Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 08-10-2012, 22:27
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart Kur'ana uygun isim aranıyor

Hepimizin malumudur çocuklara koyulan isimler dönemin başat ideolojilerine uygun olur.

Günümüzde de dini motiflerle uygun isim verilmesi yaygın.

Ama Samsun müftüsü bazı uyarılarda bulunmuş.

Bakalım hangi isimler sakıncalıymış :

Kur'an'dan isim konulurken seçilen kelimenin gerçek anlamının öğrenilmesi için uzman kişilere danışılmasını tavsiye eden Öztürk, isim kitaplarında veya internette geçen adların anlamlarının da irdelenmesini istedi. Öztürk, şöyle devam etti: “Aileler çocuklarına Kur'an'dan isim koymak isterken ismin anlamına çok dikkat etmeliler. Mesela Sanem ismi çocuğa verilmemeli, Sanem, put demektir, Aleyna sıkça duyduğumuz bir isim ama anlamı üstümüze bela, sıkıntı aksın demektir. Kur'an'da geçen her kelimenin isim olmayacağı bilinmelidir. Kur'an-ı Kerim'de geçen her kelime 'Bu Kur'an'da geçiyor isim olur” mantığıyla çocuklara verilmemelidir. Kur'an'da geçen kelimelerin anlamı iyi bilinmelidir. Kezban ismi Kur'an'da geçiyor diye veriliyor. Oysa Kezban yalancı demektir. Çocuğa bu ismi koyarsanız, 'yalancı, yalancı' diye çağırmak zorunda kalırsınız. Aleyna 'üstümüze bela sıkıntı aksın', Bekir, 'deve yavrusu' demektir. Hz. Ebubekir'in ismi Abdullah'tır Ebubekir lakabıdır. Bu husus karıştırılmamalıdır. Rumeysa 'gözü çapaklı kadın ' demektir. Hüreyre, 'kedicik' demektir. Kayra eski Türk mitolojisinde 'tanrı' demektir, Allah'tan başka ilah mı olur? Çocuğa tanrı ismi konulmamalıdır. Melis, Yunan mitolojisinde 'tanrıça' demektir, şişman ve tembel anlamlarına da gelir. Erçin 'ücret' anlamına gelir. Bir insanın ücreti olamaz.”

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 08-10-2012, 22:30
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Demek Kuran'daki kelimeler anlam yonunden kutsal vahiy olsa da, sakincali olabiliyor.

Tanri sozu sakincali olur mu diye bir sormak lazim, inanir kitleye.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 09-10-2012, 05:01
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bu açıklamayı yapan müftüye çıkışmış. Müftü mü doğru biliyor yoksa Diyanet Bakanı mı?

'Kastını aşan ciddi bir yanlış anlama'

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Samsun Müftüsü Hayrettin Öztürk'ün ailelerin çocuklarına koyduğu isimlere ilişkin yaptığı açıklamayla ilgili, ''Kastını aşan ciddi bir yanlış anlama ile karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek isterim'' dedi.

Bu durumdan dolayı hiç kimsenin incinmesini istemediklerini belirten Görmez, ''Şahsen müftümüzün basına yansımış şekliyle ifade etmiş olmasına ihtimal vermiyorum. Bundan dolayı hiçbir kardeşimizin incinmesini istemeyiz. Bu tamamen kastını aşan zorlama bir yorumdan kaynaklanıyor'' diye konuştu.

Görmez, söz konusu isimlerin her birisinin arkasında tarihe mal olmuş çok yüksek değerler olduğunu vurgulayarak, ''Toplum hem Türkiye'de hem de dünyanın muhtelif yerlerinde bu isimleri verirken hiçbir zaman kadim sözcüklerde yüzlerce sözlük manası olan herhangi bir kelimeyi dikkate alarak vermezler. Bunu düşünmek dahi, eleştirmek dahi abesle iştigaldir'' dedi.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25388543/
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 09-10-2012, 14:06
guide - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
guide guide isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 14 Sep 2012
Bulunduğu yer: Uzak
Mesajlar: 246
Standart

Bu haber gündeme geldiğinde çokça kez düşündüm. Hangi dine inanırsa inansın ya da inanmasın, bazı aileler anlamını dahi bilmeden çocuklarına abuk sabuk isimler koyuyor. Adam çıkmış şöyle şöyle demiş.. Sen mi yön vereceksin, herkes Ayşe,Fatma mı olacak?! Ama Öztürk'ün bu açıklamasından sonra en azından aileler bebeklerine verecekleri isimlerin anlamını araştırır; hiç anlamı olmayan bir kelime isim olabilir; kötü anlamı olmasından iyidir Şaka gibi isimler var ortada: Şeker, Döne, Döndü, Nasır, Kaymak, Satılmış ve daha bir çoğu da bu tarz soyisimleriyle birleştiğinde ortaya gülünç tamlamalar çıkıyor. Alay edilerek geçirilen çocukluk dönemi ardından, bunların çoğu soluğu mahkemede alıyor. Bizzat tanıklık ettim bu duruma,lise döneminde. Haberin bir sakıncası yok; gündeme gelmesi de iyi oldu diyorum.

Öztürk, :
İsimlerde Allah'a kulluğun ifade edilmesi gerektiğini vurgulamış, İslam büyüklerinden hatıra kalan isimlerin kullanılabileceğini, halk arasında yaygın olan Fatma, Ayşe, Ahmet, Mehmet, Muhammed, Mustafa, Zeynep gibi isimlerin de benimsendiğini söylemişti.

Farklı anlamları da var
Öztürk’ün sıraladığı isimlerin Türk Dil Kurumu ve diğer sözlüklerdeki anlamları şöyle:
Sanem: Put (Arapça), Çok güzel kadın (TDK)
Aleyna: Bizim üzerimize, bizim hakkımızda. Bize. (Osmanlıca sözlük) 2. Esenlik ve güzelliklere sahip.
Kezban: Evi çekip çeviren kadın.
Bekir: Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse, bakir. 2. Yeni doğmuş.
Melis: 1. Bal, tatlı şey, sevgili, can. 2. Bal arısı. 3. Çayır, çayırlık. 4. Oğul otu.
Gülsüm: Yuvarlak yüzlü güzel, iyilik güzellik. Hz. Muhammed’in kızlarından birinin adı.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 10-10-2012, 09:37
bursali68 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bursali68 bursali68 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2010
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 1.358
Standart

Merhaba,

Sanem: Put (Arapça), Çok güzel kadın (TDK)
Samsun müftüsü,açıklamasını yaparken bir " ŞART " a dayandırıyor...Nedir o şart...:

Kur'an'dan isim konulurken
Şart..;
Kur'an'dan isim konulurken

Yani...;
1-İsim Arapça olacak..
2-Kur'an'da geçecek...

Yani...;
Ne TDK sı...,
Ne FARSÇA sı...,
Ne TÜRKÇE si...,

Yani kısaca Arapça ve Kur'an'daki ANLAMI...!

Kur'an'da,ayetlerin içerisinde insanların anlamını bilmediği o kadar çok kelime var ki...Zaten bir de okuma-araştırma-sorgulama fakiri bir toplumuz...Kur'an'dan diye , konulan ismin anlamı güzel olacak veya isim güzel olacak diye bir kural da yok zaten...!

Daha önceki bir yazımda , " Kur'ane Mechura " yazımda,içeriğinde şu yazılıydı...;

Arap kizlarinin dugun yemegi sarkilarini,
Ne guzel Kur’an okuyorlar diye aglayarak dinledik!
Buda Kur’an’a baglilik gostergesidir diye ovunduk

Anlamini bilerek okuyanlarida biz engelledik !
Bence Sn.Öztürk'ün açıklaması bu yönde değerlendirilmelidir diye düşünüyorum...

Diyanet İşleri Başkanı'nın ise yaptığının " KOMPLEKS " olduğunu düşünüyorum...Aklınca,Samsun müftüsü " fetvavari " bir açıklama yaptı ya,ille MAYDANOZ olacak...Samsun müftüsü " sadece Kur'an'da yazıyor diye " ZART diye konulan isimlerin anlamını öğrenmeden-araştırmadan çocuklara verilmesinin, tema olarak CEHALETİNİ ortaya koyarken , Diyanet bundan rahatsız oluyor ve kalkıyor müftüyü " kasdını aştı " şeklinde eleştiriyor...Ama unutuyor ki asıl CEHALETİ KÖRÜKLEYEN kendileri...!

Ve sevgili quide'nin de yazdığı eleştirel paragrafa da sonuna dek katılıyorum...İnsanlar isimleriyle ANILIR...Her nereden isim verirsek verelim , çocuklarımıza anlamını bilerek " güzel isimler " vermek son derece önemlidir diye düşünüyorum...

Sağlıcakla kalınız...

" Kötülüğün galip gelmesi için iyi insanların hiç bir şey yapmaması kafi " Edmund Burke
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 10-10-2012, 11:43
sefaqwzx sefaqwzx isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2012
Mesajlar: 177
Standart

Merhaba,
Dün ben bir arkadaşa "hoşgeldiniz" yazarken din büyüklerimiz de bir kanalda bu isimler konusuna değiniyorlardı.
Ben de "Bakın özgürüz sözde ancak dindarlarca karışılmadık, eğilip bükülmedik yerimiz bırakılmıyor" durumuna örneklik etmesi için bunu o hoşgeldiniz mesajına not olarak ekledim.
Anladığım kadarıyla konu bir çok arkadaşın dikkatini çekmiş.
Din adamının her nefesi dindir. Ancak çoklukla "körükörüne." Öylesi akla mantığa sığmayacak şeyler sunmuşlar ki topluma bu kadarı da olmaz demişiz hep. Zaman içinde toplum az-çok geliştikçe din adamı da günümüze uyar kılmaya çalışmış "fetva"larını.
Gelenekleri, özlem ve gereksinimleri, yaşama bakış açıları çevresinde zaten bilebildiği en güzel adları düşünüp verir genelde çocuklarına insanımız.
Ama yetmez dindarımıza Dinle birlikte dili de gitmiş Türkün. Ama bu da yetmez, ayrıca Arapça düşünmesi isteniyor günlük yaşamda. Yani salt Arapçayı Türkçenin yerine kullanmayı normalleşmiş sayması yetmez toplumun; dince dahası isteniyor, "dinince yaşa, düşün ve konuş. Din eşittir "her şey ve herşeyiniz" edebilme derdindedirler.
"İnanmakla ne kaybederim ki?" cilerin ilk kaybettikleri dilleridir, ancak ayırdında olmazlar.
Ben kendi adıma bir insan doğdu ve koca bir ömür yaşayacak, sürekli en çok duymak zorunda kalacağı sözcüğü iyi seçmek gerekir derim; derim de, "din bana" uysun derdindedir. İşin özeti budur.
Ama bunu "çaktırmadan" yapar.
H. Kozakçıoğlu adlı bir büyüğümüzün, vergi alma konusundaki ince zekaya örnek olması için bir eski maliyeci üstadın şu sözünü anımsattığını çok kişi bilir: "Kazı incitmeden yolacaksın!" Nasılsa "teşbihte hata olmayacaktır, olsa ne olur ki halk zaten az-biraz "kaz" değil midir?
Şimdi, bu "nüktedan" yöneticilerimiz bir yana, asıl önemli olan yönetenin dünya görüş ve inanışları yönünde toplumun geleneklerini asimile edip etmediğidir.
Tek tümcede şunu yazabilirim ki, Türkler dinleriyle birlikte dillerini de dincilerin diline terkederek içselleştirmeye çalışmışlar "müslüman" olurlarken.
Araplaşmak istemişler. Araplaşmışlar hatta. Atatürk'e kadar artarak sürmüş bu.Kesintiye uğratılmış Atatürk Devrimlerince, ama dinci yılmamış, asla da vazgeçmeyecektir.
Atatürk Türkiyesi dediğimiz ülkenin günlük konuşma dilini bir yolunu bularak "dini" leştirmiştir. Yani günlük konuşmamız bir tür "dince" dir.
İmparatorluk döneminde "yazı dili" bile uydurmuşlar, "osmanlıca" diye.
Arapça, Farsça ve Türkçe karması yapay bir yazma dili olan bu Osmanlıca az-biraz devlet yazışması, şiir, edebiyat gibi alanların günlük sorunlarını çözmüşse de uzun vadede Türklüğü ciğerinden sarsmış, günümüzde günlük konuşmamızın en az yarısı Arapça ve Farsça sözcüklerden oluşmaya başlamıştır.
Ancak bu da "kesmemiş" tir dindarın iştahını, konuşurken Arapça konuşulması yanında düşünürken de Arapça anlamla anlmlandırılmalıdır dil.Yani Arap gibi düşünerek konuşmalı, yaşamalıdır. Bundan işte kişinin adına, yaşamının her alanına hatta toplumsal "kişilik oluşumuna" dince şekil verilmelidir.
Türklükmüş, gelenekmiş, Anadolu kültürü yok olacakmış ne gam.
Ne gerek var ki kültürüne Anadolu'nun ?
"Din var ya daha başka ne lazım?"
"Müslüman mahallesinde Hıristiyana salyangoz sattırmama" yargısının içinde aslında Araplaşmışlığın mahallesinde, aslı Türk de olsa,Türklüğe (dili, görenek ve yaşayışıyla) bile izin yoktur artık.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sponsor Aranıyor! Dark_Prince Konu-dışı 22 05-08-2012 12:06
İngiltere'de yeni doğan çocuklara en çok verilen isim Muhammedmiş batur İslam 24 30-10-2010 01:23
Acil Kan aranıyor Felsefeci 87 Konu-dışı 7 13-12-2009 20:01
kayıp aranıyor.. katre_07 Evrim 37 19-09-2008 16:28
bu soruya cevap aranıyor. antiateistee Evrim 50 07-06-2008 12:21

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:27 .