Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 14-06-2022, 16:04
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.312
Standart

Siz fikir yürütüyorsunuz fakat ortaya serdiğiniz fikir gerçeklerle bağdaşmıyor.Organların işlevlerleri bellidir o işlev için o organa ihtiyaç vardır.Gerisi farazidir.

İnsan ile kıyaslamıyorum tam tersi türler arasındaki farka işaret ediyorum.Bitkilerin hayvansı özellik göstermediklerinden bahsederek onların sadece hayvan olmadığını ortaya koyuyorum.Onları değersizleştirmiyor canlı olmaktan yaşıyor olmaktan çıkarmıyorum.Yaşıyor olmak canlı olmak görme duyma gibi duyularla ortaya konmuyor.Canlı diyebilmek için üreme/çoğalma varlığını korumak için akraksiyon gösterme gibi olgular gereklidir.Bitkiler canlıdır yaşamaktadır fakat hayvanlardan çok ama çok farklıdırlar.Görme duyma hissetme gibi zorunluluğa sahip değiller.Zati hayvanlarda birbirinden farlıdır.İnsan dediğimiz memeliler sınıfının bir alt türüdür.Mesela memelilerin biyolojik yapıları büyük oranda aynı olduğu için benzer duyu ve duygulara sahipler.Duyuları duyguları ortaya çıkaran şey zaten bedenden başka şey değildir.

Ve düşünme diyorsunuz.Neden düşündüğümüzün farkında değil gibisiniz.Size şunu sorabilirim; Simülasyoncunuz veya Rabbil Aleminiz düşünüyor mu?

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 14-06-2022, 16:33
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

Organların işlevi vardır, bellidir.

İşlevlerin organı belli değildir.


Ayrıca kendiniz söylüyorsunuz bitkiler üreyebiliyor, ama neden onlara da insan gibi "üreme organı olmalı?" demiyorsunuz? Görme için görme organı lazım, düşünme için beyin lazım, ama üreme için? Üreme organı gerekmiyor çünkü farklı şekilde ürüyor. O halde, farklı şekilde düşünüyor olabilir. Kendinizi böyle dar kalıplara hapsetmeyin. Eğer bunu yapacaksanız da, lütfen, kendinizi hapsettiğiniz dar kalıba bizim girmemizi beklemeyin.

Simülasyoncunun rabbil alemin olduğunu söyleyen ben değilim, ironik olarak bunu söyleyen yıldıztozu.

Siz de simülasyoncunun rabbil alemin olduğunu düşünüyorsanız açık açık söyleyin, bilelim. Bana göre simülasyoncu ergendir, cahildir. Sizin görüşünüz başkaysa, bizim "cahil, ergen, şizofren" dediğimiz birine "rabbil alemin" diyorsanız, görüşünüze saygı duyarım, sıkıntı yok. İkisi aynı şey olmadığı için, yani, sorunuzda kara propaganda var. Sizin sorunuza yanıt vermek için ben de sizin gibi, ya da "silümasyoncunuz ya da rabbil aleminiz" dediğiniz şeyi kabullenmem mi gerekiyor? Soruyu eğer yanıt verilebilir formatta sorarsanız, dini duygularınızdan, Rabbil alemin sevginizden arınmış olarak yani, o zaman yanıtlarım. Şu şekliyle yanıtlarsam "simülasyoncu (ergen, şizofren) ve marcos'un rabbil alemininin" aynı şey olduğunu kabul etmiş sayılabilirim. Öyle bir şey yapmak istemiyorum. Simülayoncu ergendir, cahildir, şizofrendir, eziktir, korkağın, pısırığın teki, itin tekidir. Rabbil aleminse, varlığı ve yokluğu felsefi olarak tartışılandır, bu bazen benim, bazen sensin, bazen sen, ben, o, hepimiz, hepimiz ben olduğumuzda, o zaman Rabbil alemin de biz oluruz. Bu haliyle neden kendime (veya sana), simülasyoncumuz gibi "ergen, cahil, şizofren" muamelesi yapayım ki? Öyle bir şey yok ki. Bizler normal insanlarız, en azından ben öyleyim, ya da öyle olduğumu düşünüyorum. Gerisini bilemem. Benim bu konulardaki düşüncelerim belli olmasına rağmen, Neden böyle şeyler yapıyorsunuz onu da anlamış değilim. Bunlar konuya katkı sağlamaktan ziyade çıkmaza sürükleyen açılımlar. Her konuda tekrar tekrar simülasyoncuyu, ergeni, rabbi falan pişman bunları mı tartışmamız gerekiyor?

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 14-06-2022, 16:59
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.312
Standart

O zaman şöyle sorayım;

Yaratıcı (adı ne olursa olsun) düşünür mü?

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 15-06-2022, 09:05
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

marcos´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
O zaman şöyle sorayım;

Yaratıcı (adı ne olursa olsun) düşünür mü?
Bir yaratıcı var diyorsun yani. Yaratıcına olan inancına saygı duyuyorum. Yanıtım da, sanki senin düşündüğün gibi, bir yaratıcı var'mış gibi, olacaktır.

Hayır yani, konu ağaçlar olduğu için, ağaçlarla ilgili sorsan, anlarım. Yaratıcı var mı, varsa düşünür mü, bunlar buranın konusu değil ki. Varsa diyelim de, hani, nereden nasıl diyeceğiz. Mesela yaratıcıdan kast ettiğin nedir? Gökten geldiği varsayılan kitaplarda anlatılan yaratıcı mı? Yoksa, evrensel manada, Ying ve Yang olarak bildiğimiz, tüm kainatların yaratıcısı olan, alemlerin Rableri olan, Tanrının hapsettiği yaratıcılar mı? Yaratıcı o kadar geniş bir kavram ki, Mark Zikenberk de mesela, Beta evreninin yaratıcısı. "Adı ne olursa olsun" dediğine göre, adı Mark Zükerberk olsun o zaman, seçilen yaratıcı Mark Zükenberk, düşünüyor. O halde yanıtım, Mark Zükenberk düşünüyor, o halde en az bir yaratıcı düşünüyor. Gerisini ayrı ayrı irdelemek lazım. Öyle hepsini bir potaya atamazsın. Bizim simülasyoncu, yani bu dünyayı simüle eden üst akıl, zaten düşünüyor, ama hep hinlik düşünüyor.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 15-06-2022, 11:59
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

Bir soru da ben sorayım. Öncelikle sayın markusa, sonra isteyen de yanıtlayabilir elbette.

Bitkiler hangi yöntem'lerle çoğalır.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 15-06-2022, 18:04
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.312
Standart

Siz fikir beyan ediyorsunuz fikir beyan etmenize saygım var.Fakat fikrinizi bilimin bulgularının önüne geçiriyorsunuz.

Size sorduğum yaratıcı düşünür mü sorusunu cevaplayacağınıza kelime oyunlarına başvurmuşsunuz.

Ben ise sizin sorunuzu cevaplayayım.Btkiler cinsel organları aracılığı ile ürüyorlar bitkilerin cinsel organı var.Spor veya sperm durumu değiştirmiyor.

Konu hakkında gerçekçi bilgilere haiz olsaydınız hissetmek için deriye ihtiyaç var yazımı kurcalardınız.Unutmayın bitkilerin kabuğu deri memelerinin derisi kabuktur.

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 15-06-2022, 18:37
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.730
Standart

Bitkiler, hisseder, merak eder, görür.
Bunun için bilime de gerek yok, bizzat kendim deneyimlemişim.

Okşadığım dal diğerlerinden ayrılıp bulunduğum yöne doğru uzadı.
Çukurdaki ağaçlar düz yerdeki cinslerine kıyasla daha fazla uzar, çünkü tepenin ardında ne var diye merak eder. Bu köylüler tarafından da onaylanmış bir bilgidir.
Kökler su neredeyse oraya yönlenir, hatta bazı ağaç köklerinin 500 metre ötedeki suya dahi yönlendiği tarafımdan görülmüştür.
Ağaçlar kendisiyle yapılan dostane ilişkiyi bilir, müzik çalmak, onu okşamak, dallarını zedelemeden üzerinde gezinmek gibi ilişkiler onun daha canlı olmasını sağlar.

Bunlar öyle sıradan bilgiler değil, tarafımdan bir çok defa denenmiş ve gözlenlenmiş bilgilerdir.
Bu nedenle dünyada en sevdiğim canlı ağaçlardır, sürekli yararlı olan ve hissi yüksek olan belki de tek canlıdır.
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 15-06-2022, 19:36
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

Canlı, organize olmuş maddedir, biyolojik olarak bu böyledir ve dolayısıyla ağaçlar da organize(örgütlü) hareket eden yapılardır. Düşündüklerini sanmıyorum ancak algı durumu mevcuttur ve seçici davranış geliştirebilirler. Kısaca bitki ve ağaçlar da algılar ve seçim yapabilirler(biyolojik olarak, kimyasal olarak)...
LEVH´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yaratıcı o kadar geniş bir kavram ki, Mark Zikenberk de mesela, Beta evreninin yaratıcısı. "Adı ne olursa olsun" dediğine göre, adı Mark Zükerberk olsun o zaman, seçilen yaratıcı Mark Zükenberk, düşünüyor. O halde yanıtım, Mark Zükenberk düşünüyor, o halde en az bir yaratıcı düşünüyor. Gerisini ayrı ayrı irdelemek lazım. Öyle hepsini bir potaya atamazsın. Bizim simülasyoncu, yani bu dünyayı simüle eden üst akıl, zaten düşünüyor, ama hep hinlik düşünüyor.
Hep hinlik düşünmüyorum...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 16-06-2022, 09:09
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

marcos´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Siz fikir beyan ediyorsunuz fikir beyan etmenize saygım var.Fakat fikrinizi bilimin bulgularının önüne geçiriyorsunuz.

Size sorduğum yaratıcı düşünür mü sorusunu cevaplayacağınıza kelime oyunlarına başvurmuşsunuz.

Ben ise sizin sorunuzu cevaplayayım.Btkiler cinsel organları aracılığı ile ürüyorlar bitkilerin cinsel organı var.Spor veya sperm durumu değiştirmiyor.

Konu hakkında gerçekçi bilgilere haiz olsaydınız hissetmek için deriye ihtiyaç var yazımı kurcalardınız.Unutmayın bitkilerin kabuğu deri memelerinin derisi kabuktur.
Konuyu bilmiyor olabilirsiniz. Bir konuda yeterince araştırmamış, yeterince bilgi sahibi olmamış olabilirsiniz. Ama bu durum karşınızdaki insanı küçümseyen bir tavır içine girmenizi gerektirmez.

Öncelikle bir defa, sorunuzu yanıtladım. Yaratıcı (adı ne olursa olsun) düşünür mü diye sordunuz, ben de "Adı Mark Zükerberk olsun" dedim ve o minbalde yanıtladım. Yaratıcı olan Mark Zükerberg düşünür, o halde, en azından bir tane yaratıcı düşünür.

Bitkilerin üremesi konusundaki bilgisizliğiniz, dahası, bilimden tamamen kopuk olmanızı da anlarım. Sonuçta siz bitki bilimci değilsiniz. Ama siz kendiniz konu hakkında doğru dürüst bilgi sahibi değilken, fikir sahibi olmanız, bu konuda bir otorite gibi konuşma hakkını size ver'mez.

Diyorsunuz ya hani, bilimle tezat olan benim görüşüm, hiç açıp baktınız mı bitkiler kaç türlü çoğalır diye:

Temelde iki türlü çoğalır:

1) Generatif çoğalma,

2) Vegetatif çoğalma.

Sizin söylediğiniz, "Btkiler cinsel organları aracılığı ile ürüyorlar bitkilerin cinsel organı var." şeklindeki çoğalma, "generatif çoğalma" olarak birinci maddeyi oluşturuyor. Vegetatif çoğalma, bitkinin iki "TEMEL ÇOĞALMA YÖNTEMİNDEN BİRİ" hakkında bir bilginiz yok. Sizin bu konuda bilginizin olmaması, bunun yok olduğu manasına gelmiyor.

Kaynak vereyim ah, https://acikders.ankara.edu.tr/plugi.../0/6.hafta.pdf

Ankara edu tr. Ne diyor? İki türlü.

Sonra, vegetatif çoğalma da kendi içinde 5 türe ayrılıyor:

1- ÇELİK İLE
2- AŞI İLE
3- DALDIRMA İLE
4- DOKU KÜLTÜRÜ İLE
5- ÖZELLEŞMİŞ ORGANLAR İLE(SOĞAN, YUMRU VB)

Şimdi örneğin, "çelik ile" çoğaltma yapıyorsunuz. Üreme organı nerde? Yok.

Aşı ile çoğaltıyorsunuz. Üreme organı nerde? Yok.

Daldırma ile, doku kültürü ile çoğalttığınızda da, sonuçta ortada bir üreme organı yoktur. Zaten vegetatif çoğalmanın mantığı budur.

Bir bitkiyi, sadece yaprağını suya koyarak çoğaltabilirsiniz. Demek ki neymiş? Bilgi sahibi olmadan, sanki her şeyi biliyormuş gibi davranmamak lazım. Bilginiz olmayabilir, ama araştırırsınız, öğrenirsiniz. Önce bilmeden, "yeterince" araştırmadan, sahip olduğunuz yanlış bilgiye dayanarak karşınızdaki bilgiyi ötelemek, "yanlıştır"demek, doğru bir tavır değil. Bizler karşımızdakine doğru tavırlar takınacağız ki, sonuç doğru olsun. Siz yanlış olursanız, her işiniz de yanlış olur.

Yaratıcı algınız gibi örneğin. Yaratıcınız varsa eğer, düşünüyor. Bak tekrar yazıyorum, yine "ama yanıtlamadın ki" demeyesin diye. Bu kadar da gerçekleri inkar olmaz ki ama. Okuyorsun, sonra "görmedim" diyorsun.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 16-06-2022, 09:19
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

bilgivehis´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bitkiler, hisseder, merak eder, görür.
Bunun için bilime de gerek yok, bizzat kendim deneyimlemişim.

Okşadığım dal diğerlerinden ayrılıp bulunduğum yöne doğru uzadı.
Çukurdaki ağaçlar düz yerdeki cinslerine kıyasla daha fazla uzar, çünkü tepenin ardında ne var diye merak eder. Bu köylüler tarafından da onaylanmış bir bilgidir.
Kökler su neredeyse oraya yönlenir, hatta bazı ağaç köklerinin 500 metre ötedeki suya dahi yönlendiği tarafımdan görülmüştür.
Ağaçlar kendisiyle yapılan dostane ilişkiyi bilir, müzik çalmak, onu okşamak, dallarını zedelemeden üzerinde gezinmek gibi ilişkiler onun daha canlı olmasını sağlar.

Bunlar öyle sıradan bilgiler değil, tarafımdan bir çok defa denenmiş ve gözlenlenmiş bilgilerdir.
Bu nedenle dünyada en sevdiğim canlı ağaçlardır, sürekli yararlı olan ve hissi yüksek olan belki de tek canlıdır.
Sayın bilgivehis,
Yararlı katlılarınız için teşekkür ederim.
Bu dediklerinizi kısmen gözlemlemiş biri olarak şunu belirteyim ki, burada amacımız, gözlemsel olarak gördüğümüz bu durumu bilimsel bir temelde kanıtlayabilmektir.
Umuyorum ki birileri bunu tez olarak hazırlar ve bu konudaki bir eksiği tamamlanmış olur.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:17 .