Sözleşmeli Ketöcülerin Memur Yapılması

[LEVH]

Birisi de bu gerçeği yazsın şöyle bağıra bağıra. Orda uyanık, çakal Ketöcüler demesin ki milleti ne uyuttuk ama? Herkesi nasıl da kandırdık ama? Demesinler. Burda biz yemiyoruz haberleri olsun.

Kamu bürokrasisini, oligarşisini ve elitigarşisini ele geçirmiş olan Ketöist akım, seçimi kaybedeceklerini düşündükleri için alel acele sözleşmeye geçirdikleri Ketöcü parazitleri memur yapıyorlar. Bunu da sanki oy kazanmak için yapıyormuş gibi "Bir Numara"yı öyle kandırıyorlar. Zaten Bir Numara'yı sürekli kandırdıkları için burada şaşılacak bir durum yok. Kandırıldık ey halkım der geçeriz.

Ayrıca Ketöcü olmayan müdürler, daire başkanları da emekliye zorlanıyor. Hatta çoğunu emekli ettiler bile. Emekli edilen Ketöcü olmayanlar dava açıp geri dönmeye çalışıyor ama zor. Bu saatten sonra bu ülkede Ketöcü olmayanların müdür, daire başkanı, başkan yardımcısı filan olması imkansız değilse de lotodan büyük ikramiye çıkması gibi bir şey.

Varsa yoksa tek umudumuz Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olup Ketöcü asalakları kamudan çıkarması. Ama herkes görüyor işte, altılı masanın içinden dışından aday olmasın diye nasıl yırtınıyorlar. Üstelik bunu, siyasi nezaketin dışına çıkarak yapıyorlar.

Şimdi bu CHP siyasi bir parti değil mi? Siyasi bir parti. İyi Parti ne? O da başka bir siyasi parti. CHP'nin CB adayı normalde kim olması lazım? Doğal olarak, genel başkanı değil mi? Şimdiye kadar aday olmaması, genel başkanın yine aday olmayacağı manasına gelmez ki. Önceden de nasıl aslında aday olması gerekiyorduysa, şimdi de aday olması lazım. Bu noktada bir başka partinin çıkıp da "senin adayın şu olmasın, bu olsun" demesi açıkça siyasi nezaketsizlik ve iç işlerine müdahaledir. Şık bir davranış değildir, etik değildir. Ama bunu yaptıranlar, 6'lı masadaki diğer partilere yuvalanmış olan Ketöcülerdir. Onlar başkanlarını "aman Kılıçdaroğlu aday olmasın, kazanamaz" diyerek fiştekliyorlar. Oysa ki kamuoyu yoklamaları Kılıçdaroğlu'nun aday olursa kazanacağını gösteriyor. O zaman bu müdahale nedir? İçişlerine müdahaledir, siyasi nezaketsizliktir.

Şimdi Sayın İyi Parti Genel Başkanı ne diyor? Ben CB olmak istemiyorum, Başbakan olmayı düşünüyorum diyor. O zaman Kılıçdaroğlu da kalksın, ben Meral Akşenerin başbakan olmasını istemiyorum, bence İyi Partiyi Koray Aydın daha iyi temsil eder desin, niye demiyor? Niye demiyor? Ha çünkü, orada kim Ketöcüdür kim değildir diye hiç kimse ona öyle bir bilgi vermiyor, zaten o da onların dümen suyunda gitmiyor da onun için. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu diğer Partilerin içişlerine karışacak kabalıkta bir kişi değil, haddini hududunu bilen, efendi, namuslu, dürüst, düzgün, başkalarına saygılı bir insan. Zaten onu halkın gönlüne yerleştiren de bu nitelikleri.

CHP'nin açıkça adayı olması gereken Kemal Kılıçdaroğlu için "bu olursa kazanamayız" deyip de aday adayı bile olmayan, hiç ismi geçmeyen, neden bu göreve layık görüldükleri altlık olarak boş olan kişilerin aday gösterilmes, en hafif tabirle vatan ihanettir, irticadır. Bakın iltica demedim bu sefer irticadır. Bu ülkede senelerdir irticayla mücadele edilmiyor malesef. Bir ihtimal Kılıçdaroğlu gelirse yeniden irticayla mücadele başlayabilir. En azından teorik olarak.

Meramımı anlatabildim mi? Kılıçdaroğlu aday olmasın diyenlerin tek amacı o aday olmasın da Ketönün dümen suyundan giden birisi CB olsun'dur. Tek dertleri budur.

Başaramayacaklar. Korku dağları sardı, vakitleri daraldı. Yakında Yunanistan'a ilticalar artar, demedi demeyin.