Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 23-06-2017, 00:38
disbelief disbelief isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jun 2017
Mesajlar: 95
Standart

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Espriyle karışık olarak bahsetmişsiniz ama bunu sizin farketmiş olmanız lazım. Bu forumdaki izahları okuyorum, bir de tv'deki profları izliyorum ve profların çok yetersiz açıklamalar yaptıklarını görüyorum. Ünvanların yanıltıcı olduğunu burdan görebiliyorum. Çünkü sınav endeksli işliyor sistem, kim iyi ezberlerse o yüksek puan alıyor. Yani tezleri tartıştırarak forum usulü bir ünvan verilmiyor. Ama dediğim yetersizlik ülkemizle sınırlı değil. Örneğin Celal Şengör dünya çapında bir akademisyendir, sadece ülkemizle sınırlı değil. Hatta yurtdışındaki bilim akademilerine bile üye. Yani uluslararası bir akademisyen fakat ona rağmen yeterli izahlar göremedim, bu forumdaki felsefeci arkadaşları programa çıkarsalar çok daha iyi açıklamalar yaparlardı fakat ünvanlıları çıkarıyorlar işte.
Hocam bence bu sorunun cevabı açık. Celal Çengör bir jeolog, bir evrim uzmanı değil. Evrim uzmanı olsa bile bir insanın tartışmalarda başarılı olması için apolohjist olması gerekir. Bu ayrı bir uzmanlıktır. Yani o cenahtan gelen eleştirileri itirazları biliyor olması lazım. Yoksa adam hayatı boyunca bilmemne hayvanının bilmemneresinin detaylarında boğulmuş, uzmanlaşmış, birisi gelip ona evrimin geneline dair veya başka bir alanına dair yaratılışçı bir soru sorunca hazırlıklı olmayabilir.

Biyologlar içersinde evrim karşıtlarının itirazları konusunda kendini yetiştirmiş olanlar var. Bu konularda akademik kitaplar var. Daha önce değindiğim gibi Dennett Darwin'in Tehlikeli Fikri kitabının ilk sayfasında, dipnotta bu tip bir iki kitabın ismini veriyor. Zannederim bu kitapların yazarları her türlü itiraza daha hazırlıklıdır.

Talk.origins adlı Usenet grubunun arşiv websitesinin hazırlamış olduğu bir itrazlar ve cevapları sayfası vardır. Burda karşılaştıkları her türlü itirazı kataloglamışlar. Buna da bakılabilir: http://www.talkorigins.org/indexcc/list.html

Proflar apolojist değildir. Taslaman bir apolojisttir. Herkes kendi alanında uzmandır. Tartışmalarda apolojist olarak kendini yetiştirmiş biri, karşısındaki saftiriği her türlü yener. Retorik işi biraz da. Seyirci de senden yana olunca çok daha kolay oluyor işler.
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 23-06-2017, 01:02
SelGom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SelGom SelGom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 03 May 2017
Mesajlar: 369
Standart

disbelief´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hocam bence bu sorunun cevabı açık. Celal Çengör bir jeolog, bir evrim uzmanı değil. Evrim uzmanı olsa bile bir insanın tartışmalarda başarılı olması için apolohjist olması gerekir. Bu ayrı bir uzmanlıktır. Yani o cenahtan gelen eleştirileri itirazları biliyor olması lazım. Yoksa adam hayatı boyunca bilmemne hayvanının bilmemneresinin detaylarında boğulmuş, uzmanlaşmış, birisi gelip ona evrimin geneline dair veya başka bir alanına dair yaratılışçı bir soru sorunca hazırlıklı olmayabilir.

Biyologlar içersinde evrim karşıtlarının itirazları konusunda kendini yetiştirmiş olanlar var. Bu konularda akademik kitaplar var. Daha önce değindiğim gibi Dennett Darwin'in Tehlikeli Fikri kitabının ilk sayfasında, dipnotta bu tip bir iki kitabın ismini veriyor. Zannederim bu kitapların yazarları her türlü itiraza daha hazırlıklıdır.

Talk.origins adlı Usenet grubunun arşiv websitesinin hazırlamış olduğu bir itrazlar ve cevapları sayfası vardır. Burda karşılaştıkları her türlü itirazı kataloglamışlar. Buna da bakılabilir: http://www.talkorigins.org/indexcc/list.html

Proflar apolojist değildir. Taslaman bir apolojisttir. Herkes kendi alanında uzmandır. Tartışmalarda apolojist olarak kendini yetiştirmiş biri, karşısındaki saftiriği her türlü yener. Retorik işi biraz da. Seyirci de senden yana olunca çok daha kolay oluyor işler.
Hocam tamam Celal Şengör jeolog ama jeoloji evrimle alakasız bir alan değil, hatta alakalı olduğu için kendisini çağırıp evrimi anlatmasını istiyorlar zaten. Hatta genetikçi yerine jeologun çağrılmasının daha uygun düşeceğini söyleyenler var, yani jeoloji evrimle alakasızdır diye düşünemeyiz. Tam tersine evrimle oldukça alakalıdır, hatta paleontolojiyi bile içerisinde barındırıyor jeoloji. Evrim teorisi için paleontoloji biliminin yani fosil biliminin ne kadar önemli olduğunu düşünerek jeoloji ile evrimin alakasını anlayabilirsiniz. Ama sadece jeoloji için geçerli değil, evrim biyoloğu olarak programa çıkan akademisyenlerin de evrim konusunda yetersiz kaldığını gördüm. Hatta ilahiyatçı bile biyoloğu zorlayabiliyor evrim ve akıllı tasarım konularında. Yani konuyla ilgili lisansı dahi olmayan forumdaşlar izah edebiliyorlar da akademisyen olan adam mı izah edemeyecek diye şaşırıyor insan. Farklı alandır falanla alakası yok, yahu forumdaşların o zaman hiç izah edememesi lazım. Forumdaki adam bile izah edip de prof izah edemiyorsa burda bir sorun var demektir.

Şöyle diyelim; 4 sene biyoloji veyahut felsefe okuyan birisi, bu alanlarda lisans bile yapmayan ve kendi başına kendini geliştiren vatandaşlardan binlerce kat daha yetkin olması gerekir ilgili alanlarda. Bırakın lisansı, profların bile bu yetkinliğe erişemediği programlarda görülüyor. Yani şu alan bu alan diye ayırmak bence yersiz. Ona bakarsanız forumdakilerin hiçbir ünvanı yok ama çok daha iyi izah edebiliyorlar onu söylüyorum. 4 sene üni okuyan birisi bile forumdakilerden kat kat daha bilgili olması lazım, kaldı ki profların kaç kat daha bilgili olması gerektiğini düşünün. Fakat teoride böyle ama pratikte böyle olmuyor. Yani ne kadar zorlarsak zorlayalım profların yetersiz olmasından kaçamıyoruz. Bu noktada söylediğiniz diğer şeye geliyoruz, apolojistlik.

Apolojist kelime anlamı olarak savunma yapan kişidir. Güzel Türkçe'mizde bu kelime pek kullanılmaz, fakat anlamı bu şekilde. Ama akademisyenlikten bağımsız bir apolojistlik var mı bilmiyorum. Yani proflar çok spesifik bir konuda çok teknik detay çalışır ve bu yüzden çok temel konularda (evrim, yaratılış, tesadüf, düzen vs) soru gelince hazırlıklı olmayabilir diye düşünüyorsunuz. Halbuki bence burda yanlış düşünüyorsunuz. Prof olan kişi o kadar teknik bilgiye sahip birisi olmalı ki o basit ve temel konuları gözü kapalı anlatması lazım. Yani o kadar rahat bir şekilde ve olması gereken en iyi şekilde izah etmesi lazım ki ağzımızın açık kalması lazım. Fakat forumdaki arkadaşlardan daha iyi izah yapamıyorlar, yani forumdaki vatandaşlar bile daha iyi izah yapıyor diyorum. Halbuki o teknik detaya boğulan proflar bu konularda çok rahat izah yapabilmesi lazım, ama dediğim gibi teori pratiğe uymuyor ve ünvanlar yanıltıcı oluyor. Apolojistlik iddianıza tekrar gelelim. Proflar memur gibi bir alanda çalışır ve tartışmalara giremez sadece işini yapar diye düşünelim, fakat bu tartışmaları apolojistler takip eder ve asıl onlara sormak lazım bu konuları diye düşünelim. Sanırım siz böyle düşünüyorsunuz, en azından ben böyle anladım. Fakat apoloistlik, profluktan ve akademisyenlikten bağımsız olarak var mı? Mesela üniversitelerde böyle bir şey yok bildiğim kadarıyla. Yani apolojist ünvanı verilmiyor. Bu apolojistlik ünvan şu bunla değil de kendini geliştirip yetiştirmeyle mi alakalı yoksa? Yani forumdaki vatandaşlar proflardan daha iyi izah ediyor diyorumya, yoksa forumdaki vatandaşlar kendini çok iyi yetiştirdiği için apolojist midir? Apolojistlikten biraz bahseder misiniz, kelime manası yetmiyor.

Taslaman apolojisttir fakat proflar apolojist değildir diyorsunuz. Taslaman da bir prof ama profluğundan bağımsız olarak kendini yetiştirdiği için mi apolojist mi olmuş? Bu apolojistliği biraz daha somutlaştıralım. Mesela proflar boks antrenörü gibidir, apolojistler de boksör gibidir ve onlar mı ringe çıkar? Yani apolojistler kendini yetiştirir ve tartışırlar, fakat proflar da antretör gibi olayın arkasında mı kalırlar? Nedir bu iş? Kim apolojisttir kim değildir nerden bileceğiz? Bir de madem apolojistler bu konuları yalayıp yutmuş, o zaman neden proflar çağırılıyor da apolojistler çağırılmıyor? Ayrıca Taslaman apolojist dediniz, hakkaten de Taslaman her alanda konuşup ayar verebiliyor. İlgili alanın profuna bile nerdeyse ders veriyor Taslaman. Yani bu işlerin alanla o kadar alakası yok, öyle olsa Taslaman veyahut forum üyeleri tek kelime edemezdi. Fakat proftan iyi izah ediyorlar gördüğünüz gibi. Yani asıl mesela akademisyen ve prof olmak değil de apolojist olmak mı? Boksta yumrukların yarıştırıldığı gibi bunda da laf ve argümanlar mı yarıştırılıp çarpıştırılıyor? Kim apolojisttir kim değildir, kriterleri var mı? Apolojistler birçok alana proflardan bile iyi hakim olup efsane bir şekilde tartışıyorsa profluğa ne gerek var? Üniversiteler neden en iyi apolojisti yetiştirmek için çalışmıyor da prof yetiştiriyor? Sisteme apolojist yaramıyor da memur gibi proflar mı yarıyor yoksa?
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 23-06-2017, 01:04
world world isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 May 2010
Mesajlar: 3.123
Standart

Neden bu adamın her mesajında Taslaman yalanıyor, göklere çıkarılıyor, bir admin artık ilgilenebilir mi?
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 23-06-2017, 01:17
disbelief disbelief isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jun 2017
Mesajlar: 95
Standart

Taslaman apolojisttir fakat proflar apolojist değildir diyorsunuz. Taslaman da bir prof ama profluğundan bağımsız olarak kendini yetiştirdiği için mi apolojist mi olmuş? Bu apolojistliği biraz daha somutlaştıralım. Mesela proflar boks antrenörü gibidir, apolojistler de boksör gibidir ve onlar mı ringe çıkar? Yani apolojistler kendini yetiştirir ve tartışırlar, fakat proflar da antretör gibi olayın arkasında mı kalırlar?
Taslaman kendini apololjist olarak yetiştirmiştir evet. Ta ilk günden amacı materyalizmi ateizmi çürütmek, dindarlığı entelektüel sahada savunmaktır.

William Lane Craig gibi. Adamın daha ilk günden amacı buymuş. Zaten anlatıyor. Önce gittim kozmolojik argümanda uzmanlaştım, sonra Tarihsel İsa konusunda, dirilmesi konusunda uzmanlaştım diyor. Tüm amacı daha baştan ateizme karşı entelektüel bir apolojist olmak.

Proflar ise sizin benzetmenizdeki antrenör bile değildir. Çünkü profların amacı bilimdışı fikirlerle çarpışacak öğnreciler, boksörler yetiştirmek değildir. Geleceğin proflarını yetiştirmektir. Sadece bilim dahlinde düşünürler.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 23-06-2017, 01:18
SelGom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SelGom SelGom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 03 May 2017
Mesajlar: 369
Standart

world´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Neden bu adamın her mesajında Taslaman yalanıyor, göklere çıkarılıyor, bir admin artık ilgilenebilir mi?
Ben gözlediklerimi ve fikirlerimi paylaşıyorum, bu seni veya bir başkasını alakadar etmez istediğim gibi paylaşırım. Rahatsız oluyorsan okumazsın veya muhattap olmazsın. Fakat ısrarla bu yaklaşımını sürdürüyorsun ve konuyu saptırıyorsun. Neden illa cevap hakkı doğuruyorsun? Konuyla alakalı cevap veren 1 arkadaş oldu şu ana kadar, o arkadaş da apolojistlikten falan bahsetti ve akla yatıyor düşününce. Lütfen konuyu sulandırma ve konuyu çarpıtma, bırak da konu devam etsin düzgünce. Seni alakadar eden bir şey yok, rayından çıkartma şu konuyu. Türkçe olarak anlatıyorum ama daha başka ne yapabilirim inan ki bilmiyorum. Ama gereksiz polemiklere de girmek istemiyorum, lütfen konunun gidişatını bozma ve konu ilerlesin özgürce.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 23-06-2017, 01:20
disbelief disbelief isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jun 2017
Mesajlar: 95
Standart

SelGom´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben gözlediklerimi ve fikirlerimi paylaşıyorum, bu seni veya bir başkasını alakadar etmez istediğim gibi paylaşırım. Rahatsız oluyorsan okumazsın veya muhattap olmazsın. Fakat ısrarla bu yaklaşımını sürdürüyorsun ve konuyu saptırıyorsun. Neden illa cevap hakkı doğuruyorsun? Konuyla alakalı cevap veren 1 arkadaş oldu şu ana kadar, o arkadaş da apolojistlikten falan bahsetti ve akla yatıyor düşününce. Lütfen konuyu sulandırma ve konuyu çarpıtma, bırak da konu devam etsin düzgünce. Seni alakadar eden bir şey yok, rayından çıkartma şu konuyu. Türkçe olarak anlatıyorum ama daha başka ne yapabilirim inan ki bilmiyorum. Ama gereksiz polemiklere de girmek istemiyorum, lütfen konunun gidişatını bozma ve konu ilerlesin özgürce.
Hocam şu trolle cevap vermeyelim. Sırf alakayı üstüne çekmek için kavgacı bir üslupla her tarafa bok atan bir adamdır. "Dersimde katliamı yapanları selamlıyorum" diye başlık açan bir adam bu. Değmez.
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 23-06-2017, 01:31
Amon yarebbi Amon yarebbi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Apr 2017
Mesajlar: 720
Standart

O videoda sadece Şengör mü var ?
Başlığı Şengörü itibarsızlaştırmak için açılmış belli. Şengörün siyasi tarafı eleştirilebilir ancak konuya dair görüşleri gayet yerinde ve ikna edici. Allah var diyen adamın derdi ne hiç anlam veremedim. Allah ne yahu. Şu allah ve cansız topraktan içine su katıp sonrada üfürme yöntemi ile canlı yaratması nedir ki?

Bu konu hakkında bir tek program yapıp tartışan gördünüz mü ? Allah var , itiraz etmeyin den öte ne var.

Önce tanrınızı varlayın. Sonra evrim tartışması yapın.

Şengörün karşısına iki tane ne dediği anlaşılmayan adam koyup sonuç aldık naraları atmayın.

Tv de Allah neyin nesidir programları yapın diyeceğim de , böyle yobazların içinde imkansız.
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 23-06-2017, 01:32
world world isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 21 May 2010
Mesajlar: 3.123
Standart

İkili iyi anlaşıyor ordu göreve diyen 27 Mayıs 1960 Taraftarı bir Türk vatandaşı gibi ''yöneticiler göreve'' dedim ben gerisi yöneticilere kalmış.
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 23-06-2017, 01:36
SelGom - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SelGom SelGom isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 03 May 2017
Mesajlar: 369
Standart

disbelief´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Taslaman kendini apololjist olarak yetiştirmiştir evet. Ta ilk günden amacı materyalizmi ateizmi çürütmek, dindarlığı entelektüel sahada savunmaktır.

William Lane Craig gibi. Adamın daha ilk günden amacı buymuş. Zaten anlatıyor. Önce gittim kozmolojik argümanda uzmanlaştım, sonra Tarihsel İsa konusunda, dirilmesi konusunda uzmanlaştım diyor. Tüm amacı daha baştan ateizme karşı entelektüel bir apolojist olmak.

Proflar ise sizin benzetmenizdeki antrenör bile değildir. Çünkü profların amacı bilimdışı fikirlerle çarpışacak öğnreciler, boksörler yetiştirmek değildir. Geleceğin proflarını yetiştirmektir. Sadece bilim dahlinde düşünürler.
O zaman anlaşılıyor ki akademik kurumlarla apolojistliğin pek alakası yok. Akademik kurumlar çok iyi savunan ve tartışan birini aramıyorlar, kitaptakini kim iyi ezberlerse ve sınavda kim iyi yaparsa onu arıyor ve onu alıyor. Fakat tartışma ezberle olmaz, pratik edilerek yapılan bir şeydir. O yüzden apolojistlik farklı bir şeydir ve profluk da farklı bir şeydir. Bu farkı belirttiğiniz için teşekkür ederim, konuyla ilgili tek yorum sizden geldi.

Peki apolojistler genelde ilgili alan hakkında akademik kurumlarda çalışma yapmıştır diyebilir miyiz? Taslaman ve Craig de akademisyendir. Fakat hiç akademisyen olmayan veyahut alakasız alanlarda lisans yapmış olan yani kısaca akademiyle pek alakası olmayanlar da apolojist olabiliyor mu, olan var mı? Mesela örnek olarak bu forumdaki spartacus sizce bir apolojist midir? Diyalektik materyalizmi oldukça iyi savunuyor, tıpkı Taslaman gibi her alanda ders verebiliyor. Apolojist gibi de çok iyi tartışıyor. Yani akademiyle pek alakası olmayan veyahut alakasız alanarda lisans yapmış olanlar da apolojist oluyor mu bunu merak ediyorum. Yoksa akademide çalışıp da sonra bu konunun savunucusu olmak isteyerek mi apolojist oluyorlar? Akademik ortamı da görüyüm ve bilgime bilgi katayım diye mi üniversite kurumlarına gidip deneyim kazanıyorlar ve ondan sınra mı apolojist oluyorlar?

Peki apolojistler ilgili alanı yalayıp yutuyorlar ve tıpkı boksör gibiler o zaman. Peki o zaman akademisyenlik ve profluğa ne gerek var? Sonuçta proflar antretör bile değil, kendi alanını bile tartışıp izah edemeyen kimseler. Onun yerine literatürü, o alanı, itirazları ve kanıtları yalayıp yutan ve çok iyi tartışan apolojistlere ihtiyaç yok mu? Yani bilimde ve felsefede hatta dinde tartışma olması lazım, bunun için apolojistlere ihtiyaç var. Bence akademisyenlik ve profluk belirlenirken apolojistliğe önem verilmeli. Yani apolojistlik ve akademisyenlik birbirinden bağımsız olmak yerine birleştirilse bu kadar kafalar karışmazdı ve programdakilerin neden yetersiz kaldığı ortaya çıkardı. Ama düşünmeden edemiyorum, akademisyenler sonuçta üniversitede derslere girip ders anlatan insanlar. Onların da apolojistler gibi kendi alanlarına hakim olup tartışabilmeleri gerekmez mi? Yani derste öğrencilere kitapta yazanı aynen anlatıp, soru ve itiraz gelirse geçiştirmek ve bu ezber bilgileri üzerinden sınav yapmak mıdır akademisyenlik? Akademisyen ve profların da tıpkı apolojistler gibi tartışabilmeleri ve soruları cevaplayabilmeleri gerekmez mi? Yani prof veya akademisyen denilen kişi o alanın uzmanı olmalıdır ve çok dikkatli seçilmelidir. O alandaki kanıtları, literatürü, itirazları ve tezleri çok iyi bilmeli ve apolojist gibi tartışabilmelidir ve hangi alan olduğu fark etmez her alanda böyle olmalıdır. Yoksa apolojist bilim dışı konulardaki tartışmacı diye mi düşünüyorsunuz? Profların görevi bilim dışı boksörler yetiştirmek değil diyorsunuz. İyi ama bilimsel bilgilere dayanarak da bilimciler izah edebilir, neden apolojistlik bilim dışı olsun ki? Yani bilim adamları bilim dışını izah edemez, apolojistler izah eder diye mi düşünüyorsunuz? Halbuki bilimcilerin alanları ve yakın alanlarla ilgili çok temel konularda bile soru ve itiraz yapılsa tıkandıkları görülüyor. Yani sadece bilim harici konular değil, bilim ve kendi alanlarında da tıkandıkları görülüyor. İşte apolojistler bilim olsun veya olmasın herhangi bir alan veya disiplinde bir görüşün savunucusu mudur? O zaman bilim dışı diye ayırmak yanlış olmaz mı? Yani bilim adamları bilime dair konuları anlatıp tartışır ama harici konularla da apolojistler ilgilenir diye düşünüyorsanız bence yanlış düşünüyorsunuz. Çünkü bilime dair tartışmalarda zaten kendi alanlarında yetersiz kaldıkları görülüyor profların. Yani bilime dair konular ve tartışmalarda da yetersiz kalıyorlar, sadece bilim harici tartışmalarda değil. Ki bilim ve felsefe sınırını çizmek bu noktada kolay değil, profların ne olursa olsun kendi alanını savunabilmesini beklerdim. Fakat bilim harici olsun olmasın herhangi alanda apolojistler savunur di mi bir görüşü? Bilim de olamaz mı bu? Bilim dışı dediğiniz için yanlış olduğunu savunuyorum. Mesela apolojist denilen Taslaman bilim ve felsefe hatta dini konularda ayar verebiliyor ilgili alanın profuna. Yani sadece bilim dışı konularda değil, bizzat bilimsel konu ve argüman hususlarında da çok iyi tartışıp ders verebiliyor. Yani apolojistlik bilimle alakasız alanlarda at koşturur, bilimciler de bilimi çok iyi savunur anlayışı bence bu bakımdan yanlıştır çünkü bilimciler bilimi de tartışamamaktalar. Yani apolojist insanlar hangi alanlara çalıştıysa çok iyi tartışabilmekteler ama bilimciler bilimi dahi iyi tartışıp anlatamamaktalar.

O zaman bilimcilerin yani akademisyen ve profların görevi ne? Robot gibi uygulama yapmak mı? Devletin ihtiyaçları için teknoloji üretmek mi? Mesela sizin dediğiniz bir şeyi hatırlayalım. Bir futbolcu free kick çekerken gol atıyor ama nasıl yapıldığı sorulunca kaleye bakıp vuruyorum der diyordunuz. İşte bilimci kaleye bakıp vurur ve bunu izah edemez, fakat apolojist bir futbolcudan daha iyi mi futbolu izah edip tartışabilir? Ama bu noktada benim boks ve antretör benzetmem ile sizin futbol benzetmeniz çelişiyor gibi. Sizin benzetmenizde bilimciler bizzat uygulayıcı idi yani icraat yapıyor fakat lafla izah edemiyordu. Benim örneğimde icraati yapan apolojistler yani tartışıp mücadele eden onlar fakat proflar işin arkasında bulunan ve öylece takılan kimseler idi. Hangisi doğru sizce? Yani bu iş neyin nesidir? Sanırım konu iyice karıştı. Kısaca dememiz gereken proflar üniversitede ders anlatıp maaş alırlar ve uzman oldukları söylenemez fakat apolojistler de asıl uzmanlardır ve onlar tartışır mı demek lazım?
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 23-06-2017, 01:42
disbelief disbelief isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jun 2017
Mesajlar: 95
Standart

world´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İkili iyi anlaşıyor ordu göreve diyen 27 Mayıs 1960 Taraftarı bir Türk vatandaşı gibi ''yöneticiler göreve'' dedim ben gerisi yöneticilere kalmış.

Burası solcu devrimci forumu değil. Burası özgür düşünce forumu. Turan Dursun "tabuları olmayan bir toplum" demişti. Herşey tartışılacak. İslamın kutsalları burda eleştiriliyorsa senin kutsalın da eleştirilecek. Tahammül edemiyorsan defol git.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
ateizm, celal şengör, darwin, evrim, teizm

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:46 .