Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 17-01-2022, 14:37
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart Yıldırım Beyazıt'ın Kardeş Katli ve Yaratılış Muhabbetleri

Bugün burada tarih anlatayım dedim biraz. Ama bunu öyle dikkatli anlatıyorum ki, maksat "Lağn seğn bizüm Osmanlı ejdadımıza laf mı ettün deyyuz" demesinler diye, bu yüzden gerçek düşüncelerimi saklayacağım. Ama Bununla beraber tarihi gerçekleri öyle bir yansıtacağım ki her şeyin sonunda vay ağuğa diyeceksiniz. Öyle değüşük bir anlatım şekli belirledim yani.

Şimdi bu Haçlı kafiri sefer üstüne sefer yapınca islam coğrafyasında rahatsızlık peydah olur. Osmanlı padişahı Sultan Murat böyle Balkanlara doğru iki ileri bir geri gidip durdurmaya çalışır.

Nihahaayetinde Balkanlardan kurulu irili ufaklı milletler Sırpların arkasında toplanmış, Germiyanoğulları Karamanoğulları da Sultan Murat'ı desteklemiştir. Savaş Osmanlı'nın zaferiyle sonuçlanır. Enteresan bir şekilde tam da savaş bitmişken Padişah Sultan Murat Yıldırım Beyazıt'ı yanına çağırıp ona "yerime sen padişah ol" der ve hemen oracıkta eceli gelip ölür. Sırpın birisi onu vurmuş da ondan ölmüş yani aslında. Allah rahmet etsin. Yıldırım Beyazıt gerçekten şanslı bir insan yani. Neyse, o arada abisi Yakup da yakınlarda bir yerde. Ne oldu Yıldırım? diye sorar. Gör bak Sırp kefresi babamızı öldürdü, şu tarafa kaçtılar deyip onu yönlendirir. Yakup Çelebi gidip yakaladığı Sırp'ın kellesini uçurup gelir. Ama tabi, yanlış zaman, yanlış yer. Yıldırım Beyazıt kendisine "abicim kusura bakma, ben padişah oldum, şimdi seni sağ bırakırsam taht kavgası çıkar. Ben iyisi seni öldüreyim". Abisi kendisine "yav ne alakası var kardeşim. Taht al senin olsun. Benim tahtta gözüm yok. Sana yardım ederim sırtın yere gelmez". "Tüh şu gelenler seni öldürmeye geldi" durun desem de durmazlar. Neyse, gelenler Yakup Çelebi'yi boğar ve Yıldırım Beyazıt tahta çıkmış olur. Ne güzel saltanat. Değer mi ki? Bence değmez ama herkesin doğrusu kendine.

Tabi, bu kanlı olay üzerine Karamanoğlu ve Germiyanoğlu beyleri tavır alırlar.
"Kardeş kardeşe bunu yapar mı?"
"Türk Türke bunu yapar mı? Sen nasıl Türksün"
"Töremizde bunlar yoktur".
vesair şeyler söyleyerek ittifağı bozarlar.

Yıldırım Beyazıt da, "size mi kaldım lan" diyerek ileri harektini sürdürür. Gidip Sırp Kralının kızını alıp onlarla akraba olur. Bu sayede Sırp ve Yunan paralı askerleri kolayca toplar. Hala batıya doğru gitmeye çalışmaktadır ama Anadolu Türk boyları desteklemiyor. "Lan siz görürsünüz gününüzü deyyuslar" deyip Sırp ve Yunan'dan oluşturduğu orduyla Anadolu'da direnenleri kılıçtan geçirir, gerisini biyat ettirir. Ne oldu? Osmanlı hep kafir kesecek değil ya, bazen de Türk kesebilir, olur öyle arada. Neyse.

Bu Anadolu Beyleri gidiyor Timura tabi. Timur da o zaman anasının gözü, en şaaşalı dönemi. Hindistanın çoğunu almış Çin'e gidecek. Bu beyler ona diyor ki Timur efendi böyleyken böyle, bu adam topraklarımızı aldı, Sırpla evlenmiş, kafir orduyu alıp müslümanları katletti. Bu bak gelir, seni de yerinden yurdundan eder.

Timur akıllı adam. Hem Türk, hem müslüman. Öyle durup dururken Osmanlıyı karşısına almak istemez. Dur der şuna bir mektup yazayım. Bu dediğim mektuptan önce aralarında bir dünya saçma sapan mektuplaşmalar olur. Neyse. Timur özetle der ki "ben ki Hindistana diz çöktürmüşüm Çin'e yol alırım. Hem senden yaşça büyüğüm, hem kıdemce daha üstüm, ayrı gayrı olmak bize yakışmaz, gel, Çin seferine beraber çıkalım, bana katıl".

Yani aslında gayet makul bir teklif. Gelip Türkiyeyi işgal etmesinden iyidir. Tabi, hırs varya hırs. Ah ulan. Bir kere daha ağır basar. Mekbutu alan Yıldırım Beyazıt öfkeden deliye döner: "Sen varya sen, kafirden daha kafir, şerefsizlerden daha..." neyse, bunun gibi, bu minvalde sağlam bir şekilde dayayıp döşer yani.

Mektup Timurun eline geçer, ve şu minbalde konuştuğu rivayet edilir: "Çin az beklesin, Osmanlıyla küçük bir işimiz var".

Aslında Timurun Türkiye seferinde başka bir amacı var. Yanı başında güçlü ve başında her an saldırmaya müsait, kardeşini bile öldüren, müttefiklerine saldırmak için düşmanla bile iş birliği yapan, dengeli olamayan bir Devlet olduğu için Çin seferine gidersem benim devletimi de duman eder diye düşünür aslında. Yani Anadolu beyleri gelmese de muhtemelen yine Anadoluya gelecekti. Neyse.

Timur Anadolu seferine çıkar. İki ileri bir geri, yıllara sari Ankara'ya kadar gelir. Anadolu Türkleri de "denize düşen yılana sarılır" misali, yok bu olmadı, yakışmadı, "yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali" diyerek, bu da fazla oldu, her neyse, bir şekilde gidip Yıldırım Beyazıtın arkasında bir olurlar. Yıldırım Beyazıt bu Türklere: "Ne oldu artislik yapıyordunuz?" dediği rivayet edilir.

Savaş alanında Osmanlı'nın merkezinde yeniçeriler, bir kanatta Türkler diğer kanatta Sırp ve Yunan askerleri bulunmaktaydı. Timurun ordusu daha da değişüktü. Ordunun çoğu kendi ordusu olmakla beraber sağ Kanada Germiyanoğlu Beyini koymuş, sol kanadı da Karamanoğlu beyini koymuş. Kendilerine de "bu savaşı alalım, adaletinizi ben sağlayacağım, size topraklarınızı geri vereceğim" demiş.

Savaş başlayınca Osmanlı ordusundaki Türkler bir bakıyor, haydiii saldırdığımız adamların sağ ve sol cephesinde bizim Beylerin bayrakları var. Yanımızda Yunanlılar. Olum biz herhalde yanlış taraftayız. "Ben bilmem Bey'im bilir" diyerek beylerinin safına geçmiş. Ehehehe. Timur varya çakalın önde gideni. Önce Türklerin saf değiştirmesini bekliyor, ondan sonra meğerse bu Sırp ve Yunan komutanları satın almış. Parasıyla değil mi, parayı veren düdüğü çalar. Timurun parası daha çok olunca Sırp ve Yunanlılar da saf değiştirmiş. Timur düzgün ticaret yapıyor, ehem, yani, genelde. Onları da paraya boğmuş hakikatten. Neyse. Yıldırım Beyazıt'ın elinde az sayıdaki yeniçeri kalmış, her tarafı kuşatılmış. Vuruşa vuruşa ordusu eriyip gitmiş, esir düşmüş.

Timur düzgün adam, yani, çok değil, ama en azından Yıldırım Beyazıta kıyasla daha düzgün görünüyor, bu taraftan. Öldürmüyor. Ben olsam katırlara çektirirdim. Yok, öldürmüyor. Diyor ki"ben sana Çin'e beraber sefere çıkalım dedim de hani sen gelmedin ya?" Eeee? "Heh işte şimdi beraber Anadoluyu fethedeceğiz". Timur Anadoluyu işgal ederken Yıldırım Beyazıtı da yanında götürür. Ne güzel olum işte geziyon görüyon. Bence sıkıntı yok.

Ehehehe. Burası çoğu kaynakta yazmıyor ama bazılarında detay olarak bulunuyor. Şimdi sıkı durun. İzmiri işgale gidiyorlar ve alıyorlar. Ondan sonra akşam alem var. Timur ve Yıldırımın masasına içkiyi Yıldırım Beyazıtın Sırp eşinin getirmesini Timur önceden ayarlamış. Karısı içkiyi getirince tabi Yıldırım Beyazıt, klasik olduğu üzere zıplıyor hemen! Sen böyle bir şeyi nasıl yaparsın adi, alçak, ... filan. Timur bak nasıl sakin bir adam, diyor ki: "Kardeş bizim de sizin de adetlerinizde içki servisini ecnebi kadınlar yapar. Senin eşin de ecnebi olduğuna göre bunda bir sorun olmaması lazım." Yıldırım Beyazıt "hadi lan ordan ruh hastası" anlamında sözler söyleyip masadan kalkıp gider. Tamam der artık idam olurum, kurtulurum.

Yoook, öyle yağma yoook. Timur haber yollar der ki: "yaşadığımız olağan hadiseler karşısında olağan dışı tepkiler vermeniz asabi yönden ilerlemiş durumunuzu ortaya koyduğundan dolayı, Akşehir şehrinde istirahate çekilmenizi uygun gördüm". Adamı emekli etmiş. Neyse.

ha Timur oracıkta Osmanlı'yı yıkar mı? Yıksa yıkar bak. Beyazıtı da, oğullarını da alayını öldürür, Osmanlı diye bir şey bırakmaz. Ama öyle yapmıyor. Zaten Çin'e gidecek ve Anadolu'da çok devlet olması işine geliyor. Karamanoğlu gelsin, al sana topraklarını geri verdim, Germiyanoğlu gelsin, al sana da topraklarını geri verdim. Osmanoğlu gelsin, ona da, Yıldırım Beyazıt'ın oğlunu çağırıp al sana da topraklarını geri verdim.

O arada Yıldırım Beyazıt Akşehir'de kederden öldü. Ama bence salgın hastalık vardı yani. Çünkü ilginç bir şekilde Timur'Un Anadolu'daki oğlu da yakın zamanda, kendisi de bir kaç sene sonra öldü.

Kovid olabilir. Aşınızı olun. Şaka şaka. O zaman kovid mi vardı.

Burdaki kıssadan hisse ne biliyor musunuz dostlar?

"Nâdanı terk etmedin,
Yâr'anı arzularsın".

-Yaradılışla alakasını sonra anlatıcam Mikalengelo nasip ederse.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:49 .