kemalistcan´isimli üyeden Alıntı
Birincisi, "Türkler Ve Kürtler Eşit Olamaz" biçiminde bir söz söylenmemiştir.
İkincisi, söylenen söz başlıkta verilen sözle aynı anlama gelmez.
Üçüncüsü, bütün tek tek parçaların toplamından her zaman daha büyüktür.
Şöyle ki: Birincisi söylenen söz "Kürt milliyetçiliğini bana 'ilericilik' ve 'bağımsızcılık' diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz."'dir. İster Atatürkçü çerçeveden, ister batıcı bir açıdan, ister Marksist anlamda bakın ulus bir etnisiteyi belirtmez, tanımlamaz. Ulus, Fransız ihtilalinin şafağında ortaya çıkan bir kavramdır, olgudur. Krallığa, feodalizme, emperyalizme, vahşi kapitalizme karşı halkın savunma hakkını ve bu mücadele ile kazanılacak savaşın halkın egemenliği taçlandırılacağını belirtir. Ulus halktır; dil, din, ırk ayrımı yapmaz. Bu etnisitelerden birisi dil, kültür, uygarlık, nüfus olarak diğerlerinden daha baskın ve daha iz bırakmış olduğunda onun adı öne geçer ama bu etnisitenin üzerinde bir şeydir ulus ve diğer etnisiteler hiçbir yadsınamaz, yok sayılımaz ve hakları gasp edilemez her zaman için.
|
Bu bayan "ilericilik" falan konusunda insanlara ders vermeye meyilliyse, ve zaten de "hiçbir etnisite yoksayılamaz, hakları gasp edilemez" gibi bir ilkeden de haberdarsa, bize bir anlatsana bu bayanın siyasi kariyeri boyunca Türkiyenin yok sayılmış ve hakları gasp edilmiş etnisiteleri konusunda nasıl bir çaba göstermiş?
Yoksa bu bayan aslında gayet de Kürt ve diğer etnik azınlıkların kimliklerinin ve dillerinin Türklük içersinde sistematik olarak eritilip yokedilmesi politikasına ta Atatürk tarafından uygulamaya konulduğu şekliyle inanıyor da, ve bunun gerçekleşmesi için tam da bu dediği "yok saymak, hak gasp etmek" dediği şeylerin de gerekli olduğunu da biliyor da, sadece Atatürkçülüğün "aydınlara" vermiş olduğu kazı uyandırmadan yolma görevini ifa etmek amacıyla mı acaba bu lafları ediyor?
Çünkü gerçekten Türkiyenin Müslüman etnik azınlıklarının davasına inanıyor olsaydı ve "ilerici" olsaydı o zaman bu konuda sözleriyle, yazılarıyla, meclisteki faaliyetiyle zaten bunu göstermiş olması gerekmez miydi?
Aslında yapmaya çalıştığı daha çok eski politikayı gene eskiden kalma kelime oyunlarıyla insanların aklını alma yöntemleriyle aynen devam ettirme isteği gibi duruyor.
Sonuçta mevzuyu getirip dayandırdığı şey Türklüğün üst kimlik olduğu, her ülkede hakim etniklik üst kimlik olup herkesin buna asimile olması gerektiği falan.
İyi de o dediğin diğer ülkelerde devlet sistematik olarak etnik azınlık dillerini ve kimliklerini yoketmeye çalışmıyor. Sen de ey bayan, eğer solcu/ilerici olsan bu konuda itiraz ederdin zamanında. Şimdi lütfedip "yadsınamaz" diyor, ona da ne kadar inandığı belli değil.
Solcu/ilerici falan değil tabiki. Türkçü.
Bu ülkeye artık gerçek bir sosyaldemokrat parti gerekiyor. Üç büyük partinin üçü de milliyetçi olur mu be kardeşim? Nasıl hasta bir ülkede yaşıyoruz?