Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 21-01-2022, 10:21
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart Tanrı'yı Hapsetmek ve Cehenneme Atmak

Eveet sevgili dostlaar,

Nasılsınız iyi misiniz? Cumayı şerifleriniz hayrolsun. Bilirsiniz Cuma olmazsa Cumartesi ve Pazar da olmaz, bu yüzden kutsaldır. Her tespihe bir imam, her haftaya bir musibet lazım. O musibet de, aslında en hayırlı olanıdır. Çünkü her iyinin içinde bir kötü, her kötünün içinde bir iyi vardır. Mutlak kötü veya mutlak iyi yoktur. Eğer bir şey mutlak iyi ya da mutlak kötü olsaydı yok olurdu.

Şimdii, gelgelelim Tanrı'nın hapishane serüvenine, ya da kurufasulyenin sağlık üzerindeki negatif etkilerine. Evvela şu konuyu iyi bilelim sevgili dostlar, sağ dediğimiz şey aynı zamanda soldur. Çünkü tamamen bakış açısına göre değişir. Size göre sağ olan, karşıdaki birine göre soldur. Üst olan, aynı zamanda alttır. Ve iç olan, aynı zamanda dıştır. Bu iç ve dış konusu önemli çünkü konumuzun özü burası. Şu görsele iyi odaklanalım, iç ve dış neresidir?




Biz dışarıdayız ve bir kapı var öyle değil mi? Kapının üzerindeki camdan dışarı bakın. Hop bir saniye, orada ağaçlar var. Algınız hemen değişti değil mi? Evin içinde böyle bir doğa manzarası olması akla uygun değil. Belki de bir evin avlusunun ortasındayız ve orası da çıkış kapısı. Bu durumda içeride olan biz oluruz. Genel olarak bulunduğumuz konumda karşıda bir kapı varsa ve bir şeyin içinde değilsek dışarıda olduğumuzu varsayarız. Oysa bu durum olmak zorunda değildir. Bu görsele dayanarak karar verirsek bulunduğumuz yer iç veya dış olabilir, yine kapının diğer tarafı da iç veya dış olabilir. Şu durumda iç ve dış olmak bizim tanımımızla ilgili olmamasına rağmen algımız bir şeyi iç ve dış olarak tanımlamamıza neden oluyordu. Eğer burada sadece kapı varsa o zaman kapı kendisi içeride olur ve geri kalan her şey onun dışındadır. Biraz önce iç ve dışı birbirinden ayıran kapı, şimdi kendisi iç ve dışın birisine dönüştü.

Peki bir şeyi iç veya dış yapan şey nedir?

Genelde şu şekilde karar veririz. Bir şey diğer bir şeyi tamamen kuşatmışsa, kuşatılan şey içeride, kuşatan şey dışarıda olur. Peki şu örneğe de bakalım:


Burada dış hangi renktir? Pembe mi? Siyah mı?

Her ikisi de, hem dış, hem içtir arkadaşlar öyle değil mi? Her ikisi de içeridedir, aynı zamanda her ikisi de dışarıdadır.
O halde bir şey hem iç ve hem dış olabilmektedir. Bunu anladık. Tıpkı sağ ve sol gibi, üst ve alt gibi, iç ve dış da bakış açısına veya niteliğine göre değişebilmektedir. Bir şey aynı anda iç, aynı anda dış olabileceği gibi bakış açısına göre bunlardan herhangi birisi de olabilmektedir.
Şimdi konuyu Tanrı konusuna bağlayalım. Onu öyle bırakmam ben.

Şuna bir göz atalım:


Hapishane koridorundaki koltuk. Hapishanenin içindedir. Fakat, göreceli olarak içeridedir. Bu sizin içi ne olarak aldığınızla alakalı. İç ve dış, birbirini çevreleyip ayıran sınırlardır. İçerdeyseniz sizi dışarıdan ve dışarıdaysanız içeriden ayırır. Ve genelde daha büyük olan taraf diğerini kuşattığı için dış olarak algılanır. Olaya felsefi olarak bakın. İç tarafı evren olarak düşünün. Benim bulunduğum yer evrendir şeklinde düşünün. Bakın burada sandalyenin bulunduğu yer sizin tanımınıza göre daha büyükse dış olan taraf olur ve geri kalan evren iç olur.

Buna göre hapishanede olan birisi "hapiste olan ben değilim, geri kalan evrendir" derse felsefi açıdan yanlış yapmış olmaz. Bu, onun bakış açısında göredir. Örneğin bulunduğu yeri "her türlü tehlikeden uzak, güvenilir, kurtarılmış yer" olarak tanımlar ve geri kalan yeri "insanların ve canlıların esir hayatı yaşadığı yer" olarak tanımlarsa bu durumda haklıdır.

Şimdi arkadaşlar, hapishanelerde milyonlarca insan var ve illaki bunların içinde birisi "benim olduğum yer dışarısıdır ve dışarıda olduğunu zanneden herkes ve her şey içeridedir" demiştir, demiş olmalıdır. Bu durumda insanlarla beraber Tanrı ve diğer yoldaşları da hapishanede olmuş olurlar.

Ne oldu şimdi? Tanrı'yı hapse attık. Bunu kendiniz yapın. Bulunduğunuz odanın kapısını kapatın. Burası dış deyin, burası dış, benim olduğum yer, geri kalan her şey etrafımda gördüğüm duvarların içindedir. İşte şimdi siz de herkesi ve her şeyi hapsettiniz.

Bunu böyle fizik olarak gördükten sonra gerisi kolaydır. Önemli olan bunu başarmanızdı. Şimdi zihninizde bir hapishane yaratın ve Tanrı'yı işlediği suçlardan dolayı yargılayıp o hapishaneye atın. O bunu haketti. Şimdi onu cehenneme atın, bunu da hak etti. Cehennemi de ayrıca bir hapishane gibi çevirin, dışarı kaçamasın. Bitti. Tanrı'yı hapsettiniz ve hatta cehenneme attınız. Neden öyle? Çünkü her şey algınızla alakalıydı. Bir şey ne kadar büyükse o kadar küçüktü aynı zamanda. Sıcak olan soğuktu aynı zamanda.

İsterseniz Tanrıya size yalvarması için izin verebilir veya onu sonsuza dek susturabilirsiniz. Bu artık size kalmış. Kolay gelsin.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:20 .