Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 18-04-2023, 14:40
noob1 noob1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2018
Mesajlar: 126
Standart Firmament

Anladığım kadarı gelişim süreci çok özetsel bir yaklaşım ile şu şekilde :

1955 yılında Amerika daha önce bir araştırma yapılmamış Antarktika yı araştırmak üzere asgari ekip gönderiyor. "expedition" ..

4 adet uçak ve bilimum teçhizatlar. McMurdo Sound körfezinde üs kuruluyor. Ve içerlere doğru bu 4 uçakla defalarca gidiliyor. Bir şeyler bulabilmek, çevreyi keşfetmek amacı ile, elbette çoğu kar ve soğuk bir alan.

1956:
80nci güney paralel civarında bir şey keşfediliyor, bir bariyer, yine yaklaşık 80 derece eğimle gökyüzüne doğru uzanmakta. Bir devasa bariyer. Sağa uçuyorlar, sola uçuyorlar yukarı bir miktar gidiyorlar ve hiç bir açıklık / geçiş bulunamıyor.

Araştırmalar sürüyor, 1958 yılında yayınlanan bazı ansiklopedilerde (britanica yada amerika gibi) bu bilgi yayınlanıyor. Fakat bilim adamları ve yöneticiler toplantı yapıyorlar, düşünüyorlar.

ve NASA kuruluyor. 29 Temmuz 1958 yılında. Amerikan ve Almanya dan kaçan bilim adamları var ekipte. NASA da çok önemli ve ilk bilim adamı, direktor bir Alman kökenli bilim adamı olan Wernher von Braun. Bu adam ateist.

Daha sonra bu kubbe keşfini saklamaya karar veriyorlar,

1959 yılında Antarktika anlaşması bazı güçlü devletlerce imzalanıyor. Antarktika kimsenin değil, ve oraya gitmek yasak. Türkiye de yakın zamanda bu anlaşmayı imzalamıştır.

hemen sonrasında bu bilgiyi içeren tüm kitaplar toplatılarak bu bilgi çıkartılıyor. Kubbe nin keşfi bilgisi.

Araştırmalar elbette devam ediyor, ve burada kurulan üs'de büyütülüyor. İlave üslerde yapılmış olabilir. Ama ana üs McMurdo Sound ' da.

Antarktikaya gitmek yasak mı evet yasak, bazı yerlerde sebest felan diye okursanız duyarsanız bilinki aslen öyle değil, bir aktivist gitmeye çalıştı, hatta 2 kere denedi, norveçli biri, 2 sindede yakalanıp ülkesine geri götürüldü, ve hapis cezası o da paraya çevrildi. Hem çok para gerekir, teçhizat vs. hemde yasak yani. Direk ordu yakalıyor.

1962 yılında Operation Fishbowl yürütülüyor. Bu operasyonda genel olarak yüksek (çok yüksek) irtifada atom bombası patlatmaktan demek. Dünyanın diğer kıtalara çok uzak bir yerinde, bir küçük adada yapılıyor. Yüksek irtifada 11 kez atom bombası patlatılıyor.

1962 yılında devam proje olan Operation Dominic de aynı şekilde yüksek irtifada tam 31 kez bomba patlatılıyor.

Burada olayların akış sırasına baktığımızda ve bilgileride değerlendirdiğimizde esasen bu bombalar ile Kubbe yi kırmayı / aşmayı deniyorlar. Fakat Kubbe delinemiyor, çatlak bile oluşumu gözlemlenememiştir.

Not olarak
fishbowl: akvaryum demek
dominic ise Tanrının sahibi olduğu demek.

Bu arada yine bir not: EMP keşfediliyor. Bir patlama sırasında patlamadan dakikalar sonra taaa 1500 km ötede olan hawaii de radyolar, arabalar, lambalar, elektronik tüm aletler duruyor, arızalanıyor. Bunun neden olduğu incelediğinde EMP ile olduğu görülüyor.

1962 den sonra bu operasyonlar sonrasında elbette çalışmalar devam ediyor, ama gizli bilgilerin hepsine erişmek mümkün değil.

Anladığım kadarı ile; Amerika firmament delmek / geçmenin dışında bu bilgiyi saklamayada özen gösteriyor. Hatta alternatif model üzerinede güncelleme üzerinde çalışıyor.

Ve 1969 yılında AY ' a iniş projesi yapılıyor, elbette bu sahte. Çünkü firmament (kubbe) olgusunu tamamen yıkmak için bu önemli.

Bu arada bizim NASA direktörü Ateist olmaktan nedense vazgeçiyor.

Hatta öldüğünde mezar taşında bir yazı ekletmiş.

Kısaca şunu yazıyor:

PSALM 19:1


Bu kadar yzıyor.

PSALM 19:1 incilden bir ayet bu. Diyorki:

"The heavens declare the glory of God; the skies proclaim the work of his hands. "


Anlamı :
"Gökler Allah'ın izzetini beyan eder; gökler onun ellerinin işini ilan ediyor."


Öyle görülüyor ki dünyanın en gelişmiş teknolojilerini ve ekiplerini ve büyük bütçeleri kullanan Direktör Allah ın sanatı karşısında, yiğidin hakkını yiğide vermek gerek tarzı düşünmüş.

Zaten Antarktika anlaşması ile oraya yaklaşıp Kubbe yi görmemizin engellenmesinin en büyük sebeblerinden biri bu. Yani Kutsal Kitapların saçma bir şey olmadığını görmek.


Ayrıca biliniz ki ;
Bu şekilde bir özet daha bir başka yerde bulamazsınız. Bu baya bir araştırmanın sonucu.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 19-04-2023, 10:45
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Dünya " düz " diyorsun yani !

Bak seninle bir akıl oynu oynayalım. beni ikna edersin belkide!!

Antartika derken tek bir noktadan bahsediyorsun dimi ? Antartika dediğin yer şayet Dünya " düz" ise ve o kubbe fanus gibi üzerine kapalıysa antartika denilen yer bir tek noktası yada bir sınırı olamaz . Bu kubbenin başka noktaları ve sınırlarıda olmalı

Dünya gibi " düz bir tepsinin" etrafını o asker yada güçler o günden bu güne nasil güvenlik altına almışlar

" düz " bir dünyanın çevresinin tamamını kontrol etmek mümkün değil. Kaldiki abd denilen devlet kendisinin meksika ile olan sınırını koruyamıyorken.
Uydulardan falan dersek dünya gibi büyük bir tepsinin çevresi santim santim takip edilemez.
Bu teknoloji mevcut mu?

Hem bu adamlar neden böyle bir şeyi gizlesinlerki , dinler ve "tanrılarin" önünü kesmek içinmi ?


Bu şekilde olduğunu iddia ettiğiniz bir fanusun çevresini hangi teknoloji ve akılla kontrol ediyorlar . Buyur açıkla

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 19-04-2023, 14:17
noob1 noob1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2018
Mesajlar: 126
Standart

nasıl ? antarktika vs.. tam kafanda kurgulayamamışsın bence.

bi kere en yakın kara ile arasında binlerce km mesafe var. Tüm gemiler uluslarası sisteme kayıtlı olmalılar, yoksa terörist bile ilan edilebilirler, kuzey kutbuna gidecek gemi çok donanımlı olmalı, oraya kıyıya gitse bile heryerde kıyıya yanaşılamıyor. yanaşılan yerde yanaştın diyelim , 80nci paralelle en yakın mesafedeki alanda üs kurmak istersin hadi yelim uzak olan yere geldin, gemiden ineceksin, hani seni görmediler ya, sonra yine 80nci paralelele -50 C DERECE gibi bir sogukta, gitmek için çok fazla iyi bir donanımın olmak zorunda, bunu hapsi göze alarak gitmek her yiğidin harcı değil.


Bilgili, tecrübeli, ve bir miktar parası olan aktivist birileri bunu denedi ama yakalandılar. Heryerde ayrıca gemil ile beklemek gerekmiyor, radarlar var, radara yakalanmayan bir gemi vatandaş elde edemez, askeri bir gemi olmalı.

Bütün bunları aşabilecek durumumuz yok.


" düz " bir dünyanın çevresinin tamamını kontrol etmek mümkün değil. Kaldiki abd denilen devlet kendisinin meksika ile olan sınırını koruyamıyorken.
orası öyle değil, koruyamıyor değil, korumuyor, 4-5 ay önce 3 kuzenim meksikadan Amerika'ya geçti. sınırdan geçip border polise yakalnıyorsun, yakalanmaman zor, yakalanmazsan problem daha büyük, çünkü bu sefer Amerika'da girişin olmaz, 5 sene sonra vatandaşlık talebinde bulunamazsın ve çalışma izninde olmaz, ayrıca yaklanmazsan önünde nevada çölü var, burayı geçmekde ölüm derecesinde zor, zaten Biden hükümeti içeri alın dediği için yakalanmak daha iyi. zaten onlar hemen kenarda karşılıyor seni. önce kampa alıyorlar 1 ay kadar sonra da içeri alıyorlar. Şimdiler ise biraz daha esnemişler kampa bile almadan 1-2 gün içerisinde içeri alınanlar olmuş. Şu an Gebze den binlerce kişi bu şekilde gittiler. Yaklaşık kişi başı 100 bin tl civarı masrafın oluyor bu arada.

Ama maaş 3500 - 4000 dolar USA de.

Evet kontrol etmek mümkün olmasada o kadar da gerekli değil, yukarda anlattım, buraya öyle alelade bir gemi ile gidemezsin, çok fazla stok alman, teçhizat alman, ve özellikli bir gemi ile kıyıya gidebilirsin. bu emin ol, en kötü ihtimalle 200-300 bin dolardan başlar. ki ayrıca teknik personelde gerekir. Yinede elindeki gemi, radarda görünecek, ayrıca geminin uluslararası kaydını silmiş olman lazım, bütün bunlar seni daha da derin suç sahibi yapacak.

En yakın nokta 1238 km Antarctica ya ki, gemi ile gittiğinde mutlaka buraya uğrayıp yakıt ikmali yapman gerekebilir, nükleer bir denizaltı yada süper bi gemi ile gitmiyorsan.

Evet dinler ve Allah, aynen öyle, Nasa nın kurulma sebebi bile bu, Nasa nın ilk direktörü adam bile diyorumya bu kubbe yi aşmayı çalışmışlar.

Eğer bir gökkubbe nin altında yaşıyor isek, bu durumda kutsal kitaplardaki metinler doğru çıkacak, şeytan ise dünyada yaşayan hayatı olan bir varlık, bunu istemez.

Yalnız her noktadan antarktikaya yaklaşmak akılcı değil. 80nci paralele en yakın noktayı tercih etmelisin. Bunu unutma.

Çizmeye çalıştım:



Evet tüm bunlar 1950 li yıllarda başladı. Firmament, gökkubbe altında yaşıyoruz, ayrıca gökkubbe yer altına doğruda uzanmakta.

Nasa nın ilk direktörü bunu anladı, aşmak için dünyanın o zamanki en yüksek teknolojilerini kullandı, hatta onlarca kez atom bombası ile patlatmaya çalıştılar. Ama olmadı işte.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 19-04-2023, 14:24
noob1 noob1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2018
Mesajlar: 126
Standart

1200 km mesafede üs kurdun, yakalanmadın diyelim 1200 km lik buz, kar, soguk alanı nasıl aşacaksın ? kaç kişi ile gidip, ne kadarlık bir donanım alman lazım ? yiyecek yakıt diğer şeyleri nasıl çözeceksiniz. Yakın yerlere üs kurman ise zor oralarda zaten Amerikan üsleri mevcut. Yani yakalanmamak imkansız. Beyaz bir yüzeyde bir ağacın arkasına da saklanılmıyor ki.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 19-04-2023, 16:34
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Antartika senin için düz dünya dediklerinin kenarları yani çevresimi yoksa somut gerçek olan küre (geoit) dünyanın bir bölgesindeki kıta kara parcasımı ?

Bunu bir belirtirsen
Kubbeyi ve emniyetini konuşuruz.

Yazdikların birilerinin uçuk kaçık temelsiz komplo cümleleri olarak bir şey ifade etmiyor.

Şu üstteki iki seçenekten hangisini benimsiyorsan onun üzerinden kendi fikrini yazabilirsin !
Düzmü küremi ?
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 19-04-2023, 21:36
noob1 noob1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2018
Mesajlar: 126
Standart

antarktikanın kenarları düz dünya nın kenarları onu açıp etrafa yaydığını düşün.

düz dünya haritasını görmüşsündür, o tarz.

uçuk kaçık, tek kaynak nasa olunca böyle konusuyoruz. nasa iyi reklam yapmış.

"bilim bu ve bundan başka bilim yok, biz ne dersek o."
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 19-04-2023, 22:20
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.311
Standart

Nobb

Düz dünya düşüncesini savunan islam alimlerinin isimlerini yazarmısın merak ettim de.

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 20-04-2023, 10:46
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Kafan biraz karışık galiba , küre dünyadaki antartikayı örnek verip , üzerinde işaretlemeler yaptığın resmin üzerine kubbe koyunca " yorganı kısa kalan " dunya gibi bir durum ortaya çıkıyor.



İddianıza dair Veriniz belgeniz kanıtınız yokmuş gibi görünüyor
Olsa !!! Tabiki kullanırdınız , ama yok işte
Mecburen uydu resimleri üzerinden kalem oynatarak inancınızı güzelliyorsunuz.

Bence kanıtla başlık açıp , kanıtla altını doldurmanız gerekir.
Pamuk prenses ve yedi cüceler gibi oluyor .
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 20-04-2023, 18:52
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Düz bir düzlemde, bir üçgenin iç toplamı her zaman 180 derecedir. Ancak, kavisli bir yüzeyde, bir üçgenin iç toplamı 180 dereceden büyüktür.

Bunun nedeni, kavisli bir yüzeyde üçgenin köşelerindeki açıların toplamının 180 dereceden büyük olabilmesidir. Bu, düz bir düzlemde geçerli olan geometrik kuralların kavisli bir yüzeyde geçerli olmadığı anlamına gelir.

Gerçekten de, Dünya'nın eğriliğini, yüzeydeki üçgen açıların toplamını ölçerek hesaplayabiliyoruz. Dünya yüzeyindeki bir üçgenin iç toplamının 180 dereceden büyük olması, Dünya'nın eğriliğinin kanıtıdır ve düz Dünya teorisini çürütmektedir.

Ayrıca, yeni James Webb Uzay Teleskobu uzaya fırlatıldı. Bu teleskop, Dünya'dan Hubble'dan çok daha uzakta, Dünya'dan 1,5 milyon kilometre uzakta olduğu söyleniyor. Kubbenin en yüksek noktası ile Dünya üzerindeki tabanı arasındaki mesafenin 1,5 milyon kilometreden fazla olabileceğini düşünmek de oldukça zor.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 25-04-2023, 16:13
noob1 noob1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 May 2018
Mesajlar: 126
Standart

"Kafan biraz karışık galiba , küre dünyadaki antartikayı örnek verip , üzerinde işaretlemeler yaptığın resmin üzerine kubbe koyunca " yorganı kısa kalan " dunya gibi bir durum ortaya çıkıyor."

antarktika kıyıları ortadan açılıp düz dünyanın yuvarlak olan sonlarına konuluyor.



antarktika kıyılarını ip gibi düşünün ipi çözüp daha sonra bu şekilde yine yuvarlak etrafına koyun. anlamanız zor mu oldu ?
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:15 .