ruku ve secde nin kökenini merak ediyormusun ?

[spartacus]

Yani anlayacağın Sevgili Hiramusta
Ben bu güne bakıpda Arap demedim ki, Secde'nin tarihi olarak söyledim, Secde'nin tarihi Senin tanımlanmandaki Arpaların tarihinden daha eskidir ve o bölgede yerleşiktir, Sümerler'in köle edindiği toplumlar Arapların atasıdır..

hiramusta nın elindeki keser değil, kese, hiram güzel kese atıyor Â*

Evet Sece ve Rüküh islam öncesi toplumlarda da vardi, bence bu insanin yapisi ile aciklanabilecek bir olgu, insanolgu derin saygisini basini egerek, yer yer de yere diz cökerek karsindaki "deger"e göstermistir. yani sonucta bir sayginin göstergesidir....
islam öncesi ve genel manada imanin olmdigi toplumlarda kendilerince degerli kildiklara tanrilara insanlarin bu tür bu sekilde saygi göstermeleri bence normaldir....

Müslümanlarin Peygamber kabul ettigi Hz Muhammed ne yapmistir peki ?
Aslinda hic bir sey ile cok sey arasinda birsey yapmistir....
Insanlarin sekil olarak ibadet etme tarzina sadik kalarak onun icini bosaltip , Islami degerler le doldurmustur...yani insanlar, anlarini geldikleri iman ettikleri toprak ile sereflendirerek, o sekile islami deger yüklemislerdir .....
bence de güzel olmus...manali anlamli...insanin yapisina ters olmayan bir cözüm....

simdi secde ve rüküh islam öncesi de vardi ateste tapanlarda böyle iman ederdi demek sonucta hic bir sey ifade etmez, yani ne islamin kendisini nede peygamberini kücük düsürtür , cünkü önemli olan sonucta sekil degil niyet dir !


InVitatio

[antimuhammed]

Sadece rüku ve secde değil daha bir çok konuda İslam a Hindistan dan geçmiş gibime geliyor yaptığım gözlemler sonucunda... İhram, namaz, sarık, sakal, abdest...... Özellikle Yogilerin ve güneşe tapanların İslamı oldukça çok etkilediğini düşünüyorum. Namaz saatlerinin özellikle güneşin doğumu, batımı ve tepe noktasına göre ayarlandığı düşünülürse bizleri fazla şaşırtmaması lazım..
Bu arada Varanasi gibi Hinduların kutsal saydığı diğer bir şehir var. İsmi Allahabad diye yazılıyor ve İlahabad diye okunuyor......

Tarihi ismi Amed Abaad,(Ahmedabad) olan başka bir şehir yine Hindistanda. Amed in kelime anlamını bulamadaım. Ama Maha Amed(Maha Raca gibi) Ulu Amed Yüce ;Amed anlamına geliyor. Mohammed ismi de buradan çıkma sanırım.

Aşağıda güneşe tapım rüku ve secde Varanasi Hindistan. Sabah gün doğumunda çektim..

[neysesi]

İlahi beyler, yazdıklarınız hiç de mantıklı gelmedi bana. Benzeme doğru da bu neyi gösteriyor? Bütün dinlerde (en ilkelinden hak dine kadar hepsinde) benzer ritüeller var diye tüm dinler aynı kökenden geldi sonucu mu çıkıyor yani? İlkel var diye gerçek illa da ilkelden mi gelmiş olmalı? Binlerce yıl önce yapılmış heykel, resim gibi şeylerde seks yapan insanları görebiliyoruz, yani biz şimdi bizim yaptığımız seks de onlardan aktarıla aktarıla mı geldi? Yani onlardan öğrendik, yoksa yapmayacaktık. Biz seks yapıyorsak, tarihsel kalıntılarda da seks yapan insanların resimleri varsa, bizim bu cinsel eylemimizin kökeni onlar mı? *Aynı mantıktan giderseniz, Amerika kıtasındaki kızılderililerin dini ile binlerce yıl önceki orta doğu-asya medeniyetlerinin dini de mi aynı kaynaktan geliyor aktarıla aktarıla? *Allah'a ibadet ederken, tapınma niyet ve duygusunun harekete dönüşmesinde insan doğasına en uygun ritüellerden olan secre ve rüku yerine acaba amuda mı kalkmalıydık?? Ya da takla mı atmalıydık? *Hadi açıklayın bakalım.

[neysesi]

İbadet ve iletişimdeki hareket ve biçimler, insanın duygu ve hareketleri arasındaki ilişkinin binlerce yıl önceki insanlarla pek çok yönden aynı olmasından dolayı birbirine benzer. *Zaten Kuran'da namazın şekli gösterilmemiş. Binlerce yıl önceki insanların, hak olsun ya da olmasın Tanrı veya Allah ya da İlah, ne derseniz deyin, O'nunla iletişim kurma gayretinde benzer ritüelleri sergilemeleri, insanın iç dünyasını ritüel kalıplar içerisinde dışa vurma tarzlarının benzeşmesi anlamına geliyor, başka bir şey değil. Çünkü hepsi insan. Ritüeller benzer çünkü hepsi insan ve aynı duygu-hareket bağlantısı özelliklerini taşıyorlar. Farkının ne olduğu ise belli. Esas mesele *bu galiba.

[dilaver]

Aynı mantıktan giderseniz, Amerika kıtasındaki kızılderililerin dini ile binlerce yıl önceki orta doğu-asya medeniyetlerinin dini de mi aynı kaynaktan geliyor aktarıla aktarıla


* * *sayın neysesi

* * *aramıza hoşgeldiniz.

* * *ne yazık ki aynı kaynaktan *geliyor, bu kaynagın ismi ise üretim ilişkiler. Amerikadaki kızılderileiler avcı ve toplayıcı oldukları için dinleri de buna uygun olarak totemizmi ve animizmi içeriyordu. Yalnız bu kaynak aktarılmaktan kaynaklanmıyordu, bizzat toral ile ya da dogayla ilişkiden kaynaklanıyordu. Toplumun örgütlenme biçimi de buna uygundu.

* * * Biraz aşşagıya indigimiz zaman Aztek ve İnka medeniyetlerini görüyoruz, burada mısır yetiştiriliyor ve avcılık yapılıyor . Tarım var ama hayvan yetiştiriciligi bilinmiyor. Et nadir geliyor sofrayaç Burada hem tanrıları hem astrolojiyi hem de güneş tapımını buluyoruz. Aztekler insan kurbanının yanısıra bu kurbanın kalbinden arta kalanları soyluların yemek menüsüne de dahil ediyorlar. Amerikanın keşfine kadar Dogu Batı baglantısı iddia edemeyiz bu yüzden de hayvan yetiştirilmenin bilinmemesi tekerlegin de bilinmemesini getiriyor. Bu bize topun niye bilinmedigini açıklıyor.

* * * *Ortadogu ise neolitigin beşigi. İndüs ve Mısır ile birlikte Mezopotamya ilk dinlerin ilke bereket dinlerinin doguş yerleri. Topragın işlendigi yerlerde inanç biçimleri farklı, göçebe hayvan yetiştiricisi toplumlarda farklı, avcı toplumlarada farklı. Ancak ekonomik kökeni aynı olan ve ekonomik sistemleri bir olan toplumlarda aynı dini biçimleri izleyebiliyoruz. Yakın toplumlarda dini biçimlerin birbirleri ile ilişki içinde oldugu ve birbirlerinden alıp verdikleri ise bir gerçek. Aksi takdirde İsis kültüne Roma'da rastlayamazdık. Ya da Hannibal ile savaş sırasında ana Tanrıça Kybele uzun yolculuklar sonucunda Roma'ya götürülmezdi.

* * * * *Dini ibadetleriniz esnasında amuda kalkıp kalkmayacagınızı bilemiyorum ama bildigim tek şey secdenin ve rukunun insan dogasına ve insan onuruna son derece aykırı oldugudur. İnsanlıgın mücadelesi ise secde etmek degil, secdeden kurtulmak dogrultusunda olmalıdır.


* * * * * saygılarımla

[antimuhammed]

Neysesi öncelikle hoş geldiniz..
Hindistan ve Arabistan arasından gözden kaçıramayacağımız çok büyük bir etken mevcuttur. İki ülke arasında binlerce yıldır süregelmiş bir ticaret mevzu bahistir. Eğer bir gün Hindistan a yolunuz düşerse o zaman bu ülkede ki inanç zenginliğini görürsünüz. Hindistan a neredeyse tarih boyunca gelmeyen kalmamış gibidir. Ari Druid istilası, Yunanlılar, Moğlollar, Persler, Araplar, Ruslar......

Elbette ki bir birinden bağımsız yaşamış topluluklar da aynı inançlar, ibadetler gözlenebilir. Secde en ilkel davranış biçimi olup güçsüzlük, aman dilemeyi simgeler. İnsanlar insanların önünde secde etmişlerdir.(Krallar, derebeyleri, zorbalar....v.s.). Rüku ise bir saygı göstergesidir... *Günümüzde ki dinlerin uygulamaları aniden ortaya çıkmış değildir. Taş taş üstüne konarak şekillendi, gelişti. Burada gözden kaçmaması gereken bir husus Hindistan gibi büyük bir medeniyet ve onlarla ticari ilişkiler kurmuş Arap kabileleri. Kabile hayatı yaşayan bir toplumun medeniyet kurmuş bir toplumu etkileyeceğini söylemek abes kaçar. M.Ö 5000 li yıllarda İndus vadisinde muazzam düzenli planlı şehir devletleri kuran bir medeniyet elbette çevresindeki komşularını etkileyecektir. Allahabad, Amedabad, Maha(ulu), Amed, Işalayam(Tanrının mabedi) *gibi isimler Sanskritçedir.

Hinduizm’in ”güneş” e tapım le ilgili konular ve takrıben MÖ 1800 yıllarında şekillenen Rig (veya Rg) Veda’da yer alır.Yeryüzünde daha önce de Güneş tapıcılığı vardı kuşkusuz, fakat Güneş’e de bir ”efendi” gerektiğini düşünen Hint - Aryanlar’ın mitolojik kavramlar açısından bu en üretken kolu (yani Doğu Aryanları), geliştirdikleri güneş mefhumu ile neredeyse tüm dünyayı etkileyeceklerini nereden bilebilirlerdi? Geliştirilen bu Güneş Tanrısı anlayışı Güneş’i içermekle birlikte onu aşıyordu da.


Muhammed Hindistandan dünyaya yayılan, günümüzde dahi Hindistan dışında bile oldukça popüler olan meditasyonu yıllarca Hira dağında uygulamıştır. Kefen, ihram, sarık, tesbih, abdest, ölü yıkama ... v.b. gibi dini uygulamalar ve ritüeller binlerce yıldır Hindiastanda mevcuttur.

[Neva]

Gunes isinlarinin opulmesi rituleli, bugune kadar gelmis bir sekilde.