Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Dil, Mantık & Zihin Felsefesi

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 08-03-2015, 15:16
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir yolcu, belirli bir uzaklığa gidecektir. Önce gideceği yolun yarısını; sonra kalan yarısını; sonra kalanının yarısını;... Yürümek zorundadır. Bu durumda hiçbir zaman gideceği yolun sonuna ulaşamayacaktır.
Çünkü gideceği her yolun önce yarısını gitmek zorundadır ve bu yarımlar sonsuzdur.Dolayısıyla yol sonsuzdur.
Ama gerçekte baktığımızda yolun sonuna ulaşılır.Bu nasıl mümkün olabilir?

Belki de yer değiştirme görüntüsü illüzyondur.Hareket diye bir şey yoktur.
Zaman kavramını hareket ve yer değiştirmeyle bağlantılı olarak ele aldığımızda zamanın da illüzyon olduğunu ve gerçekte var olmadığı sonucuna ulaşılabilir.

Bu görüşü bazı filozoflar öne sürmüş.Zaman ve sonsuzluk karmaşalarını iyice karmaşıklaştıran bu paradoksa çözüm var mıdır bilmiyorum.
Bu konu işlendi, hatta sana cevap verilirken dahi Zenon paradoksu, MANTIK HATASIDIR dendi. Antikçağda çözüldü, idealizm hareketin olamayacağını savunuyordu, ama bakın bu ifadeler doğrulanmadı, mantık hataları da çözüldü...

mesele paradoksta değil yaptığın mantık hatasında. haraket yönden, mesafeden bağımsızdır, bunu idrak ederseniz mantıksal hatayı da görürsünüz.

Yani boş/gereksiz yere o mesafeleri bölmekte, çarpmaktasın vs...

Yani yolun sonuna filan ulaşılmıyor, o yol-mesafe hareketten önce değil, sonra geliyor, yani önce hareket vardı o paradoksta, haliyle hareketi mesafe ve yöne tabi kılıp, bağlamak mantıksal hata oluyor, illa mesafel, yön tabiri kullanacaksan, haraketin yönünde sonsuz mesafe gibi sonsuz hedef de vardır, sen ne yapıyorsun, 1 sadece bir hedefi çıkışla dilimliyorsun, oysa hareket anında hareketin doğrultusunda sonsuz sayıda da hedef vardı(sonsuz sayıda hedefi, mesafeyi dilimle şimdi!), yani döndük dolaştık nafile mantık hatasına

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 08-03-2015, 15:44
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu konu işlendi, hatta sana cevap verilirken dahi Zenon paradoksu, MANTIK HATASIDIR dendi. Antikçağda çözüldü, idealizm hareketin olamayacağını savunuyordu, ama bakın bu ifadeler doğrulanmadı, mantık hataları da çözüldü...

mesele paradoksta değil yaptığın mantık hatasında. haraket yönden, mesafeden bağımsızdır, bunu idrak ederseniz mantıksal hatayı da görürsünüz.

Yani boş/gereksiz yere o mesafeleri bölmekte, çarpmaktasın vs...

Yani yolun sonuna filan ulaşılmıyor, o yol-mesafe hareketten önce değil, sonra geliyor, yani önce hareket vardı o paradoksta, haliyle hareketi mesafe ve yöne tabi kılıp, bağlamak mantıksal hata oluyor, illa mesafel, yön tabiri kullanacaksan, haraketin yönünde sonsuz mesafe gibi sonsuz hedef de vardır, sen ne yapıyorsun, 1 sadece bir hedefi çıkışla dilimliyorsun, oysa hareket anında hareketin doğrultusunda sonsuz sayıda da hedef vardı(sonsuz sayıda hedefi, mesafeyi dilimle şimdi!), yani döndük dolaştık nafile mantık hatasına
Bu paradoksla ilgili başka başlıklarda tartıştığımı hiç hatırlamıyorum.Daha önce bana cevap verildiğini falan söylemişsin de.

Yani paradoksun çözümü yok, onun yerine paradoksta mantık hatası var diyorsun.Böyle bir soru sorulamaz diyorsun.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 08-03-2015, 16:23
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu paradoksla ilgili başka başlıklarda tartıştığımı hiç hatırlamıyorum.Daha önce bana cevap verildiğini falan söylemişsin de.

Yani paradoksun çözümü yok, onun yerine paradoksta mantık hatası var diyorsun.Böyle bir soru sorulamaz diyorsun.
Matematikteki bazı denklemleri hatalı şekilde kelimelere dökerek içinden çıkılamaz paradokslar elde etmek, felsefi bir problem değil, gramer ile ilgili bir problemdir.

Senin sorduğun soruyu denklem şeklinde ifade edecek olursak, şu aşağıdaki denklik doğru mudur diye sormaktasın aslında:

x == x/2+x/4+x/8+x/16+x/32.....

Yani denklemin sağ tarafının toplamı "sonsuza" değil, x sayısına ulaşır limitte. Sonsuza giden sağ taraftaki 2'nün üssü olarak ifade edebileceğimiz sayıların kuvvetleridir, toplamın kendisi değil. Upuat demiş zaten, wikipedia'dan geometrik serileri incele.

Bak senin çıkmazını bir de şöyle de ispat edebiliriz:

x1 < x olsun, x ve x1 herhangi pozitif sayılar olmak üzere;

dolayısıyla

x-x1 < x olacaktır. Her iki tarafı ikiye bölelim:

(x-x1)/2 < x/2;

diyelim ki ilk gittiğimiz yol olan x1'e ek olarak (x-x1)/2 kadar daha mesafe gittik, o zaman denklemin sağ tarafı şu hale gelecektir:

x1 + (x-x1)/2 = (x+x1)/2 olacaktır.

E biz biliyoruz ki x1; x'den küçük (ilk denklemde dedik)

o zaman (x+x1)/2 < (x+x)/2

ya da başka bir deyişle

(x+x1)/2 < x olacaktır. Yani x'den küçük hangi x1 değerini alırsan al, istersen 0,99999999999999999999x',i al; eğer bu değeri x'ten çıkarıp yarısını x1 mesafesine eklersen yine x'ten küçük bir değer elde edersin.

Yani matematik kendi içinde yine tutarlı. Bahsettiğin yöntemle her zaman x'den küçük bir değer elde edeceğin belli zaten.

Buradan "yolun sonsuz olduğu" gibi bir şey türetmek yanlıştır, matematiğe de aykırıdır.

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 08-03-2015, 16:46
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
Standart

Dialectics´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Matematikteki bazı denklemleri hatalı şekilde kelimelere dökerek içinden çıkılamaz paradokslar elde etmek, felsefi bir problem değil, gramer ile ilgili bir problemdir.

Senin sorduğun soruyu denklem şeklinde ifade edecek olursak, şu aşağıdaki denklik doğru mudur diye sormaktasın aslında:

x == x/2+x/4+x/8+x/16+x/32.....

Yani denklemin sağ tarafının toplamı "sonsuza" değil, x sayısına ulaşır limitte. Sonsuza giden sağ taraftaki 2'nün üssü olarak ifade edebileceğimiz sayıların kuvvetleridir, toplamın kendisi değil. Upuat demiş zaten, wikipedia'dan geometrik serileri incele.

Bak senin çıkmazını bir de şöyle de ispat edebiliriz:

x1 < x olsun, x ve x1 herhangi pozitif sayılar olmak üzere;

dolayısıyla

x-x1 < x olacaktır. Her iki tarafı ikiye bölelim:

(x-x1)/2 < x/2;

diyelim ki ilk gittiğimiz yol olan x1'e ek olarak (x-x1)/2 kadar daha mesafe gittik, o zaman denklemin sağ tarafı şu hale gelecektir:

x1 + (x-x1)/2 = (x+x1)/2 olacaktır.

E biz biliyoruz ki x1; x'den küçük (ilk denklemde dedik)

o zaman (x+x1)/2 < (x+x)/2

ya da başka bir deyişle

(x+x1)/2 < x olacaktır. Yani x'den küçük hangi x1 değerini alırsan al, istersen 0,99999999999999999999x',i al; eğer bu değeri x'ten çıkarıp yarısını x1 mesafesine eklersen yine x'ten küçük bir değer elde edersin.

Yani matematik kendi içinde yine tutarlı. Bahsettiğin yöntemle her zaman x'den küçük bir değer elde edeceğin belli zaten.

Buradan "yolun sonsuz olduğu" gibi bir şey türetmek yanlıştır, matematiğe de aykırıdır.
Birince denklemde bahsettiğin limit sonsuza değil x'e ulaşır.Bu durum matematikte kabul edilmiş bir varsayım olsa gerek.
Bazen matematikte sanal kavramlar kullanılır veya kabul edilir.Karmaşık sayılar gibi..Gerçeklikte yeri yoktur.Kağıt üzerinde öyle kabul edilir sadece.Bu da ona benziyor.

İkinci denklemde bahsettiklerin zaten soruyu matematiksel halde ifade etmiş oluyor.
Senin de dediğin gibi x'den küçük hangi x1 değerini alırsan al, istersen 0,99999999999999999999x',i al; eğer bu değeri x'ten çıkarıp yarısını x1 mesafesine eklersen yine x'ten küçük bir değer elde edersin.
Evet paradoksun sonucunda bunu görüyoruz zaten.Hep x'ten küçük değere ulaşılıyor.

Matematiğin güvenilirliği de tartışılır.İçerisinde çok fazla soyut ve sanal kavramlar barındırdığı için.Bazen gerçeklikten ve gözlemlerden kopabiliyor.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 08-03-2015, 16:48
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu paradoksla ilgili başka başlıklarda tartıştığımı hiç hatırlamıyorum.Daha önce bana cevap verildiğini falan söylemişsin de.

Yani paradoksun çözümü yok, onun yerine paradoksta mantık hatası var diyorsun.Böyle bir soru sorulamaz diyorsun.
Zenon Paradoksu temelinde konusu var, bunu derken ben böyle bir konu vardı, haberin yokmuydu şeklinde dile getirmedim, evvelce işlendiğine vurgu yaptım(maksadım bu idi). Dün ve önceki günde işlediğimiz bir kaç konuda değinmiştim hatta Zenon'dan da bahsetmişimdir
Mesela hangi konu
"Hayatın başlangıcına dair yeni teori", ve aslında yaptığımız mantık hatalarına sıkça değinmişimdir bu konularda, kümelerle de anlaşılır kılmaya çalışmışımdır ve sizede verdiğim cevaplarda ANA KÜME, ALT KÜME(HAREKET/DEĞİŞİM), ancak bunlardan sonra anlam/hayat kaznır yön, plan, amaç vs demişimdir ve 2 ana küme, hiç bir alt kümesine bağlı/bağımlı değildir, ama tüm alt kümeler bu ana kümelere bağlıdır demişimdir, bunu ters çevirdiğimizde ise mantık hatası oluşuyor demişimdir.
spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Örneğin Zenon paradoskunda
...............
ve yön ve mesafe, hedef mefhumlarına eğilelim, örneğin eğilmişim....

çevirdiğiniz bir parayı düşünün, genelde üstten bakınca sola dönmektedir(sağ el faktörü), peki alttan baktığınızda ne yana dönmektedir? Tam tersi yöne değil mi? Şimdi ben şöyle bir mantık üretirsem, "dünya soldan, sağa dönmektedir,peki neden soldan sağa dönmektedir demek ki bunun bir amacı olmalı dersem", zemine indiğimizde aslında bu ifademin mantık hatası içerdiği görülür mü? Görülür, birde aşağıdan bak dünyaya ne yana dönüyor derim, yanlardanda bak, kuzey doğudan bak, kuzey batıdan bak, güney doğudan, güney batıdan, her defasında yön değişti değil mi? Çünkü yön tayini işi göreceli ve özne-nesne ilişkisne bağlı idi, ama nesne(misal dönen dünya) hareketi, bu özne-nesne ilişkisine de, yön tayin edilmesine de bağlı(altında) değildi. demek ki dönme işi yöne bağlı değildi, buradaki mantık hatası dönme hareketini, yöne-özneye bağlı kılmam ve birde buna sanki mümkünmüş gibi(!) amaç tayin etmemdi... Bu örneği neden verdim, mantıksal hatanın, izahı/idrakı kolay diye.

Sizin örneği düşünün,
Yine de diyorum ki, mantık hatasını alınabilir/kabul edilebilir olarak alsak dahi; aşağıdaki şekile bakınız;

A ----------> B, C, D,E ...... n

Doğrultuda sonsuz mesafe, sonsuz sayıda da hedef var, değil mi?
Yine de gördüğünüğüz gibi mantık hatasını görmezden gelip, bir an öyle olduğunu bile düşünsek, paradoksta, açı, çerçeve, derinlik hatası da mevcut.

Örnekleyim;

A ----------|x|------------ B

X tam ortada görünüyor ama A ile B yi ikiye böldük elimizde 49.99999999999999 gibi bir rakam çıktı diyelim; o halde şekil

A -----------|x|------------ B, C

Şimdi X nesnesi, A ile C nin küsüratsız tam ortasında! Ne oldu teori şimdi? Yani siz kendiniz kendinizi baştan şartlandırdınız, birincisi hata yaptınız hareketi mesafeye bağlı kıldınız(halbuki mesafeler hareketten sonra hayat kazandıydı), sonra nedense illa bir A ve B noktası diye sabitlediniz, halbuki X nesnesinin önünde de sonsuz sayıda hedef tayin edilebiliyordu. Ama siz nedense bunuda görmezden gelip, kendinizi yok yere hem üzüyor, hem de enerji sarfediyor, hem de illa A ile B arasını dilimlemekle meşgul etmeye devam ediyorsunuz.

yani dilediğiniz kadar matematik hesabı yapın, ama diyorum ya, nafile enerji tüketimi, yani ne diyeyim benim penceremden boş, mantıksız işlerle heder oluyorsunuz, böyle görünüyor..

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (08-03-2015 Saat 16:54 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 08-03-2015, 16:50
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Birince denklemde bahsettiğin limit sonsuza değil x'e ulaşır.Bu durum matematikte kabul edilmiş bir varsayım olsa gerek.
Bazen matematikte sanal kavramlar kullanılır veya kabul edilir.Karmaşık sayılar gibi..Gerçeklikte yeri yoktur.Kağıt üzerinde öyle kabul edilir sadece.Bu da ona benziyor.

İkinci denklemde bahsettiklerin zaten soruyu matematiksel halde ifade etmiş oluyor.
Senin de dediğin gibi x'den küçük hangi x1 değerini alırsan al, istersen 0,99999999999999999999x',i al; eğer bu değeri x'ten çıkarıp yarısını x1 mesafesine eklersen yine x'ten küçük bir değer elde edersin.
Evet paradoksun sonucunda bunu görüyoruz zaten.Hep x'ten küçük değere ulaşılıyor.

Matematiğin güvenilirliği de tartışılır.İçerisinde çok fazla soyut ve sanal kavramlar barındırdığı için.Bazen gerçeklikten ve gözlemlerden kopabiliyor.
Zaten ben de limitte x'e ulaşır demiştim, sonsuz oldugunu söyleyen sendin sordugun soru ile. Neyse mutabık oldugumuza göre bu konuda kapanabilir artık.

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 08-03-2015, 17:28
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Zenon Paradoksu temelinde konusu var, bunu derken ben böyle bir konu vardı, haberin yokmuydu şeklinde dile getirmedim, evvelce işlendiğine vurgu yaptım(maksadım bu idi). Dün ve önceki günde işlediğimiz bir kaç konuda değinmiştim hatta Zenon'dan da bahsetmişimdir
Mesela hangi konu
"Hayatın başlangıcına dair yeni teori", ve aslında yaptığımız mantık hatalarına sıkça değinmişimdir bu konularda, kümelerle de anlaşılır kılmaya çalışmışımdır ve sizede verdiğim cevaplarda ANA KÜME, ALT KÜME(HAREKET/DEĞİŞİM), ancak bunlardan sonra anlam/hayat kaznır yön, plan, amaç vs demişimdir ve 2 ana küme, hiç bir alt kümesine bağlı/bağımlı değildir, ama tüm alt kümeler bu ana kümelere bağlıdır demişimdir, bunu ters çevirdiğimizde ise mantık hatası oluşuyor demişimdir.

ve yön ve mesafe, hedef mefhumlarına eğilelim, örneğin eğilmişim....

çevirdiğiniz bir parayı düşünün, genelde üstten bakınca sola dönmektedir(sağ el faktörü), peki alttan baktığınızda ne yana dönmektedir? Tam tersi yöne değil mi? Şimdi ben şöyle bir mantık üretirsem, "dünya soldan, sağa dönmektedir,peki neden soldan sağa dönmektedir demek ki bunun bir amacı olmalı dersem", zemine indiğimizde aslında bu ifademin mantık hatası içerdiği görülür mü? Görülür, birde aşağıdan bak dünyaya ne yana dönüyor derim, yanlardanda bak, kuzey doğudan bak, kuzey batıdan bak, güney doğudan, güney batıdan, her defasında yön değişti değil mi? Çünkü yön tayini işi göreceli ve özne-nesne ilişkisne bağlı idi, ama nesne(misal dönen dünya) hareketi, bu özne-nesne ilişkisine de, yön tayin edilmesine de bağlı(altında) değildi. demek ki dönme işi yöne bağlı değildi, buradaki mantık hatası dönme hareketini, yöne-özneye bağlı kılmam ve birde buna sanki mümkünmüş gibi(!) amaç tayin etmemdi... Bu örneği neden verdim, mantıksal hatanın, izahı/idrakı kolay diye.

Sizin örneği düşünün,
Yine de diyorum ki, mantık hatasını alınabilir/kabul edilebilir olarak alsak dahi; aşağıdaki şekile bakınız;

A ----------> B, C, D,E ...... n

Doğrultuda sonsuz mesafe, sonsuz sayıda da hedef var, değil mi?
Yine de gördüğünüğüz gibi mantık hatasını görmezden gelip, bir an öyle olduğunu bile düşünsek, paradoksta, açı, çerçeve, derinlik hatası da mevcut.

Örnekleyim;

A ----------|x|------------ B

X tam ortada görünüyor ama A ile B yi ikiye böldük elimizde 49.99999999999999 gibi bir rakam çıktı diyelim; o halde şekil

A -----------|x|------------ B, C

Şimdi X nesnesi, A ile C nin küsüratsız tam ortasında! Ne oldu teori şimdi? Yani siz kendiniz kendinizi baştan şartlandırdınız, birincisi hata yaptınız hareketi mesafeye bağlı kıldınız(halbuki mesafeler hareketten sonra hayat kazandıydı), sonra nedense illa bir A ve B noktası diye sabitlediniz, halbuki X nesnesinin önünde de sonsuz sayıda hedef tayin edilebiliyordu. Ama siz nedense bunuda görmezden gelip, kendinizi yok yere hem üzüyor, hem de enerji sarfediyor, hem de illa A ile B arasını dilimlemekle meşgul etmeye devam ediyorsunuz.

yani dilediğiniz kadar matematik hesabı yapın, ama diyorum ya, nafile enerji tüketimi, yani ne diyeyim benim penceremden boş, mantıksız işlerle heder oluyorsunuz, böyle görünüyor..
Matematiğin hilesini yine matematiğin başka bir hilesiyle çözümlüyoruz.
Matematiğe güvenim azaldı.
Bir zamanlar ben de matematikçiydim.Çok anlamsız gelmeye başlayınca bıraktım.Anlamsız nesnelerle dolu kavramlar bütünü.
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 08-03-2015, 17:29
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
Standart

Dialectics´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Zaten ben de limitte x'e ulaşır demiştim, sonsuz oldugunu söyleyen sendin sordugun soru ile. Neyse mutabık oldugumuza göre bu konuda kapanabilir artık.
Öyle dediğini biliyorum.Ben o ifadeyi tekrar ettim.
Aslında sorunun kaynağı matematiksel illüzyonlar.
Sorunun cevabı da matematiksel illüzyonlar.
Teşekkürler.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 08-03-2015, 17:31
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
Standart

Spartacus iyi zamanla ilgili felsefe yapmadın bari
Paradoksun amacı zaman felsefesine değinmekti bir bakıma.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 08-03-2015, 18:17
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Matematiğin hilesini yine matematiğin başka bir hilesiyle çözümlüyoruz.
Matematiğe güvenim azaldı.
Bir zamanlar ben de matematikçiydim.Çok anlamsız gelmeye başlayınca bıraktım.Anlamsız nesnelerle dolu kavramlar bütünü.
Aslında matematikden ziyade sorun aslında mantıkda ortaya çıkıyor, yani nasıl ifade edeyim, matematikte özünde mantıkdan gelir, mantık konusu hangi temellerde anlamlı ise, matematikte o düzeyde anlam kazanıyor, anlamı/anlamsız, dirayetli/dirayetsiz olabiliyor. matematik ve ardına matematiği aşan anlamlar yüklenmesi, ilk etapda Pisagor ile hayat kazandı, ama yine Pisagor sonrası anlamını kaybetti.
"Pisagor ve öğrencileri her şeyin matematikle ilgili olduğuna, sayıların nihai gerçek olduğuna, matematik aracılığıyla her şeyin tahmin edilebileceğine ve ölçülebileceğine inanmışlardır."

yani biz önce kendimizi baştan bir çerçeveye darlaştırıp, şartlandırırsak, bu açıyla kendi, kendine ispat diyeceğimiz bir dolu örnek edinir/buluruz, sonrada bunu hayatın bütünü/tümü sanmak noktasına varırız ki, bu zan durumuna da inanç denmekte. O nedenle de yukarıdaki alıntının sonu inanç ile biter.

Matematik özne-nesne düzleminde muazzam bir araçtır, ama biz matematiği özne-nesne ilişkisinin dışına, asıl ANA KÜMEYE hakim kılmaya kalkarsak, hayli anlamsız, dayanaksız sorunlarla yüzyüze kalırız, ve aslında sorunu da kendimiz üretmişizdir(matematiğe sınırları üstünde anlam verip/yüklemek ise cabası).

yani demem o ki, ölçmek istiyorsak önce veri, satıh, yüzey her ne ise o gelir, ölçme/kritik/mantık yani kısaca KIYAS işi de sonra gelir, biz bu sıralamayı ters çevirirsek, beraberinde çözümsüz sorun gelir.

yani hani çokça ifade edilir materyalizm, idealizm vs, mesela sanılır ki materyalist demek, eline madde alıp evirip çeviren demek, değil, yukarıda örneklediğim bakış açısı, nereye nasıl hangi açıda bakacağımız gibi bir çok konunun disipline edilmesidir. Felsefe sormaktır, materyalizm ise neyi, neye göre nasıl soracağımızı(yani cevabın soruda olması temeli), doğru ya da en anlamlı soruları sormayı, cevap ararkende nereye, hangi açılarla yöneleceğimiz konusunda, bir çok konuda üst, ve alt başlıkları olan, kısaca özünde, bakış açısı, dünya görüşü noktasında oluşturulan temeldir. Nereye bakmalı, neyi incelemeli, nasıl? Ayrım ve farkları oluşturan temel bunun üzerinde hayat buluyor...

Konuda örneğin Zenon hareketin olmadığını ispata yönelmişti, çünkü idealistdi. yani hareket/değişim/nesneler dünyası gerçeklik taşımıyordu bu görüşe göre ve idealizme göre hareket sadece basit yer değişimidir anlayışı hakimdi(yani değişimi ret eder) ve bu değişimde aslında gerçek değildir demekteydi, çünkü, zihinlerde idi, yani ne hareket, ne fizik, ne uzay, ne mekan gerçeklik taşımaz, hepside kişinin Ben'in düşünsel alanında hayal ürünleri, zihinsel görüngülerdir(fenomen, halüsünasyon gibi düşünün) demekteydi.... Tüm bunlar zihinlerin tertip ettiği görüngülerden(fenomen) ibaretti. Yani her şeyin zihin, matematik, mantık düzleminde-dünyasında var olduğunu düşünün bir an, o halde her şeyin ölçütü/belirleyeni, matematik, mantık olarak görülebilecektir. haliyle dünya görüşü, anlayış dediğimiz insan kalıplarıda bir kaç şekilde biçimlenmiş durumda... İdealist görüş, farkında olmasak da hepimizde baskın kalıptır, çünkü ide temelinde, salt mantık ve us-zihne dayanır, bunların dışında hiç bir gerçeğide, varlığıda, fiziğide kabul etmez, gerçeklik olarak görmez ve öznelliğimiz bizi farkında olmadan bu açılara/kalıplara çeker ve öyle bir noktaya varırızki, düşünsel ufkumuzun sınırı kendi burnumuzdan öteye geçmez, her şeyi bir karış kafamızın içinde peydahladığımız sanrısına(inancına) kapılırız ve her şeyi oturup kafaların içinde çözeceğimizi, hesap, kitap yapacağımızı sanmaya başlarız.... Hatta her şeyin bizim kafamızın içi için var edildiğini bile düşünmeye başlarız

Duyularımızda yorumlama işi bile eni sonu kıyastır, o halde kıyaslayanın, kıyasladığını yarattığı, kıyaslamasaydı kıyasladıklarının gerçek olmayacağı anlayışı, önce bunu var edip(hayal edip) sonra kıyasladığı düşünceside bir örnek olarak misal kökten yanlıştır. Materyalizme göre gerçek iradelerin dışındadır, yani iradeden bağımsız olabilen şeyler ancak gerçeklik vasfı alabilirler, idealizme göre ise gerçek irade dahili olan her şey, dışında olan şeyler ise gerçeklik taşımaz, gerçek değildir(hareket, uzay, mekan da buna dahil).....
O halde işte bakış açıları(temeller!), bilim yapacağınızı düşünün, idealizmin bilimi kaçınılmaz olarak matematiktir, diğerleri tüm gözlemler zaten gerçeklik üzerine değildir, madem her şey zihnin tertipi, o halde mantık/amaç/matematik, bilim böyle yapılabilir.... O dünya görüşü/kalıbında bu iş böyle, böyle olunca da bize kalan matematiği biricik, temel belirleyen olara almaktır ki, idealist bilimimizde başka hiç bir araca sahip değilz, ihtiyaç duyulmaz, zira dışında kalan hiç bir şey gerçekliğe(idealizmdeki gerçeklikle->zihne) ait değildir...
Neyse kalıplarımızın kökenine daha fazla eğilmeyim, uzayacak ama bitirirken şunu demeliyim, Zenon kendi görüşü açısından gayet tutarlıdır

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu

Konu spartacus tarafından (08-03-2015 Saat 18:23 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ay İkiye Bölünüp Yere Düşmüş ALKA Turan Dursun 0 08-11-2012 20:14
Ben her zaman yalan söylerim paradoksu ugorur Etik, Estetik, Sanat, Politika, Bilim & Eğitim 8 18-12-2009 02:25
Tanrinin Kralligi ne zaman bitti, ne zaman basladi? sargon Hristiyanlık 21 18-08-2008 17:28

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:44 .