Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #31  
Alt 04-12-2022, 00:34
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Baskoylu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kimseyi asaglama gibi bir derdim yok, olamazda. Sadece bu toplumun icinde bulundugu Olumsuzluklari, Caresizlikleri, Yetersizlikleri, Aklin Yolunu Yasama Yansitmadan koyun surusunden daha vahim bir sekilde yasamin butun acimasiz zorluklarina ragmen yasamina ve hayatina devam etmeye calismasi, Kendisini bu duruma iten ve bu olumsuzluklarin icinde Aclik ve Yoksulluk sinirindan daha oteye goturen bu DUZENI halen destekliyorsa, DUZENIN kendisine yapmasi gerektigini yapsin diye canak aciyorsa, kendi gelecegini karanliklara goturuyorsa....


20 yili geckin bir sure icinde Yalanlar, Sahtekarliklar, Duzenbazliklar, Dolandirici, Mafia, Eroin, Esrar, Iki Yuzluluk, Riyakarlik, Serefsizlik, Namusuzluk, Alcaklik, Kadin, Cocuk ve insanlar istendigi gibi katledildigi bir duzeni halen ayakta tutuyorsa!!!
Siz ve Sizin gibi insanlar da yapilan elestiri ve gosterilen tepkilere karsi, Sistemi ve Duzeni savunmak adina tepki gosteriyorsaniz!!!!
Siz ve Sizin gibiler butun olumsuzluklari hak edenlersiniz.
Bu mesele, her dünya vatandaşını ilgilendiren uluslararası sistemik bir sorundur. Tüm bunların ülkemizle, seçmenleriyle ya da hükümetle pek ilgisi yok. Çünkü onlar bütünün sadece bir parçasıdır. Dünyadaki sistemik bir sorunla ilgili öfkenizi Türk hükümetine ve seçmenlerine yansıtamazsınız, bu doğru değildir ve yanlış anlaşılabilir.


Saydırdığın sorunlar son 20 yılın sorunları değil, köklü kapitalizmin sistemik sorunlarıdır. Bu sorunları son 20 yıla indirgerseniz, gerçekliği gizlemiş olursunuz ve yaptığınız hata da tam anlamıyla budur. Kimse sistemi ve düzeni savunmuyor, sadece işinizi düzgün yapın, sistemsel sorunları 20 yıla bağlamayın, gerisi önemli değil.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 04-12-2022, 14:53
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Mustafa Kemal bir cani değildi. Sadece Latin harflerini getirerek ve devlet ile dini birbirinden ayırarak Türkiye'yi Batı'ya doğru yönlendirmeye çalıştı. Bugünkü Türkiye devletinin kuruluşu sırasında sürgünler ve ölümler olduğu tartışmasızdır, ancak bunların hepsini tek bir kişiye yükleyemezsiniz. Unutmamalıyız ki bir çatışma döneminden bahsediyoruz ve ne yazık ki bu dönemler güllük gülistanlık değildi. O dönemde çok sayıda insanın ölmüş olması onun suçu değil. Batılı büyük güçlerin böylesine korkunç bir zamanda nasıl davranacaklarını hep merak etmişimdir. Kesinlikle onlarda farklı davranmazlardı. Atatürk milyonlarca insanın öldürülmesini nerede emretti? Nerede görev aldı? Bunu kanıtlayabilir misin?. Atatürk bu zor dönemde kesinlikle bazı olumsuz şeylere neden olmuştur, beni yanlış anlamayın ama bir çıkar çatışmasında bunu kaçınılmaz olarak görüyorum.

Atatürk'ün bir emri veya doğrudan bir emri ya da Atatürk'ün bunları emrettiğini bizzat duyan bir tanık nerede?. Esas olarak nasıl ve ne şekilde sorumludur? Şundan da emin olabilirsiniz ve bilmelisiniz ki Atatürk bu tür şeyleri her zaman kişisel olarak kötü bulmuştur. İşte tam da bu yüzden halkını modernleştirmek ve batılılaştırmak istedi, çünkü eski kültürün bazı şiddet içeren özelliklerinden tiksiniyordu. Atatürk bir hümanist olarak kabul ediliyor. Peki ya Yunanlılar tarafından esir alınan binlerce Türk askerinin kurşuna dizilmesine ne demeli?

Bu bir savaştı ve ne yazık ki her savaşta "emir" olmadan böylesine hatalar yapılabiliyor. Amerikalılar teslim olan binlerce Alman askerini de vurdu ve hatta Amerikalıların kendi fotoğrafları bile var. Savaş başlı başına bir suçtur! Tüm suçların en büyüğü için savaşı suçlamanın hiçbir anlamı yoktur. Yunanistan ile savaşı Atatürk mü başlattı? Burada saldırgan kimdi?.

""""Dünyada yaratılan her şey kadınlar tarafından yaratılmıştır!

Türkiye Cumhuriyeti savaşçı bir devlet olmayacak, ekonomik bir devlet olacak.

En iyi rehber bilimdir.

Benim hakkımda ne haber yaparsa yapsın, basın mutlak özgürlüğe sahip olmalıdır. Herhangi bir nedenle gerçeklerden başka bir şey yazmaya zorlanmamalıdır."""""

Böylesine demokratik düşünen bir insanı neden insanlığa yakışmayan ilkel suçlara bulaştırmaya çalıştığınızı anlamıyorum.

Kendisi de bir şiddet olan mağduriyetin ortadan kaldırılması için şiddet kullanımı kaçınılmaz değil midir?

Ve savaş olduğunda, zulümler olur, bu kaçınılmazdır, ancak bu Atatürk'ün kişisel hatası değildir ve o saldırgan olan taraf da değildi. Eğer Atatürk'ün bir seçeneği olsaydı, eğer diğerleri, özellikle de Yunanlılar ona bir seçenek sunsaydı, birçok insan ölmezdi. Atatürk'ün iradesine karşı işlenmiş herhangi bir suçtan haberdar değilim, ancak bu, savaşlarda savaşan tüm halklar için geçerlidir ve Ermeniler ve Rumlar için de durum kesinlikle farklı değildi.

Katliamlar Ermeniler tarafından Türklere ve Rumlar tarafından Türklere karşı da yapılmıştır. Ermeni sorunu zaten Atatürk öncesi bir sorundur. Bildiğiniz gibi, orada da ermenilerin devlet güçleri tarafından uzak bölgelere gönderilmesi, sürülmesi, sürgün edilmesi söz konusuydu.

Beni yanlış anlamayın ama sınır dışı edilmeyi de ben soykırım olarak göremuyorum.
Türkiye'de elbette önemsizleştirilmemesi gereken pek çok korkunç şey yaşandı. Ancak herkes kendi evini düzene sokmalı ve hak sorularının şiddetle çözülüp çözülemeyeceğini kendine sormalıdır. Bence insanligin temel sorunu bu.

Mustafa Kemal'in tarihsel öneminin yaşadığı döneme göre değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum, çünkü ancak böyle bir bakış tarihsel olarak uygundur.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 04-12-2022, 18:03
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Gercek bir olayi anlatarak, kismide olsa cevap vermis olabilirmiyim?

Turkiyenin kirsal kesiminde gercek yasanmis bir hikayi anlatmis olursam,
Sayin dine mine ne dostun da anlamis oluruz.

Koyde yasiyan fakir ayni zamanda onurundan taviz vermiyen durust bir insan yasar, hayatin butun zoruluklarini durustlugunden ve onurundan taviz vermeden imkanlari dahilinde imece usulu yardima ihtiyaci olan herkesin karsilik beklemeden fiziki olarak yardimina kosar.

Bir onceki sene iklimden dolayi gerektigi gibi hasilati alamaz, sene sonunda Tarlayi Surup Ekin Ekmesi Imkansiz olur.

Sagdan soldan tanidiklarindan maddi olarak yardim ister, herkes ayni iklim zorluklari yasadigi icin boylesi bir imkanlari da olmadigindan dolayi caresiz bir sekilde uzule uzule bu insanin isteklerine karsilik veremezler.

Bu gariban koylunun dunya guzeli bir kizi var,
Koyde zalim Aganin oglu %60 civarlarinda ozurlu oldugundan, Istedigi kizlar bununla evlenmeyi red eder.
Aganin oglu, bu kiza deli gibi asik, hergun evin etrafindan gezer kizi bir kez gormek icin, Aga bunu duyar.
Bir firsatini bulup, Kizi Istmeye gidecek ama Vermiyecegini cok iyi bildiginden Agaliga laf gelmesin diye boylesi bir cesareti olmaz.

Tohum almak icin cevresinden maddi yardim istedigini duyar, el altindan buna birini gonderir, Sen Huseyin efendiye git, Deki git bir de Aga`dan para iste, ama benim soyledigimi soyleme der.

Aganin gorevlendirdigi kisi, Gariban koylunun evinin onunden bir kac kez bilerek gecer, gecerki Gariban Huseyin ile sanki rastlanti icabi karsilasmis gorunumunu versin.

Gariban Huseyin disari cikar ve karsi karsiya gelir selamlastiktan sonra, Aganin gorevli elemani, yahu Huseyin tarlayi ektinmi? bende sehire gidip tohum alacam, almadiyasan beraber gidelim,
der.
Para bulamadim bu sene ekmiyecem ama seneye coluk cocuk ne olacak bilmiyorum diye sitem eder gariban Huseyin.

Bende olsaydi verirdim, sen borcuna sadik durust bir adamsin, koyde senden Mert insan yok, ama benimde imkanim yok, olsa hemen verirdim, istersen bana geri de verme, ama keske imkanim olsa....
Fakat neden gidip Aga`dan istemiyorsun der.

Aga milletin kanini emiyor, bir veriyorsa karsiliginda on aliyor, onunla basimi belaya sokmak istemem, Cocuklarimla Ac kalirim daha iyi..... der.

Yahuu Aga eskisi gibi degil, gecenlerde birine yardimci olmus, Babamin hayri olsun, bana borclu degilsin demis.

Aga`mi bunu soylemis? IMKANSIZ BIR SEY, SASIRDIM DOGRUSU DEMIS.

Gariban Huseyin Tarlaya gitmis, caresiz bir sekilde tarlaya bakmis, Tarlanin ekin halini gozlerinin onune getirmis,
Ne olur gidip su serefsizden para istesen, bir yerimmi eksik olur, Parayi verirse HAYRIM olsun derse kabul etmem, hasilattan sonra goturur parasini veririm der.

Aganin evine dogru yol alir, Kapida Aganin adamlari,
Ne var, Ne istiyorsun Huseyin? diye sorarlar.
Gariban Huseyin; Aga ile gorusmek istiyorum eger kabul ederse diye cevap verir.

Aga`ya, Huseyinin geldigini seninle gorusmek istedigini soylemesi ile,
Aga bagirir,
Adami neden disarda bekletirsiniz cabuk iceri alin der.
Huseyin iceri girer girmesine ama Aga yerinden kalkmis, Huseyini karsilamis, Vay Vay Vay Huseyin sen bizim evin yolunu bilirmiydin vs vs vs nameler duzer.
Gariban Huseyin, hayretler icinde kalir.

Yer gosterilir, oturup sohbet edilmeye baslar, ates uzerinde kendisini his eden Gariban Huseyin, Aganin da sozunu kesmemek sarti ile sira kendisine gelince cevap olarak kisa cevaplar ardindan SEBEBI ZIYARETIM der Aga hemen konuyu degistirir, yelim icelim sebebi ziyaretini sonra soylersin der.

hemen Cay gelir ardindan Yemek hazirmi? Misafirimiz Actir,
Yok; Der.
Gariban Huseyin. Buraya gelmeden once yedim, Der ve devam eder, Maddi sikintilarini soyler, Imkanin varsa Tohum parasi icin borc talebinde bulunur,
SOZ Hasilat dan sonra hemen parani oderim der.

Paranin lafimi olur, kirk yilda bir bana isin dusmus, Cabuk icerden bana kasayi getirin der.
Gariban Huseyin`e ihtiyaci olan miktarin 10 katini verir.
Gariban Huseyin, kendisine lazim olani alir, digerini geri verir, Benim ihtiyacimi bu gorur der.
Aga; zorlar yok olurmu, kis geliyor, Cocuklara ve kendine giyecek ve yiyecek alirsin vs vs vs dil doker.
Ben bundan fazlasini almam, bosuna zorlama, Cok Sagol der. ardindan ilave eder, Borcunu hasilattan once odiyemem bunun imkani yok, ama soz hasilatin ilk geliri senin borcunu odemek olacaktir der.
Aga; Senin canin sag olsun, ne borcu, Annenin ak sutu gibi helal olsun der.
Gariban Huseyin, beni tanirsin, kabul etmiyecegimi de bilirsin. Tekrar soyliyorum hasilattan sonra hemen parani oderim der.

Gariban Huseyin; Hayretler icin Allah Allah, Allah Allah der eve gider Esine olan biteni soyler.
Esi; Aga bugun ters tarafindan kalkmis der.

Gariban Huseyin sehire gider, gerekli tohum ve alis verisini yapar gelir, Tohumu tarlaya ektikten bir kac gun sonra,
Aga bir kac kisi ile Gariban Huseyinin evine gider.

Gariban Huseyin; ilk kez evine gelen agayi agirlamaya calisir, Daha once haber verseydiniz, hazirlik yapardik vs vs vs sitem eder, Caylar icilir TAVADA PISEN YUMURTALAR da yenir.

Aga; bir kac kez konusmak icin bogazini temizlemeye calisir, Bir yandan da Borclu biraktim acaba zorunlu olarak kizini ogluma verirmi? teklifime ters cevap verirmi? dusuncelerle.
Sebebi Ziyaretimiz, Allahin Emri ile Peygamberin kavli ile Kizin Fatimayi Oglum Mehmet`e isterim der.

Gariban Huseyin kisa sure icinde olan biteni gozlerinin onune getirir, olan bitenin sebeb ve gerekceleri harmanlar, KIZI ISTEME PLANI oldugunu anlar.
Bozuntuya vermez.
Hosgeldiniz Sefalar Getirdiniz der. Basim Gozum ustune, Kizimi sizden baska iyi bir evemi veririm. Benim icin uygundur, uygun olmasina lakin Kizima sormam lazim, Kizim he derse VERDIM GITTI der.
Kizini cagirtir, Kizina durumu anlatir, Kiz buyuk bir tepki ile OLURUM, KENDIMI OLDURURUM YINE EVLENMEM der.

Gariban Huseyin, Kizimin gonlu yok, Kizimi gonulsuz hic kimseye vermem, Nasip degilmis, bo konuda bizi affedin der.

Aga Siddetle, Kizin istegi ile mi olacak, Kiza gonlun varmi diye sorulurmu, Baba ve Anne ne derse O olur vs vs vs tepkilerinden sonra.
Gariban Huseyin; Yukarida inandigin Allah da gelse, Kizimin gonlu yoksa Vermem der.

Aga ve beraberinde gelenler kizgin bir sekilde kalkar giderler.
Aga bir kac kez haber gonderir, Kizi ikna edin nisanlayip dugun dernek kuralim Istedigin kadar da baslik parasi oderim bu is bitsin der.

Gariban Huseyin, Butun Mal Varligini da versen Kizimin gonlu yoksa vermem, Kizimin gonlu olursa lafim olmaz. aksine sevinirim der.

Bir kac gun sonra Aga at`ina atlar, Gariban Huseyinin evinin onune gider, At`indan inmeden Bagirir, HUSEYIN, HUSEYIN, HUSEYIN, Aganin sesini duyan Huseyinin esi disari cikar, Degirmene gittigini soyler.

Aga atini suratli bir sekilde Degirmene dogru surer, Degirmenin onune geldiginde avazi ciktigi kadar HUSEYIN, HUSEYIN diye bagirir, Disarda olan biri degirmenin icine kosar, Huseyine Aganin geldigini soyler.
Huseyin disari cikar, Aga`ya hosgeldin der saygili davranir.
Aga; Ya Kizini Ogluma Vereceksin, Yada Sana Verdigim Borcu Vereceksin der.
Gariban Huseyin, Kizimin gonlu yok veremem, Paraninda soz verdigim gibi, Hasilattan hemen sonra odiyecegimi soyledim, Tarladan tohumlari secip satamiyacagima gore, soz verdigim ve senin de kabul ettigin sekilde parani oderim. Sagdan soldan borc bulmaya calisirim, eger bulursam parani getirir oderim der ve sorun cikmamasi icin elinden geleni yapar.

Aga; Ya parami yada kizini ogluma ver, ikisinide yapamiyorsan, KARINI VERECEKSIN der.
Bunu duyan Gariban Huseyin sicrar Agayi atindan asagiya alir, evire cevire dover.
Coluk cocugum olmasaydi, Seni buraya gomerdim der ve defol git bir daha da karsima cikma, Soz veridigim ve senin de kabul ettigi gibi olacak, der.

Aga hastaneye gider darp raporunu alir, avukat tutar bizim Gariban Huseyin`i mahkemeye verir.

Hakim; Aganin ve Gariban Huseyinin dosyalarini inceler, biraz da ikisi hakkinda bilgi edinir.
Aganin cok zalim oldugunu, Gariban Huseyininde onurlu, durust ve fakir biri oldugunu ogrenir.

Mahkemede, Aga olan biteni biraz da kendisini hakli cikarmak icin carpitarak anlatir, Yalan ve Dolana bas vurursa, Sahitlerle kendisi suclu cikacagi icin kendi Avukatininda yonlendirmesi ile olan biteni anlatir, Avukat da pesinden kendisini savunur, muvekkilinin darp edildigini, haksizliga ugradigini savunur.
Savci; Gariban Huseyine Dogru Seslenerek, Avukatin Yok, Hakkinda iddalara ne diyeceksin savunmani yapabilecekmisin, yoksa Avukat tutman icin baska bir gunemi ertelemek istiyorsun diye sorar.

Gariban Huseyin; Savciya yuksek sesle, eli ile Hakimi gostererek, Savci bey, HOS HAKIM BEY ANLAMIYACAK KADAR ESEK DEGIL.
Zaten aga herseyi anlatti, Verdigi Borc da Planli bir sekilde KIZIMI OGLUNA ALMAK icin verdigi paradir.
BIZIM NAMUSUMUZDAN, SEREFIMIZDEN VE ONURUMUZDAN BASKA KORUYACAGIMIZ BIR SEY OLMADIGINDAN DOLAYI, NAMUSUMA DIL UZATMISTIR, BENDE GEREKENI YAPTIM, CEZAM VARSA, CEZAMA RAZIYIM, AVUKAT TUTACAK PARAMDA YOK DER.

Hakim Aga`yi Suclu bulur, Gariban Huseyin`e istersen Aga hakkinda dava acabilirsin der ve davanin kapandigini soyler.

Mahkeme dagildiktan sonra etraftaki koyluler ve insanlar Gariban Huseyine, sen ne yaptin, sanslisin, Hakime Hakarretten, Hakim Seni Tutuklamadi, Resmen Hakime ESSEK DEDIN.

Gariban Huseyin kendisini cok kotu his eder, Gorevlilere Hakim Beyle gorusmek istiyorum diye diretsede, kabul edilmez. Hakim Beyin hangi kapidan cikacagini ogrenir.
Kapinin onunde bekler.
Hakim kapidan cikarken, ayaklarina kapanmak ister, Hakim ne yapiyorsunuz Huseyin bey diye tepki gosterir.
Cahil oldugunu, Okuma Yazmam bile yok, beni af et, diye yalvarir.
Hakim, zaten senin art niyetli oldugunu bilseydim tutuklardim, kotu niyetle soylemedigini biliyorum, ozur dilemene de gerek yok, Ozurunu de kabul ediyorum, rahat ol der.

Gariban Huseyin, Yok boyle olmaz, bir gun misafirim olacaksin diye tutturur, istersen beni iceri at onunden cekilmem, MISAFIRIM OLACAKSIN der.

Hakim; Gariban Huseyinin maddi durumunda bildigi icin, TEK BIR SARTLA MISAFIRIN OLURUM DEMIS.
Eger Tavuk Bile Kesmiyeceksen, Normal ne yiyorsaniniz onu yapacaksin ve cayini icer gonlun rahat olsun diye.

YOK OLURMU HAKIM BEY, BIRAK BIR KUZU KESEYIM VEYA TAVUK KESEYIM, BENI AYIPLARLA, HOR GORURLER, KINARLAR VS VS VS

Hakim; Ya soylediklerimi kabul edeceksin, yada cekil onumden, tutuklamak zorunda birakma beni tepkilerinden sonra, Gariban Huseyin Kabul eder.

Hakim; Haber verir ve sozunde durmamasi halinde evden geri cikip gidecegini soyler.
Koylerde hayvan kesimin disinda en onemli yemekleri YUMURTA PISIRME CESITLERIDIR.
3 cesit yumurta ve imkanlari dahilinde en iyi yemekleri hazirlamis.

Hakim; surekli HAYATIMDA BOYLE LEZZETLI VE GUZEL YEMEK YEMEDIM, ET VE TAVUK BOYLESI YEMEGIN YANINDA HIC KALIR, COK GUZEL OLMUS, ELINIZE SAGLIK VS VS VS VS gonulerini almak icin oldukca dil dokmus...

Hakim`i ugrularken Hakim yine gonullerini almak icin ve uzulmemeleri icin tekrarlamis.

Gariban Huseyin dayanamamis; HAKIM BEY HAKIM BEY, YUMURTA NE BOKUMDURKI, BEN SANA KOYUN KESECEKTIM der........

Hakim; Gariban Huseyine donmus, Sagol Huseyin Bey Sagol, Essek ettigin yetmedi, birde bokunu yedirdin. demis...................

Saygi ve Insani Sevgilerimle

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 04-12-2022, 19:04
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Desene sahneleme, sanat ve tiyatronun birleşimidir. Hayatın karmaşıklığını tasvir etmeye çalışır ve bu da sanat tiyatrosuna yol açar diye.

Bilirim kurgu ve sahneleme her zaman gerçekliğimizi belirlemiştir. Bugün bile, görünüş ve gerçeklik arasındaki karmaşık ilişki, çağdaş sanat eserlerinin ana temasıdır. Aynı zamanda stratejiler ve bakış açıları da farklıdır. Sanatçılar sahneyi kültürel ve illüzyonist bir alan olarak ele alıyor, izleyicinin rolüne değiniyor ve kimlik hakkında temel sorular soruyor.

Etkili bir gösteri yaratmak için en önemli strateji sahneleme olduğundan, bu konuda iyi bir iş çıkarmışsınız. Bravo!

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 05-12-2022, 15:45
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Dergiparktan cümleler kapıp burada yazmakta ayrı bir sanat .
Çok severim atasözlerini
Keçinin olmadığı yerde a.çelebi olmak !
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 05-12-2022, 21:56
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

ilahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Dergiparktan cümleler kapıp burada yazmakta ayrı bir sanat .
Çok severim atasözlerini
Keçinin olmadığı yerde a.çelebi olmak !

Mesela; Hanki cumleleri kapmisim ve bunun sanatini yapmisim?
Bir cok insan Ata Sozleri sever, Bunda bir sorun yok.

Oyle degil, yanlis ogrenmissin.
Koyunun Olmadigi Yerde Keci Abdurahman Celebi olmak, misali demek istemissiniz.

Tartisirken veya Sohbet ederken vs vs vs
"SAYGILI OLMAK"
INSAN OLMANIN ONEMLI GEREKLERINDEN BIRI OLMALIDIR.
Saygili olmayi becermek, insan olma ozelliklerini kavramaktan gecer...

MILLIYETCILIK COCUKLUK HASTALIGIDIR. INSANLIGIN DA KIZAMIGIDIR. EINSTEIN.
ADOLF HITLER VE MUSSOLINI GIBI IRKCILARIN USTASI, ATATURK`TUR
Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 06-12-2022, 10:40
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Baskoylu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mesela; Hanki cumleleri kapmisim ve bunun sanatini yapmisim?
Bir cok insan Ata Sozleri sever, Bunda bir sorun yok.

Oyle degil, yanlis ogrenmissin.
Koyunun Olmadigi Yerde Keci Abdurahman Celebi olmak, misali demek istemissiniz.

Tartisirken veya Sohbet ederken vs vs vs
"SAYGILI OLMAK"
INSAN OLMANIN ONEMLI GEREKLERINDEN BIRI OLMALIDIR.
Saygili olmayi becermek, insan olma ozelliklerini kavramaktan gecer...
Paylaşımı Size karşı yazmadım.
O atasözunude bilerek öyle yazdım.
Sevgiler dilerim.

Kusura bakmayin ama başlık çok saygısızca.
Sizin yerinizde olsam o başlığı duzelttirirdim .
Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 06-12-2022, 16:26
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Khaos´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Marks'ı faizi meşrulaştırmakla itham etti.
Hamsi kadar beyni olan bilir ki, Marks'ın yaptığı tam tersiydi.

Yetmedi, kapital'in ısmarlama yazılmış olduğunu iddia edecek kadar arsız iftiralarda bulundu.

Değeri üretenin emek olduğunu ortaya koyabilmek adına insanüstü deha ve çaba ile yazılan kapital 1.cildi paylaştım. Kaçıp gitti bir aydır ortada yokdu.

Gerçek bir anarşistin önüne hedef koyamazsın. Patron emekçidir, sen materyalist zamanı yok sayan felsefenle sadece, risk almadan ve hiçbir şey yapmadan sadece zamanı pazarlayarak tanrı haline gelmişleri görmezden gelirsin. Bir anarşistin işlevi de bu olmamalıdır. Marx ve Spartacus gibi sen de zamanı bir olgu olarak görmezden geliyorsun. Marxın da iddia ettiği gibi Kredi, reel sektörün emek içeren birikmiş """"mevcut"""" paraşnin sınırlı bir süre için kullandırılması değildir.

K. Marx, Deutsche İdeologie, MEW 3, 344f. de bize söylediği gibi, burjuva mülkiyetinin birikimiyle devletin bunun için yalvarmak zorunda kaldığı ve sonunda aslında onlar tarafından satın alındığı gerçeğin "sadece yarısıdır".

Marx, bulaşıcı taraftan, yani burjuvazinin birikmiş parasından başlayarak, reel sektörün parasındaki emeği görmezden gelir, çünkü kredinin dağılımında başlangıçta, yani zamansal bir hata yapar. Çünkü zaman ve kâr açısından önce emeğin, sonra paranın gelmesi gerekirken, zaten zamanı içermeyen felsefesiyle, kapitalizmde önce "emek icermeyen" kar beklentili kredinin dağıtıldığını ve ancak ondan sonra emek yoluyla artı değerin ortaya çıktığını görmezden gelmiştir.
Bunu faizle emeği karıştırmak için yapıyor ki motoru artı değer olan reel sektörü kirletebilsin.
Yarım hakikatle elde edilmesi istenen şey de bu zaten. Ancak zamanı tanımayan ve pazarlandığını görmezden gelen materyalist yetersiz yarı-gerçek felsefe gerçekliğin yarısıdır.

Ve sende bu yetersiz, zaman cahili yarı gerçek felsefenle, zamanı pazarlayarak perde arkasında Tanrı'yı oynayan efendilere kalkan oluyorsun. Bu nedenle, bırak Anarşi'yi, gözümde adam bile değilsin.

"Devlet borçlarını geri ödemek zorunda çünkü başka kimse ona borç para vermez" diyen senin gibi sistemle uyum içinde olan tüm cahiller. Bir devlet kendi para birimi üzerinde egemenliğe sahip olması gerekirken neden borç para almak zorundadır? Devlete borç verilen parayı """ilk ilk ilk ilk"""etapta kim üretti ve bunun faizini kim topluyor? Girişimci mi? seni aptal. Bu yalanla parasal sistemi hiç sorgulamayan politikacılar kimin çıkarlarını temsil ediyor? Sürekli artan faiz yükünü ödemek için daha fazla vergi artırdıklarında kendilerini kime tabi kılıyorlar, seni hain?


Neden anlamak istemiyorsun, para sadece merkez bankaları ve ticari bankalar tarafından borç verme yoluyla "yaratılır". Reel sektörün dolaşımda olan emek içeren paraysıyla alakası yok. Sadece emek içermeyen faiz ,"süreçle" emeğe bulaştırılmak isteniyor ve bulaşmış gibi de kapul görüyor, hepsi bu.


Teknoloji, bilgi, mal ve hizmetler bolluk içinde. Bir toplumun refahı için belirleyici olan para miktarı değil, yalnızca emeğin ürünleridir ve bunlar hiçbir zaman bugünkü kadar bol olmamıştır, öküz. Tek soru, tüm bunları üreten insanların neden giderek daha azını karşılayabildikleri ve neden politikacıların onları daha fazla çalışmaya zorladıklarıdır. Cevap para ve vergi sistemimizde ve bunun sonucunda oluşan güç yapısında yatmaktadır. Çünkü para "emek içermeyen" faiz beklentisi yoluyla kendini çoğaltırken ve normalde bir değişim aracı (dolaşım aracı) olması gerekirken para böylece bir mal haline geldiğindendir.

Herkesin parayla bir ilgisi olmasına rağmen, sadece çok az kişi paranın gerçekte ne olduğunu ve nasıl dolaşıma girdiğini bilir. Yine de insanların kandırıldığı kadar karmaşık değildir. Paranın yaratılması ve bileşik faiz etkisi gibi temel konular önce anlaşılması gerekir. Bugün sadece bu iki mekanizma bile tüm servetlerinin yavaş ama emin adımlarla, emek karşılığı olmaksızın üretilen paranın """yoktan var eden üreticilerine"""" yani baronlarına yeniden dağıtılması sonucunu doğurmaktadır.

Para arzının neredeyse tamamı özel bankalarda yaratılmaktadır. "Yanlış bir şekilde belirttiğin" aksine, bankalar daha önce başka müşteriler tarafından oraya yatırılmış olan parayı ödünç vermezler. Hayır, bankaların görevi "ekonomiye kredi sağlamaktır" - para sağlamak değil. Her borç verdiklerinde, yeni kredi bakiyeleri ve borçlar yaratırlar ve bunlardan faiz alırlar. Bu anlamda bankalar para vermez, kredi vererek zamanı sana pazarlar ahmak, aç gözünü.
Zaman, süreç, patron dediğin, perdenin önüdür ve burada artideğer emek içerir, öküz.

Perde arkasında Tanrı'yı oynayan ve bizi yönetenler hiçbir şey yapmaksızın felsefeleriyle de üzerimizde hiçbir hakları yoktur.

Para dünyayı yönetir derken Musk ya da Gates gibileri dünyayı yönetmiyor, seni aptal.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 06-12-2022, 19:04
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

" Patron emekçidir " demiş

Teri neresinden çıkarıyor? Büzüğündenmi ?

Adam sana " kapitalizmin iç çekişmeler ve çelişkileri üzerinden zırva üretme " diye uyarmış

Faizde kapitalizmin iç çelişki ve çekişmesidir. Kapitalizme ait bir ekonomi şeklidir. ( bu sözü halen anlayacak kapasiten yok) aile içi ters ilişkilerinizi ailenin içinden çıkarıp karşıtlarının sorunu gibi yazmaya yelteniyorsun.


Materyalizm , anarşizm, diyalektik konularında , rica ediyorum konuşma , mide bulandirip forumu kirletiyorsun.
Bu konularda yetkin yazarlar var. Üfürüp durma burada.

Akape yalamaligı ve sermaye şakşakçılığı bu forumda tutmuyor. Halen öğrenemedin , alaman neo nazi artığı
Alıntı ile Cevapla
  #40  
Alt 06-12-2022, 19:32
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

Hayır, faiz, yani emeksiz risksiz kâr, kapitalizmi teskil eder, dolayısıyla serbest piyasanın ic çelişkisi değildir. Serbest piyasa, para aracılığıyla faizin emekten hak talebi sayesinde kapitalist bir sistem haline gelmektedir.

İcat edilmiş bir kapitalist ekonomiden bahsetmekte haklısın tabi ki, ama sadece böyle bir durumda olduğumuz için. Ben ise gerçekte emeğin ya da üretimin olmadığı bir ekonominin olamayacağını ve bunun değişmesi gerektiğini yazıyorum. Bu değişikliğin yürürlüğe girebilmesi için de faizin kaldırılması gerekmektedir.

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:44 .