Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji > Evrim

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #71  
Alt 31-10-2009, 13:03
jayjay jayjay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jul 2006
Mesajlar: 368
Standart

Kromozomal mutasyon ile gelişen antibiyotik direnci sanıldığı gibi antibiyotik ilaç ile temasa bağlı değildir! Ancak nadiren ilaç mutajen etki gösterebilir ama bunu bu konuda göz ardı ediyoruz. Şunu da eklemek isterim: Kematerapötikler mutasyon yapmayan bileşiklerdir. Mutasyon bakteride genellikle spontan olarak oluşur. Yapılan deneylerde ilaçla temasta olan ve olmayan bakteriler karşılaştırılmış ve mutasyon sıklığının genellikle aynı olduğu tespit edilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #72  
Alt 01-11-2009, 00:59
necip12 necip12 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Oct 2009
Mesajlar: 100
Standart

demir_tunc´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
EDİT anlatamıyo muyum? bir bakter topluluğunda bu antbiyotiğe daha sıfırdan direkt direnç gösterenler vardır. bunlar çoğaldığı zaman yeni çoğalan bakteriler de aynı geni taşıdkları için dirençli bakteriler olarak dünyaya gelirler. dirençli olmayanlar da ölür gider. yeni bakteri popülasyonu da dirençli olur. burda evrim nerde? hiçbir yerde olmadığı gibi burda da yok.
Evrim şurda:Bakteri yeni karşılaştığı antibiyotiğe karşı bağışıklık kazanırken bu yapısında bazı değişikliklere neden oluyor.
Bundan dolayı daha önce göstermediği bazı özellikler gösterebiliyor, buda ya neden olduğu hastalığın belirtilerini ağırlaştırıyor yada yeni belirtiler ortaya çıkarabiliyor, bazende eski belirtiler ortadan kalkabiliyor.
Birde şöyle bir sonuçta ortaya çıkabiliyor,daha önce hiç rastlanmamış bir hastalığa neden olabiliyor.
bkn:grip nedir?


Cehaletim ben öğrendikçe büyüdü...

Konu necip12 tarafından (01-11-2009 Saat 01:10 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #73  
Alt 02-11-2009, 09:56
liopleurodon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
liopleurodon liopleurodon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Feb 2006
Mesajlar: 1.372
Standart

Metee, ne gevelemeye çalışıyorsun ki?

Biz burada bakterilerin nasıl yenileceğini değil, bakterinin nasıl olupta antibiyotik direnci kazandığına bakıyoruz.

Sadece konuyu şişiriyorsun o kadar.

Demekki..

Neymiş, bakteriler evrim sayesinde antibiyotik direnci kazanıyormuş.
Alıntı ile Cevapla
  #74  
Alt 06-11-2009, 21:31
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart

Liopleurodon saygı ile bir kaç sorum olacak bu konu çok uzamasın diye soruyorum.

1. Bakteri ile Bağışıklık Sistemi arasında bağlantı var mı?
2. Vücudumuzda ne fazla bakteriler nerelerde bulunur?
3. 2 Soru: "Antibiyotik direnç olayı hangi hastalıklar ve organlar üzerinde kendini gösterir."?
4. Bu organlar üzerinde görülen rahatsızlıklar nelerdir.?
5. Evrimi kenara koy bilimsel olarak antibiyotik ve bakteriler arasında beslenme veya koruma duvarı nasıl bir şekilde oluşur.?(Kısa)
6. Günümüzdeki hastalıkların ilaç sistemi nasıl bir sistem ile çalışır.



Bir Bilgisayarın Yapısı

Denetim Birimi sorun çıkarsa bilgisayarda ne gibi değişikler görünür.?


Saygılarımla MeTeE

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...
Alıntı ile Cevapla
  #75  
Alt 20-11-2009, 01:01
walla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
walla walla isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2006
Bulunduğu yer: Ben anadolunun her karış topragindan, suyundan, güneşinden ve havasından doğdum, ben anadoluyum...
Mesajlar: 1.692
Standart

21.07.2009 tarihinden beri tek doğru bilgi JayJay'den gelmiş, kendisine Teşekkür ederim.

Metee Kardeşimize gelince, Aslında soruya doğru cevabı vermiş ama, bir türlü EVRİM diyememiş.

Şimdi Metee kardeşimizin yazdıklarını aynen kopyalayıp yapıştırıyorum. Not: Meteenin yazısı tam bilimsel olmasada, halkın anlayabileceği dilde ansiklobedik olarak yazıldığı için kabul ediyorum.
-----------------------------------------------------------------------

Antibiyotik Direnci
Hiçbir antibiyotiğin durduramayacağı bakteriyel bir hastalık düşünün. "Diyelim ki birçok enfeksiyon hastalığının sorumlusu olan bakteriler güçlü antibiyotik ordumuzdan korunmayı öğrendi." Bu varsayım gerçekleşirse, enfeksiyona neden olan mikropları hiçbir antibiyotik yok edemez.

Bu ürkütücü senaryo bir gün gerçek olabilir. Tüberküloz, gonore, pnömoni ve menenjit gibi giderek artan sayıda enfeksiyonda, daha önce bu hastalıklarla mücadelede yaygın olarak kullanılan antibiyotiklere dirençli suşlar gelişmiştir.

Direnç sorunu özellikle, hastalar arasındaki yakın temas nedeniyle hastanelerde sık olarak görülür ve yaygın antibiyotik kullanımı direnç gelişmesini kolaylaştırır. Tüm dünyada araştırmacılar, bu sorunu çözümlemeye ve özellikle hastane ortamlarında antibiyotik direncini kontrol altına almaya çalışıyorlar.

JAMA'da yer alan bir makalede araştırmacılar, bu alanda ilk başarının elde edildiğini bildirdiler. Araştırmacılar, birçok bakterinin dirençli olduğu bir antibiyotik sınıfının hastanelerde kullanımının kısıtlanmasından sonra, sık rastlanan bir enfeksiyona neden olan bir bakterinin dirençli suşlarında önemli ölçüde azalma saptadılar. Antibiyotik direncini önlemeye yardımcı olabilirsiniz. Son zamanlarda sağlık sorunu nedeniyle antibiyotik kullandıysanız, bu konuyu doktorunuzla görüşün.


ANTİBİYOTİK DİRENCİ NEDİR?

Antibiyotik direnci (antimikrobik direnç de denir) enfeksiyona yol açan mikroorganizmaların yeni çevrelere uyum sağlamasıdır. Bakteriler, antibiyotiğin saldırısına karşı koyabilmek için hücre yapılarını değiştirebilmektedir. Bir bakteri ilaca karşı direnç kazandıktan sonra, o ilaç artık enfeksiyonun tedavisinde etkili olmamaktadır. Bazı direnç tipleri diğer bakterilere de geçebildiğinden, giderek artan sayıda enfeksiyon artık antibiyotiklerle tedavi edilememektedir. Direnç çok fazla kişiyi etkileyebildiğinden, dünya çapında önem kazanmakta ve toplum sağlığı açısından büyük tehlike oluşturmaktadır.

NEDEN ÖNEMLİDİR?

Bakteriyel hastalıklar sadece sınırlı sayıda antibiyotikle tedavi edilebilmektedir. Dirençli bakterilerin yol açtığı bir enfeksiyon söz konusuysa, tedavide daha toksik ve pahalı ilaçların kullanılması gerekebilir. Bu durum, hastanede daha uzun süre kalınmasına ve yüksek maliyete yol açabilir. Bunun yanı sıra, antibiyotik direnci diğer bakteriyel enfeksiyonlara da yayılabilir. Ender görülen bazı vakalarda, hastalığa neden olan dirençli bakterileri yok edecek kadar etkili antibiyotik bulunmadığından, bazı bakteriyel enfeksiyonlar tedavi edilemez duruma gelebilir.

ANTİBİYOTİKLER BAKTERİLERİ NASIL YOK EDİYOR?

Antibiyotiklerin hepsi etkiledikleri bakterileri öldürmez. Kimisi karşılaşma anında onları ‘ölüme’ sürüklerken kimisi onların gelişmelerini ve üremelerini önler ve sonra temizlik işini vücudun bağışıklık sistemine bırakır. Bakterileri dolaysız yok eden antibiyotiklere bakterisid adı verilir. Bakterilerin gelişmelerini ve üremelerini önleyenlerse bakteriostatiktir.

Penisilin ve vankomisin gibi etki gösteren antibiyotikler, bakterinin en dıştaki ‘zırhını’ hedef alırlar. Bu zırha ‘hücre duvarı’ denir ve zırh, bakteri hücresinin bütünlüğünü sağlar. Penisilin gibi etki gösteren antibiyotikler bakterinin hücre duvarı oluşturmasını önler. Bunun üzerine bakterinin içine sıvı hücumu olur, hücre patlayarak etkisiz hale gelir.

Bir grup antibiyotik bakterinin ‘gümrük’ işlerini bozar. Gümrükten giriş-çıkış yapan yaşamsal maddelerin hücre içindeki düzeylerini değiştirir. Bunu hücre zarının geçirgenliğini değiştirerek yapar. Bakterinin kaçınılmaz sonu ölümdür, yani bakterisid etki gösterir.

Bazı antibiyotikler bakterinin proteinlerini hedef alır. Proteinler hücrelerin yaşamsal işlevlerini gerçekleştirirler, yokluklarında da yaşamsal işlevler aksar. Proteinlerin üretimini hücrede ribozom adlı organel yapar. İşte bazı antibiyotikler bakterinin ribozomuna etki ederek, bakteri için yaşamsal öneme sahip proteinlerin üretilmesini yavaşlatır ve hatta yanlış proteinler ürettirir ribozoma.

Bazı antibiyotiklerse bakterinin yaşamı için kaçınılmaz olan proteinleri oluşturması için gerekli nüklieik asitlerin üretilmesini önler. Bakteri, normalde nükleik asitleri üretir; bunları bir araya getirerek proteinleri oluşturur. Nükleik asit üretemediği durumlarda protein de üretemez ve yok olur.

BAKTERİ NASIL DİRENÇ KAZANIR?

Bakterilerin kendilerini koruma yöntemleri bakteriler kadar çeşitlilik gösterir. Bunlardan biri antibiyotikle karşılaşınca dayanabilenin çoğalması ve daha dayanıklı nesiller oluşturmasıdır. Bu çok hızlı gerçekleşmez. Tüberküloza yol açan bakteri bu şekilde direnç geliştirir.

Bir diğer yol, bakterinin kendine yeni bir ‘yüz takınmasıdır’. Bunu da genetik yapısını değiştirerek yapar. Antibiyotikle daha önce karşılaşmıştır ve antibiyotiğin kendisinde hangi noktayı hedef aldığını ‘bilir’. Ardından da bunu önleyecek genetik değişikliklere gider. Örneğin, genetik yapısını öyle değiştirir ki hücre duvarını etkileyen antibiyotikler için sürpriz moleküller üretmeye girişir. Bir sonraki karşılaşmada protein yapısındaki bu moleküller antibiyotiği etkisiz kılar. Sözgelimi S. aureus genetik yapısını penisiline karşı beta-laktamaz denen bir enzim üretecek biçimde değiştirir ve bu enzim sayesinde kendini penisilinden korur.

Bakterinin yeni yüz takınırken başvurduğu ikinci yol, ilacın hedefine ulaşmasını önlemektir. Bunu ya ilacı gerisin geriye dışarı pompalayarak ya da girişini önleyerek gerçekleştirir. Gerekli mekanizmalar için yine genetik bir değişime gitmesi gerekir.

Üçüncü olarak, bakteri antibiyotiğin gelip bağlanacağı yerleri değiştirir. Bu değiştirebilme yeteneği enterokokların vankomisine direnç kazanmasına yol açmış. Vankomisin, enterokokların ve etkilediği diğer bakterilerin hücre duvarlarını sentezlemelerini önlüyorken, enterokoklar vankomisinin bağlandığı bu bölgeyi değiştirmeyi başarmış. Vankomisin bu bölgeye bağlanamadığından, enterokokun hücre duvarını sentezlemesini önleyememiş ve sonuçta enterokoklar vankomisine direnç kazanmış. Üstelik enterokokların bu değişimi sağlayacak genleri nereden edindikleri de bilinmiyor.

Dördüncü olarak, bakteri antibiyotiğin hedef aldığı bölgeyi ona dayanıklı hale getirir. Sözgelimi, streptokoklardan bazıları yaşamlarını ancak timidin adlı bir molekülün varlığında sürdürür. Eğer bir antibiyotik streptokokun timidin üretmesini önlüyorsa, bakteri, antibiyotiğin ‘bilmediği’ yollarla timidin üreterek kendini korur.

Bakteriler Arası Direnç Geçişi

Bakterilerin direnç geliştirmelerini daha hızlandıran bir durum var: Bilenler bilmeyenlere öğretiyor. Genetik yapısını değiştirerek direnç geliştirmeyi başaran bir bakteri, değişimi sağlayan genleri kendi türünden olsun olmasın diğer bakterilere geçirebiliyor.

Bakterilerin başvurduğu ilk yol iki bakteri arasında bir “köprü” oluşması ve ilgili genin birinden diğerine geçmesidir. Bu olaya konjugasyon denir. İkinci ve araştırmacıların en çok korktukları yol, bir bakterinin halka şeklindeki DNA’larını ortama bırakması ve diğerlerinin bunu alarak kendi genetik şifrelerine ‘yamamalarıdır’. Halka şeklindeki bu DNA parçalarına plazmid deniyor. Plazmidlerin bu şekilde transfer edilemelerine de transformasyon denir. Burada, tek bir plazmidle birden fazla antibiyotiğe karşı direnç geliştirmeleri de olası. 1968 yılında 12 500 kişinin ölümüne yol açan bir çeşit ishal (şigella) bu tür bir direnç gelişiminin sonucunda ortaya çıkmış. Bakteri, tam dört çeşit antibiyotiğe karşı direnci sağlayan tek bir plazmidle bu sonuca yol açmış

Kaynaklar: Bilim ve Teknik Mart 1999
__________________________________________________ __________
Metee kardeş, Bakteriler şunu yaparak direnc kazanır bunu yaparak direnc kazanır diye anlatıyor. Ama baktereilerin böyle bir kabiliyetleri yok tabi. Onlar yaşadıklarının bile farkında değiller.

1- bakterilerin iradeleri ve beyinleri yok, bunları nasıl yapıyor. Bakteriler uygun ortamda 20 dakika gibi kısa bir sürede ikiye katlanarak coğalabilir, yani 24 saat içinde bir bakteriden yüzmilyonlarca yeni bakteri oluşur, bu yeni jenerasyon bakterilerde mutasyonlar ile bakterinin biyokimyası veya morfolojisi değişebilir ve bu bir sonraki bölünme ile sonraki jenerasyona GENETİK olarak aktarılır. Aha bunun adı da EVRİMDİR.
2- Bakteriler Yüzlerini değiştirir demek, bakteri gidip suratına estetik yaptırıyor demek değildir, burada bakterinin yüzü: bakterinin dış yüzeyi yani hücre duvarıdır. hücre duvarının değişmesi yine yukarıda 1. maddedeki gibi EVRİMLE olur.
3- Virüslerle konunun alakası yoktur, antibiyotikler Virüslere etki etmez.
4- jayjay'in dediği gibi, direnç oluşması için bakterinin mutlaka antibiyotikle karşılaşması gerekmez, birkaç haftalık bir peryotta binlerce yeni jenerasyonda binlerce mutasyon oluşabilir ve antibiyotik direncine neden olabilir.
5- Bakterilerin sindirim enzimleri, antibiyotiği parçalayacak şekilde değişebilir, buda yine genetik mutasyonla olur. Aha bunun adıda EVRİMdir.
6-Bakteriler arası direnc gecişi, bilen bilmeyene anlatırla olmaz, dedikya bakteride ne beyin ne hafıza var, bir bakteri başka bir bakteriden ancak gen alışverişi yapabilir., genine gen eklenmiş bakteri EVRİLMİŞ bir bakteridir. anası gelse onu tanımaz.

Evrim denilen şey her saniye her Organizmada işlemeye devam ediyor.

Bedenimin her zerresi Anadoludur. Ben anadolunun her karış topragindan, suyundan, güneşinden ve havasından doğdum, ben anadoluyum...
Alıntı ile Cevapla
  #76  
Alt 21-11-2009, 06:40
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart

Walla kardeşim bakteri'in bağışıklık sistemiyle alakası yok diyemezsin, çünkü bağışıklık sistemine bağlı olarak mutasyon veya işgal gerçekleşir.Bakterilerin bağışıklık sistemine bağlı aldığı özellikler vardır.Özellikler besleme, çoğalma, yaşama vs gibi özellikler sayesinde bakterinlerin iyi olanları ayakta kalıyor.Ama zarar bakteriler ise bu arada bu zeminin zarar görmesiyle birlikte bakteri besleme veya yaşam alanı farklı kullanarak çoğalma ve mutasyona zemin hazırlamış olur.

İnsan hastalıklarında örneğin GRİP gibi bir hastalıkta antibiyotik direnç daha sıklık ile görünür.Hasta "C" vitaminin alması lazım ki bu hastalığın şifahi durumu başlasın, normalde aldığı "C" vitamini araştırmacılar tarafında askorbik asidin kanser ve kalp hastalığının önlenmesinde, sıradan soğuk algınlığının önlenmesi şeklinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde rol oynadığını belirtmektedirler.
Grip "C" Vitamini ile birlikte alınan Askorbik asidin sayesinde bağışıklık sistemin daha iyi duruma gelerek zarar bakterilere savaş açar.Böylece hasta aldığı "C" vitamin ile birlikte ilaç şifa vermeye başlıyor.

Günümüzde kabul görmeyen koca karı ilaçları çoğu hastalıklarda şifa olurken, bu bitki ile gelen şifa neye göre geldiğini araştırdığımızda bağışıklık sistemini daha güçlendirdiğini öğreniyoruz.

Vitaminler besinlerimizde bulunmadığı zaman, metabolizmada bozukluklara yol açabilirler. Vitaminler vücudun sağlıklı gelişimi, sindirim fonksiyonları, enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazanması açısından oldukça gereklidir. Ayrıca vücudumuzun karbonhidrat, yağ ve proteini kullanmasını da sağlarlar.

Antibiyotik direnç özellikle Enfeksiyonlarda ortaya çıkmaktadır.Grip bir enfeksiyon hastalığı olduğu için örneği ona göre veya bakterilerin bir yara üzerindeki dirence göre takip edebiliriz.Yaradan alanın bir kültür örneği ile birlikte hangi antibiyotik üzerinde direnç gösteriyorsa öğrenilebilir. Yara günümüzdeki antibiyotikler listesine göre verilmeye başlanır. Liste hangi antibiyotik direnç gösteriyorsa ortaya çıkmış olur.Yara üzerinde bulunan bakterilerin bağışıklık sistemiyle beslenme veya yaşama alanı oluşturma kısmını yok eden antibiyotik kullanılmaya başlanır. Eğer hasta verilen antibiyotik ile şifahi duruma geçmiyorsa, o zaman kendisine vitamin ve serum ile destek çıkılır.

Hasta serum ile birlikte aldığı kimyasal maddeyi bağışıklık sistemine gönderir,böylelikle bağışıklık sistemine bağlı olarak savunma başlamış olur.Sistem alınan bilgiler ile birlikte yara üzerine daha iyi etki göstererek direnç kaldırmış olacaktırlar.
Ama hasta direnç gösteren "A" antibiyotik değilde "C" antibiyotiği kullanmasını sağlar.Hasta daha iyi duruma doğru gittiğinde "A" ve "C" birlikte verilecektir.

Aslında bağışıklık sistemi evrim sayılmaz var olan bir özelliğin evrim dayanağı olarak göstermek yalnıştır.Evrim göre beyni olmayan bakterilerin o zaman neden beyin yeteneğini geliştirmiyor da sadece çoğaltarak mutasyon olmasını sağlıyor.

***Viomisin tüberküloz tedavisinde kullanılan bir antibiyotik türüdür. Streptomyces puniceus isimli bir bakteri tarafından üretilir.

***Tetrasiklin, Streptomyces rimosus isimli bakteri tarafından üretilen bir antibiyotiktir.

***Minosiklin hidroklorür, veya Minosiklin, tetrasiklin sınıfından bir antibiyotiktir.

***Gramisidin, altı antibiyotikten oluşan bir antibiyotik karışımıdır. Toprakta bulunan Bacillus brevis bakterisinden elde edilirler.

***Demeklosiklin, tetrasiklin sınıfından bir antibiyotiktir. Bazı bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Streptomyces aureofaciens tarafından üretilir.

Yukarıdaki *** işareti antibiyotiklere baktığımızda bağışıklık sisteminde kullanılan bakterilerdir.
Bu antibiyotiklerin şifahi sistemi Amino asit bağlı olarak çalışmaktadır.Antibiyotikler amino asit sayesinde direnç gösteren bakterilerin bağışıklık sistemindeki protein sentezlemesini engelleyerek hastanın koruma mekanizması olan bağışıklığın sadece iyi huylu bakteriler üretmesini sağlamaktadır.Bu iyi huylu bakteriler diğer bakterilerin yaşam alanı tehdit ederek oradaki direnci kaldırır.

http://www.kutukusagi.com/vitamin.htm

EVRİM DEĞİL BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ZAYIF DÜŞMESİ VEYA ZARAR GÖRMESİYLE GÖRÜLEN BİR RAHATSIZLIKTIR.

YUKARIDAKİ SORULARIN CEVABI GELMEDİ:.EVRİM EVRİM DİYORSUNUZ (.:Şu soruları bilimsel bir şekilde inceleyin ama geniş bir araştırma olsun.Tamam evrim diye durmayalım ve devam edelim sorunun tam araştırmasını yaparak cevap verelim."BAKTERİ->Plazmid->Hücre Duvarı-> Proteinin Sentezi->ÖKARYOT->AMİNOASİT(Vitaminler-Mineraller)->BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİ->Antibiyotikler-Evrim(En son evrim teorisine göre yorum yapılabilir.)Neden Evrim Teorisi Bakterilerin beyin gelişimini yapmamış da,Sadece çoğalmasını sağlamıştır.Beyin gelişse insanlara daha çok zarar vererek hayatta kalabilir. ")

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...

Konu metee tarafından (21-11-2009 Saat 06:51 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #77  
Alt 09-12-2009, 22:07
walla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
walla walla isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2006
Bulunduğu yer: Ben anadolunun her karış topragindan, suyundan, güneşinden ve havasından doğdum, ben anadoluyum...
Mesajlar: 1.692
Standart

metee´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İnsan hastalıklarında örneğin GRİP gibi bir hastalıkta antibiyotik direnç daha sıklık ile görünür. ")[/b]

Mete kardeşim, senin bu konuda ciddi bir bilgi birikimin yok. lütfen kulaktan dolma şeyleri burda yazma. Bilgin olmadığı bak nereden belli. yukarıda diyorsun ki, gripde antibiyotik direnci... yav gripte antibiyotik kullanılmaz, antibiyotikler bakterilere karşı etkilidir, gribe, yani virüslere karşı etkili değildir. bir cuval antibiyotik içsen Virüse bi mok olmaz.....

Bedenimin her zerresi Anadoludur. Ben anadolunun her karış topragindan, suyundan, güneşinden ve havasından doğdum, ben anadoluyum...
Alıntı ile Cevapla
  #78  
Alt 10-12-2009, 07:25
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart

walla´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mete kardeşim, senin bu konuda ciddi bir bilgi birikimin yok. lütfen kulaktan dolma şeyleri burda yazma. Bilgin olmadığı bak nereden belli. yukarıda diyorsun ki, gripde antibiyotik direnci... yav gripte antibiyotik kullanılmaz, antibiyotikler bakterilere karşı etkilidir, gribe, yani virüslere karşı etkili değildir. bir cuval antibiyotik içsen Virüse bi mok olmaz.....

(H1N1) Domuz gribi,Kuş Gribi gibi bir çok griplerde antibiyotik kullanılmaz mı Prof. Walla arkadaşım günümüzdeki griplerin yanında bazen antibiyotik kullanılır.Hastanın başka rahatsızlıkları var ise özellikle antibiyotik ile tedevisi yapılır.Ama hasta nezle gibi durumlarda zaten antibiyotik almasına gerek yoktur.Antibiyotik etkisi yapan "C" vitamini almasıyla birlikte şifai durum gerçekleşir.

Senin grip gibi enfeksiyon rahasızlığı olduğu için fazla konu açmadım, normalde grip ile birlikte oluşan rahatsızlıkları görmen lazımdır.Bunlar:
*** Anosmi (Koku alamama)
*** Ateş
*** Boğaz iltihabı
*** Bronşit
*** Dil ülseri
*** Göz ağrısı
*** Kulak iltihabı
*** Sinüzit
*** Zatürre

Grip yukarıdaki birçok rahatsızlıklarıda getirebilir.
Ozaman da Walla gibi kendi uzman zanneden kişilerin tavsiye ile birlikte antibiyotik almayan kişinin durumu ne olacaktır.Hasta enfeksiyon rahatsızlığı olduğu için enfeksiyon ile birlikte birçok rahatsızlığı getirebilir.

Özellikle yaşlılar ve başka rahatsızlığı olan kişilerde antibiyotik kullanılması tavsiye edilir.

Walla arkadaş uzun uzun bekledikten sonra bir haber ile birlikte bana cevap veriyor.

Senin mi benim mi bilgim yok.İlk önce sorduğun sorunun temeline in sonra araştır doğru olan seni bulacaktır..

http://www.cnnturk.com/2009/saglik/1...2.0/index.html

"Antibiyotiklerin, dünya genelinde salgına yol açan A(H1N1) gribi başta olmak üzere, nezle ve grip tedavisinde etkili olmadığı, bu hastalıklarda söz konusu ilaçların doktor tavsiyesi dışında kullanılması halinde yan etki ve direnç geliştiği bildirildi."

Yukarıdaki haberde benim belirtiğim konuyu açıklamıştır.Tavsiye özellikle diyor..

VE diğer yazılarda devamlı yazdığım yazılara cevap niteliğinde haberdir.

Doktor tavsiyesi olmadan alınan antibiyotikler ne yapıyormuş DİRENÇ.Hangi rahatsızlıklarda işte örnek bir haber işte bak oku..

Ben grip oldunuz antibiyotik kullanın diye yazmadım..

Küçük bir satırlarak buldum buldum diyorsun ama ilk önce ve sonra yazdıklarıma bak sonra bilgin yok diye yaz..

Soya Fasülyesi Lesitin maddesi içerdiği için kanser gibi birçok rahatsızlıklarda tedavi için kullanılıyor.

"Lesitin, insan vücudundaki yaşayan her hücrenin ihtiyacı olan bir Fosfolipid' dir."

Lesitin diğer bir özelliği ise bağışıklık sistemini güçlendirdiği ortaya çıkmıştır.Ondan dolayı kanser olan hastalara Soya Fasülyesi Tavsiye edilir.

Saygılarımla MeTeE

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...
Alıntı ile Cevapla
  #79  
Alt 10-12-2009, 07:27
metee - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
metee metee isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2006
Bulunduğu yer: Yalnızca bir kez dilim tutuldu. Bir adam bana, "Sen kimsin?" diye sorduğunda.(Çamur ve Su )
Mesajlar: 468
Standart

Neden Evrim Teorisi Bakterilerin beyin gelişimini yapmamış da,Sadece çoğalmasını sağlamıştır.Beyin gelişse insanlara daha çok zarar vererek hayatta kalabilir.

Saygılarımla

[Mt]METEE[/Mt]Kalp ne ile doluysa,dudaklardan 0 dökülür gider.Goethe
EVRiM HAYALGüCüDüR?...
Alıntı ile Cevapla
  #80  
Alt 10-12-2009, 11:48
SULTAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SULTAN SULTAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Nov 2009
Bulunduğu yer: tekirdağ
Mesajlar: 176
Standart

yahu bunun evrimle ne ilgisi var?zaten bu özellikler bakterilerde saklıdır ve ancak gerekli olunca ortaya çıkar.......

PASİFT ÖZELLİKTİR..............

saygılarımla.....SULTAN........

Delikanlım ,işaret eldığın gün atandan ;yürüyeceksin ,millet yürüyecek arkandan...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:55 .