Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 08-07-2013, 22:25
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ba'al kelimesinin geldiği anlamlardan birisi olan "koca" kelimesinde niye takılıyorum, bunu bir kez daha düşünün bakalım... Ba'al kelimesi ile aynı kökten gelen ve Kuran'da geçen kelime hangi kelime? Kuran'da Ba'al kelimesi ile aynı kökten gelen "efendi", "kral", "sahip" kelimeleri vardı da onları bir tarafa koyup sadece "koca" kelimesini mi ele aldım?

"Koca" kelimesini seçmiş olmamın nedeni gayet basit, çünkü Kurandaki "Ba"al" ile aynı kökten gelen tek kelime bu. Sizin sandığınız gibi ortada herhangi bir ilginçlik bulunmuyor. Eğer benim hatamı bu yolla gösterdiğinizi sanıyorsanız işimiz var.

İkinci olarak İshak ve Yakup için "hibe ettik" kelimesi Kuran'da geçer, "hibe etmek" bağışlamak anlamına da gelir. Yani doğan bir çocuk da nihayetinde Allah'ın bir bağışı olmuş olur. Allah bu çocukları "hibe etti, bağışladıysa" o zaman bu çocuklar doğmamıştır diye bir kaide mi var?

aynı kelime Meryem Suresi 19. ayetinde İsa için de söylenir. Meryem doğum sancısı değil fazla hurma yediği için karın ağrısı çekiyormuş o zaman. J

Ali İmran Suresi 38. ayetinde, Zekeriya Allah'a nasıl dua eder; bana kendi katından zürriyetim için bir çocuk "hibe et" der. İster "hibe etmek" deyip bunu normal doğum dışında gör istersen görme, nereden "hibe ediliyormuş" bu çocuk Allah'ın katından, Allah'ın kendisinden. Zekeriya etrafına bakıp kafasına göre mi buluyor "hibelilik" çocuğu, yoksa bu duaya cevap veren Allah böylelikle sonuçta bir mucizenin gerçeklemiş olmasını mı sağlıyor?

Bu konuda, Şura Suresi 49-50. ayetini de verip noktayı koyalım:

"Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediği şeyi yaratır. Dilediğine kız (çocuk) ve dilediğine erkek (çocuk) bağışlar (hibe eder). Veya hem kız hem erkek olarak ikisini de verir. Ve dilediği kimseyi kısır kılar. Muhakkak ki o, Alîm'dir (en iyi bilen), Kaadir'dir (herşeye gücü yeten)."

Hani benimle ilgili olarak diyorsunuz ya kitap okuyup araştırmak gerekiyormuş diye, keşke siz de biraz zahmet edip diğer ayetlere bir baksaydınız. Hem Ba'al kelimesi ile aynı kökten hangi kelimenin Kuran'da geçtiğini görmüş olurdunuz hem de hibe etmek tabirinin nasıl kullanıldığını.
Sayin cenkvarol;
Ben nicin takildiginizin gayet iyi farkindayim. Kelime kokleriyle oynayan mucize severler buna mecburdurlar cunku. Anlamlari hepsini dizer, ama bir tanesini alip, onune gelen her ayete yapistirir.Donemlere, donemsel geleneksel farkliliklara, doktrin farklililarina bakmaksizin olayi isler.
Yani bu konuda bu tur calisma yapan ilk siz degilsiniz. Cok fazla sayida gorduk.

Hayir efendim, hibe etmek sizin sandiginiz sekilde kullanilmaz Kuran'da.. Musa da firavun'a hibe edilmistir kurguya gore.. Siz herhangi bir kitapta, firavun(biyolojik olarak) Musa'nin babasidir diye birsey okudunuz mu bugune degin? Bu, bu kurgularin icinde, hikayelere gore yasa'nin isleyebilmesi icindir.

Iyice mantikdisi cikarim yaptiginizin ve katip karistirdiginizin farkindasinizdir umarim.

Ahzap 50/ Aaaaa Muhammed yetiskin kadinlar dogurmus oyle mi yani?



Insanlar bircok sey icin Tanri'ya dua edebilirler, birseyler bahsetmesini isteyebilirler. Ama bu demek degildir ki bu istenenlerin hepsi olur.

Once oturup bir guzel, Tanah doneminde Tanri inancina mensup kisilerin, ruhban kesimi nasil olusturduguna bakiniz.(yani din adami uretme mekanizmasi) Bugun bile insanlar, kendi dogurduklari cocuklari, din ileri gelenlerine bahsederler, bunun altinda kimi zaman ekonomik zorluklar yatsa da, kimi zaman gercekten dindar olduklari icin, cocuklarinin da dindar yetismesini isterler. Eti senin kemigi benim seklinde. Ama bu demek degildir ki, o ileri gelenin biyolojik cocuklaridir bunlar.

Kendinizi kandirmaya gerek var mi? Hic degilse bir peygamberlik tarihi nedir nasil olusur vs. falan filan onu okuyunuz tarihin icinde.. 90 yasinda kisir kadinlara zoraki mucize cocuk dogurtmanin manasi nedir?

Zekeriya'nin gorumunu, bize gercek cocuk dogmus gibi aktarmanin manasi nedir?

Sura suresi ayetlerini de kendi soylediklerinize kapak olsun diye verdiniz sanirim;

Tabi ki Tanri, kitaplara gore diledigine kiz,diledigine erkek evlat verir, veya onlari kiz/kiz-erkek/erkek cift yapar, aksi durum soz konusuysa sayet kisir kilar.

Ama bu o kisinin , din acisindan seceresi olmayacagi anlamina gelmez tabi ki.. Iste basit ornek, hikayeye gore Isa'nin cocugu var mi? Yok. Ama dinen bir seceresi var.

Ancak samimi olmak gerekir ki Tanri bile sizden daha gercekci yazar-anlatir. Hic degilse kelimelerimi egip bukecekler deme durustlugunu gosterir.

Ben zamaninda cok zahmet edip arastirdigim icin, tekrar zahmet etmeme gerek kalmiyor. Siz buyrun arastirin sayin cenkvarol.
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 08-07-2013, 23:18
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
....Böylesi bir içeriğe sahip olan Mücadele Suresi’nin ayetleri genelde bir iki cümleden oluşurken son ayet biraz uzundur, son ayette şunlar söylenir:

“Allah'a ve ahiret gününe îmân eden bir kavmi, Allah'a ve O'nun Resûl'üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, (Allah) onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi. Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O'ndan razı oldular. İşte onlar, Allah'ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah'ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi?”

Altı çizi ifadeler size bir yerden tanıdık geldi mi, size “bir ruh ile desteklenen ve altından dere akıtan kimdir?” diye sorsam cevabınız ne olurdu? Meryem!.. Allah’ın kendisinden “razı” olduğunu söylediği İsa’nın annesi Meryem!
Bir önceki mesajımda Mücadele Suresi'nin son ayetine ilişkin olarak yukarıdaki koyu renkli ve altı çizili cümlelere dikkat çekmiştim. Bu konuda kırmızı renkte belirttiğim bir önceki cümleyi de ele alarak bir ilavede daha bulunmak istiyorum. Kırmızı renkteki bir önceki cümlede geçen "yazdı (ketebe)" kelimesine ilişkin İmam Kurtubi tefsirinde şöyle denmektedir:

"..."Yazdı" tesbit etti anlamındadır diye açıklanmıştır. Bu açıklamayı er-Ra-bl b. Enes yapmıştır. Yaratmıştır diye de açıklanmıştır. Yüce Allah'ın: "Artık bizi şahidlerle beraber yaz" (Al-i İmran, 3/53) buyruğuna benzemektedir ki, bizi onlarla birlikte kıl demektir..."

bu bilgide bahsedilen ayet Al-i İmran Suresi'nin 53. ayetinde;

"Rabbimiz, Senin indirdiğin şeye inandık ve Resûl'e tâbî olduk, artık bizi şahitlerle beraber yaz."

diyenler İsa'nın havarileridir. Bu durum Mücadele Suresi'nin son ayetiyle ilgili aslında bu ayette "Meryem-İsa" bahsinin anlatılmakta olduğu yönündeki iddiamızı daha da desteklemektedir.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 08-07-2013, 23:56
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu ayetin bir önceki ve bir sonraki ayetlerde ise bu sefer İbrahim’in ağzından “yeniden diriltme” konusu anlatılıyordu. Bir önceki ayet olan bakar 258. ayeti şu şekildeydi:

“Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye (şımarıp böbürlenerek) Rabbi hakkında İbrahim ile tartışanı görmedin mi? Hani İbrahim, “Benim Rabbim diriltir, öldürür.” demiş; o da, “Ben de diriltir, öldürürüm” demişti. (Bunun üzerine) İbrahim, “Şüphesiz Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir” deyince, kâfir şaşırıp kaldı. Zaten Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.”
Bu kisimdaki yorumunuz da hatali ayrica, ayetin kendisini okumuyorsunuz maalesef;

yuhyî
ve yumîtu

Karsidaki ne cevap veriyor?Ben de yaparim.

uhyi
ve umuti


Oysa kitapta diriltmek kelime anlamiyla baska ayetlerde de beas 'tir. (ornek/ bakara/259, Enam/ 60)

E bu durumda, bu ayetlerde gercekten oldurup/diriltme mi anlatilmaktadir?

Yoksa spirutuel yoldan uyutma mi anlatilmaktadir?

Malum colde de eline hayvan kemigi alip vur der, olu adam(!) dirilir.

Bir de Kuran'daki Tanah pasajlarini okurken, suna dikkat cekiniz. (alinti olmasi sebebiyle)

Rabbi insandir, uygulayicidir, ogreticidir. Ornegin ayni mantikla, Muhammed de bir rabbi'dir. Veya resul de denebilir. Musa bir rabbi'dir ornegin, hikayeye gore..

Rab ise Tanri'dir.


cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
1

“Allah'a ve ahiret gününe îmân eden bir kavmi, Allah'a ve O'nun Resûl'üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, (Allah) onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi. Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O'ndan razı oldular. İşte onlar, Allah'ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah'ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi?”
Yine kitapla celisen ifadeleriniz var.

Kuran'a gore, iman etmeyenleri, musrikleri vs. baska bir yaratici mi yaratmistir ve kendinden ruh'la desteklemistir?

Yaratilis hikayesini dahi tersine dondurdunuz, tepetaklak ettiniz yani.
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 09-07-2013, 00:55
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Sn. Neva;

Evet kelime köklerini ele alıyorum. Kelime köklerini ele alıp onları değiştirmek, onlara farklı anlamlar vermek gibi oyun falan oynadığım yok. Sadece aradaki bağlantılara dikkat çekiyorum, kafama göre rastgele kelime seçmediğimin herhalde siz de farkındasınız, aynı kökten gelen kelimeleri ele alıyorum ve bu kelimeler arasında “bağlantıların” olabilmesi gayet normal.

Benim yaptığım gibi benzer çalışmalar var mı yok mu bilmiyorum, bildiğim tek şey bu başlık altında yazdıklarım kendi çapımda yapmış olduğum, sadece bana ait olan tespitler. Kuran ayetlerinin altında pagan bağlarından kopamamış gizli bir Hıristiyanlık inancının olduğu konusunda ciddi şüphelerim var. Bu başlıkta belki de şu zamana kadar ele aldığım yüzden fazla konu içerisinde Kuran’a yönelik en ciddi eleştirimi yaptığımı düşünüyorum. Bu yüzden de bu başlığı önemsiyorum. Başlıkla ilgili önemli bir eklemde daha yapacam, ondan sonra devamı gelir mi şimdilik ben de bilmiyorum, dilerim yeni bağlantıları ortaya çıkaracak olan başka arkadaşlar bu konular üzerine eğilirler.

“hibe etmek” kelimesine tekrar dönecek olursak bu sefer de sanki ben bu kelime sadece doğum veya mucize için söylenir demişim gibi anlamışsınız. Bu kelime çocuk için de kullanılır “eş” için de. Siz bana “doğum” mu “hibe” mi diye sordunuz, ben de size “hibe”nin doğumla ilgili olarak da kullanılabileceğini söyledim, bu “hibe” kelimesi illa sadece bu anlamda kullanılır falan demedim.. Size “hibe etmek” kelimesinin geçtiği bazı ayetlerden bahsettim, bunlar bu kelimenin "doğan" çocuk için de pek ala kullanılabileceğine ilişkindi, yoksa bu kelimenin geçtiği bütün ayetlere bakmadığımı mı sanıyorsunuz?

Anladığım kadarıyla siz de şöyle bir yanlış anlaşılma var, şimdi biz bu ayetlerde bir mucize var diyorsak bunun yüzde yüz doğru olduğuna inandığımızı veya adamlara mucizelerin "yaşandığı" konusunda hak verdiğimizi sanıyorsunuz? Bunu söylüyor olmak, bu şeylere bizim de ianandığımız anlamına gelmez. Adamlar efsanelerini bir kere bu şekilde yaratmışlar, kitaplarını da ona göre kaleme almışlar, böyle inanan ve bunları anlatan kitap olayları mucizevi bir şekilde anlatıyor demekteyiz. Yoksa biz de biliyoruz herhalde 90 yaşındaki birisinin asla çocuk sahibi olamayacağını. Bakış açınız yanlış bir noktadan kaynaklandığı için bu basit konuyu bu kadar ısrarcı bir şekilde uzattığınızı düşünüyorum.

uhyi ve umuti” kelimesine gelecek olursak, bu kelime İsa’nın bahsinin geçtiği Al-i İmran Suresi 49. ayetinde “ve uhyi el mevta” şeklinde geçer ki çevirisi “ölüleri diriltmektir”. Yine bu kelime su ile hayat bulan arzın dirilmesi anlamında da geçer, örnekleri bir hayli fazladır. Diyelim ki “uyutmak ve uyandırmak” anlamında bu kelimeler geçmiş olsun, Kuran’daki eski insan mantığı uykuya dalmayı bir nevi “ölmek”, uyanmayı ise “dirilmek” olarak görmüyor muydu. O zaman ayette “uyutup diriltmek” dense dahi bu anlatım şekli de bir nevi “yeniden diriliş” anlatımı anlamına gelmeyecek miydi?

Mucadele Suresi’nin son ayetine ilişkin olarak ise; “Kuran'a gore, iman etmeyenleri, musrikleri vs. baska bir yaratici mi yaratmistir ve kendinden ruh'la desteklemistir?” diye sormuşsunuz. Tamam da benim “ruhla desteklenen tek kişi Meryem’dir” gibi bir iddiam olmadı ki. Burada önemli olan sonuçta Meryem’in de bir ruhla desteklenmiş olmasıdır. Kaldı ki size orada cımbızla tek bir cümleyi çekip almak yerine bir kaç cümle ile bunun “Meryem-İsa” hikayesine ilişkin olabileceğini söylüyorum. “Hayır, Meryem Ruh’la desteklenmemiştir” diyebiliyor musunuz, bana asıl onu söyleyin.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 09-07-2013, 01:23
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sn. Neva;

Evet kelime köklerini ele alıyorum. Kelime köklerini ele alıp onları değiştirmek, onlara farklı anlamlar vermek gibi oyun falan oynadığım yok. Sadece aradaki bağlantılara dikkat çekiyorum, kafama göre rastgele kelime seçmediğimin herhalde siz de farkındasınız, aynı kökten gelen kelimeleri ele alıyorum ve bu kelimeler arasında "bağlantıların" olabilmesi gayet normal.
Bir cümlenin bütünü dururken neden bir, iki kelime ayrıştırıpta, fizanda duran başka cümle bütünlüklerini parçalyıp, onlarla eşleştirelim ki? Yani bir de buradan o cümle bütünlüğünde olmayan anlamlar mı edineceğiz? Böyle bir yöntemin sağlıklı olmayacağını düşünüyorum...

İbrahim masaldır, en azından anlatılan masaldır ve bu masal M.Ö 7. Yüzyılda yazılmıştır. halbuki İbrahim'in yaşadığı dönemler ondan 1400 yıl öncedir....

Kur'an'ın da gittiği dayanak M.Ö 7. Yüzyıl(tevrat yazını) ve sonrası söylentilerdir, gerisi de, aslında ilerisi de masaldır. Aynen Musa masalının Musa ile uzak, yakın alakasının olmaması, hayatının ilk döneminin Akad kralı Büyük Sargon'a ait olması gibi. Ortadoğu civarında bir efsane, başka nasıl yeniden efsaneleşecekti ki?, kendi coğrafyalarının kültürüyle yoğurup, masal çıkartıyorlar. Başka türlüsü de zaten beklenemez, sargon'un hayatının bir kısmı alındı mı iş tamamdır.

Bu arada Sargon da İbrahimin neredeyse çağdaşıdır, İbrahim'in yaşadığı, gezdiği dolaştığı yerler diye iddia edilen yerlerin hükümdarıdır. Öylesine büyük, Rab(efendi)nin ta kendisi İbrahim'den geriye hiç bir eser kalmamışken, Sargon'dan kalmıştır...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 09-07-2013, 01:25
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sn. Neva;

Evet kelime köklerini ele alıyorum. Kelime köklerini ele alıp onları değiştirmek, onlara farklı anlamlar vermek gibi oyun falan oynadığım yok. Sadece aradaki bağlantılara dikkat çekiyorum, kafama göre rastgele kelime seçmediğimin herhalde siz de farkındasınız, aynı kökten gelen kelimeleri ele alıyorum ve bu kelimeler arasında “bağlantıların” olabilmesi gayet normal.

Benim yaptığım gibi benzer çalışmalar var mı yok mu bilmiyorum, bildiğim tek şey bu başlık altında yazdıklarım kendi çapımda yapmış olduğum, sadece bana ait olan tespitler. Kuran ayetlerinin altında pagan bağlarından kopamamış gizli bir Hıristiyanlık inancının olduğu konusunda ciddi şüphelerim var. Bu başlıkta belki de şu zamana kadar ele aldığım yüzden fazla konu içerisinde Kuran’a yönelik en ciddi eleştirimi yaptığımı düşünüyorum. Bu yüzden de bu başlığı önemsiyorum. Başlıkla ilgili önemli bir eklemde daha yapacam, ondan sonra devamı gelir mi şimdilik ben de bilmiyorum, dilerim yeni bağlantıları ortaya çıkaracak olan başka arkadaşlar bu konular üzerine eğilirler.

“hibe etmek” kelimesine tekrar dönecek olursak bu sefer de sanki ben bu kelime sadece doğum veya mucize için söylenir demişim gibi anlamışsınız. Bu kelime çocuk için de kullanılır “eş” için de. Siz bana “doğum” mu “hibe” mi diye sordunuz, ben de size “hibe”nin doğumla ilgili olarak da kullanılabileceğini söyledim, bu “hibe” kelimesi illa sadece bu anlamda kullanılır falan demedim.. Size “hibe etmek” kelimesinin geçtiği bazı ayetlerden bahsettim, bunlar bu kelimenin "doğan" çocuk için de pek ala kullanılabileceğine ilişkindi, yoksa bu kelimenin geçtiği bütün ayetlere bakmadığımı mı sanıyorsunuz?

Anladığım kadarıyla siz de şöyle bir yanlış anlaşılma var, şimdi biz bu ayetlerde bir mucize var diyorsak bunun yüzde yüz doğru olduğuna inandığımızı veya adamlara mucizelerin "yaşandığı" konusunda hak verdiğimizi sanıyorsunuz? Bunu söylüyor olmak, bu şeylere bizim de ianandığımız anlamına gelmez. Adamlar efsanelerini bir kere bu şekilde yaratmışlar, kitaplarını da ona göre kaleme almışlar, böyle inanan ve bunları anlatan kitap olayları mucizevi bir şekilde anlatıyor demekteyiz. Yoksa biz de biliyoruz herhalde 90 yaşındaki birisinin asla çocuk sahibi olamayacağını. Bakış açınız yanlış bir noktadan kaynaklandığı için bu basit konuyu bu kadar ısrarcı bir şekilde uzattığınızı düşünüyorum.

“uhyi ve umuti” kelimesine gelecek olursak, bu kelime İsa’nın bahsinin geçtiği Al-i İmran Suresi 49. ayetinde “ve uhyi el mevta” şeklinde geçer ki çevirisi “ölüleri diriltmektir”. Yine bu kelime su ile hayat bulan arzın dirilmesi anlamında da geçer, örnekleri bir hayli fazladır. Diyelim ki “uyutmak ve uyandırmak” anlamında bu kelimeler geçmiş olsun, Kuran’daki eski insan mantığı uykuya dalmayı bir nevi “ölmek”, uyanmayı ise “dirilmek” olarak görmüyor muydu. O zaman ayette “uyutup diriltmek” dense dahi bu anlatım şekli de bir nevi “yeniden diriliş” anlatımı anlamına gelmeyecek miydi?

Mucadele Suresi’nin son ayetine ilişkin olarak ise; “Kuran'a gore, iman etmeyenleri, musrikleri vs. baska bir yaratici mi yaratmistir ve kendinden ruh'la desteklemistir?” diye sormuşsunuz. Tamam da benim “ruhla desteklenen tek kişi Meryem’dir” gibi bir iddiam olmadı ki. Burada önemli olan sonuçta Meryem’in de bir ruhla desteklenmiş olmasıdır. Kaldı ki size orada cımbızla tek bir cümleyi çekip almak yerine bir kaç cümle ile bunun “Meryem-İsa” hikayesine ilişkin olabileceğini söylüyorum. “Hayır, Meryem Ruh’la desteklenmemiştir” diyebiliyor musunuz, bana asıl onu söyleyin.

Sayin cenkvarol;

Hicbir din
pagan baglarindan kopmamistir. Bunlarin arasinda, Kuran'a iliskin ozellikle Hristiyanligi secip on plana cikarmaniz bu yuzden manasizdir.

Zira butun inanislar, inanclarin babasi olan, Paganizm'den, Animizm vs. dogal inanclardan gelir.


Eh iste, es icin, cocuk icin de kullaniliyorsa, bu bir sizin sundugunuz sekilde biyolojik olay icermez. Sizin bu baslikta yapmaya calistiginiz Kuran elestireyim derken, baska dine iliskin mucizeler uretmek.. Bu yanlis bir yontemdir.

Niye?
Cunku pagan kokleri baskindir inanc olarak. Yani Museviler bile bunu cocuk bahsedilmesini mucize(!) olarak algilamazlar. Cunku geleneksel uygulamadir. Mucize olacak bir tarafi yoktur.


Siz inancli da olabilirsiniz, bu benim icin hicbir sekilde sorun teskil etmez. Ben konulari ortaya koyus ve isleyis tarziniza ve argumanlariniza bakarim.Katilimci olmam sebebiyle de, elestirme hakkina sahibim.

Ben size arz'in dirilmesi bahsini sormadim, insana, canliya iliskin oldurme ve diriltme bahsini soruyorum. Yoksa elbetteki o ayetleri biliyorum.

Olur mu boyle bir bakis acisi? En azindan eski toplum, pagan, okult vs. spirituel konularla icicedir. Yani sizin, bu insanlara eski insanlar cahildi, uykuyu olum zannederlerdi demeniz icin hayli bir kitabi incelemeniz lazim, Kuran'i yani..

Meryem'e iliskin oyle bir iddianiz oldugundan soz etmedim ki?
Nicin aciklama yapmak geregi duyuyorsunuz? Ben islediginiz bolume iliskin, elestiri getirdim ve soru sordum.

Yani olay ruh'la desteklenmekse, yaratici tarafindan yaratilmis oldugu kabul edilen her turlu kimlik, karakter vs. ruh'la desteklenmistir. Anne rahmindeki her canliya yaratici tarafindan ruh verilir, kitaba gore..

Pardon burada Meryem'in ozelligi veya ayricaligi nedir?

Bakiniz bu kadar celismeyiniz kendinizle;

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

Mucadele Suresi’nin son ayetine ilişkin olarak ise; “Kuran'a gore, iman etmeyenleri, musrikleri vs. baska bir yaratici mi yaratmistir ve kendinden ruh'la desteklemistir?” diye sormuşsunuz.

Tamam da benim “ruhla desteklenen tek kişi Meryem’dir” gibi bir iddiam olmadı ki.

Burada önemli olan sonuçta Meryem’in de bir ruhla desteklenmiş olmasıdır.

Kaldı ki s
ize orada cımbızla tek bir cümleyi çekip almak yerine bir kaç cümle ile bunun “Meryem-İsa” hikayesine ilişkin olabileceğini söylüyorum.


“Hayır, Meryem Ruh’la desteklenmemiştir” diyebiliyor musunuz, bana asıl onu söyleyin.
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 09-07-2013, 01:57
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir cümlenin bütünü dururken neden bir, iki kelime ayrıştırıpta, fizanda duran başka cümle bütünlüklerini parçalyıp, onlarla eşleştirelim ki? Yani bir de buradan o cümle bütünlüğünde olmayan anlamlar mı edineceğiz? Böyle bir yöntemin sağlıklı olmayacağını düşünüyorum...
neden önemli, daha önce bunu belirtmiştim Kuran'daki ayetler bir çırpıda yazılmış olan metinler değildi. Bunu kim söylüyor şu an elimizdeki en eski Kuran nüshası üzerinde araştırma yapmış olan Alman araştırmacı Dr. Puin. Kuran'ın ana metninde yer alan kelimeler üzerinde sonradan değişiklikler yapılmış, işaretler eklenmiş özünde aynı olan kelimelere farklı anlamlar verilmiş. İşte bu yüzden kökü aynı olan kelimeleri bir arada değerlendirerek, kelime köklerine sonradan yapılan eklemelerle farklı anlamlardaki kelimelerin oluşturulduğunu, aynı kökten gelen kelimelerin aslında ortak bir anlamı olabileceğini göstermeye çalışıyorum. Ayetler arasındaki konu akışının olmayışı, bir nevi daldan dala atlayarak konuların işlenmiş gibi gözükmesinin altında yatan da buydu. işin aslında kopuk gibi gözükse de bu anlatımların altında belli başlı konu bütünlükleri bulunuyordu.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 09-07-2013, 02:00
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
neden önemli, daha önce bunu belirtmiştim Kuran'daki ayetler bir çırpıda yazılmış olan metinler değildi. Bunu kim söylüyor şu an elimizdeki en eski Kuran nüshası üzerinde araştırma yapmış olan Alman araştırmacı Dr. Puin. Kuran'ın ana metninde yer alan kelimeler üzerinde sonradan değişiklikler yapılmış, işaretler eklenmiş özünde aynı olan kelimelere farklı anlamlar verilmiş. İşte bu yüzden kökü aynı olan kelimeleri bir arada değerlenirerek, kelime köklerine sonradan yapılan eklemelerle farklı anlamlardaki kelimelerin oluşturulduğunu, aynı kökten gelen kelimelerin aslında ortak bir anlamı olabileceğini göstermeye çalışıyorum. Ayetler arasındaki konu akışının olmayışı, bir nevi daldan dala atlayarak konuların işlenmiş gibi gözükmesinin altında yatan da buydu. işin aslında kopuk gibi gözükse de bu anlatımların altında belli başlı konu bütünlükleri bulunuyordu.
Puin'in %100 dogru tesbit yaptigini kim iddia ediyor?

Ayetler arasinda konu akisinin olmamasi cok buyuk bir sorun teskil etmez ki? Zaten o ayet herneyse , o kitapta mevcut.

Yine de cok da kotu olmayacak sekilde siniflandirilmis, geneline bakilirsa.
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 09-07-2013, 02:04
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
neden önemli, daha önce bunu belirtmiştim Kuran'daki ayetler bir çırpıda yazılmış olan metinler değildi. Bunu kim söylüyor şu an elimizdeki en eski Kuran nüshası üzerinde araştırma yapmış olan Alman araştırmacı Dr. Puin. Kuran'ın ana metninde yer alan kelimeler üzerinde sonradan değişiklikler yapılmış, işaretler eklenmiş özünde aynı olan kelimelere farklı anlamlar verilmiş. İşte bu yüzden kökü aynı olan kelimeleri bir arada değerlendirerek, kelime köklerine sonradan yapılan eklemelerle farklı anlamlardaki kelimelerin oluşturulduğunu, aynı kökten gelen kelimelerin aslında ortak bir anlamı olabileceğini göstermeye çalışıyorum. Ayetler arasındaki konu akışının olmayışı, bir nevi daldan dala atlayarak konuların işlenmiş gibi gözükmesinin altında yatan da buydu. işin aslında kopuk gibi gözükse de bu anlatımların altında belli başlı konu bütünlükleri bulunuyordu.
Tamam, ama atlamaları salt bir, kaç kelime ile yapmak sağlıklı değildir diyorum. pekala siz de bağıntı kurmak adına, anlam kaybı, değişimi oluşturuyor olabilirsiniz...

Yani demem o ki, tüm cümle bütünlüğünde bağıntı kurmak daha sağlıklı, kuramıyorsak diğer türlüsü sağlıklı olmaz diye düşünüyorum...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 09-07-2013, 02:30
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tamam, ama atlamaları salt bir, kaç kelime ile yapmak sağlıklı değildir diyorum. pekala siz de bağıntı kurmak adına, anlam kaybı, değişimi oluşturuyor olabilirsiniz...

Yani demem o ki, tüm cümle bütünlüğünde bağıntı kurmak daha sağlıklı, kuramıyorsak diğer türlüsü sağlıklı olmaz diye düşünüyorum...
gönül isterdi ki daha çok sayıdaki kelime ile yapalım ama ortada deyim yerindeyse bir yap boz var ve işin kötü tarafı elinizde bütün parçalara sahip olduğunuzdan emin değilsiniz. elinizdekilerle yetinmek zorundasınız. farklı anlamdaki bir kelime ile aynı köke sahip olmayan bir kelime ile yapacağınız pek birşey yoktur. Bir ayette elma ise diğerinde de elmadır. Ama aynı kökten olup farklı anlam taşıyan kelimeler size bir ip ucu verebilir. Kökü aynı olan bir kelime bir ayette elma diğer ayette armutsa ve bir ayette elmanın yenmesi diğer ayette armutun toplanması anlatılıyorsa. pek ala armutun aslında elma olabilecğini bu yüzden de ortada meyva toplamak değil meyve yemek işinin olduğunu düşünebilirsiniz. sadece bir kelimeyi ele alalım gerisini bırakalım da demiyorum tabi, tam tersine önceki sonraki ayetler de dahil mümkün olduğunca çok sayıda bağlantıyı, ip ucunu değerlendirip resmi daha net bir şekilde görmenin derdindeyim.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
baal, balarısı, meryem, semiramis, yeniden diriliş

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dişi Bal Arısı Mucizesi ulpian Kur'an'da Mucize Yoktur 6 05-04-2015 13:54
Baal AvniSinanoglu İslam 0 24-03-2012 03:43
Kuran'ın Tanrı sözü olmadığının bir delili daha : Pankreas star trek Kur'an'da Mucize Yoktur 39 08-09-2010 23:46
Dişi bal arısı Kur'an'da Mucize Yoktur 31 10-01-2010 17:44

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:52 .