Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 21-11-2017, 00:25
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart Eski Ahit'te ve Kur'an'da "Semanın Melikleri"!

Eski ahit'te "Semanın Melikesi (Göğün Kraliçesi)"nden bahsedilmektedir. Semanın Melikesi'nden kastedilen şey ise Tanrıçadır.

"Semanın Melikesi" ifadesinin geçtiği 5 ayet şunlar (Bkz.):

Yaremya 7:18
Yaremya 44:17
Yaremya 44:18
Yaremya 44:19
Yaremya 44:25


Yaremya 7:18:
"Çocuklar odun topluyor, babalar ateş yakıyor, kadınlar Gök Kraliçesi'ne pide pişirmek için hamur yoğuruyor. Beni öfkelendirmek için başka ilahlara dökmelik sunular sunuyorlar."


Ayetlerde geçen "Göklerin Melikesi"nden kastedilen Tanrıçanın Asherah (Anath/Astarte) olduğu düşünülmektedir.(Bkz.)

Göklerin Melikesi: Shamayim Meleketh = לִמְלֶ֣כֶת הַשָּׁמַ֗יִם

Eski Ahit'in İbranicesinde "Sema (Shamayim )" ve "Melik/Melike(Melek/Meleketh)" kelimeleri yukarıdaki 5 ayette Tanrıça'yı kasten bir araya geliyor. Bunun dışında bir ayette ise Daniel 4:37'de "Sema" ve "Melik" kelimelerinin "Semanın Kralı" anlamında Rab'ı (!) kasten geçtiğini görüyoruz:

Daniel 4:37:
"Ben Nebukadnessar Göklerin Kralı'na şükrederim. O'nu över, yüceltirim. Çünkü bütün yaptıkları gerçek, yolları doğrudur; kendini beğenmişleri alçaltmaya gücü yeter."


"Bu ayette geçen Nebukadnessar (M.Ö 630-561), İncil'de Kudüsü fetheden zalim kral olarak tasvir edilmektedir. "Babil'in asma Bahçeleri" ile Tanrıça İşhtar (İnannna/Asherah) adına yapılan "İşhtar Kapısı" onun zamanında yapılmıştır. İlk Tapınak olan Süleyman Tapınağı'nı yıkmış ve Yahudileri Babil'e sürmüştür. Yeremya Kitabı'nda bu dönemde yaşananlar son derece keskin metaforlarla anlatılır. Örneğin; "Babil kralı Nebukadnezar beni mahvetti. Bana eziyet etti. Beni boş bir vazoya döndürdü, bir ejderha gibi yutuverdi beni. Benim etimle karnını doyurdu. Beni sürgüne gönderdi.""

Nebukadnessar'ın Göklerin Kralı'na şükrettiği yukarıdaki ayetin öncesinde Daniel 4:33'de kendisiyle ilgili şöyle denmektedir:

Daniel 4:33:
"Nebukadnessar'a ilişkin bu söz hemen yerine geldi. İnsanlar arasından kovuldu. Öküz gibi otla beslendi. Bedeni göğün çiyiyle ıslandı. Saçı kartal tüyü, tırnakları kuş pençesi gibi uzadı."


Dikkat ederseniz Nebukadnessar'dan adeta bir yaratık gibi bahsedilmektedir. Bu yüzden Nebukadnessar'ın şükredip "Semanın Meliki" diye andığı şeyin aslında Rab değil zamanla lanetlenip kötülüğün ve şeytanın sembolü haline dönüşen kendi Tanrıçası olma ihtimali çok daha yüksektir.

Kısacası Eski Ahit'te "sema" ve "melik/melike" kelimelerinin bir aradaki kullanım yerleri bize Tanrıçayı işaret etmektedir diyebiliriz.

Peki "sema" ve "melik/melike" kelimeleri Kuran'da hiç bir araya geliyor mu, evet. Eski Ahit'e kıyasla çok daha fazla sayıda ve "Allah"ı kastederek geçiyor:

2:107: اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
3:189: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
5:17: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
5:18: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
5:40: اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
5:120: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
7:158: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
9:116: للَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
24:42: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
25:2: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
38:10: لَهُمْ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk onların mı (Allah'ın dışında)
39:44: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
42:49: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
43:85: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
45:27: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
48:14:وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
57:2: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)
57:5: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)
85:9: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)

"sema" (smw) ve "melik" (mlk) kelimelerini (mlk kelimesine sonradan yüklenen dişi/erkek ayrımından öte) kök halleriyle ele alırsak bu iki kelimenin Eski Ahit'te bize Tanrıça'yı işaret ettiğini belirtmiştim. Kuran'a baktığımızda ise bu iki kelimenin sık sık Allah'la birlikte anıldığını görüyoruz.

Bir tarafta Eski Ahit'in lanetli Tanrıçası "sema melikesi" ve yaratık Nebukadnessar'ın "sema meliki" diğer tarafta Kuran'ın "sema meliki" Allah. Bu iki kelime Kuran'da boşu boşuna yan yana ve Allah ile birlikte anılmıyor, bu tablo Kurandaki Allah ile aslında neyin kastedildiğine ilişkin bizlere dolaylı yoldan da olsa bir ipucu sunuyor.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 21-11-2017, 20:40
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.409
Standart

Cenkvarol;sami tanrıların belirgin olmadığını,cinsiyet konusunda muğlak olduklarını biliyoruz..

Ashtarsamayn isminde bir güney Arabistan tanrısı var ve bu tanrı erkek ve bir oğul..Bu tanrının önceli İştar ve İştar bir kadın..!

Kuran'da Rahman'ın da Allah olduğu yazar ve rahman,yahudilerin tanrısı Yahve'nin bir sıfatı..O halde Allah erildir mi diyeceğiz?

Allah hem erildir,hem dişil..Allah,hünsa bir tanrıdır..
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 27-11-2017, 22:29
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Sn. Ahlaksız;

şu kadarını söyleyeyim Yahudilerin tanrısı konusunda da şüpheliyim. Çünkü Kuran'daki gibi orada da tanrıçanın Tanrı adıyla anılması söz konusu.

başlığa önemli eklemelerde bulunmak istiyorum;

Eski Ahit'te Asherah'ı kasten söylenen "Göğün Melikesi (Kraliçesi)" ifadesindeki İbranice "melike" kelimesinin birebir Kuran'daki karşılığına bakalım;

مَ لَ كَ تْ = מְלֶ֫כֶת

karşımıza çıkan kelime Kuran'daki meleket (مَلَكَتْ) kelimesi. Bu kelime Kuran'da hep "sağ el, elleriniz" anlamındaki "eyman" kelimesi ile birlikte geçiyor. (İkisi ile birlikte genelde "cariyelerin (legal fahişelerin)" kastedildiğini görüyoruz.)

Eski Ahit'in Tanrıçası Asherah'a hitaben söylenen bir kelimenin birebir Kuran'daki karşılığı sürekli olarak "eyman" kelimesi ile geçiyorsa bu kelimenin de taşıdığı bir anlamı olmalı.

bu yüzden "eyman(sağ el)" konusunda daha önce açtığım "Kuran'da rızası aranan Allah ve Kadınlar!" adlı başlığın 31. nolu mesajında yazdığım bilgileri aynen alıyorum, taşlar yerine oturuyor;

Tanrıça Asherah'ın "sağ elle" olan ilişkisini göstermek adına İncil'de de geçen bir örnek var. Yasa Kitabı 33 (Deuteronomy) kısmının 1. ve 2. maddelerinde şöyle denmektedir:

Tanrı adamı Musa, ölümünden önce İsrailliler'i kutsadı.
Şöyle dedi:
“RAB Sina Dağı'ndan geldi,
Halkına Seir'den doğdu
Ve Paran Dağı'ndan parladı.
On binlerce kutsalıyla birlikte geldi,
Sağ elinde halkı için alev alev yanan ateş vardı.


Son kısımda geçen (Arapça'daki "sağ el" kelimesinin karşılığı olan) "sağ eldeki (yemin)" "alev alev yanan ateş" ifadesinin aslında "Asherah" anlamına geldiği iddia edilmektedir. Bu durumda yukarıdaki pasajın çevirisi "(Yahev'in) sağ elinde Asherah vardı." şeklinde olmaktadır. Bu konuda aşağıdaki kaynaklara bakılabilir:

"Last night the BBC showed the second part of a documentary series called The Bible's Buried Secrets (not to be confused with an American PBS series from a few years back), fronted by Francesca Stavrakopoulou, an academic lecturer in theology and religion from the University of Exeter. The topic of the programme was polytheism in ancient Israel, with a fair amount about Asherah.

One of the things she raised was the word "aishdat" in Deuteronomy 33:2. The meaning of this word is flagged by translators as uncertain. It's often split into two, aish=fire and dat=law, so "a fiery law" (KJV, JPS 1911; NASB: "flashing lightning"); but that doesn't make a lot of sense in the context; and also, at least according to Gesenius, dat appears to be a comparatively late Persian loan-word, only otherwise found biblically in the Book of Esther. [5]. The NIV instead offers: "from his mountain slopes" with the note "meaning of the Hebrew uncertain".

What the programme suggested was that "aishdat" is in fact a scribal mis-copying, or even deliberate substitution, for asherah; noting the similarities of the letter-

shapes in hebrew: אשרה --> אשדת

In the context, Asherah does fit rather well:

The LORD came from Sinai and dawned over them from Seir; he shone forth from Mount Paran.He came to them with his myriad holy ones; Asherah was at his right hand.

http://en.wikipedia.org/wiki/Talk%3AAsherah

http://www.houseofdavid.ca/deut_33.htm


toparlayacak olursak;

Eski Ahit= sağ eldeki Asherah = Göğdeki Melike

Kuran = sağ eldeki Melike

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 27-11-2017, 22:56
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.409
Standart

Cenkvarol;Kuran'da bahsedilen Allah,arapların tanrısı..Tamam da,bu tanrı kim veya ne?
Bu tanrı,yahudilerin Yahve'si işte..

Yahve'de hünsa bir tanrıdır..Bir süredir Yahve'yi anlamaya çalışıyorum..2018'de Yahve ile ilgili ufak bir makale yazacağım..
Sizin gibi etimolojik olarak analiz etmiyorum ama..Daha çok mitleri ve aralarındaki bağları,senkretik bir tutumla ele alıyorum..
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 27-11-2017, 23:43
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

bir yap bozu düşünün, ben kendimce belki de binde birlik parçalar ile meşgulüm şuan, ama şimdilik önemsediğim nokta bir önceki mesajımda da severek kullandığım gibi parçaların küçük de olsa birbiriyle örtüşmesi, taşların yerine oturması.

mitler konusu kuşkusuz önemli, yok sayılamaz fakat mevzunun daha somut bir dile dökülmesi gerekiyor. Çünkü karşında aklını kullanmaktan yoksun ancak kıvırma ve uydurma uzmanı olan bir tapınanlar ordusu var. Tek inkar edemeyecekleri kitapsa onların önüne yine bu kitabı koymak lazım. Şunu açık bir şekilde iddia ediyorum ki bu "aşırma" kitabın iflasını yine kitabın kendisi sağlayacaktır, gerçekte ayetlerde anlatılan şeyler bambaşka şeyler, kelime/kök kullanım yerleri bize bunun ipuçlarını sunuyor.

Hazır laf "kitaptan" açılmışken konumuza bir ilavede daha bulunalım.

Kuran'da 24:33'de geçen "sağ elin maliki" olanlarla ilgili olarak "el kitabe (الْكِتَابَ)" kelimesi kullanılıyor. Bu ayette geçen el kitabe (الْكِتَابَ) kelimesinin aynı yazımla Kuran'da toplam 178 defa geçtiğini görüyoruz. Bu noktaya dikkat; 177 kullanımda bu kelime Kuran dahil Allah'ın kitabı olarak geçerken sadece tek bir kullanımda, yukarıdaki ayette (24:33) "sağ elin maliki" olanlarla ilgili geçiyor.

177 defa Allah'ın Kitabı,
1 defa (Eski Ahit'teki "melikenin/kraliçenin" karşılığı) Meleketh'in Kitabı.

bunun tesadüf olduğunu sanmıyorum.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 27-11-2017, 23:47
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üyeler
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: USA
Mesajlar: 4.839
Standart

Bu semanin kralicesi MeryemAna'ya uyarlanabilir mi?

Ufak bir duyuru: 2022'den once Natan kullanici adiyla yaptigim tum aciklamalar, makaleler, yazilar, veyahut felsefi/ideolojik/dinsel/politik goruslerin hic birini artik desteklemiyor, benimsemiyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 27-11-2017, 23:59
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.409
Standart

Cenkvarol;bu konuda batıda çalışmalar var..Mesela Corpus Coranicum..
http://corpuscoranicum.de/
Çalışma yıllardır devam ediyor,sanırım bitmedi ve yıllarca da devam edecek..Dil bilmediğim için bilemiyeceğim artık..
Keşke bu proje bitse,bir kitap yayınlasalar,sonra da Türkçe'ye birileri çevirse
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 28-11-2017, 16:47
world world isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 May 2010
Mesajlar: 3.122
Standart

Kuran'da cennetin tek bir kraliçesi vardır o da Meryem Ana'dır. Çünkü hakkında sure olup (ki Meryem Suresi'nin adı bence Zekeriya Suresi olmalıydı o ayrı konu ama olsun ) iyi anılan başka bir kadın yoktur Kuran'da. O insanlığa bir işarettir çünkü onun doğurduğu çocuk başka kimseye nasip olmayan şekilde babasız dünyaya gelmiş (Adem dışında)
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 09-12-2017, 02:18
BATIRALP - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
BATIRALP BATIRALP isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 30 Nov 2017
Mesajlar: 135
Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Eski ahit'te "Semanın Melikesi (Göğün Kraliçesi)"nden bahsedilmektedir. Semanın Melikesi'nden kastedilen şey ise Tanrıçadır.

"Semanın Melikesi" ifadesinin geçtiği 5 ayet şunlar (Bkz.):

Yaremya 7:18
Yaremya 44:17
Yaremya 44:18
Yaremya 44:19
Yaremya 44:25


Yaremya 7:18:
"Çocuklar odun topluyor, babalar ateş yakıyor, kadınlar Gök Kraliçesi'ne pide pişirmek için hamur yoğuruyor. Beni öfkelendirmek için başka ilahlara dökmelik sunular sunuyorlar."


Ayetlerde geçen "Göklerin Melikesi"nden kastedilen Tanrıçanın Asherah (Anath/Astarte) olduğu düşünülmektedir.(Bkz.)

Göklerin Melikesi: Shamayim Meleketh = לִמְלֶ֣כֶת הַשָּׁמַ֗יִם

Eski Ahit'in İbranicesinde "Sema (Shamayim )" ve "Melik/Melike(Melek/Meleketh)" kelimeleri yukarıdaki 5 ayette Tanrıça'yı kasten bir araya geliyor. Bunun dışında bir ayette ise Daniel 4:37'de "Sema" ve "Melik" kelimelerinin "Semanın Kralı" anlamında Rab'ı (!) kasten geçtiğini görüyoruz:

Daniel 4:37:
"Ben Nebukadnessar Göklerin Kralı'na şükrederim. O'nu över, yüceltirim. Çünkü bütün yaptıkları gerçek, yolları doğrudur; kendini beğenmişleri alçaltmaya gücü yeter."


"Bu ayette geçen Nebukadnessar (M.Ö 630-561), İncil'de Kudüsü fetheden zalim kral olarak tasvir edilmektedir. "Babil'in asma Bahçeleri" ile Tanrıça İşhtar (İnannna/Asherah) adına yapılan "İşhtar Kapısı" onun zamanında yapılmıştır. İlk Tapınak olan Süleyman Tapınağı'nı yıkmış ve Yahudileri Babil'e sürmüştür. Yeremya Kitabı'nda bu dönemde yaşananlar son derece keskin metaforlarla anlatılır. Örneğin; "Babil kralı Nebukadnezar beni mahvetti. Bana eziyet etti. Beni boş bir vazoya döndürdü, bir ejderha gibi yutuverdi beni. Benim etimle karnını doyurdu. Beni sürgüne gönderdi.""

Nebukadnessar'ın Göklerin Kralı'na şükrettiği yukarıdaki ayetin öncesinde Daniel 4:33'de kendisiyle ilgili şöyle denmektedir:

Daniel 4:33:
"Nebukadnessar'a ilişkin bu söz hemen yerine geldi. İnsanlar arasından kovuldu. Öküz gibi otla beslendi. Bedeni göğün çiyiyle ıslandı. Saçı kartal tüyü, tırnakları kuş pençesi gibi uzadı."


Dikkat ederseniz Nebukadnessar'dan adeta bir yaratık gibi bahsedilmektedir. Bu yüzden Nebukadnessar'ın şükredip "Semanın Meliki" diye andığı şeyin aslında Rab değil zamanla lanetlenip kötülüğün ve şeytanın sembolü haline dönüşen kendi Tanrıçası olma ihtimali çok daha yüksektir.

Kısacası Eski Ahit'te "sema" ve "melik/melike" kelimelerinin bir aradaki kullanım yerleri bize Tanrıçayı işaret etmektedir diyebiliriz.

Peki "sema" ve "melik/melike" kelimeleri Kuran'da hiç bir araya geliyor mu, evet. Eski Ahit'e kıyasla çok daha fazla sayıda ve "Allah"ı kastederek geçiyor:

2:107: اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
3:189: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
5:17: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
5:18: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
5:40: اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
5:120: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
7:158: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
9:116: للَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk ait Allah
24:42: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
25:2: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
38:10: لَهُمْ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk onların mı (Allah'ın dışında)
39:44: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
42:49: لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
43:85: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk O'nun (Allah)
45:27: وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk Allah
48:14:وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ : sema mülk Allah
57:2: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)
57:5: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)
85:9: لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ: sema mülk O'nun (Allah)

"sema" (smw) ve "melik" (mlk) kelimelerini (mlk kelimesine sonradan yüklenen dişi/erkek ayrımından öte) kök halleriyle ele alırsak bu iki kelimenin Eski Ahit'te bize Tanrıça'yı işaret ettiğini belirtmiştim. Kuran'a baktığımızda ise bu iki kelimenin sık sık Allah'la birlikte anıldığını görüyoruz.

Bir tarafta Eski Ahit'in lanetli Tanrıçası "sema melikesi" ve yaratık Nebukadnessar'ın "sema meliki" diğer tarafta Kuran'ın "sema meliki" Allah. Bu iki kelime Kuran'da boşu boşuna yan yana ve Allah ile birlikte anılmıyor, bu tablo Kurandaki Allah ile aslında neyin kastedildiğine ilişkin bizlere dolaylı yoldan da olsa bir ipucu sunuyor.
Kavramları birbirine karıştırmışsınız bir defa kuranda bahsi edilen semanın yani göğün evrenin melekleri ifadesi şudur tabiat olaylarından sorumlu melekler kastedilmektedir her melek türünün baş meleği vardır ve diğer melekler bu baş meleklerin emrindedir örneğin tabiat olaylarından evrenin işleyişinden tutun gezegenlerin döngüsü dünyada ki tabiat olayları mevsimler yağışlar vs.... bu olaylardan sorumlu melek Mikail dir ..... Diğer ayetlerde ki maliklik konusu farklıdır malik demek mülkiyet hakkı ve tasarrufu demektir mesela insanlar için kat malikleri ifadesi kullanılır yani ev sahibi demektir işte kuranda ki Allahın malik olması göğün yani evrenin sahibi tasarruf hakkı evreni yaratan Allah olduğu için Allaha ayittir ... geçmiş uygalrıklardaki Tanrı ve din inançlarının zamanla yine insanlar tarafından değiştirilmesi farklı anlamlar yüklenmesi değiştirilmesi sonucu hurafeler dinin yerini almış mantıksız saçma şeyler çıkmıştır ortaya işte sizinde bahsettiğiniz eski ahitde ki Tanrının tekliği yerine çoğul hale getirilmesi yine Tanrının erkeklik dişilik özelliği olmadığı halde Tanrı Tanrıça ifadelerinin geçmesi yine meleklerinde erkeklik dişilik özelliği olmadığı halde meleklerin Tanrının kızları olduğu batıl inancının yerleşmesi ( ki Türkler istanbulu feth ederken orotodoks bizans hala melekler erkekmi dişimi diye tartışıyordu ! ) bunların hepsi insanların dejenere ettiği bozduğu dinlerin kalıntılarıdır ..... h.z İsa hiçbir zaman Tanrının oğlu olduğunu söylememiştir ama hz.İsa dan sonra hiristiyanlar yobazlığa kaçmış ruhban sınıfı kurmuş Tanrı ile kul arasına girmiştir yine peygamber sevgisinde aşırıya kaçıp hz.İsayı Tanrının oğlu ilan etmişlerdir ! ki aynı şeyi israilliler yahudiler hz.Üzeyir peygamber için demişlerid Tanrının oğlu diye ! bunların hepsi insanların dini iyi anlayamayıp yobazlığa kaçıp dinleri bozmaları sonucu oluşmuş batıl boş inançlardır ....

Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı tavsiye etmez. Tam tersine Allah da, Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor.ATATÜRK
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 24-12-2017, 12:34
Shutur Nahundi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Shutur Nahundi Shutur Nahundi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 16 Aug 2016
Mesajlar: 137
Standart

cenkvarol, mülk ve melike arapça'da aynı kök dizininden türedikleri için ayetlerde bahsedilen "göklerin mülkünün allah'a ait olduğu" iddialarında, doğal olarak mülk ve melike مُلْكُ- ملكة kelimeleri birbirine benzer kelimeler kullanılmıştır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
kraliçe, melik, melike, nebukadnessar, sema

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:07 .