Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Dil, Mantık & Zihin Felsefesi

 
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
  #1  
Alt 26-09-2019, 17:09
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.066
Standart "Felsefe Nedir"in Başaşağı Edilmesi ya da Yeniden Tanımlanması

"FELSEFENİN YENİDEN TANIMLANMAYA/YAPILANMAYA GİRİŞİLMESİ YA DA DİLİN VE ANLAMIN SINIRLARIYLA (BİREYSEL, KİŞİSEL YENİ BİR) FELSEFE TANIMLAMASINA (ÖZGÜN BİR YENİ FELSEFE ÇAĞRIŞIMI ÜRETİMİNE) GİRİŞMEK (BAŞLANGICI VE DENEMESİ)"

Felsefe adına yeni bir ad ve anlam katmak uğraşı ya da felsefe adını temize çekme, yenileştirme/gençleştirme (işlevleştirme) uğraşı.

(Yani benim felsefeden anladığım budur ya da çok bilindik deyimiyle "benim felsefem" budur anlamında)

Arkadaşlar madem, "dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır" diyor yukarıda o halde bu tip söyleşi tarzı içerikleri ayrı bir başlıktan veriyorsam da bunu özgün bir sunum olarak başlık açmak istedim.
Dünyasının sınırlarını "tüm" zorlayanlara ve zorlayacak olanlara gelsin..

C.C. Bilimsel Felsefe Edebiyat Tartışma (Eskiden Sosyalist Felsefe vb. Adında Olan Grup)

Yayım/Sunulan


Felsefe akıl ve düşünce işidir derken felsefenin yüce bir uğraş olduğu dile geitirilir ve bu nedenle filozoflara büyük saygı duyulur. Fakat en çok bilinen örneğiyle "lügat parçalama" , "felsefe yapma" denir halk arasında. Bu, felsefeyi ve felsefe yapmayı temel bir uğraş haline getirmeyi küçümsemek, hatta belki de aşağılamak amacıyla söylenir. Fakat hangi açıdan bakılırsa bakılsın, ister olumlu ister olumsuz anlamda alınsın, her iki bakışta felsefenin düşünceyle ilgili bir uğraş olduğunu kabul etmektedir. Bu nedenle felsefe deyince ilk akla gelen düşüncedir..!

İçtenliksel Cevap Üretimleri


Felsefe düşünce/düşünme ile ilgili bir uğraştır, mı? Belki ama felsefe kesinlikle bilgi ve dolayısıyla öğrenme ile de ilgili...
Ama felsefe eylemle de ilgili olabilir mi? Felsefe pasif midir? Bilgi üretim ve yöneylem işi midir?
Kişiler anlayamayınca ya da söyleneni onun seviyesine indirgeyemeyince ve bir diğeri (anlaşılmayan bir biçimde konuşunca) felsefe yapma diyor... Bazen de söyleneni anlamak işine gelmeyince ve o doğru olunca. Yani bir kişi sizin söylediğinizi kendi anladığı gibi translate edemezse de bunu diyor. Onu anlamak istemezse de ve anlayacağı işine gelmezse/uymazsa da.
Aşağılama biçimi de var tabi ki.
Felsefe tehlikelidir. Bilindik halk diliyle söyleyelim, felsefe tehlikelidir-silahtır. Otoriteye, yalana, düzene, bir kişinin kendini sandığı olana, herşeye karşı bir etkinliği var.
Bilgi güçtür ve doğası gereği bilgiden karanlık bir yapı korkar çekinir.
Bu olağandır, işin doğası ve matematiğinde var.
(Çünkü felsefe -bilgi ve episteme) Kitleleri değişime yöneltir ya da objektiviteyi buyurur. Objektivite adildir. En adil adildir ama kitlelerin ellerindekini alır, bu kitlelere ve yenisini verir ve haliyle bu durum kitleye bir yıkım, dönüşüm ya da eskinin kaybı, yitişler olarak yansıyacaktır. Muhafazkarlık dediğimiz bir şey var. Eski düzeni koruma ayak uydurma, katşanma ve katılık var. Değişimsizlik ve değişimi doğası gereği uyım sorunları ya da yeteneği nedeniyle reddetme.
Kimse kendi biçiminin uyumlu olduğu şeylerin yanlışta olsa biçimini görmek ve duymak istemiyor ya da azımız istiyor. Kitleler iyi hissetme bulutlarının (ait olma bulutlarının) dağılmamasını ister.

---

Felsefe en basit haliyle; bilgiye, bilime, öğrenmeye karşı yoğun bir sempati, sevinç (istek) duyma halidir.
O coşkunun, öğrenme heyecanının, o isteğin/istencin (bunun diri oluşunun) kendidir ve ta kendisidir. Burada öğrenme anında oluşandır/olandır (o anlamda etkinliktir) felsefe (o hal)..
Öğrenmeye (ve gelişime) karşı basit bir merak, çekicilik, heyecan hatta hayranlık/tutku-sevi besleme, çekim duyma (arzu istek duyma) gibi öğrenmekten haz alıyor olma ..
Felsefenin kendi budur.
Bir duygudurum olarak felsefe..
Öğrenme aşkı, isteği (coşkusu) ne dersek diyelim, buna dair istenç ve enerji körleşmişse, duyarsızlaşmışsa (ya da atılsa) felsefe kanalları tıkalıdır.
Felsefe katmanlı yazıltı ve içerikler olarak düşünülmeden önce burada aranmalıdır.
Duygu durum olarak felsefe. Çocuğun basit sade bir merakı vardır. 3 soruda terslene terslene bunu kaybeder.
Felsefe öğrenmeye duyulan o yoğun istek, heyecan ve bu anlamda bilgi sevme öğrenme isteği.. Benim anladığım bu..
Gelişim istençleri kaybolmuşsa, körelmişse felsefe körelmiştir. Bir duygudurum olarak alınız.

---

Bugünler de yaşam boyu öğrenme diye bir kavram var,( icad etmişler). Felsefe en çok bu bence.
Mesela gerçekten meraklı bir çocuğu düşünün, öğrenmek için can atan..
Bu merak, kuşku, öğrenme süreci baltalanıyor. Felsefe en çok orda kaybediliyor.
O çocukluktaki şeyin dolu dolu tüm açıklığıyla yaşam boyu sürdüğünü düşünün.
En çok o felsefe. Herkes kendi gücünce felsefe taşır/barındırır.
Bence felsefe bu...
.
Felsefe taşı deniyor, kutsal kase arayışı gibi bir şeydir. Simyadır ama değildir çünkü aranan felsefe taşı. Gizemli taşa, bilinmeyen simyaya, verilen isim felsefe neden ?
Araştırmacılık, öğrenmecilik, meraklılık (keşfetme, bulma, çıkarma isteği) bundan bir şey kaybetmeme ya da onun gücü ve zayıflamışsa bu gücü yenileme felsefedir.
Felsefeyi bir an için mutluluk, sevinç gibi (mutlu olunan sevinilen anlar toplamı gibi) öğrenme coşkusu ve istenci içeren anlar olarak düşünün, yenileyin. Öğrenmekten coşku duyduğunuz anlar. Varlıksal coşku.
Beethoven'ın (Schiller'in şiirinden) yaptığı senfoni. (Neşeye övgü) Kayıp neşe-varlıksal çoşku...
Felsefe öğrenme mutluluğu.. Öğrenmeyi seviyorsak felsefe.. Anlıksal coşku. Öğrenme üzerine coşku duyma…

---

Çok yazıyorum ama felsefe, bir insanın bir şey icad etmek için çekim (içsel bir yoğun istek) duyması gibi bir şey. O an da ki mental etkinliğin, uğraşın ta kendi.. O an ki ışınım.
Mesela 1400 lerde olsak yeni bir yerler, şeyler keşfetmek, gezmek isteyebilirdik. Bunun için can atardık.
Bugünün kaybettiği şey bu.
Yeni bir mağara keşfetmek, insanlara daha önce görmediği duymadığı bir şey söylemek ve sunmak.
Örneğin felsefe sevincini parlatır, anlatır bunlar. Felsefe oldukça parlaktır, sevinçli bir iştir, uğraştır, sevinç barındırır. Bilgi sevinci felsefe.. Bilgisel sevinç… Bilgiyi (öğrenmeyi) sevinçli/sevinçle karşılamak...
.
Bilgi ya da bilgi sevgisinin (bilgelik sevgisi de denir bilgi edinme sevgisi de denir) (yani öğrenmenin) adı ve etkinliği, dinamiği (sevecendir, ılımlı ve olumludur) ve ancak bunun gücü hatta sinerjitiği, karalanmıştır, küçümsenmiştir. Bu tıpkı Komünizme yapılan gibidir. Küçük bir adacıkta, okulda, bilgi parlar, parlatabilirsiniz ve sinerji yetişir, yayılır ve kitlelere yön verir, ışık olur.
2-3 bin sene sonra hala Eski Yunan adını duyarız, kulaklara çivilidir. Felsefe izi ordan geliyor gibi değil mi? Batı Rönensansı birbirinin uzantısıdır-sinerjitiğidir. Işığı ya da radyo dalgalarını araştırırken eminim çoğu keyif almıştır ve emin olun felsefe bence buradadır..

*

Komünizm kavramının uğradığı zorbalığa ve hasara (esarete) evet felsefe de uğratılmıştır.. Birebir aynına. Mesela komünizm sevinçli bir alandır, (eserdir üretimdir) birlikte yaşamaktır, özgürlüktür, eşitliktir (ama kitlelere nasıl takdim edilir. Kapitalizmden daha karanlık değil mi? Kapitalizmin kendi gölgesidir/karanlığıdır ve dehşetidir o. Bunun gibi) (Komünizm karanlık taktim edilir, korkunç bulunur ve sunulur değil mi? Öyle gösterilir. İyi bir hayal ve düşsel bir mavi umut olmasına izin verilmez. O imgeyi kirletmeden tutmak mümkün görmek zordur. Bu kitlelere de anlatılmaz. Kitlelerin (Komünizmden) korkması sağlanmıştır ve onu istençlemesi istenmiyor değil mi? Ya da mümkün olarak görmesi istenmiyor.
Sistem bunu yapmıştır.
Aynıları felsefeye de yapıldı ve felsefe mümkün her zaman.
Aynı esaret ve ceza (kötüleştirme, ad karartma, saklama, yoketme, yozlaştırma dahil) felsefe kavramına da uygulanmıştır. Kavramsal olarak yozlaştırılmış, devşirilmiş, melezlenmiş (kırmalanmış) ..Hepsi..
Anlaşılmaz bir şey olması sanılması hatta mümkün olmayan, gelişmeyen ve sanki istenilse ve istençlense de üretilemeyecek, bulunmayacak bir şey gibi değil mi?
Felsefe de berrak bir alandır.
Oluştuğunda/geliştiğinde (ve gerçekleştiğinde) bir ağırlığı yoktur, sevinçlidir. Üretilebilir el birliğiyle... Akıl birliğiyle.. Düşünce birliğiyle...

----

Öğrenmekten kıvanç duymak felsefedir. Ben onu biliyorum..
Öğrenmeyi mutluluk olarak işaretlemek, esinç, sevinç olarak ifade etmek ve işaretlemek ve bunun coşkusunu duymak, taşımak (felsefe), ben öyle biliyorum..
Başkaları nasıl tanımlarsa tanımlar, ben başkaları değilim o halde kendi felsefemi tanımladım...
Felsefe hem korkulan (gizlenen, gizemlenen) hem de aranılan, soruşturulan gizemli bir alansa madem ve bir kapı aralığı ise ya da kapı aralığı (ışık sızması) aralanacaksa madem felsefe odası ya da dünyası içine, orası -o diyar- içinde coşku ve merakın birlikte tepindiği ve at koşturduğu bir yer olmalıdır yoksa kişi ne bırakacaktır felsefe tarihine ama felsefe sinerjitiktir... Eğer kişi felsefenin izlerini görmüşse bunu bilir, takip edebilir, diğerlerinden ayırt edebilir... Akademiler su ışığı öğütür, filozof güneş ya da kimi gölge kovalar kimi de asıl... Evet filozofi düşünce (düşünme) işidir-işçiliğidir. Onaylıyorum katılıyorum. Sentez. Çok yazdım kusura bakmayın..

----

Felsefe ve matematik kavramları etimoloji ya da anlamlarında sevgi sözcüğünü içinde barındırıyor. Korkulması değil sevilmesi gerekenler ama korkulmaması, kaçılmaması ve yanaşılması gerekenler. Sıcak olanlar. Binlerce felsefe üreticisi olabilir, farklı denemeler ve felsefe üretimleri olabilir. Üzerinde felsefe yazan ağır şeyleri düşünelim. Bazı kitapların üzerinde şiir yazıyor mesela herbiri birbirinden farklı ama. Bunun gibi. Orhan Veli de şiir yazdı bunu kimse tartışmıyor. Kolay şiir demiyor sımsıcacık diyor dilimağır değil ama.. Yani felsefe de hafif bir alan olabilir felsefenin garip akımı sadeleşmişi kolaylaşmışı olabilir. Ontoloji bir dağ değil, yük değil öyle olsa bile tırmana tırmana tırmanılabilir (bölümlenerek ya da bölümlemeleri çalışılabilir) ya da taşına taşına taşınabilir. Bölüşülerek taşınabilir.. Felsefe adında uygulanan zorlaştırma için dedim bunları, kolaylaştırılabilir... İndirgenebilir. Bakış görüş sağlar bakmayış? tersidir..

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
 

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:05 .