TurkceRap´isimli üyeden Alıntı
Bunu sana diğer konuda soracaktım, madem yeri gelmişken burada sorayım.
şimdi Sen de ben de farklı ideolojilerde olmamıza rağmen, gerek akp.nin bireysel özgrülüklerimize müdahale etmesini, gerekse halkın niye bunu dahi anlayamadığını eleştiriyoruz değilmi?
o zaman sana gerçekçi birşey sorayım.
Hadi biz Liberteryen görüştekiler bu ülkede yeniyiz, savunduğumuz fikirlerin önemli bir çoğunluğu bu ülkede yeni, peki ya siz?
Bu ülkede 20'li 30'lu yıllardan beri vardınız.
Neden halka kendinizi sevdiremediniz? Cemaatlerin şimdi yaptığına alternatif oluşturacak şeyleri neden siz yapmadınız (okuma-yazma öğretmek, öğrenci yurtları yaptırmak) gibi.
Herşey bir yana pek alâ marka giymek yerine, paranızı gönüllü komünizm için harcar, kapitalizme giderinizi yapardınız, pek alâ, biz de ideolojinizi benimsemesek de bu duruşunuzu takdirle karşılardık.
Onun için, hiç kusura bakmayın bu savlar bana ne tutarlı, ne de geçerli görünmüyor.
|
sevgili TurkceRap
sanırım sende yaşadığın ülkenin insanını TV den reklam aralarında, zapping yaparken, olurda belki bir habere konu olursa(o da medyatik reyting getirisi varsa) ancak camdan izleyenlerdensin...
1920-1930 larda doğru varlardı, hapisden yazıyorlardı görülmüştür mektupları altında, öncesinde zaten denizde boğulmuşlardı... Sonra yine aynı. hep aynı. Bir Nazım, Bir Ahmed Arif'dir sosyalistlere neyin yaşatıldığının en bariz örneği, ama bunlara bile yabancısın demek ki...
Bazıları Yeşil kuşakdan öğrenilen dünyaya bakıyor şimdi, şimdi o alınmış ve şırınga edilmiş şablonlarla herkesi yorumluyor, her bir şeyin astı astarını sunulmuş dandik reçetelerle, sürekli bir yan etki tesiriyle okuyorlar. F.Gülen dediğinde öyle başladı zaten, komünizmle Mücadele dernekleri diye... tamamen aynı noktadan geliyorsunuz sözlerinize! iyi pirim getiriyordu, nasılsa sosyalistlerin, solcuların katli vacipti, nasılsa onlar halkdandı, ayak takımından, ezilecekler sınıfındandı. çünkü varlıkları uyuyan köleyi uyandırmaya çalışmakla meşguldü. sizler ne ile meşgulsünüz, genelde uyutmakla..
Sosyalistler güllük gülistanlık içerisinde mi siyaset yaptılar...
Halka kendini sevdirmek mi? Halka kendini sevdirin dediklerin zaten halkın kendisi, sizler gibi halkı reyting dizilerinde, artistlerin kafasına örttüğü örtüde, üzerine giydiği giysiyle, yada 3 kuruşa kölelik yaptırırken tanımadı ki. halk nasıl sevdimi, terör mü uygulandı halkın üzerinde, üzerlerinden apoletlerle geçilmedi mi? 18 yaşında camlardan atılmalar, düştü öldüler, yaşını büyütüp idam etmeler, 1300 yıl bir kişiye hapis cezası(1300 yıl ceza ya, şaka değil!), binlerce ölü, faili meçhul, ömür boyu hapis, onlarca idam vs... Yine de o koşullarda toplumu aydınlatmakdan tutalımda, hallerine bakmadan her bir derdine koşmak için uğraşmalarını buraya yazmaya kalksam, sayfalar yetmez, bizzat kendimden bile örnekler verebilirim, almaya para yok elbet, kapı kapı eskiler toplayanlar bile sana verilecek tek cevaptır(bu sistemin açmazlarını aşmak bizim işimiz mi bile demediler). hayatınızda bir tane olsun toplum yararına demokratik bir kitle örgütü oluşturmak için çalıştınız mı? Sırf toplum okusun diye kütüphaneler kurup, gerekirse dağ, dağ gezdiniz mi, okul kitapları, hazırlık kitapları taşıdınız mı sırtınızda eşekler gibi? ben gezdim, kurduğunuz demokratik kitle örgütünde ücretisz ÜNV hazırlık eğitimi verdiniz mi? nasıl olur, ücretsiz eğitim mi? bunlar goministt, dersanelerin rantına engel oluyor diye doğru polise şikayet etmeler olmadı mı!!! Yeri geldi arkadaşımıza, Sırf ücretsiz ders verdi diye musluğa bağlanmış hortumdan sular burnundan gelene kadar içirilmedi mi? işte sırf bunun için bile karşısına çıktınız sosyalistlerin... siz neredeydiniz? Tuvalete bile tahtirevalli ile gidenlerin, halka yabancı ve halka hor görüyle bakan, toplumu ekranlardan izleyen anlayışların ve birde toplumdan oy dilenenlerin dünyasını cennet sayıp, salt kendi ben'inin çıkarını her şeyin üzerinde ve tek ölçüt olarak görenler kendileri neredeler acaba? İnsandan bahsettik mi, toplum(heleki bu kelime) kelimesi geçti mi dahi, car, car, carlanıyor işte!
Yıllarca işkence et, baskı kur, sür, faili meçhullere kurban gönder, ama yine de, de ki siz neredeydiniz? hadi onu geçtik, türkiye'de kaç aydın yetiştirdiniz, kaç tane aydınınız var? tabi siz aydın dendi mi, 3 günlük bayram tatillerinde, plak şirketleriyle fiskoslarla anlaşıp, teknolojinin nimetleri deyip, ayyaşlığından 3 kuruşa parçalarını kapattıran müzisyenlerin parçalarını söyleyip, sonra 5 günde ünlü sanatçı olanları sanıyorsunuz... aydın deyince sadece yahni yapan popüler yazarları sanıyorsunuz belki, ama hani nerede aydınlarınız, getirin bakalım ne yazıyorlar, ne çiziyorlar, neyin derdindeler, kime ne veriyorlar.
Neyse kimin hangi koşulda üstelikde nasıl zor koşulalr altında nasıl kitleselleştiğini, nasıl aydınlan çıakrttığını ve aydınlanma için çalıştığını sayfalara yazmaya gerek yok, fiiliyat yeterlidir bence.
Liberaller içinde ben bir referans vereyim Tansu Çiller, politika açısından Amerikan eğitimli, yüksek lisanslı o konuda. Güzeldi çete-mafya üçgeninde yaptıkları değil mi?