Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 17-05-2018, 03:20
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart Ekonominin durumu

Birkaç gündür youtube'dan epey ekonomi yorumu izledim. Kapitalist düzende elini sallasan ekonomi profesörüne denk geliyorsun. Hani 24 saat borsa-kur-senet sepet haberi veren TV kanalları ve proflar-uzmanlar var ya, buralarda iş bulamayanlar da youtube'da kendilerini gösteriyorlar.

Anladığım kadarıyla durum vahim. İddiaya göre 2002 krizinden çok daha vahim.

Şöyle açıklıyorlar;

Dışarıdan (yurtdışından) giren sıcak paranın (borcun) sanayide-tarımda vs. değerlendirilmesi gerekir ki, sanayide-tarımda üretilen artı değerin ihracatı ile borç ödenebilsin, kar ile yeni yatırımlar yapılabilsin. Yani ülkeyi kurtaracak olan ihracattır, haliyle ihraç edecek ürün üretmektir.

Durum buyken AKP ne yapmıştır? Dışarıdan giren sıcak paranın, bankalar aracılığıyla kullanılan kredilerin çok çok büyük bölümünü hiç bir ihraç değeri olmayan inşaat sektörüne akıtmıştır. Yani dışarıdan borç alarak betona harcıyorsun. Sanayiyi desteklemedin, tarımı desteklemedin, haliyle ihraç edecek malın da azaldı. Bunun ilk etkisi cari açığın büyümesi (dışarıdan yapılan alımların toplamının dışarıya satışlar toplamından çıkarılarak elde edilen rakam) oluyor. Cari açığın büyümesi, daha çok borca ihtiyaçla sonuçlanıyor. Uluslararası kredibilite kurumları finansal güçsüzlüğünü görüp puan kırdıklarında yatırım yapmanın riskli olduğu ülkeler ligine düşüyorsun, böylece ucuz borç bulma imkanın kalmıyor, ancak yüksek faizle tefecilerden borç alabiliyor hale geliyorsun.

Bu ekonomist proflardan biri AKP seçmenine şöyle sesleniyor.
"Anne baba kardeşleriniz ve çok sevdiğiniz dayınızla bir restoranda yemeğe gittiğinizi düşünün. Dayınızı çok ama çok seviyorsunuz. Bu çok sevdiğiniz dayınız masaya pahalı pahalı yemekleri ısmarlıyor, o bitince daha pahalı yemekleri, onlar da bitince daha pahalı yemekleri söylüyor, hep birlikte eğlenerek yiyorsunuz, sonra çok sevdiğiniz dayınız masadan kalkıp gidiyor, hesabı babanız ödüyor."

Güzel hikaye.

Zor günler bizi bekliyor.

Sevgiler

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 17-05-2018, 16:04
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

Bütün alt tweet'leri okuyun.
https://twitter.com/JosefGermenler/s...89771937325057


* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 17-05-2018, 18:48
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

- Ben bazen seçime katılmama, o gün sinemaya filan gitme planları yapıyorum fakat bazı olumlu haberler (geçen seçimdeki gibi) beni vaz geçiriyor.


Muharem İnce'nin etrafında birlik yapılacak ve mümkün olursa Erdoğan'ın bazı yanlış icraatleri tersine çevrilecek:
http://uk.businessinsider.com/r-erdo...8-5?yptr=yahoo


- Kriz konusunun bu kez ciddi olma olasılığı var.


Sorun "üretim" olsa iyi. Bu "Üretim" meselesi 90'larda da vardı.


Daha çok İran'daki gibi ideolojik yönelimli iktisat politikalarından söz ediliyor. (Yani ekonomiden anlamayan kişilerin ekonominin başında olması durumu).


/Yani Sudi Arabistan'dan ve İran'dan (ve Rusya'dan) para, ucuz doğal gaz filan gelmesi lazım.


Ama şunu söyleyeyim: halk arasında istedikleri söylentiyi yaysınlar. Can Dündar çok önemli bir gazetecimiz ve düşünürümüzdür (yurt dışına kaçmak zorunda kalan veya tutuklanan bir sürü yazarımız, akademisyenimiz, ve diğer meslekten insanımız gibi) ve Kılıçdaroğlu + CHP şu anda (ve daha önce) canavar gibi muhalefet yapıyorlar. Bir tek Bahçelinin ne yaptığı belli değil. Ama Bahçeli de sevenleri için var olan bir şahsiyet. Sizin-benim gibi insanlar Bahçeli'nin kafasından geçenleri bilemezler.


- Bu da İran'daki vaziyet: 20 sene sonraki halimiz belki de:
https://www.cnsnews.com/news/article...sts-erupt-iran
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 18-05-2018, 08:36
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Anladığım kadarıyla durum vahim. İddiaya göre 2002 krizinden çok daha vahim.

2002 de sorun çözüldü Sn Şüpheci Dinsiz.

Yine çözülür o kadarda battık yandık bittik yaygaralarına gerek yok 2002 de nasıl hal oldu ise yine aynı yöntemle hal olacaktır.

Bir tek şu an Kemal Derviş yok devrede.

Bunun için en az 3 statejik karar gerekiyor.
1 iktidar değişecek (güvenilir hükümet, güvenilir hukuk sistemi gelecek)
2 yerli üretime geçilecek
3 bağımsız para politikaları hayata geçecek.

2002 ile tek fark borç miktarı büyük 2001 de dış iç borç miktarı 116 milyar dolar. 2018 de 868 milyar dolar .Yani sorun çözülemeyecek kadar büyük değil.

AKP iktidardan düşecek sorun da çözülecek.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 18-05-2018, 09:47
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Hayır kartopu
Erdoğan gitse bile düzelmez.

Kurtuluş Savaşı'nda Sovyetler Birliği'nin altın yardımı önemli fi*nansman kolaylığı sağladı. Cumhuriyet'in kurulmasından sonra Os*manlı dış borçları ödendi. II nci Dünya Savaşı'na kadar ise, hiç borç alın*madı. Savaş sonrası alınan askersel amaçlı borçlar 356 milyon TL ka*dardı. Ülkenin altın ve döviz stoku bu borcu kolayca karşılayabiliyordu. 1946 yılında yapılan devalüasyon dış borçları 707 milyon liraya çıkardı. Sovyet tehdidi nedeniyle 1947 de ABD'den borç ve askeri yardım alındı. Bu yıl ayrıca IMF den ilk kez 5 milyon dolar tutarında kredi sağlandı. 1950 yılında toplam dış borç böylece 775 milyon TL na yükseldi.

1950-60 yıllarında Türkiye'de uygulanan Liberasyon politikası ne*deniyle, rezervler eridi ve 1954 de Yabancı Sermayeyi Teşvik Yasası çı~ karıldı. 1958 yılında Türkiye Moratoryum ilan ettiğinde 1 milyar 139 milyon TL borca sapiti. Borçlan ödemek için ABD'den 10 yıllık dönemde 1 milyar 16 milyon TL değerinde (543 milyonu bağış, 153 milyonu kre*di, 232 milyonluk tarımsal kredi ve 88 milyon tutarında askeri yardım) olmak üzere kaynak sağladı.
Devamı malumunuz.

Bu devlet ilk dış borçlanmayı yaptığı günden bu güne ve geleceğe devam ettiği sürece durum değişmez.

Dış Borçlanma yapıyorsan aldığın borcu üretimde kullanman gerekir. Keyfine zevkine ota boka harcıyorsan çuvallarsın.

Borcunu da borçla ödemeye çaba sarf ediyorsan kurtulamazssın.

Erdogan gecen ingiltereye gitti ! Neden gitti ? Borçlanmaya gitti. Kendiside biliyorki ülkede üretim yok. Tarımın hayvancılığın dip yapmış orada dahi dışa bağımlısın. Ucundan da olsa üretim yapan tüm kurumları zarar ediyor, ideolojik saplantılarınla ÖZELLEŞTİRME adı altında satmışsın.

Bitmişsin
Tükenmişsin.

Bazı aklı evvelerde savunma sanayindeki demir yontma işinden ülkeye girdi olacağını sanıyor. O yontulmuş demirler aldığın borcun nemasının nemasının nemasını dahi karşılamaz.

Halktan fütursuzca topladığın vergileri YANDAŞA akıtmak , masada halledebilme gücün ve avantajların varken askeri yöntemler kullanmak.


ASFALTTA dolanan ARAÇLARIN deposunda ki PETROL . Büyük harflerle yazdıklarım ülkenin iliğini kemiğini bitirmek ve her dönem borçlanman için bir yöntem.

Borç aldığın parayı betona gömersen bir gün o betonu kemirerek hayatta kalmaya çalışırsın.


İlk borcu alıpta akıllıca kullanmadığın günden bu güne ve geleceğe bitmişsin sen.


Osmanlının başına ne geldiyse borçtan geldi. Sarayın şatafatı. Hanedanın şatafatı. Gün gelir borçlar ödenmek zorunda kalır.

Elinde yoksa neyi verirsin.?
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 18-05-2018, 12:24
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

kartopu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster

2002 ile tek fark borç miktarı büyük 2001 de dış iç borç miktarı 116 milyar dolar. 2018 de 868 milyar dolar .Yani sorun çözülemeyecek kadar büyük değil.

AKP iktidardan düşecek sorun da çözülecek.

BU biraz komik olmuş. "Borç 1 iken 8 oldu ama çözülecek"
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 18-05-2018, 12:26
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

Sn fabula
3 ana starateji sıraladım elbette daha fazlası var.
Bir- siyasette güven hukukta güven.
İki- yerel yani ülke içinde üretim yani ihracata yönelik üretim
Üç- Bağımsız para politikası yani merkez bankasına müdahale edilmemesi.

Türkiye nin borç miktarı ödenemeyecek büyüklükte değil. Türkiye deki kriz yanlış ekonomik politika ve güvensizlikten kaynaklanıyor.
Türkiye güçlü devlet yapısına sahip bu güne kadar çok krizler atlattı.

Türkiyeden çok çok fazla borcu olan ülkeler var Örnek İtalya 2 trilyon 554 milyon dolar borcu var.
Yani yangın yeri değil ödenemeyecek boyutta da değil Mesele güven sorunu.

Osmanlıda üretmeden tüketme politikası yüzünden battı. Ama Türkiye öyle değil 2006 larda dünyanın gelişmişlik seviyesinde 16 cı büyük ekonomiye sahipti.

Çözülür yeter ki niyet sağlam olsun.
Ama AKP ile çözülmez daha beterini beklemek gerekir.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 18-05-2018, 12:32
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

Fabula´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hayır kartopu
Erdoğan gitse bile düzelmez.



Devamı malumunuz.

Bu devlet ilk dış borçlanmayı yaptığı günden bu güne ve geleceğe devam ettiği sürece durum değişmez.

Dış Borçlanma yapıyorsan aldığın borcu üretimde kullanman gerekir. Keyfine zevkine ota boka harcıyorsan çuvallarsın.

Borcunu da borçla ödemeye çaba sarf ediyorsan kurtulamazssın.

Erdogan gecen ingiltereye gitti ! Neden gitti ? Borçlanmaya gitti. Kendiside biliyorki ülkede üretim yok. Tarımın hayvancılığın dip yapmış orada dahi dışa bağımlısın. Ucundan da olsa üretim yapan tüm kurumları zarar ediyor, ideolojik saplantılarınla ÖZELLEŞTİRME adı altında satmışsın.

Bitmişsin
Tükenmişsin.

Bazı aklı evvelerde savunma sanayindeki demir yontma işinden ülkeye girdi olacağını sanıyor. O yontulmuş demirler aldığın borcun nemasının nemasının nemasını dahi karşılamaz.

Halktan fütursuzca topladığın vergileri YANDAŞA akıtmak , masada halledebilme gücün ve avantajların varken askeri yöntemler kullanmak.


ASFALTTA dolanan ARAÇLARIN deposunda ki PETROL . Büyük harflerle yazdıklarım ülkenin iliğini kemiğini bitirmek ve her dönem borçlanman için bir yöntem.

Borç aldığın parayı betona gömersen bir gün o betonu kemirerek hayatta kalmaya çalışırsın.


İlk borcu alıpta akıllıca kullanmadığın günden bu güne ve geleceğe bitmişsin sen.


Osmanlının başına ne geldiyse borçtan geldi. Sarayın şatafatı. Hanedanın şatafatı. Gün gelir borçlar ödenmek zorunda kalır.

Elinde yoksa neyi verirsin.?


- İşte "ideoloji'ye dayalı siyaset" böyle bir şey. Erdoğan zaten kanlı ya da kansız İslam Devleti / Tanrı Devleti kurmaya gelmiş.


KIT'leri / Ülkeyi vs'yi düşündüğü yok. Müttefiği olan Türkçüleri kızdırmadan Türkiye'Yi nasıl Sudi Arabistan'a çeviririm derdinde adam. Kriz filan hikaye.


Hani "Ilımlı İslam" filan derler. Bence Ilımlı islam ile Iran'ın 80'li yıllardaki hali arasında o kadar da büyük bir fark yok.


Neyse: Siyaset ideolojiye dayalı olamaz. Seçildikten sonra, ülkeni düşüneceksin. Bunlar ülkeyi düşünmüyor ki. Kemalizmi bitirmek istiyorlar.


/Giderlerse / gittiklerinde ne olur?
- Bilmiyorum ama denemek lazım.


İran'da da aynı sorun var. Mollaları, cami imamlarını ekonomi bakanı yapıyorlar, o kadar petrole rağmen insanlar aç kalıyor.


İslam ülkelerinde kriz olmaz. üç durum vardır. - Savaş, Barış bir de açlık. (modern ekonomi anlayışının olmadığı yerde kriz filan olmaz).
Şu anda açlık var. İnsanlar yumurta filan alamıyor o yüzden her yerde isyanlar çıkıyor (20 sene sonraki halimiz)


Borç meselesi: Ne kadar batacağımıza bağlı. İran gibi olursak, 20 sene sonra filan acıyıp yardım ederler büyük olasılıkla. Da şimdi giderlerse (ki mümkün deniyor) Zor olacak ama kimsenin merhametine gerek kalmadan kurtulabiliriz gibime geliyor.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 18-05-2018, 17:42
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

kartopu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sn fabula
3 ana starateji sıraladım elbette daha fazlası var.
Bir- siyasette güven hukukta güven.
İki- yerel yani ülke içinde üretim yani ihracata yönelik üretim
Üç- Bağımsız para politikası yani merkez bankasına müdahale edilmemesi.

Türkiye nin borç miktarı ödenemeyecek büyüklükte değil. Türkiye deki kriz yanlış ekonomik politika ve güvensizlikten kaynaklanıyor.
Türkiye güçlü devlet yapısına sahip bu güne kadar çok krizler atlattı.

Türkiyeden çok çok fazla borcu olan ülkeler var Örnek İtalya 2 trilyon 554 milyon dolar borcu var.
Yani yangın yeri değil ödenemeyecek boyutta da değil Mesele güven sorunu.

Osmanlıda üretmeden tüketme politikası yüzünden battı. Ama Türkiye öyle değil 2006 larda dünyanın gelişmişlik seviyesinde 16 cı büyük ekonomiye sahipti.

Çözülür yeter ki niyet sağlam olsun.
Ama AKP ile çözülmez daha beterini beklemek gerekir.
Güvensin dedigin kimdir ? Şu soyguncu yatırımcılar mı ? Onlar geldiği sürece sömürülürsün. Sömürecek bir şey kalmayınca borcuna karsılık İSTERLER vermezssen İŞGAL ederler.

İtalya örneğini düşünerek mi verdin? İtalya dediğin üretimde seni 20 ye katlar birde üzerine istediği rakamls carpar.


Senin ödenebilir dediğin borcu ödeyememen için ürettiğini satıyorlar.. sokakta gördüğin her araba het telefon bir zaman sonra hurda olur. Yenisini almak için sana borç verir.

Dedigim gibi borçlanmaya baslayıp üretimi bitirdiğin gün işin bitmiş zaten

Bıkmış, yılmış , tembelliğe sırtını dayamış , hazıra kucak açmış bu halka üretim yaptırman İMKANSIZ bir hale geldi.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 18-05-2018, 18:01
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

Sevgili kartopu,

kartopu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
2002 de sorun çözüldü Sn Şüpheci Dinsiz.
Sorun çözülmedi, borç ödemeleri uzun vadeliye çevrilerek dengelenmeye çalışıldı.

İktidarı elinde tutan oligarklar devlet bankalarını arpalık olarak kullanıyorlardı, seçimde rüşvetler dağıtıyorlardı, hortumluyorlardı, yandaşlara ihalelerle servet aktarıyorlardı, bürokrasinin harcamaları çok fazlaydı, memur sayısı çok fazlaydı, askeri harcamalar çok fazlaydı vesaire.

Derviş geldi dedi ki, devlet çok harcıyor,
- Bankalar kanununu değiştirin, arpalık olarak kullanılmasının önüne geçin. Kredi-çek-senet-sepet işlerini karşılığını garanti edebilene verin. Bankalar artık batak vermesinler.
- Askeri harcamaları kısın.
- Memur sayısını azaltın.
- Devletin, bürokrasinin masraflarını kısın.
- Devlete ait zarar eden işletmeleri satın.
- Sanayiyi-tarımı canlandırın, yatırımı teşvik edin.

2002'ye kadar bu politikalar uygulandı, devlet fazla harcamayınca borç ödemeleri düzene girer gibi olmuştu. AKP gelince Derviş'in politikaları bir kaç yıl daha uygulandı. Sonrasında işler değişti.

kartopu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yine çözülür o kadarda battık yandık bittik yaygaralarına gerek yok 2002 de nasıl hal oldu ise yine aynı yöntemle hal olacaktır.
Bu yaygara değil, ve bu şekilde çözülmez.
Örneğin, ana para + faiz ödemesi olarak 1 yıl içinde 241 milyar dolar geri ödemesi varmış Türkiye'nin. AKP'li veya AKP'siz var mı böyle bir kaynak?

Uluslararası ilişkilerde borçlu ülke; önce devlet işletmelerini, sonra yer altı kaynaklarını, sonra bağımsızlığını, sonra topraklarını kaybeder. Burada popülist değil gerçekçi olmak gerek.
- Devletin satacak şeyi kalmadı, olsa ve satsa faizini bile ödemeye yetmiyor.
- Devlet (şu an AKP), tüm kamu ihalelerini bir punduna getirip yandaşlara veriyor, açıkça yandaşlara para aktarıyor. Hukuka bu yüzden müdahale ediyor, aklınca hem kendi varlığını garanti altına alıyor, hem hukuksuzlukları meşrulaştırıyor.
- Tayyip 68 araçla cuma namazına gidiyor, aksaray denen kaçak sarayın aylık harcamaları dudak uçuklatıyor, genel olarak devletin ve bürokrasinin aşırı savurganlık içinde olduğu görülüyor.
- Seçim üzerine seçim yapılıyor.
- Askeri harcamalar çok fazla.
- Din-diyanet harcamaları çok fazla.
- Sanayi-Tarım-Hayvancılık-Turizm gibi ihraç değeri olan üretim sektörlerinde tarihi dipler yaşanıyor.

Şu an üçüncü evreyi geçmiş veya sonlarını yaşamakta olan bir ülkeyiz.

kartopu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
AKP iktidardan düşecek sorun da çözülecek.
AKP iktidardan düşse bile düzen partileri bu kördüğümü, bu kısır döngüyü çözemez. Bu çok net, çok kesin.

Bu kriz nasıl aşılır, onu söyleyeyim.
Bundan sonra uygulanacak siyasi veya ekonomik yöntemlerle filan çözülmez.
Devrim mahkemeleri gücünde adil bir hukuk ile çözülür.
Türkiye çapında tüm yolsuzluk dosyalarını incelenmesi sonucunda (kapitalist zeminde bile olsa) hileli zenginleşenlerin mallarını kamulaştırısınız, hileli veya kamu zararı olarak değerlendirilen ihaleleri yapanların sözleşmelerini tek taraflı iptal edip zarar ve ceza kadarını kamulaştırısanız bir kurtuluş umudu olabilir.

- Benim tahminim 1 trilyon dolardan fazla kamulaştırma yapılır. Dış borcu böyle aşarsın.
- Hırsızı, uğursuzu içeri tıkmış olursun.
- Devlette eğitimde hukukta liyakat ile görev dağılımı yapacak olsan, şimdiki işsizlere iş bulmuş olur, mevcut dalkavuk ve sallabaşlardan da kurtulmuş olursun.
- Tüccarı, sermayedarı değil üreteni destekleyen politikaları yürürlüğe sokarsın.

Bunu düzen partileri yapar mı? Yapmaz. Parti programlarında var mı? Yok.

Peki bunu kim yapar?

Sevgiler

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:58 .