
28-06-2010, 01:54
|
 |
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 24 Jun 2010
Mesajlar: 112
|
|
Sn Tardu
Müsadenizle bazı ayetler yarım yazılmış onları tamamladım diyanetin sitesinden.
3. Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız,
(onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın.2 Eğer
(o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz
(cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. (Nisa Suresi 3. Ayet)
"Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın." (Nisa Suresi 3. Ayet)
11. Allah size, çocuklarınız (ın alacağı miras) hakkında, erkeğe iki dişinin payı kadarını emreder.
(Çocuklar sadece) ikiden fazla kız iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır.
Eğer kız bir ise (mirasın) yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığı maldan,
ana babasından her birinin altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da (yalnız) ana babası ona varis oluyorsa,
anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa anasının hissesi altıda birdir. (Bu paylaştırma, ölenin) yapacağı
vasiyetten ya da borcundan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan, hangisinin size daha faydalı olduğunu bilemezsiniz.
Bunlar, Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi 11. Ayet)
"Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder." (Nisa Suresi 11. Ayet)
176. Senden fetva istiyorlar. De ki: "Allah size "kelâle" (babasız ve çocuksuz kimse)nin mirası hakkında hükmünü açıklıyor:
Çocuğu olmayan bir kişi ölür de kız kardeşi bulunursa bıraktığı malın yarısı onundur. Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa,
erkek kardeş ona varis olur. Eğer kız kardeşler iki iseler, (erkek kardeşin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler
erkekli kızlı iseler o zaman, (bir) erkeğe, iki kızın hissesi kadar (pay) vardır. Sapmayasınız diye Allah size (hükmünü) açıklıyor.
Allah her şeyi hakkıyla bilendir.(Nisa Suresi 176. Ayet)
"Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş mevcut ise erkeğin hakkı, iki kadın payı kadardır." (Nisa Suresi 176. Ayet)
34. Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır.
Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar.
Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek)
başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız)
onları (hafifçe) dövün.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür. (Nisa Suresi 34. Ayet)
"Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün." (Nisa Suresi 34. Ayet)
Ey iman edenler! Belli bir süre için birbirinize borçlandığınız zaman bunu yazın. Aranızda bir yazıcı adaletle yazsın. Yazıcı, Allah’ın kendisine
öğrettiği şekilde yazmaktan kaçınmasın, (her şeyi olduğu gibi dosdoğru) yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah’tan korkup
sakınsın da borçtan hiçbir şeyi eksik etmesin (hepsini tam yazdırsın). Eğer borçlu, aklı ermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa,
velisi adaletle yazdırsın. (Bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun.
Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir. Şahitler çağırıldıkları zaman (gelmekten) kaçınmasınlar.
Az olsun, çok olsun, borcu süresine kadar yazmaktan usanmayın. Bu, Allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha sağlam,
şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir. Yalnız, aranızda hemen alıp verdiğiniz peşin ticaret olursa, onu yazmamanızdan ötürü
üzerinize bir günah yoktur. Alışveriş yaptığınız zaman da şahit tutun. Yazana da, şahide de bir zarar verilmesin. Eğer aksini yaparsanız,
bu sizin için günahkârca bir davranış olur. Allah’a karşı gelmekten sakının. Allah, size öğretiyor. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. (Bakara 282)
"Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki kadın (olsun)." (Bakara 282)
Kalın yazılmış olanlar konuyu açan Tardu arkadaşımındır.Kendisi özetini yazmış bazılarının onların tamamını yazdım.
Sevgiyle Kalın...
|

28-06-2010, 03:01
|
 |
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 12 Jul 2009
Bulunduğu yer: şemsipajapaşası
Mesajlar: 1.217
|
|
uyar´isimli üyeden Alıntı
boşuna söylemiyoruz dostlar :
kuranı okumak lazım çünkü okudukça allah-mallahın olmadığı daha iyi anlaşılıyor
|
sevgili uyar;
müslümanların düştüğü hataya sen de tersten düşüyorsun.
müslümanlar diyorlar ki "şu evrene bakın. Bir yaratıcısı olmalı. Bir yaratıcı varsa Kuran tanrının kelamıdır"
sen de diyorsun ki "kuran uydurmadır. o zaman tanrı yoktur."
tanrının varlığı-yokluğu başka bir kavramdır ve dinlerden bağımsızdır.
Tardu'nun başlattığı kampanyanın amacı, insanları kuran'ın tanrı kelamı olmadığı konusunda bilgilendirmek. Ağzımızla kuş tutsak inanan insanları tanrının yokluğuna ikna edemeyiz. Ama belgeler sunarak akıl sahibi inananları kuranın uydurma olduğuna ikna edebiliriz.
Biz dinsizlerin diğer insanları aydınlatma gibi bir çabamız olacaksa bu belgelere dayalı olmalıdır. Tanrının varlığı veya yokluğu konusunda bir belge sunamayız.
Ayrıca salt tanrı inancının din gibi insanlığa zararlı olmadığını da düşünüyorum. Çünkü ortada bir kitap, bir kurallar bütünü yok. Aksine, tanrıya inanan dinsizlerin, inanmayan dinsizlere göre daha kontrollü (kötülük yapmaktan sakınan) olduklarını da düşünüyorum.
saygılarımla...
Konu YasasinBilim tarafından (28-06-2010 Saat 03:10 ) değiştirilmiştir.
Sebep: kelime düzeltme
|

28-06-2010, 03:20
|
Üyeliğini Sonlandırmış
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jun 2009
Bulunduğu yer: Bermuda Allah Üçgeni
Mesajlar: 910
|
|
YasasinBilim´isimli üyeden Alıntı
Aksine, tanrıya inanan dinsizlerin, inanmayan dinsizlere göre daha kontrollü (kötülük yapmaktan sakınan) olduklarını da düşünüyorum.
|
ben bu düşüncenizi desteklemiyorum. bireysel kontrol sağlanamayacak korkusuyla, dinlerin sosyal kontrol görevini deistik bir tanrıya aktarmayı insani bulmuyorum. sağlanabiliyorsa bireysel kontrol sağlanmalı; sağlanamıyorsa da -doğrudan vicdanen yaklaşacak olursak- dinlerle, insanların ahlaklı olmasını gerektiren deistik bir tanrının varolduğu kabulü arasında hiçbir fark olmayacağı kabul edilmeli... yani bir insan sırf korkudan kötülük yapmaktan sakınacaksa nerede kaldı insanlık? ne farkı var dinlerle bu deistik tanrının?
|

28-06-2010, 03:27
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 08 Jun 2010
Mesajlar: 54
|
|
Ayetlerden ziyade kitabın bütünlüğü açısından bakmak gerekirse;
Hemen hemen tüm surelerde allah bağışlayandır, kudretlidir, ıvırdır zıvırdır yazıyor. Karşında narsist bir varlık görüyorsun. Bir de iktidarını sürekli tekrarlamak işi temelsizleştiriyor bir bakıma. Hani bir insana kırk kere deli dersen nihayetinde deli olduğuna inanır deriz ya. Bin kez ben yüceyim diyenin yüce olmadığına inanamak işi zorlaştırır. Bu da temeli sağlam kazığa bağlama ihtiyacı gibi görünüyor bana.
Bunun yanında Arapça bilmiyorum ama kuranın türkçe meali pek bi sıkıcı. Arapça'sının en azından fonetik olarak güzel olduğunu bilmek isterdim.
|

28-06-2010, 03:40
|
 |
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 24 Jun 2010
Mesajlar: 112
|
|
arkhetip´isimli üyeden Alıntı
Ayetlerden ziyade kitabın bütünlüğü açısından bakmak gerekirse;
Hemen hemen tüm surelerde allah bağışlayandır, kudretlidir, ıvırdır zıvırdır yazıyor. Karşında narsist bir varlık görüyorsun. Bir de iktidarını sürekli tekrarlamak işi temelsizleştiriyor bir bakıma. Hani bir insana kırk kere deli dersen nihayetinde deli olduğuna inanır deriz ya. Bin kez ben yüceyim diyenin yüce olmadığına inanamak işi zorlaştırır. Bu da temeli sağlam kazığa bağlama ihtiyacı gibi görünüyor bana.
Bunun yanında Arapça bilmiyorum ama kuranın türkçe meali pek bi sıkıcı. Arapça'sının en azından fonetik olarak güzel olduğunu bilmek isterdim.
|
Sevgili arkhetip
Arapça çok çetrefilli bir dildir.piyasada birbirinden farklı çeviriler bulabilirsin.Fakat sizinde dediğiniz üzre arapçayı bilmek ile mealini okumak tam aynı şey olmuyor.
Sevgiyle Kalın...
|

28-06-2010, 03:48
|
 |
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 12 Jul 2009
Bulunduğu yer: şemsipajapaşası
Mesajlar: 1.217
|
|
sevgili İvan Karamazov;
Deistlerin, ateistlere göre daha kontrollü olduğu benim şahsi görüşümdür. Yanılıyor da olabilirim.
Ama aşağıdaki soruyu sorduğunuza inanamıyorum.
İvan Karamazov´isimli üyeden Alıntı
ben bu düşüncenizi desteklemiyorum. bireysel kontrol sağlanamayacak korkusuyla, dinlerin sosyal kontrol görevini deistik bir tanrıya aktarmayı insani bulmuyorum. sağlanabiliyorsa bireysel kontrol sağlanmalı; sağlanamıyorsa da -doğrudan vicdanen yaklaşacak olursak- dinlerle, insanların ahlaklı olmasını gerektiren deistik bir tanrının varolduğu kabulü arasında hiçbir fark olmayacağı kabul edilmeli... yani bir insan sırf korkudan kötülük yapmaktan sakınacaksa nerede kaldı insanlık? ne farkı var dinlerle bu deistik tanrının?
|
Örneğin islamın kuralları bir sahtekarın günlük gereksinimleri ve siyaseti sonucu doğmuştur. Kadın hakları, insan hakları, hayvan hakları son derece zalim kurallar içerir. Bilimin önünü tıkar. Kendi yazdığı ve koyduğu kurallarla çatışan her türlü bilimsel gerçeğe karşı çıkar. Daha fazla anlatmama gerek yok. Sen de biliyorsun.
Ama bir deistin (sadece tanrıya inanan, dinlere-kitaplara-peygamberlere inanmayan kişinin) kiminle ne alıp veremediği olabilir. Bir müslümanla bir deisti nasıl aynı kefeye koyabilirsiniz? Bırak müslümanları beni bile ateist olmaya ikna edemezsin. Ama ben müslümanken deist oldum. Ateist olmamak için kendimce haklı gerekçelerim var.
Akıl-mantık sahibi, kişiliği gelişmiş pek çok müslüman kolaylıkla deist olabilir. Zaten müslümanların inançlarına baktığınızda önce Tanrı inancı gelir. Çoğu Kuran'ı bilmez.
Dini kanallar sürekli ölümü çağrıştıran yayınlar yaptıktan sonra evren belgeselleri gösterip tanrının varlığını pekiştirirler sonra da bir hileyle kurandan ayetler sunup "Evrenin bir yaratıcısı vardır. O da Allahtır, bize Kuran'ı göndermiştir." deyip sapla samanı eşitlerler.
Bir müslümanı ateist yapmanız imkansıza yakındır. Bir deist kolayca ateist olabilir, hatta bir ateist kolayca deist olabilir (çevremde örnekleri var.
Kuantum Fiziğiyle meşgul arkadaşlarım). Ayrıca Einstein da deistti.
Sonuç olarak, insanlar non-teist olduktan sonra farketmez. Ülkemizin gelişmesinin (özellikle de bilimin) önündeki engeller kalkacaktır. Bir Afganistan, bir İran olmayacağız.
saygılarımla...
|

28-06-2010, 04:02
|
Üyeliğini Sonlandırmış
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jun 2009
Bulunduğu yer: Bermuda Allah Üçgeni
Mesajlar: 910
|
|
lafı buraya getireceğinizi bilerek, aşağıda koyu ile belirttiğim yeri şart koşarak açıklama yapmıştım. öyle görünüyor ki tam ifade edememişim kendimi...
İvan Karamazov´isimli üyeden Alıntı
... -doğrudan vicdanen yaklaşacak olursak- ...
|
benim dinlerden nefret etmemin en büyük sebebi, insanları cehennem korkusuyla kötülük yapmaktan sakınmaya zorluyor oluşudur. hayır! insan eğer kötülük yapmayacaksa, bunu herhangi bir korkudan dolayı değil öyle olması gerektiğini idrak edebildiği için yapmamalı. insan, vicdanını ha dine kiralamış, ha bahsettiğiniz deistik tanrıya kiralamış. ikisi arasında sadece bu bakımdan hiçbir fark görmüyorum ve sadece bu bakımdan ikisini de desteklemiyorum. yani söz konusu olan dinlerin neden olduğu vahşet değil. tamamen etik bir durumdan bahsediyorum ben...
kaldı ki şu deistik tanrı için madem ortada din yok, kitap yok, kural yok; insanlar neden tanrı korkusundan dolayı kötülükten sakınsın ki? cehennem düşüncesi dinlerin palavrası değil mi? din yoksa cehennem de yok... yoksa sizin bu deistik tanrınızın cehennemi var mı?
|

28-06-2010, 04:19
|
 |
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 12 Jul 2009
Bulunduğu yer: şemsipajapaşası
Mesajlar: 1.217
|
|
İvan Karamazov´isimli üyeden Alıntı
lafı buraya getireceğinizi bilerek, aşağıda koyu ile belirttiğim yeri şart koşarak açıklama yapmıştım. öyle görünüyor ki tam ifade edememişim kendimi...
benim dinlerden nefret etmemin en büyük sebebi, insanları cehennem korkusuyla kötülük yapmaktan sakınmaya zorluyor oluşudur. hayır! insan eğer kötülük yapmayacaksa, bunu herhangi bir korkudan dolayı değil öyle olması gerektiğini idrak edebildiği için yapmamalı. insan, vicdanını ha dine kiralamış, ha bahsettiğiniz deistik tanrıya kiralamış. ikisi arasında sadece bu bakımdan hiçbir fark görmüyorum ve sadece bu bakımdan ikisini de desteklemiyorum. yani söz konusu olan dinlerin neden olduğu vahşet değil. tamamen etik bir durumdan bahsediyorum ben...
kaldı ki şu deistik tanrı için madem ortada din yok, kitap yok, kural yok; insanlar neden tanrı korkusundan dolayı kötülükten sakınsın ki? cehennem düşüncesi dinlerin palavrası değil mi? din yoksa cehennem de yok... yoksa sizin bu deistik tanrınızın cehennemi var mı?
|
maalesef var
Dinlerdeki gibi bir cehennem değil ama. Cennet zaten beklemiyorum. Benim için cennet bu dünya. Sadece bu dünyada kötülük yapıp cezasını bulmayanların bir biçimde cezalandırılmasını isterim. Özellikle masum insanları öldürenler bunun bedelini ödemeliler.
Bir ilahi adalet olmasını umuyorum aslında. Belki de umduğum için var.
İdeal insan, hür iradesiyle kötülük yapmaktan sakınandır. Bu konuda sizinle hemfikirim. Ama bunun için insanın çok yüksek bir özgüvene ve bilince sahip olması gerekiyor. Müslümanların çoğunda bunun olmadığını biliyorum. O nedenle deistlik üzerinde durdum.
NOT:Tanrının niçin var olduğunu bilmiyorum. Bizimle ilgilenip ilgilenmediğinden emin değilim. Evrenin kendisinin tanrı olma ihtimali de var. Tanrı, yokluğunu ispatlayamadıkça varlığına inandığım bir kavramdır.
saygılarımla...
|

28-06-2010, 04:35
|
 |
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 24 Jun 2010
Mesajlar: 112
|
|
İvan Karamazov´isimli üyeden Alıntı
lafı buraya getireceğinizi bilerek, aşağıda koyu ile belirttiğim yeri şart koşarak açıklama yapmıştım. öyle görünüyor ki tam ifade edememişim kendimi...
benim dinlerden nefret etmemin en büyük sebebi, insanları cehennem korkusuyla kötülük yapmaktan sakınmaya zorluyor oluşudur. hayır! insan eğer kötülük yapmayacaksa, bunu herhangi bir korkudan dolayı değil öyle olması gerektiğini idrak edebildiği için yapmamalı. insan, vicdanını ha dine kiralamış, ha bahsettiğiniz deistik tanrıya kiralamış. ikisi arasında sadece bu bakımdan hiçbir fark görmüyorum ve sadece bu bakımdan ikisini de desteklemiyorum. yani söz konusu olan dinlerin neden olduğu vahşet değil. tamamen etik bir durumdan bahsediyorum ben...
kaldı ki şu deistik tanrı için madem ortada din yok, kitap yok, kural yok; insanlar neden tanrı korkusundan dolayı kötülükten sakınsın ki? cehennem düşüncesi dinlerin palavrası değil mi? din yoksa cehennem de yok... yoksa sizin bu deistik tanrınızın cehennemi var mı?
|
Sn.İvan Karamazov Arkadaşım
Dinsiz bir felsefe seçebilirsin.Oshoculuk bu konudaki favorimdir.Antiparantez dünyadaki karşına çıkabilicek herhangi bir olayda yada şimdiye kadar inmiş dinlerde ve geliştirilmiş felsefelerin herhangi birinde uyanabilirsin.Hangisi sana sıcak geliyorsa onu seç.(Allahın sana yapma dediği şeyleri senin bulma isteğinde egoyu işaret eder.Yoksa sen zaten iyi bir birey olucaksan neden korkasın ki?)
Sevgiyle Kalın...
|

28-06-2010, 04:41
|
 |
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 24 Jun 2010
Mesajlar: 112
|
|
YasasinBilim´isimli üyeden Alıntı
maalesef var
Dinlerdeki gibi bir cehennem değil ama. Cennet zaten beklemiyorum. Benim için cennet bu dünya. Sadece bu dünyada kötülük yapıp cezasını bulmayanların bir biçimde cezalandırılmasını isterim. Özellikle masum insanları öldürenler bunun bedelini ödemeliler.
Bir ilahi adalet olmasını umuyorum aslında. Belki de umduğum için var.
İdeal insan, hür iradesiyle kötülük yapmaktan sakınandır. Bu konuda sizinle hemfikirim. Ama bunun için insanın çok yüksek bir özgüvene ve bilince sahip olması gerekiyor. Müslümanların çoğunda bunun olmadığını biliyorum. O nedenle deistlik üzerinde durdum.
NOT:Tanrının niçin var olduğunu bilmiyorum. Bizimle ilgilenip ilgilenmediğinden emin değilim. Evrenin kendisinin tanrı olma ihtimali de var. Tanrı, yokluğunu ispatlayamadıkça varlığına inandığım bir kavramdır.
saygılarımla...
|
Sn.YasasinBilim Arkadaşım
Kimin ne seviyede yada ne düzeyde olduğu durumu kişilerin kendini ilgilendirir.Asıl soru ben ne seviyediyim?Amacım eğer kendini geliştirmekse inan bana her din ile yada dinsiz bir felsefeyle buna ulaşabilirsin.Yeterki gerçekten iste.
Sevgiyle Kalın...
|
Başlık Düzenleme Araçları |
|
Stil |
Normal
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:40 .
|