Bu ayet hakkında yorumlarınızı bekliyorum (Fetih Suresi 17. Ayet)

[furkanrocktr]

Merhabalar benim gözüme bir ayet çarpti kendim yorumladım bide sizin yorumlarınızı görmek istedim. Dinde vaad tehtit yok diyen bazı aşırı cahil müslümanlarında bi okuyup düşünmelerini umuyorum

Fetih suresi 17. ayet

Gözleri görmeyene bir günah yoktur. Yürüyemeyecek kadar topala bir günah yoktur. Hasta olana bir günah yoktur. Her kim allah'a ve O'nun resulüne itaat ederse (allah) onu altından ormaklar akan cennetlere koyar. Her kim de yüz çevirirse (allah) onada acı bir azap ile azap eder.

Şimdi benim yorumuma göre; allah kaderi biliyor herşeyi biliyor diyorsunuz bu gözleri görmeyenlerin sakatların hastalarında kederini allah öyle yazıyor ve sonra onlara günah olmayacagını söylüyor o zaman dünyaya neden gönderiliyor amacı ne ? bundan başkada bir sorun var çogu ayetde peygamberlere tapilmaması söyleniyor ama bu ayette dikkat ederseniz Allah'a ve Onun resülüne itaat edin diyor peygambere neden itaat etsinler tüm insanları peygamberin kölesi gibimi görüyor bu allah zaten biliyorsunuz ki ahzap suresi 50. ayette peygamberin cariyeleri köleleri oldugunu açıkca anlayabiliyorsunuz ve öldügünde 20yi aşkın cariyesi 60ı aşkın kölesi vardı ve birde ahzap suresi 50. ayette yine muhammedin akrabalarının kızlarıylada ilişkiye girmesine izin veriyor allah işe bak bu allah akraba evliliğinin yanliş oldugunu bilmiyormuydu haram denilmiyor mu ve son olarak kaç tane cennet vaad ediyor bu ayetde birden fazla cennet oldugunu yazıyor ve sonra yine her zaman ki gibi zaten tehtit ceza işkence uyarıları benim yorumum bu kadar sizinde yorumlarınızı bekliyorum bu ayet üzerine okuyup vakit ayırdıgınız için teşekkür ederim

[ALKA]

Sevgili furkan, bundan bir önceki ayete de bakmak gerekiyor. Bu, körlerin, topalların hiçbir şey yapmadan sırf kör ve topal oldukları için doğrudan cennete gireceği anlamına gelmiyor kanımca.

Bir önceki ayet savaştan kaçan veya ret eden Müslümanlar hakkında. Orada, savaşa davet edileceklerini, gitmeyen veya geri dönen müslümanları ise büyük bir azap beklediği yazılıyor. Topallar ve körler savaşa gidemeyeceği için onlara bir günah veya vebal yok yani..


Fetih suresi 16. ayet
Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: “Siz, güçlü kuvvetli bir kavme karşı teslim oluncaya kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi elem dolu bir azaba uğratır.”

Zaten insanların Kutsal bir kitapta savaşa zorlanmaları başlı başına bir insanlık draması. Çelişki aranılacaksa bunda aranmalı.

Sevgilerle..

[istatistik]

Diyanet İşleri
FETİH 48/15. Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: "Bırakın, biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurmuştur." Size: "Hayır, bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimselerdir.

Diyanet İşleri
FETİH 48/16. Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar savaşmaya çağrılacaksanız; eğer itaat ederseniz Allah size güzel ecir verir, ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi can yakan bir azaba uğratır."

Diyanet İşleri
FETİH 48/17. Ama, gözleri görmeyen kimse savaşa gelmezse ona bir sorumluluk yoktur; topala ve hastaya da sorumluluk yoktur. Kim Allah’a ve peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim yüz çevirirse, onu can yakıcı azaba uğratır.

Konuyu incelemeye biraz daha geriden başlarsak işler daha da ilginçleşecektir. Ayetlerden de anlaşılacağı üzere, konunun çıkış noktası, Savaş ganimetlerinin bölüşülmesinde savaşa katılanlar ve katılmayanlar arasındaki anlaşmazlıktır. Savaşa katılanlar, haliyle ganimetten savaşa katılmayıp evinde oturanların pay alacak olmasına içerlemişler ve karşı çıkmışlardır.

Bunun tekrar yaşanmaması için ise Muhammed meseleyi netleştirmek istemiş ve Fetih 16 ayetini sunmuştur. Böylelikle, hem savaşmayanların ganimet alamayacağını, hem de tanrı katında da cezalandırılacaklarını ilan etmiştir.

İşte Fetih 17'de bulunan körler ve diğer sakat insanlar meseleye burada dahil olmuşlardır. Bir önceki ayetten korkup "Gidebilsek biz de gideriz, bize neden günah yazsın" diye serzenişte bulunmuşlardır. Her şeyi bilen ve gören Tanrı durur mu, yapıştırmış cevabı: Size günah yok.

Tanrı o sıralar biraz yoğunmuş ve bu kullarının bu soruyu sorabileceği aklından çıkmış. Yoksa biliyor yani. Malum bir sürü insan her an dua ediyor. İnanır mısınız (ben inanmıyorum ama) içlerinde adını yanlış söyleyenler bile var. İşte bu yoğunlukta arada kaynamış bu insanlar.

Meselenin özüne dönersek, tehdit var, rüşvet var, arada unutulan kullar var. Yani her şey var.

[ALKA]

istatistik´isimli üyeden Alıntı

Konuyu incelemeye biraz daha geriden başlarsak işler daha da ilginçleşecektir. Ayetlerden de anlaşılacağı üzere, konunun çıkış noktası, Savaş ganimetlerinin bölüşülmesinde savaşa katılanlar ve katılmayanlar arasındaki anlaşmazlıktır. Savaşa katılanlar, haliyle ganimetten savaşa katılmayıp evinde oturanların pay alacak olmasına içerlemişler ve karşı çıkmışlardır.

Bunun tekrar yaşanmaması için ise Muhammed meseleyi netleştirmek istemiş ve Fetih 16 ayetini sunmuştur. Böylelikle, hem savaşmayanların ganimet alamayacağını, hem de tanrı katında da cezalandırılacaklarını ilan etmiştir.

İşte Fetih 17'de bulunan körler ve diğer sakat insanlar meseleye burada dahil olmuşlardır. Bir önceki ayetten korkup "Gidebilsek biz de gideriz, bize neden günah yazsın" diye serzenişte bulunmuşlardır. Her şeyi bilen ve gören Tanrı durur mu, yapıştırmış cevabı: Size günah yok.

Tanrı o sıralar biraz yoğunmuş ve bu kullarının bu soruyu sorabileceği aklından çıkmış. Yoksa biliyor yani. Malum bir sürü insan her an dua ediyor. İnanır mısınız (ben inanmıyorum ama) içlerinde adını yanlış söyleyenler bile var. İşte bu yoğunlukta arada kaynamış bu insanlar.

Meselenin özüne dönersek, tehdit var, rüşvet var, arada unutulan kullar var. Yani her şey var.

Evet senin yorumlarında iş daha ilginçleşti istatistik. Tıpkı bizim Diyanet gibi, önce bir açıklama yapar sonra insanlar tepki verince "yanlış anlaşıldık, biz böyle demek istemedik, şöyle demek istedik " diyerek tekrar fetvaları düzeltir. O zamanla bu zaman arasında hiç de fark yokmuş..

[Jingo]

furkanrocktr´isimli üyeden Alıntı

Merhabalar benim gözüme bir ayet çarpti kendim yorumladım bide sizin yorumlarınızı görmek istedim. Dinde vaad tehtit yok diyen bazı aşırı cahil müslümanlarında bi okuyup düşünmelerini umuyorum

Fetih suresi 17. ayet

Gözleri görmeyene bir günah yoktur. Yürüyemeyecek kadar topala bir günah yoktur. Hasta olana bir günah yoktur. Her kim allah'a ve O'nun resulüne itaat ederse (allah) onu altından ormaklar akan cennetlere koyar. Her kim de yüz çevirirse (allah) onada acı bir azap ile azap eder.

Şimdi benim yorumuma göre; allah kaderi biliyor herşeyi biliyor diyorsunuz bu gözleri görmeyenlerin sakatların hastalarında kederini allah öyle yazıyor ve sonra onlara günah olmayacagını söylüyor o zaman dünyaya neden gönderiliyor amacı ne ? bundan başkada bir sorun var çogu ayetde peygamberlere tapilmaması söyleniyor ama bu ayette dikkat ederseniz Allah'a ve Onun resülüne itaat edin diyor peygambere neden itaat etsinler tüm insanları peygamberin kölesi gibimi görüyor bu allah zaten biliyorsunuz ki ahzap suresi 50. ayette peygamberin cariyeleri köleleri oldugunu açıkca anlayabiliyorsunuz ve öldügünde 20yi aşkın cariyesi 60ı aşkın kölesi vardı ve birde ahzap suresi 50. ayette yine muhammedin akrabalarının kızlarıylada ilişkiye girmesine izin veriyor allah işe bak bu allah akraba evliliğinin yanliş oldugunu bilmiyormuydu haram denilmiyor mu ve son olarak kaç tane cennet vaad ediyor bu ayetde birden fazla cennet oldugunu yazıyor ve sonra yine her zaman ki gibi zaten tehtit ceza işkence uyarıları benim yorumum bu kadar sizinde yorumlarınızı bekliyorum bu ayet üzerine okuyup vakit ayırdıgınız için teşekkür ederim

Sayın ALKA'nın da belirttiği gibi,

Fetih 16 ve 17'de bir savaş durumu söz konusu... Ayetleri görelim...


Fetih 16 = Bedevîlerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.

Fetih 17 = Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değildirler.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.


Zaten Diyanet'in mealinde parantez içiyle de verilmiştir... Savaşa gelmeyenlerle ilgili açıklama vardır...


Bu arada "peygamber'e itaat" ona tapmak değildir Kuran'a göre...

Peygamber'in "Kuran"daki hükümleri uygulamasına "sünnet" denir...

İslam inancına göre; "peygamber"e uymak "sünnet"e uymaktır... "Tapmak" olarak değerlendirilmez...

[Neva]

furkanrocktr´isimli üyeden Alıntı

Merhabalar benim gözüme bir ayet çarpti kendim yorumladım bide sizin yorumlarınızı görmek istedim. Dinde vaad tehtit yok diyen bazı aşırı cahil müslümanlarında bi okuyup düşünmelerini umuyorum

Fetih suresi 17. ayet

Gözleri görmeyene bir günah yoktur. Yürüyemeyecek kadar topala bir günah yoktur. Hasta olana bir günah yoktur. Her kim allah'a ve O'nun resulüne itaat ederse (allah) onu altından ormaklar akan cennetlere koyar. Her kim de yüz çevirirse (allah) onada acı bir azap ile azap eder.

Şimdi benim yorumuma göre; allah kaderi biliyor herşeyi biliyor diyorsunuz bu gözleri görmeyenlerin sakatların hastalarında kederini allah öyle yazıyor ve sonra onlara günah olmayacagını söylüyor o zaman dünyaya neden gönderiliyor amacı ne ? bundan başkada bir sorun var çogu ayetde peygamberlere tapilmaması söyleniyor ama bu ayette dikkat ederseniz Allah'a ve Onun resülüne itaat edin diyor peygambere neden itaat etsinler tüm insanları peygamberin kölesi gibimi görüyor bu allah zaten biliyorsunuz ki ahzap suresi 50. ayette peygamberin cariyeleri köleleri oldugunu açıkca anlayabiliyorsunuz ve öldügünde 20yi aşkın cariyesi 60ı aşkın kölesi vardı ve birde ahzap suresi 50. ayette yine muhammedin akrabalarının kızlarıylada ilişkiye girmesine izin veriyor allah işe bak bu allah akraba evliliğinin yanliş oldugunu bilmiyormuydu haram denilmiyor mu ve son olarak kaç tane cennet vaad ediyor bu ayetde birden fazla cennet oldugunu yazıyor ve sonra yine her zaman ki gibi zaten tehtit ceza işkence uyarıları benim yorumum bu kadar sizinde yorumlarınızı bekliyorum bu ayet üzerine okuyup vakit ayırdıgınız için teşekkür ederim

Itaat ermekle yukumluler bu ayette, cunku Muhammed ganimet paylasiminda neyi ongorurse, ona biad edilecek.

Muhammed'de diyecek ki, Allah size bu olaya iliskin gunah yazmadi.

Gunahiniz yok, ganimet de yok yani.

Olayin ic yuzunu istatistik aciklamis zaten.

[istatistik]

ALKA´isimli üyeden Alıntı

Evet senin yorumlarında iş daha ilginçleşti istatistik. Tıpkı bizim Diyanet gibi, önce bir açıklama yapar sonra insanlar tepki verince "yanlış anlaşıldık, biz böyle demek istemedik, şöyle demek istedik " diyerek tekrar fetvaları düzeltir. O zamanla bu zaman arasında hiç de fark yokmuş..

kuran'da pek çok yerde "Dur lan bunu unutmuşuz" mantığı vardır. Her şeyi bilen ancak unutan bir tanrı kavramı var.

[ALKA]

istatistik´isimli üyeden Alıntı

kuran'da pek çok yerde "Dur lan bunu unutmuşuz" mantığı vardır. Her şeyi bilen ancak unutan bir tanrı kavramı var.

Tanrıdan geldiği iddia edilen bir kitap için fazlasıyla insani..

[furkanrocktr]

istatistik´isimli üyeden Alıntı

Diyanet İşleri
FETİH 48/15. Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: "Bırakın, biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurmuştur." Size: "Hayır, bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimselerdir.

Diyanet İşleri
FETİH 48/16. Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar savaşmaya çağrılacaksanız; eğer itaat ederseniz Allah size güzel ecir verir, ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi can yakan bir azaba uğratır."

Diyanet İşleri
FETİH 48/17. Ama, gözleri görmeyen kimse savaşa gelmezse ona bir sorumluluk yoktur; topala ve hastaya da sorumluluk yoktur. Kim Allah'a ve peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim yüz çevirirse, onu can yakıcı azaba uğratır.

Konuyu incelemeye biraz daha geriden başlarsak işler daha da ilginçleşecektir. Ayetlerden de anlaşılacağı üzere, konunun çıkış noktası, Savaş ganimetlerinin bölüşülmesinde savaşa katılanlar ve katılmayanlar arasındaki anlaşmazlıktır. Savaşa katılanlar, haliyle ganimetten savaşa katılmayıp evinde oturanların pay alacak olmasına içerlemişler ve karşı çıkmışlardır.

Bunun tekrar yaşanmaması için ise Muhammed meseleyi netleştirmek istemiş ve Fetih 16 ayetini sunmuştur. Böylelikle, hem savaşmayanların ganimet alamayacağını, hem de tanrı katında da cezalandırılacaklarını ilan etmiştir.

İşte Fetih 17'de bulunan körler ve diğer sakat insanlar meseleye burada dahil olmuşlardır. Bir önceki ayetten korkup "Gidebilsek biz de gideriz, bize neden günah yazsın" diye serzenişte bulunmuşlardır. Her şeyi bilen ve gören Tanrı durur mu, yapıştırmış cevabı: Size günah yok.

Tanrı o sıralar biraz yoğunmuş ve bu kullarının bu soruyu sorabileceği aklından çıkmış. Yoksa biliyor yani. Malum bir sürü insan her an dua ediyor. İnanır mısınız (ben inanmıyorum ama) içlerinde adını yanlış söyleyenler bile var. İşte bu yoğunlukta arada kaynamış bu insanlar.

Meselenin özüne dönersek, tehdit var, rüşvet var, arada unutulan kullar var. Yani her şey var.

Yorumunuz için çok teşekkürler net ve açıklayıcı

[Sami Dede]

İnsanlar Savaşa gitmiş Kimi Kör, Kimi Topal, Kimi hasta sayılacak duruma gelmiş, Hadi bir daha savaşın diye zorlama yok ve Cennette yeri de garanti,
Sağlamlar zorlanabilir baskı Uygulanır ( Bakara 256'yı boşver şimdi ) Sevap ve Ganimet Rüşvet olarak sunulur ama sakat kalırsa da Cennet garanti... Bunu anladım