Michigan Eyalet Üniversitesi'nden biyolojist Richard Lenski'nin 25 yıldır üstlenmiş olduğu deney halen devam etmektedir ve evrimi kanıtlamasından öte onunla ilgili bilgilerin pekiştirilmesine, daha fazla şeyleri anlayabilmemize olanak sağlamaktadır. İngilizce bilen arkadaşlar bu konudaki "A new step in evolution" adlı yazıyı okuyabilirler.
Link:
http://scienceblogs.com/loom/2008/06..._evolution.php
Bazı kullanıcıların bu yazıya yaptığı yorumları cevaplandırmış Richard Lenski.
Link:
http://scienceblogs.com/loom/2008/06...n_followup.php
Bilmeyenler için ben deneyi ve ne hakkında olduğunu kısaca özetleyeyim. Bir düzine E. coli adlı bakteriyi içinde besin ve su olan deney kaplarına koyuyor ve her gün bir miktarını alıp başka bir düzine deney tübüne naklediyor.25 yıldır bu işi tekrarlayan Lenski'nin bakterileri tercih etmesinin sebebi onların çok daha hızlı türemesi. En baştaki bakteriyle bugünkü mevcut bakteri arasındaki karakteristik farklılıkları da fosil oluşturarak ölçüyor .Evet fosil oluşturmak yanlış okumadınız. Yaptığı şey bir deney tüpünü dondurmak ve işte size bir yapay fosil. Ardından karşılaştırmaları yapıyor. Bakterilerin bu yapay deney ortamında hayatta kalabilmek için nasıl evrim geçirdiğini,bir jenerasyon bakteriyle diğer jenerasyon bakterinin DNA'larında meydana gelen farkları adeta zamanı hızlandırarak görebiliyorsunuz. Verdiğim linkte çok daha ayrıntılı bilgiler yer alıyor.
Bunun yanı sıra internetten ücretsiz okuyabileceğiniz BBC Knowledge dergisinin 2009/Nisan sayısında "Evolution in action" adlı makale (sayfa 42) de aynı deneyden bahsediyor fotoğraflarla, grafiklerle ve daha da ayrıntılı açıklamalarla.
Link:
http://www.nxtbook.com/nxteu/BBC/knowledge_200904/#/0
Ortada oldukça fazla kanıt var.Bunu söylemek istemezdim ama sizler papağan gibi ortada kanıt yok kalıbını kullanıp duruyorsunuz.Çünkü sadece birbirinizi dinliyorsunuz.Aslında bir gözlerini açıp kanıtlara bakabilseniz göreceksiniz. Bana diyeceksiniz ki bana bir türden öteki türe geçişteki kanıtı göster.Git ve modern paleontoloji laboratuvarlarına ve müzelere bir bak,paleontolojistlerle konuş.Ordaki kanıtların mükemmelliğine bak.Evrimin kanıtı yok diyorsun dur sana göstereyim.Fosillerle başlayacağım.Şu anda dünyadaki müzelerde tarihlenmiş,belgelenmiş ve türler arasındaki ilişkileri analiz edilmiş milyonlarca fosil var.Zamana döküldüğünde aralarındaki anatomik bağlantılar sadece evrimle açıklanabiliyor.Tüm hayat büyük bir aile ağacıyla birbirine bağlı.Fosiller hayat formlarının bu ağactaki ayrı dallar şeklinde bireysel olarak, zaman içinde nasıl değiştiğini gösteriyor.
Şu kafataslarına bakın.Şempanze gibi bir türden günümüz insanına evrim geçirdiğimiz için atalarımızın beyinlerinin son 3 milyon yıl içinde ne kadar büyüdüğünü gösteriyor.
Ama bunlardan daha ikna edici bir kanıt var.Yaşayan her canlının her hücresinin içinde 4 kimyasal maddelik bir kod var: DNA.
Bugün gelişmiş araçlar DNA'ları sıfır hata payıyla analiz edip karşılaştırabiliyor.Yani Darwin'in evrim teorisi test edilebilir.Peki sonuç nedir? Tahmin edebileceğiniz gibi sonuç fosilleri doğrulamaktadır.DNA bütün hayatı kodlara bağlar. Ve iki tür fiziksel olarak birbirine ne kadar yakınsa kodları da o kadar benzerdir.Bazı dinci insanlar bunları bilmiyorlar.Ama bazıları da biliyor ve onların stratejileri çok daha acayip: tanrıyı bu bilimsel sonuçlara bağdaştırmak.
Son söz olarak kendi vücutlarımızda da bulunan bazı küçük örnekler göstermek ve birkaç bilim adamının sözlerine yer vermek istiyorum. Vücutlarımızdaki işlevsiz organların varlığı gerçekten büyük bir tartışma konusu ve sadece bu bile evrimin olduğu yönünde başlı başına büyük bir kanıt bana kalırsa. Yine bu konuda bir arkadaşın bahsettiği gibi 20'lik dişlerimiz, apandist, ayaklardaki serçe parmaklar ve daha nicesi. Peki ya yüzlerce metre suyun altında yaşayan ve göz yerine belli belirsiz göz çukurları olan balıklara ne demeli? Bunlardan bir tanesi mesela Kör Meksika balığı (latince Astyanax Fasciatus Mexicanus).Bu balığın göz çukurları benzer balık türlerinin gözlerinin olduğu noktada ama içinde göz yok çünkü o kadar derinde güneş ışığı yok. Dolayısıyla gözden vazgeçip başka bir yöntem geliştirmiş etrafını algılayabilmek için. Biraz etrafımıza baksak gerçekten de inanılmaz kanıtlar bulabiliyoruz.Bilim adamı olmamıza gerek yok.Çünkü evrim bizi,hayatımızı anlatıyor.Burda hepimiz bir oyuncuyuz.
Harvard Üniversitesi araştırmacılarından Howard Berg diyor ki: "Evrimin temelindeki düşünce mükemmel,güzel ve yalın.Özünde şu yatıyor; etrafta dolaşıyor ve birşeyleri değiştiriyorsunuz.Sonra,'Bu benim hayatta kalmam yönünden bir yarar sağladı mı,sağlamadı mı?' diye soruyorsunuz.Sağlamadıysa o bireyler ölüyor ve bu düşünce kayboluyor.Eğer başarılıysa bireyler başarı sağlıyor.Çevrede dolaşmayı ve gelişmeyi sürdürüyorsunuz.Olağanüstü güçlü bir teknik."
Yazmam epey vaktimi aldı.Sonuna kadar okuyabilen herkese teşekkür ederim.
-Çağan