası bu. Yoksa sicim teorisi, M kuramı, holografik evren...vs değil.
Hayır efendim bilim insanları, sunumları eleştirilemez değil. Her şeyin teorisi demek bilimin bittiğinin ilanıdır! Lamı, cimi yok bana göre, sana göresi yok, materyalizme, şuna, buna göresi de yok, bir iddia bilim dışıysa bilim dışıdır. Her şeyin teorisi ise o halde bilim paydos etmeli!!!! Daha öncede söyledim, sicim teorilerindeki edebiyatı çıkın, ne kalıyorsa geriye dayanak namına lütfen paylaşın!!

M teorisinin sunumu bilimsel değil, değil, değil, değil... Sunumda, en kötü, en acımasız, en iki yüzlü yöntemi kullanıyor, dinleyici ya da okuyucuyu dolaylı yollarla etkileyip(resmen kurgular dünyası, hayal alemlerine götürmeye benzer bir yolla) dolaysız söylemi şamar gibi yapıştırıyor(elde var sıfır)!. Bunu en çok kullananlardan biriside HY dir bu gün, bu yöntem ciddi sükseler ve yazarlarına ciddi maddi gelirler, manevi potansiyeller sağlıyor. Hah bu yöntem bilimsel değildir. İçinde beni ilgilendiren bilimsel diyebileceğim veridir, onuda şatafatlı söz arasında mercekle aramak zorunda mıyım? (ki bulamıyoruz ya neyse)

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #58  
Alt 08-09-2014, 15:24
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.680

Onur Üyeliği 

Standart

M Teorisi üzerine kuşku ile yaklaşılması gereken ifadeler ve sebeplerim. Ben bu teoriyi ilk okuduğumda bilim dışı bulmuştum, daha doğrusu hadi bilim dışı olan sunum, sunumun biçimi, yöntemi diyeyim, çünkü henüz bu teoriyi doğrular nitelikte bir dayanak bulunmuş değil, o nedenle sunum demek zorunda kalıyorum ve sunum bilimsel değil.
1.) Her şeyin teorisi olduğu iddiası;
Bilimsel değildir ve zorlama-dayatım-baskı unsuru oluşturuyor.
2.) Teorinin doğuşu ve ifadesi;
Bilimsel değildir. Ortada ciddi, ciddi bir 19 mucizesi var ve teoride fizik dahilinde bir şey bulamıyoruz(matemtik örneğin fizik değil, fizik alanında matematik veya sayıların bir nesnelliği yok.)
3.) Kurguya dayalı olması, nesnel dayanaksızlık...

Bunu hiç kimsenin bildiğini sanmıyorum.Örneğin, teoride 496 rakamı anahtar rolünü oynuyor ( bu rakam evrendeki değişik tipte kütlesiz parçacıkların sayısını belirlemekte kullanılmaktadır.) 496'nın 2 katı olan 992 sayısı ise, başka bir bölümde ortaya çıkmaktadır.Bunun da iki mislini alırsanız ,teorimizin formüle edildiği yılı bulursunuz. (Michael Green, John Schwarz ile birlikte kendi ifadeleriyle, şans eseri M teorisini bulan matematikçi, teorik fizikçi)

M terosindeki sihirli rakamımız 496... Birde 4 ile çarparsak teorinin(?) formüle edildiği yılı bulurmuşuz, 4 ile çarpmak anlamsız olduğu için rakamı önce kendisiyle topluyorlar ve sonra yine kendisiyle, kulağa daha hoş görünüyor. Ki bu yıl 1984 idi, gerçekten de buluyoruz, sanırım burada, matematiğin sihirli dünyası kendisini gösteriyor, ve fizikçilerimizde(matematikçilerimiz) seçilmiş kişiler olmalı.

Sonuç hadi bunlar önemli değil, hadi kuşku duymayayım, yıl oldu 2014 teorinin adı var ama ortada teori yok, envai çeşit söylevi var(tek ele gelir ifadesi, madde yok, hiç bir şey aslınd agerçekte yok!), ama teori yine yok, sorunda bu değil mi? Bu nedenle bir yerinden tutupda eleştirmek mümkün olmuyor, neredeyse eleştiriye tamamen kapalı sunum ve söylemler.... Kabul ettim dedirten cinsten bir sunum.

Hawking ne diyor, paralel evren konusunda, sonsuz sayıda paralel evren diyor. Başka ne diyor, paralel evrende ikizimizin olduğunu ifade ediyor. Bu söylem de aslında sonsuz paralel evren deyimi ile çelişiyor, sonsuz eşimiz mi demeli? Belkide. Sonra nasıl bir örnek veriyordu, Paralel evrende ikizimiz kötü bir haber alırsa, bizden önce alırsa, biz bunu hissedebiliyoruz, örneğin paralel evrendeki ikizimin annesi öldü diyelim, bu halde o anne bu evrende bizim annemizin ikizi olmalı, ya da öteki sonsuz eşlerinden birisi... Sonuç ikizimiz bizden önce kötü haberi aldığı için mutsuz oluyor ve bizde bu dünya da annemizin yaşayıp, yaşamadığından haberimiz olmadığı halde o mutsuzluğa düşüyoruz-düşebiliyoruz.... Durun bir dakika sonsuz sayıda ikizimiz olmalı, o halde sonsuz sayıda ikizimizin sonsuz sayıda annesi ölecek.....

Unutmadan, Hawking teorik fizikçi, M teorisyenleride, yani bu halka da eksik olan kozmolojidir ne yazık ki, zira hakkında konuşulan evren ve evren bilimi(kozmoloji) istisnasız önemli ve belirleyici rol oynuyor. Kısaca evren konusunda, sadece teorik fizikçiler yeterli değil.Bilim de tek başına yeterli değil, sağlam bir felsefe temeli olması gerekiyor. 20.yüzyılda felsefe ile bilim arasına çekilen seddi kırmadıkça, neyin bilimsel, neyin ayakları üzerine oturduğu, neyin arandığı(felsefe) neyin bulunduğu konusunda karmaşa hakim olacak diye düşünüyorum ve tabi iktidarların politik müdahaleside sürmeye devam edecek. Adını duymadığımız bir sürü bilim insanı var(fizikçi, kozmolog), devletten alabildikleri maaşla geçiniyor, adını sık sık duyduğumuz bilim insanları var, maaş+bir dolu ek gelir(kat be kat) ile yaşıyor.... Bir TV ye çıkmak bilmem kaç lira, bir sunumda konuşmak belki...... Kısaca bilim ticarete alet olmamalı, olduğu yerde de ben kuşku ile yaklaşmak zorundayım. Bilgiye erişim para ile olmamalı, bilim insanlarının olanakları, ceplerindeki para ve egemen iktidarların, kilisenin(teolojinin) söyemleriyle çelişip-çelişmeme vb ile ölçülmemeli, sistem işliyor hemde tıkır, tıkır, ama düzen bozuk.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (08-09-2014 Saat 15:30 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #59  
Alt 11-10-2014, 22:41
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.680

Onur Üyeliği 

Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Dialectics

İdealist Yalıtma ve indirgeme metodunu kullandığınız sürece gerçek sadece şu harfler olabilir.

Örneğin gerçeğin elektrik sinyali olması???? hayır efendim gerçek alfabedeki harflerdir, zira biz şu an harfler aracılığı ile anlaşıyoruz... Neden her şeyi amuda kaldırma isteği? İdealist zorlamadan dolayı, çünkü idealizm duyu organlarının algıladığı hiç bir şeyi kabul etmez, yok sayar. Bunun içinde akıl oyunlarına başvuruyor. Halbuki algılanan elektrik sinyali değil, o sadece iletim aracı. Algılanan çok çeşitli fiziksel etkiler ve onlara verilen tepki ve tepkinin şiddetinin ölçümü.

Duyu organları iletirken elektrik sinyali kullanıyor, araç sadece.... Morhpheus kendini bir treninin önüne atmadığı için bence çok şanssız... Nede olsa ilizyon... Biz idealist indirgeme ve ters çevirip yorumlamadan yola çıkarsak şimdi benim kullandığım bu klavye, bu PC aslında yok, beynimdeki elektrik sinyalleri öyle mi? Yani bir dağ başına gitsem, aynı elektirk sinyali bana verilebilse ben bu foruma girer yazarım öyle mi? hemde internetsiz, PC siz... Hayır aslında ben bir telefonum, cep telefonu, bir arkadaşımla konuşurken aslında ne o var ne de ben, sadece telefonuz, çünkü araç olarak telefonu kullandım. Eğer bir eşeğin üzerine binersem ben düpedüz eşeğim, çünkü araç olarak eşeği kullanıyorum...

Şizofren ya da deliler çok çeşitli sebepler-biyolojik arızalardan dolayı sorun yaşıyor. Gerçeğin ilizyon olması kurgusundan dolayı değil ki.
http://www.isgucdergi.org/?p=article...ayi=1&yil=2003
Capra kimdir? Yüksek fizikçidir (Yüksek enerji fiziği- doktora)

http://www.isgucdergi.org/?p=article...ayi=1&yil=2003
Konuyu neden güncelledim, yukarıda verdiğim link her ne kadar ekolojik sistem üzerine ise de, bir iki paragraf Capra'nın düşünme sistemini gayet güzel özetliyor.
  1. Capra'nın sistem düşüncesinin temel karakteristiklerinden biri bütünlüktür. Yaşam sistemleri birleşik (integrated) bütünlerdir ve kendisini oluşturan parçalara indirgenemezler.
  2. Biliş teorisi, Kartezyen madde-akıl ayrımını geçersiz kılmıştır; artık aklın ve maddenin ayrı kategoriler olarak düşünülmesi mümkün değildir. Zira, bu teorinin de işaret ettiği gibi akıl, yaşayan şeyde (thing) kendi kendisini düzenleme süreci olarak içkindir (inherent). Bu düşünce biçimi maddeyi, aklı ve yaşamı birleştirmektedir (Capra,1997)
  3. Capra'nın sistem düşüncesinin diğer bir önemli özelliği "ilişki"dir.
  4. "Her nerede yaşam fenomeni gözler iseniz orada ağ örgüleri (networks) vardır... Her organizma organlar, hücreler ve çeşitli parçaların oluşturduğu bir ağdır. Dolayısıyla ağ örgüleri içerisinde başka ağ örgüleri vardır... Söz konusu bu ağ örgüleri doğrusal olarak işlemezler. Dolayısıyla bir ağ örgüsü kalıbındaki ilişkiler doğrusal değildir. Doğrusal olmama özelliğinden dolayı, bir etki veya mesaj bir spirali (loop) izleyerek bize geri döner.
  5. Maddenin aklın ve yaşamın ayrı kategoriler olarak düşünülmesi, bilimin mevcut sorunlar karşısında yetersiz kalmasına ve ekolojik sorun]arın derinleşmesine yol açmıştır.
Son olarak Capra'nın bir eseri vardır, Fiziğin Taosu(okudum, felsefe alanında eleştirilecek yanları da var, yalnız fizik alanında önemli noktalara temas eder. Örneğin her şeyin hareket hali, çatışması, etki-tepkisi, devinim .....

Biyoloji alanında yine ihtsaslı biyologların hem çalışmalarını hemde onlarla yaptığı konuşmalarını, sotru-cevapları paylaşır. Her iki biyologda Capra ile ortak bir noktada buluşur, "canlı organize olmuş maddedir." Capra'da idealist indirgeme ve ayrıma karşı çıakr, örneğin madde ile yaşam ve akılın ayrı, ayrı biribirnden bağımsız şeyler gibi ele alımasını hatalı ve yanlış olarak değerlendirir. Yani bunlar bir bütündürler ve aslında bilgi için de(ki etki-tepki çok önemli) beyin gerekmez, zira en temelde bilgi, yorumlanan etki ve tepkidir.

Diyalektik vurgusu, buradan yola çıkarak kitabına Tao'yu ekler(diyalektiğin uzakdoğu filozoflarından, batıda ise Heraklitos'u konu eder, Tao ve Heraklitos döneminin materyalist filozoflarıdırlar. Örneğin aynı neghirde iki kere yıkanamazsınız diyen heraklit'tir, çünkü sular akıp gitmiş, nehir değişmiş, aynı nehir değildir, yani nehir, sürekli devinir ve aslında hiç bir zaman bir önceki haline denk değildir. Tao için natürelist de denir fakat isimlendirme hiç bir fark getirmiyor(bu natürelist ifadesi, materyalizme liberal yaklaşımla kullanılıyor), materyalizm de aynen bilimin gelişimi gibi bilimle ilerledi, mekanik materyalizm, aynen atomun parçalanamaz yapı taşı olduğu düşüncesi gibi, yüzyıllar evvelde kaldı, ancak ne yazık ki hala materyalizm eleştirecem diye antik çağ mekanizmi ve ortaçağ mekanik materyalistleri(ki materyalistlerce eleştirilmişlerdir) eleştirilmektedir.

Neyse sonuç itibariyle M-Teorisi her şeyin teorisi olduğunu iddia etmekle, ama özdeki yönteminin iindirgeme temeline dayanmakla, her şeyin teorisi olma iddiasını başından kaybetmiştir.Bu başlıkta sürekli tekrar ettiğim gibi, insanın herhangi bir atomunu alıp içlerine kadar incelemekle insan hakkında hiç bir veriye ulaşamayacağımız gibi yalıtılmış ve ortamından(diyalektik ağından-ilişkisinden) kopartılmış atom ya da parçasının davranışlarına bakarak insan ya da başka bir bütünü tanımlayamayız.

Buna örnek vermiştim, Oksijen. Oksijen molekülleri bir araya gelince Ozon'u oluşturuyor, farklı bir yapı ortaya çıkıyor, bu molekülleri ayrıştırıp Ozon'u inceleme şansımız yok, zira ayrıştırdığımzıda ozon diye bir şey kalmıyor. Eni sonu Ozon'daki molekülü, suda ki osijen molekülünü ayrıştırıp incelersek en fazla oksijen atomu hakkında bilgi ediniriz. Halbu ki atomlar, çok çeşitli hatta aynı türden dahi olsa bir araya geldiğinde farklı özellikli madde yapısı açığa çıkıyor. Demek ki bütün, özellikleri, yapısı vb yönlerini ifade edebilme adına, parçaya indirgenemez, parça da, bütün namına bütünden ayrıştırılamaz, bütün adına irdeleme ve inceleme ancak parçanın bütün dahilindeki diyalektiğini(iletişim, etkileşim, etki-tepki, davranış -> ağ-ortam) ele almakla mümkün. Tabi amaç bütün üzerine ifadeler ve yorumlar ise, parça üzerine ise bu da ancak parça adına ifade ve yorum oluşturmamızı sağlar, bütünü temsil etmez.

Kuantum teorisinden bahsedenlerin çoğu, daha doğrusu sağda, solda kulakdan dolma bilhassa teist ve deistlerin yaptığı gibi, götürüp bütüne entegre etme, yamama davranışı false'dur(geçersizdir), yani sonuç itibariyle error(hata verir)...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (11-10-2014 Saat 22:47 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #60  
Alt 11-10-2014, 22:54
fosill fosill isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Aug 2014
Mesajlar: 85
Standart

Arkadaşlar yaratılış ve evrim hakkında saadettin Merdinin son olarak kaleme aldığı güzel bir yazısı, okumanızı tavsiye ederim.
http://mehmetselvi.wordpress.com/
küçük bir alıntı
YARATILIŞ MI? EVRİM Mİ? YOKSA… \ Saadettin MERDİN

Ateist evrimciler, evrendeki her bir şeyin, sağı solu belli olmayan Bay Sarhoş Kaos ile kümülatif/birikimsel seçilim prensibine göre çalışan Bayan Kör Evrimin izdivacından doğduğunu kabul etmemizi istemektedir.

Ateist evrimciler, sonsuz evrenlere gidip- gelemediklerinden, zamanı da sonsuzluğa fırlatamadıklarından, “sonsuz ihtimaller” limanına demir atmak zorunda kalırlar. “Eğer Evren gerçekten sonsuz büyüklükte ise, ya da sonsuz sayıda evren varsa bir yerlerde düzgün ve düzenli biçimde başlamış bir ta­kım büyük bölgelerin bulunma olasılığı vardır. Bu biraz her birinin önünde birer daktilo bulunan maymunların durmaksızın tuşlara basması öy­küsüne benzer. Maymunların yazdıklarının hemen hepsi saçma sapan olsa da, tamamen rastgele ve tamamen şans eseri olarak harika bir kitap, günün birinde ortaya çıkabilir.”[5]

İlginçtir ki, ateist evrimciler, Tanrı’yı inkâr etmekten gurur duymalarına rağmen politeist/çok tanrılıdır. Hatta bu çok tanrılı dinin fanatik müminleridir. Evrimci, “Her atom yaşam için gerekli tüm bilgiyi taşır!” dediğinde, bir deistin veya teistin Yaratan’a yakıştırdığı neredeyse tüm tanrısal nitelikleri farkında olmadan atomlara, maddeye ya da enerjiye yakıştırır. Tanrı’nın varlığını kabul edenlerin Tanrı hakkında kullandıkları ifadeleri, Ateist Evrimciler “madde, enerji, kuvvet ya da doğa, doğa yasaları, mutasyon, tesadüf, mutlu şans, vs.” hakkında kullandıkları görülür. Tanrı’nın nitelikleri ile bu kelimelerin yerlerini değiştirirseniz, Evrimcilerin inanç prensiplerine sahip olursunuz. “Tanrı ilk nedendir. Tanrı (madde/enerji yoktan var olmaz, vardan yok olmaz) ebedidir. Tanrı (doğa yasaları) bilginin kaynağıdır. Tanrı ( tabiat ana/doğa) her şeyi yaratandır. Tanrı (tesadüf, mutasyon) yaşamı yaratandır, vs.[24]

Konu fosill tarafından (11-10-2014 Saat 23:00 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Eğitilebilen Hayvanların Sırrı emeti Konu-dışı 1 25-03-2018 23:36
yanan evin sırrı lolepet Konu-dışı 3 13-02-2013 05:51
Bu yaratığın sırrı çözüldü! serdar-yildirim Biyoloji 23 14-01-2010 23:37
Ölümsüzlüğün Sırrı serdar-yildirim Biyoloji 0 19-09-2009 21:38
Dinlerin başarısının sırrı ne? exclusive İslam 30 25-10-2006 03:46

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:41 .