05-05-2020, 23:07
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 24 Oct 2009
Mesajlar: 432
|
|
Dinin Olmadığı Bir Dünya Daha mı İyi Olurdu?
YENİ ATEİSTLER dinin, dolayısıyla intihar bombacılarının, din savaşlarının ve insanları sömüren televizyon vaizlerinin olmadığı bir dünya hayal ediyor.
Bu hayal size de çekici geliyor mu?
Bu konuya cevap veren aşağıdaki makaleyi sizinle paylaşmak isterim.
Soruya cevap vermeden önce şunu da düşünün:
‘Herkesin ateist olduğu bir dünyanın daha iyi bir yer olacağını gösteren herhangi bir kanıt var mı?' Örneğin Tanrı inancının olmadığı Marksist bir devlet kurmak için yapılan Kızıl Kmerler hareketinde yaklaşık 1,5 milyon Kamboçyalı öldü. Ya da resmen ateist olan SSCB'de Joseph Stalin'in yönetimi on milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. Tüm bu kötülüklere doğrudan ateizmin neden olmadığı doğru. Fakat ateist bir yönetimin de barış ve birlik sağlayamacağı açık.
Birçok insan dinin büyük acılara neden olduğunu kabul eder. Fakat suçlu olan Tanrı mı? Hayır.
Nasıl bir şoför araba kullanırken cep telefonuyla konuştuğu için kaza yaptığında arabanın üreticisi suçlanamazsa bu dünyada yaşananlar nedeniyle de Tanrı suçlanamaz. İnsanlığın çektiği acıların birçok nedeni var, fakat bunlardan biri, dinden daha güçlü bir neden. Kutsal Yazılar bunun miras aldığımız kusurluluk olduğunu söyler.
Şöyle der:
"Hepsi günah işledi ve hiç kimse Tanrı'nın yüceliğini yansıtamadı" (Romalılar 3:23).
Günah işleme eğilimi bencilliğe, yersiz gurura, ahlaksal açıdan bağımsız olma arzusuna ve şiddete neden olur (Başlangıç 8:21). Ayrıca insanların yanlış davranışlara göz yuman inançları mantıklı bulmasına ve bu inançlara yönelmesine neden olur (Romalılar 1:24-27). İsa Mesih yerinde olarak şöyle demişti:
"Kötü düşünceler, cinayetler, zinalar, cinsel ahlaksızlıklar, hırsızlıklar, yalan tanıklıklar ve küfürler yürekten çıkar" (Matta 15:19).
Çok Önemli Bir Fark
Bu noktada hakiki dinle, yani Tanrı'nın gözünde uygun olan dinle, sahte din arasında ayrım yapmak gerekir. Hakiki din insanların miras aldıkları kusurlulukla mücadele etmelerine yardım eder. Özverili sevgiyi, barışı, iyilikseverliği, iyiliği, yumuşak başlılığı, özdenetimi, evlilikte vefayı ve sadakati ve insanlara saygı duymayı teşvik eder (Galatyalılar 5:22, 23).
Öte yandan sahte din İsa'nın kınadığı bazı kötü şeylere göz yumarak Kutsal Yazıların söylediği gibi insanların "kulaklarına hoş gelen şeyleri", yaygın olan akımları destekler (2. Timoteos 4:3).
Ateizm de sahte din gibi ahlak konusunda belirsizliğe ve karışıklığa yol açar mı?
Hukuk profesörü Phillip Johnson'a göre Tanrı yoksa, hesap vereceğimiz yüce bir otorite ya da "saygı duymamız gereken evrensel doğrular" da yoktur. Böylece ahlak göreceli hale gelir ve her birey standartlarını kendisi belirler, tabii eğer kişi standart sahibi olmak isterse.
Kuşkusuz böyle bir düşünce tarzı ateizmi bazı insanlar için çekici kılıyor (Mezmur 14:1).
Ancak gerçek şu ki, ateizmin ya da dinin yalanlarına ve bu yalanları destekleyenlere Tanrı sonsuza dek katlanmayacak.
O şunu vaat ediyor:
"Yeryüzünde [ahlaken ve ruhen] doğru insanlar yaşayacak, orada ancak temiz insanlar kalacak. Kötülere gelince, onlar yeryüzünden silinecek, hainler dünyadan sökülüp atılacak" (Özdeyişler 2:21, 22).
Bunun sonucunda yaşanacak evrensel barış ve mutluluğu ne bir insan, ne bir insan felsefesi ne de insanların oluşturduğu bir kurum başarabilir (İşaya 11:9).
Saygılarımla
"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ
Matta 7:12
www.jw.org
|
05-05-2020, 23:23
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 26 Jun 2015
Mesajlar: 4.070
|
|
Yeryüzündeki tüm insanların Allah, cinler, periler, melekler, şeytanlar, iblisler vs. gibi hayali arkadaşları olmadan bir hayat sürdürdüğünü varsayıyorum...
Mutlaka çok daha farklı olurdu dünya, en basitinden bu hayali varlıklara, ve bu hayal dünyasına harcadıkları beyin kapasitelerini insanlık yararına kullanabilirlerdi, dünya üzerindeki genel kalite bugünkünden daha farklı olurdu.
Bizim ülkemizi ele alalım: Ülkem insanlarının geneli, Muhammed'in Kur'an'a koydukları (ayet) ve Kur'an'a koymadan söyledikleri-yaptıkları (hadis-sünnet) ile 7/24 yaşıyorlar, beyinlerini bu masallara adeta esir etmiş durumdalar.
Kendilerini 7/24 meşgul eden bu dini kafalarından çıkarabilseler, biz de uygarlık yolunda hızlı adımlar atacağız milletçe, benim düşüncem böyle.
|
06-05-2020, 00:47
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
|
|
Bazı insanlar dinlerin tehlikeli, düşmanlık ve şiddetin kaynağı olduğunu düşünüyor. İnançsız veya dini olmayan bir dünya daha huzurlu ve uyumlu olurdu diyorlar. Dinin çatışma ve şiddete yol açtığını gösteren, misal, terörden haçlı seferlerine ve cadı yakmalarına varinca örneklerde yok degil.
Ancak bazı dini eleştirmenlerin inanmak istediği gibi, şiddet aslında dini bir fenomen değildir. Zedong,Lenin, Stalin, Mao gibi ateist liderler hedeflerine şiddetle ulaştı ve birçok insanı öldürdü.
Dinsiz bir dünyanın şiddete maruz kalmayacağı beklentisi yanlıştır. Aksine, bazı temel soruların vurgulanması gerekir. Herhangi bir fark biçimi her an gerilim ve şiddete yol açabilir. Bu sadece dini farklılıklar için değil, aynı zamanda ırk, kültür, politika, ekonomi için de geçerlidir.
Olası en ufak görüş farklılıklarin bile ilişkileri bozma potansiyeline sahip oldugunu insanlik unutmamalı.
Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
|
06-05-2020, 01:53
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.312
|
|
hur-kus´isimli üyeden Alıntı
YENİ ATEİSTLER dinin, dolayısıyla intihar bombacılarının, din savaşlarının ve insanları sömüren televizyon vaizlerinin olmadığı bir dünya hayal ediyor.
Bu hayal size de çekici geliyor mu?
Bu konuya cevap veren aşağıdaki makaleyi sizinle paylaşmak isterim.
Soruya cevap vermeden önce şunu da düşünün:
‘Herkesin ateist olduğu bir dünyanın daha iyi bir yer olacağını gösteren herhangi bir kanıt var mı?' Örneğin Tanrı inancının olmadığı Marksist bir devlet kurmak için yapılan Kızıl Kmerler hareketinde yaklaşık 1,5 milyon Kamboçyalı öldü. Ya da resmen ateist olan SSCB'de Joseph Stalin'in yönetimi on milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. Tüm bu kötülüklere doğrudan ateizmin neden olmadığı doğru. Fakat ateist bir yönetimin de barış ve birlik sağlayamacağı açık.
Birçok insan dinin büyük acılara neden olduğunu kabul eder. Fakat suçlu olan Tanrı mı? Hayır.
Nasıl bir şoför araba kullanırken cep telefonuyla konuştuğu için kaza yaptığında arabanın üreticisi suçlanamazsa bu dünyada yaşananlar nedeniyle de Tanrı suçlanamaz. İnsanlığın çektiği acıların birçok nedeni var, fakat bunlardan biri, dinden daha güçlü bir neden. Kutsal Yazılar bunun miras aldığımız kusurluluk olduğunu söyler.
Şöyle der:
"Hepsi günah işledi ve hiç kimse Tanrı'nın yüceliğini yansıtamadı" (Romalılar 3:23).
Günah işleme eğilimi bencilliğe, yersiz gurura, ahlaksal açıdan bağımsız olma arzusuna ve şiddete neden olur (Başlangıç 8:21). Ayrıca insanların yanlış davranışlara göz yuman inançları mantıklı bulmasına ve bu inançlara yönelmesine neden olur (Romalılar 1:24-27). İsa Mesih yerinde olarak şöyle demişti:
"Kötü düşünceler, cinayetler, zinalar, cinsel ahlaksızlıklar, hırsızlıklar, yalan tanıklıklar ve küfürler yürekten çıkar" (Matta 15:19).
Çok Önemli Bir Fark
Bu noktada hakiki dinle, yani Tanrı'nın gözünde uygun olan dinle, sahte din arasında ayrım yapmak gerekir. Hakiki din insanların miras aldıkları kusurlulukla mücadele etmelerine yardım eder. Özverili sevgiyi, barışı, iyilikseverliği, iyiliği, yumuşak başlılığı, özdenetimi, evlilikte vefayı ve sadakati ve insanlara saygı duymayı teşvik eder (Galatyalılar 5:22, 23).
Öte yandan sahte din İsa'nın kınadığı bazı kötü şeylere göz yumarak Kutsal Yazıların söylediği gibi insanların "kulaklarına hoş gelen şeyleri", yaygın olan akımları destekler (2. Timoteos 4:3).
Ateizm de sahte din gibi ahlak konusunda belirsizliğe ve karışıklığa yol açar mı?
Hukuk profesörü Phillip Johnson'a göre Tanrı yoksa, hesap vereceğimiz yüce bir otorite ya da "saygı duymamız gereken evrensel doğrular" da yoktur. Böylece ahlak göreceli hale gelir ve her birey standartlarını kendisi belirler, tabii eğer kişi standart sahibi olmak isterse.
Kuşkusuz böyle bir düşünce tarzı ateizmi bazı insanlar için çekici kılıyor (Mezmur 14:1).
Ancak gerçek şu ki, ateizmin ya da dinin yalanlarına ve bu yalanları destekleyenlere Tanrı sonsuza dek katlanmayacak.
O şunu vaat ediyor:
"Yeryüzünde [ahlaken ve ruhen] doğru insanlar yaşayacak, orada ancak temiz insanlar kalacak. Kötülere gelince, onlar yeryüzünden silinecek, hainler dünyadan sökülüp atılacak" (Özdeyişler 2:21, 22).
Bunun sonucunda yaşanacak evrensel barış ve mutluluğu ne bir insan, ne bir insan felsefesi ne de insanların oluşturduğu bir kurum başarabilir (İşaya 11:9).
Saygılarımla
|
Beraberce Filistinlerin sırtında batıya uçacaklar; birlikte Doğuluları yağmalayacaklar. Edom ve Moab topraklarına el uzatacaklar,Ammonoğullarına boyun eğdirecekler.
İşaya 14
Bu cevap yeter sanırım.
Not olarak şunu belirteyim din ve idealist düşünceyi aynı görmeyin.
|
06-05-2020, 02:16
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 30 Sep 2007
Mesajlar: 2.207
|
|
Dinin olmadığı bir dünya mümkün değil. Din veya benzer türde dogmatik, inançsal kavram artık insana içkin bir bilişsel motivasyon. Tüm dinler silinip gitse de onun yerine insan bir şeyler bulacaktır. Günümüzde dinini terk eden ergen/genç cühela güruhun sarıldığı bilim/uzay/fantezi gibi şeyler mesela.
Dinlerin olmaması demek geçmişimizi süsleyen o güzeller güzeli estetik anlayışımızın, manastırların, katedrallerin, piramitlerin, heykellerin falan olmaması da demektir. Dinsiz bir dünya büyük ihtimalle çok kof ve sıkıcı olurdu.
Tek başına bir tanrıya inanmak ama dini, dini ritüelleri yani tanrının dünya üzerindeki hükmünü, kudretini reddetmek ve onun için bir şeyler yapma isteği duymamak da pratikte ateizmden farksız olacağı için aynı şekilde sıkıcı olacaktır.
Din, doğru kullanılabilirse insanları iyiye sevk edebilen ve bu uçsuz bucaksız evrende hayatlarını yalan da olsa huzurla yaşayabilecekleri bir araca dönüştürülebilir. Aslında tam olarak böyle de olmalıdır. Din afyondur, nihayetinde olmalıdır da.
|
06-05-2020, 09:39
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
|
|
Din çağımızda yok artık Din adına siyaset yapanlar din adına menfaat sağlayanlar var. Teknolojinin geliştiği bu aşama Allahın bildiklerinin hepsini biliyor hatta onun bilmediklerini de biliyor.
Tek kalan menfaatler Din kitaplarını okuduğumuzda gördüğümüz tek şey cehalet Arıca aynı tanrının kullarının birbirlerini kötülemek için girdikleri yarış
Günümüz de din para ve sermaye her kes onun peşinden koşuyor. Dinde yalanlara kılıf oluyor.
|
06-05-2020, 11:27
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
|
|
Aklıma küfürden başka bir şey gelmiyor..Eski/yeni ahiti veya Hristiyanların tarih boyunca neler yaptıklarını bilmediğimden değil..Bunları söylemenin gereksiz olduğunu düşündüğümden dolayı,aklıma küfürden başka bir şey gelmiyor..!
Yazının sonuna dikkat;
Ancak gerçek şu ki, ateizmin ya da dinin yalanlarına ve bu yalanları destekleyenlere Tanrı sonsuza dek katlanmayacak.
O şunu vaat ediyor:
"Yeryüzünde [ahlaken ve ruhen] doğru insanlar yaşayacak, orada ancak temiz insanlar kalacak. Kötülere gelince, onlar yeryüzünden silinecek, hainler dünyadan sökülüp atılacak" (Özdeyişler 2:21, 22).
|
KÖTÜYÜZ/HAİNİZ..!
Dünya'nın hemen her yerindeki mevcut yasalara göre,alenen suçtur bu..
Kendiniz gibi olmayan insanları bu şekilde yargılayamazsınız/kötüleyemezsiniz/aşağılayamazsınız/tehdit edemezsiniz..vb
DİN dediğiniz şeyin özü de budur işte..''Ya bendensin,ya da değilsin..''Tüm anladıkları/anlattıkları şey budur..
|
06-05-2020, 12:39
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
|
|
"Yeryüzünde [ahlaken ve ruhen] doğru insanlar yaşayacak, orada ancak temiz insanlar kalacak. Kötülere gelince, onlar yeryüzünden silinecek, HAİNLERdünyadan sökülüp atılacak" (Özdeyişler 2:21, 22
|
" Hainler "demek hakaret kin ve nefret içeriyor.
"Dunya dan söküp atmak" kin nefret katliam barbarlık iceriyor.
Bu tip söylemler ancak bir hayale tapan putcu din zihniyetinde olur.
İslam dininde de MÜRTEDLER icin hain söylemi vardır ve katledilmeleri işaret edilir.
Hristiyan ve islamcıların ruyaları ne kadarda benzer öyle degilmi.
Şimdi bu özdeyişte HAIN denilerek yapılan HAKARETE hakaretle cevap verme haklı gerekcesi ortaya çıkıyor.
Ve diyorumki.
Dine inanmayanlara bu özdeyişte HAIN diyip Dunyadan söküp atmayı düşünen P.E.Z.E.V.E.N.K
Bu uygulamanı senmi yapıcaksın yoksa olması mümkün olmayan hayali putunmu?
Ayrıca yapta görelim. DUNYADAN BIZLERI ( dini diktalara rest cekenleri ) SÖKTE GÖRELIM.
p.e.z.e.v.e.n.g.e HODRI MEYDAN diyorum.
HAYDI
sonsuzu bekleme vaktini bosa harcama P.E.Z.E.V.E.N.K haydi harekete geç.
Vur bizi
Öldür bizi
Kes bizi
Dogra bizi
Kazana at haşla bizi
Ateşe at yak bizi
Haydi bir dene
konunun içerigine ve istenilene cevap verdik.
Konunun başlıgına cevabım ise
İyimi olurdu ne ? . Çok ama çok iyi olurdu.
Hristiyanların papaz testisi kontrolunden din olsa ne olur.
İslamın karısıyle oruç açma iştahından din olsa ne olur
|
06-05-2020, 22:59
|
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 26 Nov 2018
Bulunduğu yer: Büyük suyun öte tarafı
Mesajlar: 122
|
|
hur-kus´isimli üyeden Alıntı
YENİ ATEİSTLER dinin, dolayısıyla intihar bombacılarının, din savaşlarının ve insanları sömüren televizyon vaizlerinin olmadığı bir dünya hayal ediyor.
Bu hayal size de çekici geliyor mu?
Bu konuya cevap veren aşağıdaki makaleyi sizinle paylaşmak isterim.
Soruya cevap vermeden önce şunu da düşünün:
‘Herkesin ateist olduğu bir dünyanın daha iyi bir yer olacağını gösteren herhangi bir kanıt var mı?' Örneğin Tanrı inancının olmadığı Marksist bir devlet kurmak için yapılan Kızıl Kmerler hareketinde yaklaşık 1,5 milyon Kamboçyalı öldü. Ya da resmen ateist olan SSCB'de Joseph Stalin'in yönetimi on milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. Tüm bu kötülüklere doğrudan ateizmin neden olmadığı doğru. Fakat ateist bir yönetimin de barış ve birlik sağlayamacağı açık.
Birçok insan dinin büyük acılara neden olduğunu kabul eder. Fakat suçlu olan Tanrı mı? Hayır.
Nasıl bir şoför araba kullanırken cep telefonuyla konuştuğu için kaza yaptığında arabanın üreticisi suçlanamazsa bu dünyada yaşananlar nedeniyle de Tanrı suçlanamaz. İnsanlığın çektiği acıların birçok nedeni var, fakat bunlardan biri, dinden daha güçlü bir neden. Kutsal Yazılar bunun miras aldığımız kusurluluk olduğunu söyler.
Şöyle der:
"Hepsi günah işledi ve hiç kimse Tanrı'nın yüceliğini yansıtamadı" (Romalılar 3:23).
Günah işleme eğilimi bencilliğe, yersiz gurura, ahlaksal açıdan bağımsız olma arzusuna ve şiddete neden olur (Başlangıç 8:21). Ayrıca insanların yanlış davranışlara göz yuman inançları mantıklı bulmasına ve bu inançlara yönelmesine neden olur (Romalılar 1:24-27). İsa Mesih yerinde olarak şöyle demişti:
"Kötü düşünceler, cinayetler, zinalar, cinsel ahlaksızlıklar, hırsızlıklar, yalan tanıklıklar ve küfürler yürekten çıkar" (Matta 15:19).
Çok Önemli Bir Fark
Bu noktada hakiki dinle, yani Tanrı'nın gözünde uygun olan dinle, sahte din arasında ayrım yapmak gerekir. Hakiki din insanların miras aldıkları kusurlulukla mücadele etmelerine yardım eder. Özverili sevgiyi, barışı, iyilikseverliği, iyiliği, yumuşak başlılığı, özdenetimi, evlilikte vefayı ve sadakati ve insanlara saygı duymayı teşvik eder (Galatyalılar 5:22, 23).
Öte yandan sahte din İsa'nın kınadığı bazı kötü şeylere göz yumarak Kutsal Yazıların söylediği gibi insanların "kulaklarına hoş gelen şeyleri", yaygın olan akımları destekler (2. Timoteos 4:3).
Ateizm de sahte din gibi ahlak konusunda belirsizliğe ve karışıklığa yol açar mı?
Hukuk profesörü Phillip Johnson'a göre Tanrı yoksa, hesap vereceğimiz yüce bir otorite ya da "saygı duymamız gereken evrensel doğrular" da yoktur. Böylece ahlak göreceli hale gelir ve her birey standartlarını kendisi belirler, tabii eğer kişi standart sahibi olmak isterse.
Kuşkusuz böyle bir düşünce tarzı ateizmi bazı insanlar için çekici kılıyor (Mezmur 14:1).
Ancak gerçek şu ki, ateizmin ya da dinin yalanlarına ve bu yalanları destekleyenlere Tanrı sonsuza dek katlanmayacak.
O şunu vaat ediyor:
"Yeryüzünde [ahlaken ve ruhen] doğru insanlar yaşayacak, orada ancak temiz insanlar kalacak. Kötülere gelince, onlar yeryüzünden silinecek, hainler dünyadan sökülüp atılacak" (Özdeyişler 2:21, 22).
Bunun sonucunda yaşanacak evrensel barış ve mutluluğu ne bir insan, ne bir insan felsefesi ne de insanların oluşturduğu bir kurum başarabilir (İşaya 11:9).
Saygılarımla
|
Bu sorunun cevabı İsa'dan önce verilmiş. Değişen bir şey de yok.
Tantum religio potuit suadere malorum.
Lucretius
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. -RİNDLERİN AKŞAMI, Yahya Kemal BEYATLI
|
10-05-2020, 16:40
|
|
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
|
|
kıyasa dayalı olarak değişecek durum.
insan türünü zeki bir tür olarak tanımlarsak dinler insan türüne bir hakarettir.
insanı o kadar da zeki olmayan veya aptala yakın bir tür olarak tanımlarsak dinler insanı ileriye taşıyan bir araçtır.
örnek: bi müzede sergilenen cesedi firavun olarak gören ve bu sebeple imanı artan insanlar görüyorum.
bu çok net bir gerizekalılık.
onların varlığı insan türüne bir hakaret.
ancak insan türü zaten o kadar zeki değil ki.
o nedenle böyle şeylere inanmalarını doğal karşılayabiliyorum.
|
Başlık Düzenleme Araçları |
|
Stil |
Normal
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:08 .
|