Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 04-09-2008, 21:04
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart Eğitimde Geri Dönüş

Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan eğitimde yapılan ve yapılmak isteneni anlatan yazıları alıntılayarak ülkemizde karşı devrimin ve dinci oligarşinin tesisini paylaşmak isterim.

AKPnin, iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinden itibaren eğitim sisteminde yaptığı değişiklikler, Türkiyedeki laik eğitim anlayışının AKP iktidarıyla birlikte nasıl değiştiğini, bu süre içerisinde neler yapıldığını, nelerin yapılmasının planlandığını anlatacağız. AKP, iktidara geldiğinden bu yana 6 yıldır her alanda olduğu gibi eğitimde de kadrolaşmayı hedefledi. Eğitim kurumlarında mescit açılmasına, çocuk yaştaki öğrencilere namaz kılmaları ve oruç tutmaları için baskı yapılmasına dek birçok olay gündeme geldi. Yerel yönetimlerde ilgili, ilgisiz kişilerin yazdığı kitaplar, belediye başkanları, il milli eğitim müdürleri ve il müftülüğü, okul müdürleri aracılığı ile öğrencilere dağıtıldı, önerildi.
Milli Eğitim Bakanlığınca gerçekleştirilen birçok düzenlemeyle Türkiye genelinde eğitim alanında yaşanan irticai faaliyetlere zemin hazırladı. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri okullara dek sokuldu. Devletin bazı kurum ve kuruluşları ise türbanlı öğrenciler için çeşitli olanaklar sağladı. Eğitim cephesinde yaptığı kadrolaşmalar, okullarda artan dinci faaliyetler, hadis yarışmaları, kitaplarda bilimsel içerikten yoksun dinsel açıklamalar ortaya çıktı.
Yaz aylarında camilerde, apartmanlarda açılan kaçak Kuran kursları sayısı ilk ve ortaöğretim okulu sayısına ulaştı. Kamuoyunda Adnan Hoca olarak tanınan ve kitaplarını Harun Yahya adıyla yayımlayan Adnan Oktarın, Evrim Kuramını reddeden Yaradılış Atlası, okullara dek girdi, fen bilgisi öğretmenlerine ücretsiz olarak dağıtıldı. Bu konuda öğrencilere konferanslar verdirildi. Okulların devamsızlık süresi arttırılarak, öğrencilerin eğitimden uzaklaşmaları sağlandı, dershanelere gitmeleri desteklendi. Türkiye genelindeki il, ilçe milli eğitim müdürlüklerinde din kökenli eğitim yöneticisi sayısı arttırıldı.
Tarikat okullarına devlet desteği nasıl sağlandı? Talim Terbiye Kurulu, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü gibi Milli Eğitim Bakanlığının önemli kadroları dağıtılarak işlevleri değiştirildi. Dinin Direği Namaz adlı, çok küçük çocukların bile türbanlı resimlerinin yer aldığı dini içerikli kitap öğrencilere parasız olarak dağıtıldı. Yalnızca din kültürü ve ahlak bilgisi kitapları değil, tarih ve diğer kitapların konuları da dinsel motiflerle süslendi. Evrim Kuramının yanında yaradılış inancı biyoloji kitaplarına girdi. Mersinde öğretmenler, Evrim Kuramını okuttukları için sürüldüler. Aptes suyunun alyuvarları çoğalttığına ilişkin hurafelere din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında yer verildi. Fransız Ressam Eugene Delacroix tarafından çizilen, göğüsleri açık bir kadının bulunduğu Libertiy Leading the People / Halka Yol Gösteren Özgürlük adlı resim, vatandaşlık bilgisi kitabından çıkarıldı. TBMM Başkanlığına Fethullah Gülen okullarının araştırılması için verilen soru önergesi gündeme alınmadı ve yanıtlanmadı.

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 04-09-2008, 21:12
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

TTK işlevinden uzaklaştırıldı

Ulusal eğitim politikalarının belirlenmesinde ve ders kitaplarının incelenmesinde önemli hizmetler veren Talim Terbiye Kurulu’nda da (TTK) kadrolaşma yapıldı. Siyasetin dışında tutulduğu bir kurum olan TTK, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından sonra MEB eliyle yapılan değişikliklerle işlevinden uzaklaştırıldı. 15 kişilik kurul üyelerinin 14’ü, çalışan uzman ve öğretmenlerin 167’si kuruldan çıkarıldı. Bu kişilerin yerine deneyim sahibi olmayan kişiler getirildi. Gönderilen öğretmenlerin birçoğu mahkeme kararı ile dönmesine karşın, kendilerine görev verilmedi. 2003 yılında Milli Eğitim Temel Kanunu değiştirilerek okullara giren kaynak kitapların TTK’den onay alması kaldırıldı. Yerine bir inceleme yeri gösterilmemesi nedeniyle “100 Temel Eser” adı altında hakaret, küfür taşıyan, içeriği çarpıtılmış, yardımcı kitaplar okullara sokuldu, okutuldu. Okullara alınacak ders ve araç gereçlerine TTK onayını devreden çıkarmak için yönetmelikler değiştirildi. 1 Eylül 2006 tarihinden itibaren yapılan değişiklikle, ders kitaplarının incelenmesi Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki birimlere, genel müdürlüklere bırakıldı.

DERS KİTAPLARINI İNCELEME GÖREVİ ALINDI
Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği”nde yapılan köklü değişiklik ile TTK’nin görevlerinden biri olan ders kitaplarının incelenmesi görevi, İlk, Orta, Mesleki ve Teknik Öğretim ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Konu ile ilgili olarak verilen soru önergesini Çelik, “TTK Başkanlığının MEBin makro politikalarını belirleme, vizyonunu oluşturma, uluslararası çalışmaları takip ederek iyi örnekleri ülkemize taşıma ve bünyemize uygun olanların sisteme yansıtılması konularına odaklanması gerekmektedir. Yıllardır ders kitaplarının, eğitim araçlarının incelenmesi işinin bütünüyle kurul bünyesinde yürütülmesi, kurulun asli görevlerini yerine getirmesine imkân vermemektedir. Bu nedenle kitap inceleme işleminin yeniden gözden geçirilmesi kaçınılmaz duruma gelmiş ve gereği yapılmıştır” açıklamasını yaptı.

Eğitimde kadrolaşma hızlandı
Kendi dünya görüşüne uygun bir eğitim sisteminin yaratılmasını amaçlayan AKP iktidarı döneminde din kökenli yönetici 86’dan 266’ya yükseldi, kadınlar görevden uzaklaştırıldı
Eğitimci, eski CHP Denizli milletvekili, TBMM Milli Eğitim Gençlik, Spor ve Kültür Komisyonu üyesi Mustafa Gazalcı’nınBilgi Yayınevi’nden çıkan “Eğitime Dinci Çember adlı kitabı, AKP’nin, iktidara geldiği günden bugüne dek laik eğitim sistemine karşı adım adım gerçekleştirdiği uygulamaları, bütün boyutlarıyla kaleme aldı. Kitabında müsteşardan en uçtaki okul müdürüne dek kadrolaşmaları anlatan Gazalcı, Atatürkçü, laik, bilimsel düşünen, deneyimli eğitim yöneticilerinin görevden nasıl uzaklaştırıldığını, yerlerine çoğu dinsel eğitimden geçmiş, iktidara yakın yöneticilerin nasıl atandığını anlattı. Bilimsel içerikten yoksun yayınların, MEB aracılığıyla eğitim kurumlarına sokularak okutulması sağlandı. AKP’nin 6 yıldaki uygulamalarından satırbaşlarıyla olaylar ve örnekle şöyle:

KADROLAŞMADA GÖRÜLMEDİK YÖNTEMLER
Cumhuriyet tarihinde görülmemiş boyuttaki kadrolaşma, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Yasa, Milli Eğitim Temel Yasası, Atama, Yükselme ve Yer Değiştirme Yönetmeliği başta olmak üzere birçok düzenlemede sık sık değişiklik yapılarak çoğu zaman da hukuk çiğnenerek gerçekleştirildi. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi keyfi kullanılarak geçici görevlendirme yoluyla Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere başka kuruluşlardan personel aktarılarak ücretli ve vekil öğretmenler, AKP’ye yakın kişilerden yapıldı. Daha önce öğretmenlik yapmamış olan emekli bir imam, Acıpayam ilçesi Alaattin İlköğretim Okulu’nda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görevlendirildi. MEB merkez örgütünde, temel birimlerinde ve birçok ilde kadın yöneticiler görevden uzaklaştırıldı. Her birimde yapılan kadro aracılığı ile kendi dünya görüşüne uygun bir eğitim sisteminin yaratılması amaçlandı.


DİYANET SIÇRAMA TAHTASI OLDU
27 Nisan 2006’da Milli Eğitim Komisyonu’ndan geçen “Özel Eğitim Kurumları Yasa Tasarısı” ile nitelikli, yasalara bağlı özel okulların önünü açmaktan çok, tarikat okullarına devlet katkısı sağlanması amaçladı. 2004 yılında verilen soru önergesinde Türkiye genelindeki il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde din kökenli eğitim yöneticisi 2002 yılından önce 86 iken, AKP’nin iktidara geldiği günden itibaren bu sayı 181’i asil, 2’si vekil, 83’ü ise görevlendirme şeklinde olmak üzere 266 kişiye ulaştı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadrosundan Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarına ne kadar personel geçtiği, bunların kaçının yönetici, kaçının da öğretmen olarak görevlendirildiği ile ilgili olarak verilen soru önergesini Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarından bakanlığımıza, 833ü öğretmen, 3ü diğer hizmet sınıflarından olmak üzere toplam 836 kişi naklen atanmıştır. Bunlardan yönetici olarak atanan bulunmamaktadır” şeklinde açıkladı.

Yaradılış biyoloji kitaplarında

Yalnızca din kültürü ve ahlak bilgisi kitapları değil, tarih ve diğer kitapların konuları da dinsel motiflerle süslendi. Evrim Kuramı’nın yanında “Yaradılış” inancı biyoloji kitaplarına girdi. Mersin’de öğretmenler, Evrim Kuramı’nı okutmaları nedeniyle sürüldüler. Aptes suyunun alyuvarları çoğalttığına ilişkin hurafelere din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarında yer verildi. MEB tarafından dağıtılan kitapta, “Din, insanın doğru düşünmesini sağlar; din eğitimi, eğitimin temel ihtiyaçlarını yerine getirir” ifadesi yer aldı. Fransız ressam Eugene Delacroix tarafından çizilen, göğüsleri açık bir kadının bulunduğu “Libertiy Leading the People / Halka Yol Gösteren Özgürlük” adlı resim, 2001-2006 yılları arasında Vatandaşlık Bilgisi kitabında yer aldı ve kitap 5 yıl boyunca okutuldu. Kitabın onay süresi sona erince Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından kitabın 1 yıl daha okutulması kararı verilip Halka Yol Gösteren Özgürlük resmi çıkarıldı. MEB logosuyla okullara sokulan 100 Temel Eser’de de çarpıtmalar yapıldı.

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 04-09-2008, 21:37
çakırcalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
çakırcalı çakırcalı isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 07 Aug 2008
Mesajlar: 467
Standart

Sevgili Aydoe, öncelikle paylaşımın için teşekkürler. Bu yazdıkların aslında herkesin malumu. Ama resmen üzerimize ölü toprağı serpilmiş gibi hissediyorum. Hani bir mesel vardır ya, bir kap suyun içine bırakılan kurbağanın alttan yavaş yavaş ısıtılması, taki kurbağanın dahi farkına varmadan haşlanarak ölümü... Aynen o süreci yaşıyoruz ve ben çok karamsar düşünüyorum artık. Güzelim (değilse bile olabilecek) memleket, çocuklarımızın geleceği elden gidiyor ve hiçbir şey yapamıyoruz. N'apsak, silahlanıp bizler de mi dağa çıksak?!
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 04-09-2008, 21:49
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

Dağlar bizi çağırdığında çıkılacaktır,sevgili Çakırcalı,herşey zamanında ve mekanında.
Bence sıcaklık arttıkça kurbağalar bağırmaya başlayacaktır.

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 04-09-2008, 21:51
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

AKP hükümeti yasaya aykırı kurs açanlar ve orada öğretmenlik yapanlara verilen cezada indirim yaptı Okul kadar kurs var
AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte özellikle “yaz aylarında” camilerde açılan Kuran kurslarının sayısı, ilk ve ortaöğretim okulu sayısına ulaştı. Bu rakamlardaki artışlar yıllar itibarıyla şöyle: 2003 yılında 48 bin 680’e, 2004 yılında 54 bin 372’ye, 2005 yılında 55 bin 830’a ve 2006 yılında 58 bin 500.
Eğitimci, eski milletvekili Mustafa Gazalcı, eğitim alanında AKP’nin eğitimde nasıl örgütlendiğine, etkinliklerini nasıl çeşitlendirdiğine, Atatürk düşmanlığının hangi boyutlara ulaştığına dikkat çekiyor.AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte özellikle yaz aylarında” camilerde açılan Kuran kurslarının sayısı, ilk ve ortaöğretim okulu sayısına ulaştı. Bu rakamlardaki artışlar yıllar itibarıyla şöyle: 2003 yılında 48 bin 680’e, 2004 yılında 54 bin 372’ye, 2005 yılında 55 bin 830’a ve 2006 yılında 58 bin 500’e yükseldi. Aynı yıl bu kurslarda okuyan öğrenci sayısı 1 milyon 436 bin 168’e ulaştı. Yasaya aykırı olarak kurs açanlara ve orada öğretmenlik yapanlara verilen 6 ay ile 3 yıl arasında değişen hapis cezası 3 ay ile 1 yıla indirildi. MEB, Özel Yurt Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle dinsel propaganda yapmayı suç olmaktan çıkardı, yurtların denetimini Bakan’ın özel emrine aldı.
Türk Ceza Kanunu’nda yapılan bu değişiklikle de cezalar hafifletilip para cezasına çevrildi. 2004 yılı Ağustos ayında “Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, yaşayacakları çağa göre yetiştiriniz” ifadesinin bulunduğu ve yalnız erkek öğrenciler için dışarıdan lise bitirme kolaylığı sağlayan yatılı Kuran kurslarına öğrenci alınacağına yönelik duyuru yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, duyurudan haberi olmadığını belirterek, kursla ilgili dernek yönetimince duyurunun yapıldığını açıkladı. Şanlıurfa’da 1997 yılında 8 yıllık zorunlu eğitimin kabul edilmesiyle imam hatip liselerinde okuyan öğrenci sayısı kendiliğinden düştü. 2004-2005 eğitim-öğretim yılında Anadolu imam hatip lisesi sayısı 147’ye ulaştı. 2003 yılından itibaren 62 bin olan öğrenci sayısı, 2006 yılında 108 binin üzerine çıktı. Yatılı bölge okullarından (YBO) mezun öğrenciler, istemedikleri halde 6. tercihlerine dayandırılarak imam hatip lisesine yönlendirildiler. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, din kültürünün yeterli olmadığını, okullarda ayrıca, din eğitiminin MEB tarafından verilmesi gerektiğini 2 Mart 2005 Din Sempozyumu’nda ve 22 Mart 2005’te TBMM’de söyledi. Yine 25 Aralık 2005’te AKP Gençlik Kolları’nın Ankara’da düzenlediği Mehmet Akif Ersoy’u anma töreninde konuşan Çelik, “Siz dini bütün Müslümünlarsınız. Hikmet sahibi olacaksınız ve Allaha dayanacaksınız, gayret ve çalışma içinde olacaksınız ve Allaha dayanacaksınız. Bugünkü aydınlarımızın en büyük problemi, sözleriyle gözlerinin aynışeyi söylememesi” dedi.

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 04-09-2008, 21:53
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

Atatürk düşmanlığı öne çıktı
Cumhuriyet tarihi süresince görülmemiş biçimde ve alışılmışın dışında “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri okullarda kutlanmaya başlandı. Birçok okulda Kutlu Doğum Haftası nedeniyle yarışmalar düzenlendi. Yalova’da, Adana’da ilk ve ortaöğretim öğrencileri “etkinlikadı altında camiye, namaza götürüldü. 11 Nisan 2007’de Denizli Lütfü Ege Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Akçay’ın yazısıyla Halk Eğitim Merkezi’nde Kutlu Doğum Haftası kutlandı. Anadolu Gençlik Derneği tarafından Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden izinli, “Umre ödüllü” “Hz. Muhammete Mektup” yarışması düzenlendi. Olayın ortaya çıkması üzerine Umre ödülü, “bilgisayar” ödülüne dönüştürüldü. Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürü Eyüp Atasoy, “Geri dönemeyiz. Almanyada lise müdürü rahibe. Onlar bunu dincilik olarak algılamıyorlar. Ama Türkiyede bir yarışma olunca ‘Laiklik gitti, millet bitti’ yaygarası koparıyorlar” demesi üzerine hakkında soruşturma açıldı. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Denizli Belediyesi ve İl Müftülüğü işbirliği ile düzenlenen, vali yardımcısının da katıldığı törende Bereketli beldesi ilköğretim okulu kız öğrencilerinin türbanlı olarak Bereketli Camii imamı yönetimindeki “Dört Başlı Canavar” adlı oyunda ilahiler söylemesine ilişkin Hüseyin Çelik’e verilen soru önergesi yanıtlanmadı.

ZONGULDAK’TA ATATÜRK DÜŞMANLIĞI
Ankara Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okul müdürlüklerine gönderilen yazıda, Hacı Bayram İmam Hatip Lisesi ve Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından gerçekleştirilen Kutlu Doğum etkinliklerine katılmaları istendi. Tokat İl Milli Eğitim Müdürleri tarafından hadislerle kompozisyon yarışmaları düzenlendi. Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Atatürk devrimlerini din yoluyla açıkladı.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, valiliğin oluruyla Anadolu Arslanları İşadamları Derneği ile birlikte Kutlu Doğum Haftası nedeniyle yarışma düzenledi. Zonguldak’ta MEB’e bağlı Bilim ve Sanat Merkezi’nde eğitim gören üstün zekâlı öğrencilere bir vakfa ait Atatürk düşmanlığı ile Harf Devrimi ve diğer devrimleri kötüleyen bir çizgi romanın dağıtılması ile ilgili olarak soruşturma açıldı.

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 04-09-2008, 21:58
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

Öğrencilere ücretsiz dini kitaplar
2006 yılı 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, Şuurlu Öğretmenler Derneği ve Anadolu Gençlik Derneği tarafından düzenlenen gecede öğretmenlerin harem selamlık olarak oturduğu ve 13 yaşındaki türbanlı bir öğrencinin gecede şiir okuduğu ve Saidi Nursi kitapları dağıtıldığı belirlendi. Müfettişlerce başlatılan soruşturma kapsamında ilgili derneğin 5 öğretmenine ve gecede görev alan bir öğretmene disiplin yönünden “kınama” cezası verildi. 23 Nisan 2007 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Denizli Yeşilköy İbrahim Cengiz Yatılı İlköğretim Okulu’nda “Namaz Gönüllüleri Platformu” tarafından hazırlanan “Dinin Direği Namaz” adlı, çok küçük çocukların bile türbanlı resimlerinin yer aldığı dini içerikli kitap öğrencilere parasız olarak dağıtıldı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bu konuda kendisine verilen soru önergesini yanıtlamadı. Van İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün onayı ve İl Müftülüğü’nün işbirliği ile Van’daki 4 ilköğretim okulunda ve 17 lisede “Kız çocuklarını dini konularda bilgilendirmek üzere” bir program-konferans yapılıp yapılmadığına ilişkin olarak Çelik’e soru önergesi verildi. Çelik, bayan vaize ve din hizmetleri uzmanları tarafından, okullarda okuyan kızlara, kadınlık halleri gibi konularda bilgilendirilmesi amacıyla çalışma yapma isteklerinin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirildiğini ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce uygun bulunduğunu belirterek, “Program, gönüllülük’ esasına bağlı olarak dört bayan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni tarafından gerçekleştirildi” dedi.

Dershaneler desteklendi
AKP’nin iktidara gelmesiyle ilk ve ortaöğretimde devamsızlık süresi arttırılarak, çocukların eğitimden uzaklaşmaları, dershanelere gitmeleri desteklendi. Okulların, öğretmen dinlenme kamplarının Maliye Bakanlığı eliyle satış yetkisi sağlandı. Yardımcı ders kitaplarının ve ders araçlarının Talim Terbiye Kurulu’ndan onay alması kaldırıldı. Okul müdürlerinin atamasında sınav kaldırıldı, mülakat yöntemi getirildi. Talim Terbiye Kurulu, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü gibi Milli Eğitim Bakanlığı’nın önemli kadroları dağıtılarak işlevleri değiştirildi. Bakanlık üst örgütü de içinde olmak üzere eğitim yöneticilerinin birçoğu çeşitli nedenlerle görevlerinden uzaklaştılarak, yerlerine çoğu ehliyetsiz, dinsel eğitimden geçmiş kişiler yönetici olarak atandı, alınan mahkeme kararları uygulanmadı. AKP, eğitimi özelleştirmek ve dinselleştirmek için kadrolaşarak o yönde yasalar ve yönetmelikler çıkardı.

Sınavda ahiret soruları
Dışişleri Başkanlığı’nın Hukuk Müşavirliği sınavının psikolojik testinde adaylara “Ahirete inanır mısınız? Haftada kaç defa Kuran okursunuz? Peygamberin gökyüzüne çıktığına inanır mısınız?” soruları yöneltildi. Kişilerin inanç ve görüşlerinin açıklanmaya zorlandığı sınavı, Dışişleri Bakanlığı “Dinsel değil, bilimsel ve psikolojik test” olarak savundu. Dini propagandadan ceza alan Adnan Oktar’a (Adnan Hoca) yaradılışı anlatması için İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden izinli olarak İstanbul’daki ilköğretim okullarına ve liselerde konferans verdirildi. Ankara Keçiören Lisesi müdürünün, öğrencilere dağıtmak için doğrudan Diyanet İşleri Vakfı’na “Okulumuz öğrencilerine Kurana olan ilgiyi arttırmak için sizin aracılığınız ile Kuranıkerim dağıtmak istiyoruz. Bunun için 700 adet Kuranıkerimin mealini hibe etmeniz hususunda, gereğini bilgilerinize arz ederim” deyip demediğine ilişkin Çelik’e soru önergesi verildi. Çelik, durumu, “Öğrencilerin bilgiye doğrudan ulaşmak amacı ile Türkiye Diyanet Vakfından Kuranıkerim istenmesinde herhangi bir kasıt olmadığı görüş ve kanaatine varıldığından idari, disiplin mali ve asli yönden işlem yapılmasına gerek duyulmadını” açıkladı.

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 05-09-2008, 17:03
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

Resmi ve vakıf okullarıyla yurtlarda laik eğitim ve Atatürk karşıtı etkinlikler yapıldı
Okulda şeriat propagandası
Ramazan ayında okul kantinleri ve yemekhaneleri kapatıldı. İstanbul’daki Bağcılar Lisesi’nin bodrum katında kız ve erkek çocukların ders zamanında kimi öğretmenlerin ve yöneticilerin yönlendirmesiyle nöbetleşe namaz kıldıkları ortaya çıktı. Sıvas’ta Prof. Dr. Necati Erşen Anadolu Öğretmen Lisesi’nde belli tarikatların “abla”, “ağabey” adı verilen kişilerce şeriat propagandası yapması ve okul yönetiminin bu çalışmalara göz yummasına veliler tepki gösterdi. Büyükçekmece 75. Yıl Cumhuriyet Lisesi ve Dr. Haydar Aslan İlköğretim Okulu öğrencileri Harun Yahya’nın “Yaratılış Müzesi”ne götürüldü.
Eğitimci Mustafa Gazalcı, laik eğitim karşıtı uygulamaların resmi ve vakıf okullarında hangi düzeye ulaştığını yine örneklerle anlatıyor. Laiklik karşıtı uygulamalar yapıldı, özel ve resmi okullarda dinsel sözler duvarlara asıldı, kıyafet devrimleriyle çelişen giysilerle bir dizi etkinlikler gerçekleştirildi. Denizli’deki Kelekçi Beldesi Atatürk İlköğretim Okulu resim öğretmeni Fadime Demirtaş’ın, Atatürkün resmini çiğnemesi üzerine savcılık tarafından hakkında soruşturma açılıp açılmadığına ilişkin soru önergesine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yanıt vermedi. 23 Nisan 2006 kutlamalarında TBMM’de Öğrenci Meclisi Başkanlığı’na 21 yaşında bir imam hatip lisesi öğrencisi getirildi. Bir ilköğretim okulunda Atatürk’ün resmi örtülerek, öğrencilerle toplu fotoğraf çektirildi.
Yine 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda TBMM’de yaptığı konuşmasında Meclis Başkanı Bülent Arınç, “Anayasamızın değiştirilemez maddesi olan laiklik ilelebet var olacaktır. Ancak günün şartlarına, toplum yapımıza uygun olarak yorum farklılıklarını ortadan kaldırmak gerekir” ifadesini kullandı. Arınç, kendisi hakkında verilen soru önergesini yanıtlamadı. AKP, Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle dini propaganda yapmayı suç olmaktan çıkardı. “Bölgecilik, ırkçılık propagandası yapan veya dinin veya dini hissiyatı veya dince mukaddes sayılan şeyleri alet ederek faaliyette bulunmak” ifadesi yurtların kapatma nedeni sayıldığı halde yönetmelikten çıkarıldı.
Konu ile ilgili olarak verilen soru önergesini yanıtlayan Hüseyin Çelik, ...Mevzuat açısından uygulanmasının farklılıklara ve yanlışlıklara sebep olduğu, kendi içindeki maddelerin çelişkili olduğu, günün değişen ve gelişen şartlarına cevap vermekten uzak olduğu ve özellikle özel hukukun temel prensipleriyle bağdaşmadığı için yürürlükten kaldırıldı” olarak savundu.


RAMAZANDA OKUL KANTİNLERİ KAPATILDI
Ramazan ayında okul kantinleri ve yemekhaneleri kapatıldı. İstanbul’daki Bağcılar Lisesi’nin bodrum katında kız ve erkek çocukların ders zamanında kimi öğretmenlerin ve yöneticilerin yönlendirmesiyle nöbetleşe namaz kıldıkları ortaya çıktı. Hatay’daki okulların giriş ve çıkış saatlerinin ramazan ayı nedeniyle yeniden düzenlendiği ile ilgili olarak Hüseyin Çelik’e yanıtlaması için verilen soru önergesinde, Çelik, ders saatlerinin valilik tarafından belirlendiğini ifade etti. Sıvas’ta Prof. Dr. Necati Erşen Anadolu Öğretmen Lisesi’nde belli tarikatların “abla”, “ağabey” adı verilen kişilerce şeriat propagandası yapması ve okul yönetiminin bu çalışmalara göz yummasına veliler tepki gösterdi. Çocuğu, Ankara Hasanoğlan Anadolu Öğretmen Lisesi’nde okuyan bir veli, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e mektup göndererek, okulda öğrencilerin zikir evlerine gittikleri, gitmeyenlerin ise zorlandıklarını belirtti. Konunun TBMM gündemine taşınması üzerine okul öğrencilerine “Böyle bir şey olup olmadığına dair anket” yapıldığı ortaya çıktı.

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 05-09-2008, 17:08
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

Öğrencilere ‘Yaratılış’ gezisi
Adnan Hoca tarafından açılan yaratılış müzelerine bazı lise ve ilköğretim okulu öğrencileri götürüldü. Talim Terbiye Kurulu’nun onayı ile Lise-3. sınıf biyoloji kitabında “Hayatın Başlangıcı ile İlgili Görüşler” bölümünde, “E. Yaratılış Görüşü”, “II. Canlıların Evrimi ile İlgili Görüşler” konu başlıkları altında Evrim Kuramı ve Yaratılış Görüşü yer aldı. Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer tarafından Yaratılış Atlası bazı milletvekillerine dağıtıldı. Büyükçekmece 75. Yıl Cumhuriyet Lisesi ve Dr. Haydar Aslan İlköğretim Okulu öğrencileri Harun Yahya’nın “Yaratılış Müzesi”ne götürüldü. Konu ile ilgili soru önergesine cevap veren Hüseyin Çelik, gezinin Bilim Kültür Vakfı ve Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’nın işbirliği ile düzenlendiğini belirterek, başta okullar olmak üzere diğer kamu kuruluşlarına davetiye gönderildiğini; gönderilen kartvizitte “Milli Değerleri Koruma Vakfı” yazması nedeniyle kim veya kimlerin kuruluşu olduğunu bilmedikleri; 300 yıllık fosil kültür mirasını görmek ve öğrencileri inceleme- araştırmaya yöneltmek nedeniyle art niyet düşünülmeksizin gezinin gerçekleştirildiğini savundu.
Lüks baskılı Yaratılış Atlası fen bilgisi öğretmenlerine parasız olarak dağıtıldı. Milli Değerleri Koruma Vakfı’nın İstanbul’daki 35 okulda konferans vermesi amacıyla İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün tavsiyesiyle İstanbul Valiliği’nden izin alınıp alınmadığına; Beşiktaş Atatürk Lisesi ve Seyrantepe Sadık Ahmet Lisesi’nde sunum yapılıp öğrencilere kitap dağıtıldığına ilişkin verilen soru önergesi Hüseyin Çelik tarafından yanıtlanmadı.

100 Temel Eser’de kâr amacı

100 Temel Eser” adlı kaynak kitaplarda yer alan devlet büyüklerine hakaret, küfür, argo, müstehcen anlatımlar, klasik eserlerin dinsel içeriklerle anlatılmasına ilişkin olarak Hüseyin Çelik’e soru önergesi verildi. Çelik, 100 Temel Eser listesinde yer alan kaynak kitapların amacının öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmak, onları düşünen, düşündüğünü doğru, etkili ve açık bir şekilde ifade eden bireyler olarak yetiştirmeyi amaçladıklarını ancak Batı kaynaklı klasik eserlerin sorumsuzca tercüme edilip yayımlanmasının yanı sıra anonim alanlardan derlenmiş ve içinde müstehcen, kaba ifadeler yer aldığını, sorumluların “kâr amacı güden yayınevleri” olduğunu açıkladı. Ders kitapları dışındaki kitapların, eğitim araçlarının incelenmesi, seçimi ve kullanılması ile ilgili hükümlerin Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği’nde yer aldığını dile getiren Çelik, “Belirtilen eğitim araçları dışında kalan ve bir öğretim yılı boyunca okullarda kullanılacak her türlü eğitim aracının belirlenmesi ders öğretmeni tarafından yapılacaktır. Ders kitapları dışında kalan eğitim araçlarının anayasaya, yasalara ve Milli Eğitim temel araçlarına ters düşmemesinin, bilimsel hata bulunmamasının cinsiyet, dil, din, ırk, renk, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri ayrımcılık içermemesinin esas olduğu belirtilmiş, aksi durumda sorumluluğun eğitim aracının seçimini yapan öğretmene ait olduğu açıklanmıştır” görüşünü dile getirdi.

Gülen’in okulları araştırılmadı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na “Fethullah Gülen Okullarının Araştırılması” için soru önergesi verildi. Yurtiçinde ve dışında 500’e yakın okul bulunduğunun belirtildiği soru önergesinde, bu okullarda çalışan öğretmen sayısının 10 bin olduğu vurgulandı. Yine aynı zincire bağlı olarak çeşitli okullara hazırlamak için ülke geneline yayılmış yüzlerce dershane, binlerce öğrencinin barındığı yurtlar olduğunun bilindiğini ve bu durumun eğitim alanında kamu gücünden sonra Türkiye’nin belki de dünyanın en büyük örgütlenmesi olduğuna dikkat çekildi. Gülen’e bağlı okullarla ilgili yurtdışındaki yetkilililerin farklı tutumlarının olduğunun belirtildiği önergede, bu okullarda laikliğe karşı eğitim yapıldığı gerekçesiyle kapatıldığı vurgulandı. Önergede, “Gülene bağlı okul, dershane ve yurtlarda Milli Eğitim Temel Kanununda öngörülen, Öğretim Birliği içinde laik, bilimsel bir eğitim mi yapılmaktadır? İlköğretimden üniversiteye kadar yüzlerce okulun yapımı, binlerce öğretmenin aylığı hangi kaynaktan karşılanmaktadırsorularının TBMM tarafından araştırılması ve yanıtlanması istendi. Ancak AKP iktidarı konuyu gündeme almadı.

ÇİÇEKLER SOLUYOR
Yazar, çalışmasının sonuç bölümünde, “Dünyanın bütün çiçeklerini” bir araya getirip, çağdaş eğitimden geçirmeden soldurduğumuz, yok ettiğimiz çocuklarımıza dikkat çekerek özetle şu görüşlere yer veriyor: Oysa ne güzel bir yol bulmuştuk Cumhuriyetle. Uygarlığa, çağdaşlığa giden akıl ve bilim yolu. Daha yoksulduk ama çocuklarımız Öğretim Birliği içinde laik, bilmsel bir anlayışla eğitiliyordu. 1940lı yıllarda Köy Enstitüleri ile eğitimde üreticiliği de yakalamıştık. Bırakılsaydı kız, erkek bütün çocuklar, çağdaş eğitimin ışığında yetişip, çevrelerini aydınlatacaklardı. Olmadı, bırakılmadı. Yolumuzdan ayrılarak başka iklimlere ortamlara getirildik. Hele son 6 yıldır AKP ülkeyi nerelerden alıp, nerelere getirdi. Özellikle eğitim alanında. Nerede kaldı Öğretim Birliği, onu öngören anayasanın 174. maddesi, hür, bilimsel eğitimi emreden 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası? AKP iktidarı adım adım bu ortamı hazırladı. Yasaları, yönetmelikleri değiştirdi, yurtlarda dinsel sömürüyü suç olmaktan çıkardı. Kuran kurslarının denetimini ilköğretim müfettişlerinden aldı. Danıştayın iptali üzerine MEB, kararı işine geldiği gibi uyguladı. Yalnızca yaz Kuran kurslarının denetimi yeniden ilköğretim müfettişlerine verildi. O denetim de yeterince yapılamadı.
Aslında çocuklar, ilköğretimi bitirmeden Kuran kurslarına gitmemeli. Aile dışında ilköğretimde yeterince din kültürü verilmektedir. Ne yazık kı bundan önceki hükümetler döneminde yapılan düzenlemeyle, 8 yıllık kesintisiz eğitim bölündü, 5. sınıfı bitirenlerin yaz Kuran kurslarına gitmesi sağlandı. Gerçekte ilköğretimin her sınıfından, hatta okula başlamayanlar bile bu kurslara gitmektedir. Konyadaki göçüğün altında 10-11 yaşındaki çocukların çıkması da bunu açıkca gösteriyor. Konyadaki kaçak kız Kuran kursu yurdunda ilköğretim çağında ölen kızlarımız, eğitimden yeterince yararlanmayan yoksul aile ve köy çocukları ister istemez Köy Enstitülerini ve onların kurucusu İsmail Hakkı Tonguçu düşündürdü bize. Başka söze ne gerek.
BİTTİ

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 09-04-2012, 09:16
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

4 yıl önce 2008 de gidişat görülmüş , yazmışız neler olacağını .

5 yaşında çocuk okula mi gider ?

Okul öncesi anasınıflarını kaldırmak akıl işi mi ?

Eğitimin içine ettiler birkaç nesil daha kayıp olacak sonra da Araplaşacaz şeriata uygun yaşayan dindar bir toplum içinde mutlu bir yaşam süreceğiz

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:16 .